YEREL HABERLER - 23 Mart 2017 Perşembe 21:28

Hayati Yazıcı: "Başkanlık modeline geçiş 2007’de başlattık"

A
A
A
Hayati Yazıcı: "Başkanlık modeline geçiş 2007’de başlattık"

AK Parti Genel Başkan yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı; “2007 ‘de yaptığımız Anayasa değişikliğinde o değişikliği 10 Ağustos 2014’te ilk uygulamasını gerçekleştirmekle Türkiye başkanlık hükümet modeline doğru hızlı bir yol almıştır.

AK Parti Genel Başkan yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı; “2007 ‘de yaptığımız Anayasa değişikliğinde o değişikliği 10 Ağustos 2014’te ilk uygulamasını gerçekleştirmekle Türkiye başkanlık hükümet modeline doğru hızlı bir yol almıştır. Başkanlık modeline geçişi 2007’de başlattık. Dolayısıyla 2007’de başkanlık modeline geçiş amacıyla gerçekleştirdiğimiz o değişikliği bugün getirdiğimiz Anayasa değişikliği ile tamamlıyoruz. Anayasa değişikliğinin özü budur” dedi.


Ak Parti Genel Başkan yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Üniversite Ak Gençlik tarafından düzenlenen ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini Tartışılım’ programına katıldı. Hayati Yazıcı’ya İl Başkanı Kemal Atmaca, Ağrı Milletvekili Cesim Gökçe ve öğrenciler katıldı. Programa şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunarak başlandı.


Hayati Yazıcı, Ak Parti iktidarının oransal olarak en fazla en fazla ödeneğin ayrıldığı sağlık ve Eğitim Alacalarının olduğunu belirterek, Türkiye’yi bu alanlarda önemli bir yere getirdiklerini söyledi. Yazıcı; “Bunları gerçekleştirmek terleyen adamların işidir. Terlemiyorsanız sevdalı değilseniz, milletin verdiği sorumluluğun idrakinde yoksunsanız gidemezseniz. Seçimden seçime milletin önüne gelirsiniz mahbup olursunuz ve Türkiye’de bulunduğu yerde sendeler. Milletimiz kim iş yapar kimin vizyonu var, bunu gayet iyi takdir eder, tespit eder ve demokratik hakları konumunda kullanır. Ama bunu zaman zaman saptırmak için çıralanmış yapılar vatan millet düşmanları baskı ve tehditle milletin iradesine başka şekilde sandıktan çıkmasına sebep olabilirler, bunları görüyoruz. Devletin en önemli görevi bu tür sapma ve saptırmalara karşı vatandaşın güvenliğini sağlamak özgür bir ortam oluşturmaktır. Devletin çok görevi var ama bir numaralı görevi vatandaşın hayat güvenliğini sağlamaktır” ifadelerini kullandı.


‘Anayasa değişikliği bugün ortaya çıkan bir durum değil’


Anayasa yapmanın milletin hakkı olduğunu ama milletin bu hakkı hiçbir zaman kullanamadığını dile getiren Yazıcı;” Anayasa değişikliği bugün ortaya çıkan bir durum değil. Yılların gündem konusudur. Partili bir anayasa yapama sakta 1982 anayasasında 19. Değişikliği milletin huzuruna getirdik. Bundan önce 18 değişiklik yapılmış onlarda bizim getirdiğimiz değişikliği kıyasladığınızda getirdiğimiz değişiklik en genişi ve etkisi fazla olan ve derinliği en fazla olan değişikliktir. Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. Yılı olan 2023 Türkiye’si için için hedeflerimiz var. Hedefimiz Dünya’nın en büyük 10 ekonomisini arasına Türkiye’yi getirmek” şeklinde konuştu.


Türkiye’ye ye darbe Anayasasıyla uygun görülen Hükümet modeli ve bu modelden kaynaklanan sorunlar en temel faktörlerden birisi olduğunu vurgulayan Yazıcı; “Demokratik yönetimlerin 3 tür yönetim sistemi vardır. Bunlar Parlamenter hükümet modeli, başkanlık ve yarı başkanlık. 1982 Anayasa’sının tanımadığı ve demokratik yönetimlerin ön gördüğü modele uygun bir model tasarımı yok” diye konuştu.


