GENEL - 17 Eylül 2018 Pazartesi 00:05

Ağrı Milli Eğitim Müdürü Turan’ın yeni eğitim öğretim yılı mesajı

A
A
A
Ağrı Milli Eğitim Müdürü Turan’ın yeni eğitim öğretim yılı mesajı

Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Turan, yeni eğitim öğretim yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Turan, yeni eğitim öğretim yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.


2018-2019 eğitim ve öğretim yılına başlamanın sevinci ve heyecanı içerisinde olduklarını ifade eden Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Turan,”Bireyde var olan bilgi ve sevgi ışığını yakmak eğitimin her zaman için vazgeçilmez unsuru olmuştur. İşte, geleceğimizin güvencesi, ülkemizin teminatı çocuklarımızın ve gençlerimizin yüreklerindeki bu ışığı yakmak bizim de en büyük idealimizdir. Sevgi diliyle konuşan öğretmenlerimiz ve şefkatle kucaklayan velilerimizle eğitimin, karşılıklı bir etkileşim olduğu bilinci ile çocuklarımızla gönülden gönüle sevgi ve bilgi bağı kurmanın gayretindeyiz. Başarılı bireyler yetiştirirken aynı zamanda, yüksek insani değerlerimizi geleceğe taşımak için akıl ve bilginin yanında; sevgi ve saygı ile yoğrulmuş, milli ve manevi değerlerinin bilincinde ve en önemlisi bu değerlere sahip çıkmayı bilen öğrenciler olarak hayata atılmalarını sağlamak en büyük hedefimizdir. Her alanda olduğu gibi eğitim-öğretim alanında da hızlı bir değişim ve dönüşümün yaşandığı günümüzde; bu hıza ayak uydurmak için başta tüm eğitimcilerimiz olmak üzere yöneticilerimiz, velilerimiz ile gerçeklere ve beklentilere uygun hedefler etrafında buluşmak büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle eğitimde kalitenin artırılması, fırsat eşitliğinin sağlanması, demokrasi bilincinin geliştirilmesi, öğrencilerimizin kendilerine, ailelerine ve topluma yararlı bireyler olarak yetişmesi için hepimize büyük görevler düşmektedir”dedi.


Yöneticilere ve öğretmenlere seslenen Turan,”Eğitimin kalitesinin temel belirleyicileri olan sizlerin, kendinizi sürekli geliştirmeniz, işinizi severek yapmanız, öğrencilerinize gönülden bir bağ, yürekten bir köprü kurmanız en büyük arzumuzdur. Okulunuzda ve sınıfınızda güçlü liderlik sergilemeniz, öğretmen ve öğrencilerimizin beklentilerine cevap vermeniz sarsılmaz bir hedefimizdir. Amacımız bilgi aktarmak değil, bilgiye ulaşmanın yollarını araştıran, bulabilen, bilgiyi paylaşabilen, teknolojiyi üretebilen ve insanlığın yararına sunabilen dinamik, özgüveni yüksek bir nesil yetiştirebilmektir”diye konuştu.


Velilere de seslenen Turan,”Bizlerin ve sizlerin ortak amacı öğrencilerimizi geleceğe en donanımlı şekilde hazırlayabilmektir. Bu ortak amacı gerçekleştirmede sizlere de büyük görevler düşmektedir. Bu görev en başta öğrencimize ve okulumuza sahip çıkmak ve desteklemektir. Eğitimde başarının önemli şartlarından biri de öğretmen-öğrenci-veli dayanışmasıdır. Bu nedenle yöneticilerle ve öğretmenlerimizle daima diyalog halinde olmanız çalışmalarımızda bizlere güç katacaktır”ifadelerini kullandı.


