ASAYİŞ - 06 Ekim 2021 Çarşamba 09:48

Kadın jandarmalar önce eğitim verdi, sonra oklavayı alıp hamur açtı

A
A
A
Kadın jandarmalar önce eğitim verdi, sonra oklavayı alıp hamur açtı

Aksaray’da kadınlara yönelik “Kadın Acil Destek Uygulaması” (KADES) Projesi kapsamında eğitim veren kadın jandarma ekipleri, eğitimin ardından oklavayla hamur açıp börek yaptı.

Aksaray’da kadınlara yönelik “Kadın Acil Destek Uygulaması” (KADES) Projesi kapsamında eğitim veren kadın jandarma ekipleri, eğitimin ardından oklavayla hamur açıp börek yaptı.


İçişleri Bakanlığı tarafından geliştirilen ve kadına yönelik şiddet ile tacizi en aza indirmeyi amaçlayan KADES Projesi hakkında sorumluluk bölgelerinde tüm kadınlara ulaşarak eğitimler verip uygulamayı anlatan Aksaray İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, köy köy gezerek kadınlarla buluşuyor. Kent genelinde eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerini aralıksız sürdüren Aksaray İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Eskil ilçesine bağlı Kökez köyü’nde ocak başında hamur açan kadınlarla bir araya geldi. Kadınlarla sohbet eden jandarma ekipleri, ilk olarak maskeleri olmayan kadınlara kendi elleriyle maske taktı. KADES programı hakkında eğitime geçen jandarma ekipleri, uygulama hakkında hazırlanan el broşürlerini kadınlara dağıttı. Ardından uygulamanın amacını anlatan jandarma ekipleri, kadınların telefonuna KADES programını yükleyerek nasıl kullanılacağını da anlattı. Eğitimin ardından halkla iç içe çalışma performanslarıyla dikkat çeken kadın jandarma ekipleri, ellerine aldıkları oklavalarla hamur sofrasının başına geçti. Oklavalarla hamurları açıp içlerini dolduran kadın jandarmalar, daha sonra açtıkları hamuru ocaktaki sac üzerinde pişirdi. Kadın dayanışmasının gözler önüne serildiği eğitim programında köy halkı jandarmalara teşekkür etti.



“Hem güvenliğimizi sağlıyorlar, hem de eğitim veriyorlar”


Köy halkından Kezban Mutlu (57), hem eğitim aldıklarını hem de güzel bir gün geçirdiklerini belirterek, “Bugün jandarma kızlarımız geldi. Bize KADES’i öğrettiler. Güldük, eğlendik, çok sevdik. Allah razı olsun devletimizden, çok memnun olduk. Askerlerimizle, jandarmalarımızla, kızlarımızla yedik, içtik, eğlendik. Bizim için de bir değişiklik oldu. Beraber yufka açtık, börek yaptık, sıkma yedik. Kızlarımız bize anlattılar. Biz bilmiyorduk, böyle şeylerde bilgimiz yoktu bizim. Ama bize öğrettiler. Allah razı olsun. Çok memnun oldum. Allah’ım devletimize zeval vermesin” dedi.


Kökez köyü Muhtarı Ahmet Kırlı (67) ise, jandarma ekiplerinin asayiş ve güvenliği sağlamanın dışında birçok konuda eğitimler verdiğini belirterek, “Jandarmamızın hizmetlerinden son derece memnunuz. Hem asayişimizi sağlıyorlar hem de KADES gibi eğitimler veriyorlar. Jandarmamızın çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz, ayağınıza sağlık. Hem eğitiyorlar hem de güvenliğimizi sağlıyorlar” diye konuştu.


