GENEL - 23 Temmuz 2019 Salı 18:19

Bakan Pakdemirli: “Türkiye’de futboldan daha çok konuşulan konu tarım ve hayvancılık”

A
A
A
Bakan Pakdemirli: “Türkiye’de futboldan daha çok konuşulan konu tarım ve hayvancılık”

Aksaray’a gelen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye’de futboldan çok konuşulan konunun tarım ve hayvancılık olduğunu söyleyerek, “Her alanda olduğu gibi tarım ve orman alanında da 3-4 misli büyümemiz olmuş.

Aksaray’a gelen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye’de futboldan çok konuşulan konunun tarım ve hayvancılık olduğunu söyleyerek, “Her alanda olduğu gibi tarım ve orman alanında da 3-4 misli büyümemiz olmuş. Zaman zaman para kaybettiğimiz alanlar olabilir, sektörün sıkıntılı noktaları olabilir ama genel itibariyle bir başarı var. Ama bunu daha da büyük bir başarıya taşımanın yolunu hep birlikte bulmamız lazım” dedi.


Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Aksaray’a geldi. Bakan Pakdemirli ilk olarak Aksaray Ticaret Borsası’nda hububat satış ihalesine katıldı. Burada Başkan Özkök ve üreticilerle de buluşan Bakan Pakdemirli, çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Ardından Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) tarım alanında faaliyet gösteren fabrikaları ziyaret eden Bakan Pakdemirli, Organize Sanayi İşadamları Derneği’nin (OSİAD) açılışını yaptı. Daha sonra bir tesiste gerçekleştirilen Tarım Orman Sektörü Değerlendirme Toplantısı’na katılan Bakan Pakdemirli, burada tarım ve hayvancılık sektörü temsilcileri ile bir araya geldi.



"Aksaray tarım için çok önemli bir kent"


Bakan Pakdemirli yaptığı açıklamada, “Aksaray hakikaten önemli bir kent. Yani Aksaray tarım için çok önemli bir kent. Ama aynı zamanda Aksaray’ın bir sanayi kenti olduğunun da farkındayız. Geçtiğimiz yıl dövizin çok hızlı arttığı, ondan sonra maliyetlerimizin çok arttığı bir dönemdeydik. Ama ben Ankara’da kedimi ofise hapsetmedim. Dedim ki, ‘Ben sahaya çıkacağım’ 65’e yakın ili dolaştım. Problemler aslında ortak. Yani tabi ki artan maliyetler karşısında o oranda ve ya daha fazlasını gelirlerimiz arttırıyor olmamız lazım. Bütün çabamız aslında bu. Ama işte buğdayda, arpada, birçok konuda da biz geçen yol itibari ile erken bir uyarı sistemi kurduk. Dedik ki, buğday, arpa, buradaki teşvikleri arttıralım. 5 kuruşu 10 kuruşa çıkardık. Gübre desteğini 4 liradan 8 liraya çıkardık. Geçen yıl 850 liraya sattığımız buğdayı bugün bir 350, bir 400’ler seviyesinde almaya başladık. Yani mümkün mertebe artan maliyetlere çiftçimizi üreticimizi, köylümüzü ezdirmemek gayreti içinde olduk. Hakeza hayvancılıkta da öyle. Şu an sütteki durum fena değil. İşini düzgün yapan arkadaşlarımız bir 30 yem paritesini tutturabiliyorlar. Ama besicilikte hala sıkıntılarımız var. İnşallah bu yapısal problemlere de dayanan bir bu işin geçmişi var. İnşallah en yakın zamanda çözme yolunda gayretli adımlarımızı atacağız. Et süt kurumu olarak piyasalara müdahale edip mümkün mertebe bu besi fiyatlarının, kesim fiyatlarının artması yönünde önümüzdeki günlerde gerekli tedbirleri alıyor olacağız" dedi.