‘Kenan Evren kendisine uygun bir Anayasa tasarladı’


Parlamenter hükmet modelinin Cumhurbaşkanını farklı bir konuma yerleştirdiğini aktaran Yazıcı Cumhurbaşkanlığının parlamenter sistemde sembolik olduğunu ve sorumsuz olduğunu ifade etti. Yazıcı; “ Anayasa’yı yapan darbe eğitimin başında Kenan Evren vardı. 1982’ de ilk Cumhurbaşkanı’ da Kenan Evren. Evren kendisine uygun bir Anayasa tasarladı. Cumhurbaşkanının konumunu düşündüğü gibi Anayasa yapmıştır. Her şeye ben karışabileyim, müdahale edebileyim. Ama sorumlu olmayayım. Bize deniliyor ki aynı Anayasa ile sizde 3 dönemdir ülkeyi yönetiyorsunuz. Eksik olan nedir. Ne istiyorsunuz diye bakmıyorsunuz. Biz sadece Türkiye’nin bugününü düşünen siyasi bir yaklaşım içerisinde değiliz. 2023 yılı ile ilgili hayallerimiz var. İstanbul’un Fethi’nin 500. Yıl’ı ile ilgili hayallerimiz var. Bu topraklara gelişimizin 1000. Yılına girişi bir bakışımız var” değerlendirmesinde bulundu.


‘Parlamenter hükümet modellerinde Cumhurbaşkanını meclis seçer’


Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı 10 Ağustos 2014’te tarihimizde ilk defa doğrudan doğruya milletin seçimiyle Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğunu aktararak bunun siyasi bir okunuşunun olduğunu kaydetti. Yazıcı; “ Bunun siyasi bir okunuşu var. Millet dedi ki biz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin entrikalı bir şekilde cereyan etmesini istemiyorum. Bu büyük bir sorundur. Ben bu durumu ne yaptım, tasfiye ettim duruma el koydum, ben seçeceğim, bundan geriye dönüş olabilir mi? Cumhurbaşkanlığının doğrudan doğruya millet tarafından seçilmesi başkanlık modeline uygun bir seçimdir. Parlamenter hükümet modellerinde böyle bir seçim olmaz. Parlamenter hükümet modellerinde Cumhurbaşkanını meclis seçer. Doğrudan doğruya halkın seçmesi seçilene sorumluluğu çok büyük bir ölçüde artırır. 2007 ‘de yaptığımız Anayasa değişikliğinde o değişikliği 10 Ağustos 2014’te ilk uygulamasını gerçekleştirmekle Türkiye başkanlık hükümet modeline doğru hızlı bir yol almıştır. Başkanlık modeline geçişi 2007’de başlattık. Dolayısıyla 2007’de başkanlık modeline geçiş amacıyla gerçekleştirdiğimiz o değişikliği bugün getirdiğimiz Anayasa değişikliği ile tamamlıyoruz. Anayasa değişikliğinin özü budur” diye ekledi.


‘Bundan sonra hükümet olabilmek için en az yüzde 51’ ihtiyaç vardır’


Yeni bir hükümet modeli inşa ettiklerini anlatan Yazıcı; “ Bunun ismi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Bu modelde hem hükümetin hem de yasal organını doğrudan doğruya seçimde ve sandıkta millet belirliyor. Yürütme organı çok nitelikli bir oranla seçiliyor. Yürütme organı Cumhurbaşkanı hem hükümetin başı hem devletin başında olacak. Cumhurbaşkanının yürütme yetki ve görevini kullanabilmek Cumhurbaşkanı sıfatını kazanabilmek için en az yüzde 51 oy alması lazım. Bundan sonra hükümet olabilmek için en az yüzde 51’ ihtiyaç vardır. Güçlü bir hükümet kurulur, hükümet güçlü olacak, millete yaslanacak. Anayasa’nın 105, maddesini açın bakın Cumhurbaşkanı sorumsuzdur diyor. Tek zorunluluğu vatana ihanet. Biz bu maddeyi yeniden yazdık. 18 maddeden birisi bu. Sorumsuzluktan cezai sorumluluğa getirdik” dedi.