Zeycan Kırlı (60) ise, “Genç kızlarımız geldi, bizi bilgilendirdiler. KADES nedir bilmiyorduk. Yardımcı oldular. Biz de yufka açtık, eğlence oldu. Börek ve sıkma yaptık. Çok memnun olduk geldikleri için” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Antikalarla dolu iş yeri görenleri 100 yıl öncesine götürüyor Karabük’te antika eşyalar ile donatılan iş yeri müşterilerine 100 yıl öncesine yolculuk yaptırıyor. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki yaşayan Hasan Boynueğrioğlu’nun, bir dönem çalıştığı butik otelde antika merakı başladı. Bu merakını yaklaşık 11 yıldır antika toplayarak gidermeye çalışan Boynueğrioğlu, malzemeleri 2013 yılında açtığı kafede sergilemeye başladı. İşyerinin her bir köşesine yerleştirdiği antikalar ise müşterilerin büyük ilgisini çekiyor. Eski vitrin, fincan takımları, radyolar, dikiş makineleri, daktilolar, duvar saatleri, fotoğraf makineleri, harman makinesi gibi birçok eşyalarla donatılan iş yeri gelen müşterilerini 100 yıl öncesine götürüyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan işletmeci Hasan Boynueğrioğlu, "Aga keyf kafemizi 2013 yılında kurduk. Şu anda yiyecek içecek sektöründe hizmet vermekteyiz. Burayı açmadan önce otelcilikle ilgileniyordum. Butik otelde en üst düzey sorumluydum. Oradan antika merakım vardı" dedi. Süreç boyunca antika biriktirdiğini ve sergilediğini ifade eden Boynueğrioğlu, iş yerinde antika dikiş makineleri, bavullar çeyiz sandıklarız fincan takımları, saatler, fotoğraf makineleri, hesap makineleri, daktilolar, komodin gardırop, vitrinler ve harman makinesi bulunduğunu söyledi. Müşterileri 100 yıllık harman makinesi karşılıyor Harman makinesinin 100 yıl önce kullanıldığına dikkat çeken Boynueğrioğlu, "Müşterilerin harman makinesinin başında fotoğraf çektirmeleri, daha çok hoşlarına gidiyor. Yani onu da bulduk ve getirdik. Eskiyi yaşatmayı seviyoruz. Yani müşterilerimiz çok hoşuna gidiyor, ilgi gösteriyor. Onlar da burada geçmişi yaşattığımızı hissedince onlar da kendi elindeki eşyalara sahip çıkmayı düşünüyorlar. Onlar da keyif alıyor" diye konuştu. Boynueğrioğlu, iş yerine gelen müşterilerinin de kullanmadıkları eski parçaları getirerek kendisine teslim ettiğini ve geldiklerinde kendi antika malzemelerini sergilendiğini görünce mutlu olduklarını aktardı. "Biz zaten işimize aşığız" diyen Boynueğrioğlu, "Antikaya da aşığız. Bu işi daha üst seviyelere çıkmayı düşünüyoruz. Antika ve kafecilik sektöründe de öyle. Manevi olarak biz zaten sevdiğimiz için bu işi yapıyoruz, yani zorluk da çekmiyoruz. Yaşamayı da seviyoruz. Yani sevdiğimiz için biz maddiyatı ön planda tutmuyoruz" ifadelerini kullandı. İlk defa antika dolu bir kafeye gittiğini anlatan Onur Altındağ da gördükleri karşısında zamanda geçmişe yolculuk yaptığını söyledi. Büyüklerinden dinlediği hikayelerin başrollerindeki eserleri işyerinde gördüğünü ifade eden Altındağ, "Antikalarla karşılaştıktan sonra beni biraz geçmişe götürdü. Geçmişte atalarımızın, annelerimizin, babalarımızın kullandığı dikiş makinaları, radyolar burada. Hele ki teknoloji o zaman bu kadar gelişmiş değildi. Dolayısıyla insanlar haberleri, günlük gelişmeleri, radyolardan saat başı yayınlar ile dinliyormuş. Büyüklerimizden bu hikayeleri dinlerdik. Tabii onları burada görmek bizi geçmişe götürdü” dedi. Antikalarla dolu bir işletmenin insana huzur verdiğini kaydeden Altındağ, "Gerçekten güzel bir mekan oluşturmuşlar, ortaya koymuşlar. Emek verilmiş, üzerinde çalışılmış, düşünülmüş. Biz de memnun olduk, mutlu olduk" şeklinde konuştu.