"Tarım ve orman alanında 3-4 misli büyümemiz olmuş"


Türkiye’de futboldan daha çok konuşulan konunun tarım ve hayvancılık olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, “Türkiye’de futboldan daha çok konuşulan bir konu daha var oda tarım ve hayvancılık. Herkes konuşuyor ve herkes en iyi ben bilirim diyor. Bu konuda da bir fikir birlikteliği, bir yol haritası tam anlamı ile bugüne kadar çizilememiş durumda. Biz de dedik ki, şurayı toplayalım. Bu şura normalde 5 yılda bir toplanması lazım ama son 15 yıldır toplanmamış. Şurayı toplayalım dedik. Ama şurayı toplarken de memleketimde konuşmak isteyen herkes konuşsun. Her alanda olduğu gibi tarım ve orman alanında da 3-4 misli büyümemiz olmuş. Zaman zaman para kaybettiğimiz alanlar olabilir, sektörün sıkıntılı noktaları olabilir ama genel itibariyle bir başarı var. Ama bunu daha da büyük bir başarıya taşımanın yolunu hep birlikte bulmamız lazım” şeklinde konuştu.


Konuşmaların ardından toplantı basına kapatılırken, Bakan Pakdemirli sektör temsilcileri ile görüş alışverişinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Vali Çiftçi’den 1 Mayıs mesajı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü vesilesiyle bir mesaj yayınladı. Vali Çiftçi, mesajında emeğiyle varlık bulan, maddi ve manevi değer üreten, alın teri döken ve helal kazanç peşinde koşan tüm çalışanların "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü"nü kutladığını ifade ederek, “Hayatın dengesi olarak sayabileceğimiz emek; alın teri döken, helal kazanç ile hem kendi geçimini sağlayan hem de milletimizin kalkınması ve refahı için çalışan emekçi kardeşlerimizin temel hayat prensibini oluşturmaktadır. Çünkü bizim inancımızda ve medeniyetimizde çalışmak; bir işe emek vermek, müstesna bir yere sahiptir. Zahmet çekmenin rahmete işaret olduğuna inanılarak, "Emek olmadan yemek olmaz." anlayışıyla hareket edilir. Nitekim Peygamber Efendimiz (S.A.S.) "Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir kazanç yememiştir." buyurmaktadır. Bu anlayışla bizler de çalışanlarımızın mutluluğunu, ülkemizin müreffeh geleceğini aydınlatan bir meşale olarak görüyoruz. Devlet olarak çalışanlarımızın ve işçi kardeşlerimizin emeklerinin karşılığını tam almaları, çalışma şartlarının daha da iyileştirilmesi, hak ettikleri yaşam standardına kavuşmaları, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için var gücümüzle çalışıyoruz. Üreten elleri ve çalışkan yürekleriyle milletimiz ve devletimiz için çok büyük bir değere sahip olan emekçi kardeşlerimiz, dayanışmanın ve birlikte çalışmanın timsalidir. Çalışanlarımızın fedakârlıklarıyla maden ocaklarından atölyelere, tarlalardan fabrikalara, kooperatiflere kadar icra edilen her faaliyette el emeği, göz nuru, alın teri ile hizmet ederek Türkiye’mizin ekonomik alanda büyümesine katkı sağlamaktadır. Daha müreffeh bir ülke olma yolunda işçinin alın teri kurumadan hakkını veren, işçi kardeşlerimizin özverili çalışmalarını takdir eden, çalışanlarının sorunlarını dile getirmesini sağlayan ve bu sorunların çözümüne ışık tutarak İşçi-işveren kaynaşmasına vesile olan işverenlere de ihtiyacımız olduğunun bilincindeyiz. Hakkaniyetli bir çalışma ortamı sunarak çalışanlarının emeğini karşılıksız bırakmayan işverenlerimizin artması temennisiyle devletimiz, helal kazanç politikasıyla sermayesini yöneten işverenlerimizi de göz ardı etmemekte, çeşitli desteklerle onlara kol kanat germektedir. "Ekmeği, öğrendim, sonra ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini, sonra da ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim." diyen Hz. Mevlana’nın anlayışıyla bir araya gelerek iş bölümüne bağlı olarak çalışıp, refah ve bolluğumuzun artmasına vesile olan tüm emekçi kardeşlerimiz, üretimin en önemli unsurudur. Tüm dünyada işçi ve emekçiler tarafından kutlanan 1 Mayıs’ın birlik ve beraberliğimizi pekiştirmesini, hakkaniyetli bir çalışma ortamına vesile olmasını ve kardeşçe uzak bir bayram havasında geçmesini temenni ediyorum. Bu vesileyle tüm emekçi kardeşlerimize aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yaşam diliyor, çalışma hayatlarında başarılar niyaz ediyorum.” dedi.