Ak Parti Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı Programdan sonra Belediye’ye kayyum olarak atanan Belediye Başkanvekili Musa Işın’ı Belediyeye giderek ziyaret etti. Musa Işın Ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti belirterek Hayati Yazıcı’ya Teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Elektronik sütyen" buluşu ile tanınan Canan Dağdeviren: "Kadın olmanın zorluklarını hayatımın her alanında yaşıyorum" Meme kanserinin ultrasonla erken teşhisi için giyilebilir "elektronik sütyen"i bulan başarılı bilim insanı Canan Dağdeviren, Kocaeli’de adının verildiği kreşin açılışına katıldı. Kadın olmanın dünyanın her yerinde zor olduğunu söyleyen Dağdeviren, "Kendiniz olarak kalabilmek çok zor. Ben de bunu hayatımın her alanında yaşıyorum. Umarım benim ismimi duyan araştırır ve çocuklarına ilham kaynağı olmasını sağlar. Ben bir taneydim ama biliyorum ki aramızda birçok Canan ve Can var, olmaya da devam edecek" dedi. İzmit Belediyesi tarafından yapılan ve Canan Dağdeviren’in adı verilen Tüysüzler Mahallesi’ndeki kreş törenle açıldı. Törene Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Medya Sanatları ve Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Canan Dağdeviren, oğluyla birlikte katıldı. "Benim için çok keyifli bir gündü" Buluşları ile medikal teknoloji alanında dünyada önemli bir isim olarak gösterilmeye başlanan ve meme kanserinin ultrasonla erken teşhisi için giyilebilir elektronik sütyeni bulan Dr. Dağdeviren, programdaki konuşmasında kreşe isminin verilmesinin motivasyon kaynağı olduğunu söyledi. Emeği geçenlere teşekkür eden Dağdeviren, "Hepinizi bilimin ateşiyle kucaklıyorum. Kocaeli’de büyümüş biri olarak hepinizin geçtiği sokaklardan, gördüğü Körfez’den, yediği pişmaniyeden feyz almış biri olarak tekrar buraya gelmek benim için çok güzel. Sınıfları gezdim, öğretmenlerle tanıştım. Geleceğin büyükleri ile tanıştım. Benim için çok keyifli bir gündü. Özellikle yeni anne olmuş biri olarak da okulun bu kadar konforlu olmasına, herkesi kapsayıcı olmasına inanılmaz mutlu oldum" dedi. "Aramızda birçok Canan ve Can var" "Kadın olmak dünyanın her yerinde çok zor" diyen Canan Dağdeviren, "Ben de bunu hayatımın her alanında yaşıyorum. Hem muhtarın hem de belediye başkanının kadın olmasından dolayı mutluluğumu belirtmek isterim. Her biri genç bilim insanlarına, genç çalışan kadınlara çok güzel rol model. Umarım benim ismimi duyan araştırır ve çocuklarına ilham kaynağı olmasını sağlar. Ben bir taneydim ama biliyorum ki aramızda birçok Canan ve Can var, olmaya da devam edecek. Türkiye’nin, dünyanın her bir yerinde güzel işler yaparak ülkemizi temsil edeceğiz ve daha güzel işlere de imza atacağız. Anadolu insanının sağ duyusuna her zaman güveniyorum" diye konuştu. "Aileler ve çocuklar Canan Dağdeviren’den feyz alsın istedik" Canan Dağdeviren Kreşi’nin mahalleye hayırlı ve uğurlu olmasını temenni eden İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ise, "Bilim insanları, liderler, önemli sanatçılar yetiştirmek adına temelden eğitim veren, nitelikli eğitim mekanları ve eğitimde fırsat eşitliği oluşturmak adına açtığımız kreşlerden bir tanesi. Kreşe Canan Dağdeviren’in adını vermiş olmak bizim için çok kıymetli. Canan Hanım rol model, öncü olsun istedik. Aileler ve çocuklar feyz alsın istedik. Canan Hanım bu kentin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından biri. Öncelikle kentimizin insanına sahip çıkmak anlamında ve onun başarılarını bu kentte hissedilmesini, çocuklara rol model olmasını arzu ediyoruz. Kreşimiz hayırlı uğurlu olsun" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesilerek sınıflar gezildi. Canan Dağdeviren kimdir? 