Öğrencilere de seslenen Turan,”Sizler ülkemizin geleceği, geleceğimizin güvencesi ve yarınlarımızın umudusunuz. Bu bilinçle manevi değerlerini her zaman ön planda tutan, taklitçilik ve özentiden uzak, bizlere emanet bırakılan vatan topraklarına en güzel bir şekilde sahip çıkmak; aldığınız eğitim, gösterdiğiniz başarılarınız ve yaşadığınız güzel ahlakınız ile olacaktır. Bu vesile ile 2018-2019 eğitim öğretim yılının başta sevgili öğrencilerimiz olmak üzere öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz tüm eğitim çalışanlarımız, velilerimize ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum”dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Digital Art Festival’e geri sayım başladı Türk Telekom, teknoloji ve sanatı buluşturan etkinliklere katkı sunmayı sürdürüyor. Dünya çapındaki sanatçıları ve dijital sanat eserlerini bir araya getiren İstanbul Digital Art Festival bu yıl şirketin teknoloji desteğiyle 2-5 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleşecek. Türk Telekom, ana destekçisi olduğu Atatürk Kültür Merkezi’nde yüksek teknoloji ve dijital dönüşüm deneyimini kültür-sanat alanına da aktarmayı sürdürüyor. Teknoloji ve sanatı buluşturan birçok etkinliğe katkı sunan şirket, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen İstanbul Digital Art Festival’de (IDAF) teknoloji sponsoru oldu. 2-5 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile düzenlenen IDAF, dijital sanatlar alanında yurt içinden ve yurt dışından önemli isimleri sanatseverlerle buluştururken, çocuk ve gençlik atölyelerine, panellere, görsel ve işitsel performanslara ev sahipliği yapacak. Fiber kablolar sanat eserine dönüşüyor Bu yıl ‘Search Reality’ (Gerçekliği Ara) temasıyla düzenlenen festivalde yaklaşık 55 sanatçının dijital sanat eserleri sergilenirken, şirket sanatseverlere farklı bir dijital deneyim sunmayı amaçlıyor. Festival boyunca AKM’nin içinde bir buluşma ve deneyim noktası olarak kurgulanan Türk Telekom Lounge alanında her gün paneller düzenlenecek. Ziyaretçiler, artırılmış gerçeklik ile hazırlanan Yeşilçam sergisinde teknolojik bir nostalji yaşayacak. Ayrıca, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) iş birliği ile gerçekleştirilecek Fiber İleri Dönüşüm Atölyesi’nde atık fiber kabloları kullanarak bir sanat eseri yapılacak. Yapay zekâ destekli moda tasarımı ve çocuklara özel tiyatro IDAF süresince, yapay zekâ destekli moda tasarımları festivalde sergilenecek. Uygur Tiyatrosu’nun da yer alacağı festivalde, birçok önemli sanatçıyla podcast yayınları gerçekleştirilecek. Festival süresince, şirket, uluslararası dijital sanat festivalinde sanatseverlerin dijital dünyayı keşfetmeleri için sergi alanları başta olmak üzere tüm teknolojik ihtiyaçlarını karşılayarak farklı bir deneyime katkı sağlayacak.
Muğla Minik Cansu’nun İstiklal Marşı sevgisi Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Bahçeyaka İlkokulu’nda anasınıfı öğrencisi olan 6 yaşındaki Cansu Şimşek, okuma yazma öğrenmeden İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını ezberledi. Cansu’nun 9 yaşındaki ablası Defne Şimşek İstiklal Marşı yarışmasına hazırlandığı sırada, minik Cansu ablasının yanında söylediklerini tekrar etmesi sonucunda İstiklal Marşı’nı ezberledi. Minik Cansu’nun henüz okuma yazma öğrenmeden İstiklal Marşı’nı ezberlemesi, ailesinin ve çevresinin takdirini kazandı. İstiklal Marşı’nı ezbere bilen Cansu Şimşek, "Ablam İstiklal Marşı yarışmasına gidecekti, sonra ben de çalıştım ve öğretmenim beni görünce bana İstiklal Marşı’nı okuttu" dedi. Ablası Defne ise, "Ben önce İstiklal Marşı yarışmasına gitmek için çalışıyordum, kardeşim de çok sıkılıyordu ve yanıma geldi. Ben okurken hep o da dinledi, sonra o da okumaya başlayacağı zaman ben de onu hep çalıştırdım, bu sayede İstiklal Marşı’nı ezberledi" şeklinde konuştu. Cansu’nun annesi Burcu Şimşek, "Benim çocuğumun zaten küçüklüğünden beri bir hevesi vardı, o da bayağı iştahlı ve istekli okuyor. Çocuğumla gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı. Baba Şükrü Şimşek ise, "Ben de her baba gibi çocuğumla gurur duyuyorum, bu bize mutluluk veriyor. Başta ablası, sonra annesi ve öğretmenleri olmak üzere hepsine teşekkür ediyorum" dedi.
Van Van’da yayla sezonu başladı: Besiciler ile çobanların sıkı pazarlığı başladı Küçükbaş hayvan varlığında Türkiye’nin ilk sırasında yer alan Van’da, baharın gelişiyle birlikte besicilerle çobanlar arasında sıkı pazarlıklar yaşanıyor. Havaların ısınmasıyla beraber Van’da koyunlar yaylaya çıkmaya başladı. Besiciler, 30-40 bin TL’ye sürülerine bakacak çoban bulamıyor. İpekyolu ilçesi Bahçıvan Mahallesi Hacı Osman Camii’nin önünde toplanan çobanlar, gelen sürü sahipleriyle uzun süren bir pazarlığa giriyor. Gün boyu cami ve çevresinde gruplar halinde bekleyen çobanlar ile besiciler uygun şartlarda anlaşmaya çalışıyor. Birçoğu Van’ın ilçeleriyle çevre illerden geldiklerini belirten çobanlar, istedikleri fiyatların çok görülmesine anlam veremiyor. Çobanlar, güvenceleri olmadan koyun sürülerine aylarca dağlarda baktıklarını, yaşanan olumsuzluklara rağmen istedikleri rakamın çok görülmesine dikkat çekti. Besiciler ise 30-40 bin TL vermelerine rağmen çoban bulamadıklarını fazlasını vermenin de zor olduğunu dile getirdi. “Koyunların yarısını sana vereyim yarısı da bana kalsın” Sürüsüne çoban arayan Besici Tayyip Karabalık, Özalp’ın Hacıali Mahallesinde 300 koyun 300 de kuzusunun olduğunu belirtti. Çobanların kendisinden 65 bin istediğini ifade eden Karabalık, “Ben de çobanlara o parayı size nasıl vereyim dedi. Koyunların yarısını sana vereyim yarısı da bana kalsın. Bu böyle olmaz ki. Ben ayda 30-40 bin veririm. 5-6 ay boyunca yaylaya çıkaracak. Oğlum da yanında gidecek, yardım edecek” dedi. Besicilerin tekliflerinin çok düşük bulduğunu dile getiren Şeref Teke ise “Biz 70 bin diyoruz, 65’e anlaşırız ama onlar fazla buluyor ve bize 30 bin teklif ediyor. Tabii biz de kabul etmiyoruz. Yarı yarıya bir fark var. Dağda, yaylada kalıyoruz, devamlı dışarıdayız. O fiyata gitmeyiz. Sigorta yok, izin 6 ayda 7 gün veriyor. 2 çoban gidiyoruz ama hasta olduğumuz zaman bir kişi kalıyor. 20 günde bir elbiselerimiz yıkanıyor. Yani çok zor bir meslek” diye konuştu. Öte yandan, besiciler; çobanların süt, peynir, sigara ve yemek gibi ihtiyaçlarını da karşılıyor.