Van Van’da 1 ton 800 kilo kaçak avlanılan inci kefali ele geçirildi Van’ın Muradiye ilçesinde jandarma ekiplerinin çalışması sonucu 1 ton 800 kilo inci kefali ele geçirildi. Van Gölü’nde yaşayan endemik tür olan ve üreme dönemine girmesi nedeniyle avlanması yasak olan inci kefali balığını korumak için çalışmalar devam ediyor. Kontrol çalışmaları çerçevesinde Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, dün gece ilçenin Yalındüz bölgesinde yapılan çalışmalar sonucunda 1 tonu canlı, olmak üzere 10 çuval içine konulmuş yaklaşık 800 kilo ölü inci kefali balığı ele geçirildi. Canlı balıklar tekrar dereye bırakırken, el konulan ölü balıklar imha edilmek üzere Muradiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Olayla ilgili 1 kişiye 67 bin 558 TL para cezası uygulanırken, kaçakçılıkta kullanılan kamyonet ise 15 gün trafikten men edildi. "İnci kefallerinin tarihte olmadığı kadar bizim yardımımıza ihtiyacı var" Konuyla ilgili açıklamaya yapan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "İnci kefali Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı sularından üremek için tatlı sulara göç ediyor. Nu göç sırasında inci kefalleri, martılarla, yılanlarla ve bir çok canlıya mücadele ediyor. Akıntıyı yeniyor fakat, inci kefalleri yenemediği tek canlı oda insanoğlu. Üremek için derelere giren balıklar, maalesef kaçak avcıların hedefi oluyor. Bu sebepten dolayı Van İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 7/24 dere kenarında üreme döneminde nöbet tutuyor. Jandarma ekipleri, bu akşam da yine kaçak avcılığı önlemiş oldu. Yaklaşık 1 ton canlı balığı kurtarıp tekrar suya bırakırken, kaçak avlanmış balıklar da el koydu. Bu aslında bize şunu gösteriyor. Koruma çalışmaları varsa balığın geleceği var. Şayet koruma çalışmaları sekteye uğrarsa maalesef inci kefalinin geleceğinden bahsetmemiz mümkün değil. Ümit ediyoruz ki bu koruma çalışmaları önümüzdeki günlerde de hız kesmeden devam eder. Çünkü inci kefallerinin tarihte olmadığı kadar bizim yardımımıza ihtiyacı var. Bu sebepten dolayı Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ile Muradiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine teşekkür ediyoruz" dedi.
Muğla Kuraklık il kriz merkezi toplandı Küresel iklim değişikliği ile birlikte kuraklık ihtimaline karşı durum değerlendirmesi yapılarak gerekli tedbirlerin alınması ve eylem planı oluşturulması amacıyla Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan başkanlığında, tarımsal kuraklık il kriz merkezi toplantısı yapıldı. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen toplantıya il komitesini oluşturan kurum temsilcilerinin yanı sıra İlçe ve şube müdürleri katılım sağladı. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Meteoroloji ve DSİ’den uzmanların sunum yaptığı toplantıda, Muğla il genelindeki su kaynaklarının durumu, kuraklığa yönelik çalışmalar ve öneriler ile meteorolojik veriler ele alındı. Toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, sürdürülebilir tarımsal su kullanımının planlanması ile ilgili proje ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. ‘Kırsal Kalkınma Ekonomik Yatırımlarının Desteklenmesi’ Projesi kapsamında Bakanlık tarafından üreticilere modern sulama, bireysel sulama ve yağmur hasadı için yüzde 50 hibe desteği sağlandığını hatırlatan Saylak, su konusunda herkesin duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Tarımsal üretim planlamasını suyu merkeze alarak yapmak gerektiğini ve bunun milli bir duruş olduğunu kaydeden Barış Saylak, “Bu, hepimiz için tarihi bir sorumluluktur. Bugün en büyük zenginliğimiz olan yeşili ve maviyi çocuklarımıza ulaştırmak zorundayız. Biz üretim aşamasında bitkilerin su ihtiyacı durumunu değerlendirerek, üreticilerimize bu konuda bilgi veriyoruz. Tarımda su merkezli üretim planlamasının önemini anlatıyoruz” dedi. Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan da konuşmasında bir damla suyun ve bir karış toprağın bile önemli olduğuna vurgu yaparak, su kaynaklarının doğru ve etkin yönetimi konusunda herkesin üstüne düşen görevi yapmasının bugüne ve geleceğe hizmet olduğunu söyledi. Soykan, toplantının Muğla’ya ve ülkemize hayırlı olmasını diledi.