1985 yılında İstanbul’da doğan Canan Dağdeviren, ilk ve orta eğitimini Kocaeli’de tamamladı. 2007’de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Dağdeviren, Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programındaki yüksek lisans eğitimini 2009’da tamamladı. Aynı yıl Fulbright bursu kazanarak UIUC’da Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü’nde doktora eğitimine başlayan Dağdeviren, bu süreçte esnek ve katlanabilir, deri üstüne yapıştırılabilir veya giyilebilir elektronik aletler üzerine çalışmalar yaptı. Doktora derecesini Aralık 2014’te alan Canan Dağdeviren, medikal teknoloji alanında pilsiz çalışan, giyilebilir kalp çipi ve cilt kanserini teşhis eden cihaz geliştirdi. Aynı zamanda Dağdeviren, Forbes’in 30 Yaş Altı Bilim İnsanı listesinde de yer aldı.
Muğla Cumhurbaşkanlığı Yat Yarışları başladı Cumhurbaşkanlığı 5. Uluslararası Yat Yarışları Bodrum’dan başladı. Yarışlarda 16 ülkeden 26 teknede, yaklaşık 300 sporcu mücadele ediyor. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Muğla Valiliği’nin katkılarıyla İstanbul Açıkdeniz Yat Yarış Kulübü tarafından organize edilen ve DHL Express ana sponsorluğunda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı 5. Uluslararası Yat Yarışları, bu yıl Halikarnas, İstanbul ve Cumhuriyet kupaları olmak üzere 3 ayrı etapta düzenleniyor. Yarışlar, bugün Bodrum etabıyla başladı. Tüm ekipler, “Coğrafi Rota Yarışı”nda Bodrum’un en güzel kıyılarında yarıştılar. 21 Mayıs Salı günü ise en zorlu parkur olan açık deniz yarışı başlayacak. Ekipler, sınıflarına göre Rodos ve Simi adasının etrafında dönerek, Yalıkavak Marina’ya gelecekler. Denizde birkaç gün sürecek büyük mücadelenin ardından kazananlar 25 Mayıs’ta Bodrum Kalesi’nde düzenlenecek törenle ödüllerine kavuşacak. İlk gün yarışlarının startına Muğla Valisi İdris Akbıyık, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürü Kazım Açıkbaş ile İlçe Müdürü Oktay Dumruk, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Gökhan Kurgan ile İlçe Emniyet Müdürü Ali İhsan Başaşçı da katıldı. Vali Akbıyık: "Muğla sporun da bir merkezi" Muğla’nın sporun başkenti olma yolunda ilerlediğini söyleyen Muğla Valisi İdris Akbıyık, şunları dile getirdi; “Bu yarışlar, Bodrumumuza, Muğla’mıza inanılmaz katkı yapıyor, hem tanıtım anlamında hem turizm anlamında. Muğla gerçekten bir yeryüzü cenneti. Bu cennetin de en güzel yeri hiç şüphesiz Bodrum. Muğla, sporun başkenti olma yolunda ilerliyor aslında. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu yapılıyor ki inanılmaz ilgi alaka oluyor. Geçtiğimiz 58’incisinde sadece Babadağ etabını 1 milyar kişi izledi. Yine The Bodrum Cup Yelken Yarışları, artı bizim Köyceğiz’de su sporları merkezimiz var; çocuklarımız kanoda, yelkende çok başarılılar. Muğla sadece denizin, güneşin, kumun başkenti değil, sporun da bir merkezi, sporda da bir marka olma yolunda ilerliyor” dedi. Yemlihaoğlu: "16 ülkeden 300 sporcu ter dökecek" İstanbul Açık Deniz Yat Kulübü Başkanı Ekrem Tolga Yemlihaoğlu ise “Yalıkavak’tan bu sene start aldık. Hava oldukça hafif ama öğleden sonra gittikçe hızlanacak, şiddeti artacak. 5-6 saatlik bir rotada ekipler bu yarışı salimen tamamlayacaklar. Yine yarın sabah, esas açık deniz yarışı özelliği taşıyan 250 deniz millik, Rodos Adası’nı dönecekleri ve çok da zorlu olacağını düşündüğümüz uzun mesafeli bir açık deniz yarışına başlayacaklar. Yaklaşık 16 ülkeden 300’ün üzerinde sporcu bu yarışta ter dökecekler. Biz de bu mücadelenin galiplerini 25 Mayıs tarihinde Bodrum Kalesi’nde düzenleyeceğimiz ödül töreniyle mükafatlandıracağız” şeklinde konuştu.