İstanbul Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu’nu erkeklerde Hicham Amghar, kadınlar Sheila Chelangat kazandı Türkiye İş Bankası 19 İstanbul Yarı Maratonu’nu erkeklerde Faslı atlet Hicham Amghar, kadınlarda ise Kenyalı atlet Sheila Chelangat kazandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul’un düzenlediği Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, Tarihi Yarımada parkurunda ’En Hızlı Yarı’ sloganıyla koşuldu. Dünyanın en iyi 11, Avrupa’nın da 4 ’Gold Label’ yarı maratonundan biri olan İstanbul Yarı Maratonu, 10K ve 21K kategorilerinde yapıldı. Koşuya 72 farklı ülkeden yaklaşık 14 bin sporcu katıldı. Elit atlet kategorisinde ise 34 farklı ülkeden 47 erkek, 21 kadın olmak üzere toplam 68 sporcu yarıştı. Yenikapı’dan başladı, orada bitti Yenikapı’dan saat 09.15’te start alan yarışta atletler Kumkapı, Cankurtaran, Çatladıkapı, Sarayburnu, Sirkeci Işıklar ve Eminönü’nden sonra Galata Köprüsü’nden Karaköy’e geçti. Köprü bitimindeki ışıklardan ’U’ dönüşü yapan sporcular, Eminönü, Unkapanı, Cibali, Abdülezelpaşa caddesi, Ayvansaray, Haliç köprüsüne varmadan yine bir ’U’ dönüşü yaparak, ters istikamette aynı sahil yolunu kullanıp Yenikapı’ya geldi. Erkeklerde Hicham Amghar, kadınlar Sheila Chelangat kazandı Elit atletler kategorisi erkeklerde Faslı atlet Hicham Amghar 59.46’lık derecesiyle birinci oldu. İkinciliği 59.53’lük derecesiyle Etiyopyalı sporcu Dinkalem Ayele, üçüncülüğü ise 1.00.02’lik derecesiyle Etiyopyalı atlet Gemechu Bute elde etti. Kadınlarda ise 1.06.46’lık derecesiyle Kenyalı atlet Sheila Chelangat kazandı. İkinci sırayı 1.07.11’lik derecesiyle Kenyalı sporcu Miriam Chebet, üçüncülüğü de 1.08.16’lık derecesiyle Etiyopyalı atlet Zewditu Aderaw aldı. Türkiye yarı maraton şampiyonları da belli oldu İstanbul Yarı Maratonu aynı zamanda Türkiye Yarı Maraton Şampiyonası özelliğini de taşıdı. Erkeklerde 1.02.42’lik derecesiyle Ali Kaya, kadınlarda ise 1.13.32’lik derecesiyle Özlem Kaya Alıcı birinci oldu. 8 milyon TL para ödülü verildi İstanbul Yarı Maratonu’nda dereceye giren atletlere 8 milyon TL para ödülü verildi. Elit kadın ve erkek atletlerin birincileri 15’er bin Dolar alırken, ikinciler 10, üçüncüler 8, dördüncüler 6, beşinciler 5, altıncılar 4, yedinciler 3 ve sekizinciler 2’şer bin Dolar para ödülü kazandı. Bu yıl 34 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) adına bin 500 gönüllü, bağış toplamak için koştu. Yarı maratonda 2020-2023 arasında yaklaşık 12 milyon TL’lik bağış toplanmıştı.
Antalya Kumluca’da Yörük Göçü 25’inci kez canlandırıldı Antalya’nın Kumluca ilçesinde gerçekleştirilen, Geleneksel Kumluca Tarım ve Seracılık Festivali’nin açılışında Yörük göçü canlandırıldı. Katılımcılar, Yörük göçünde; at, eşek, deve ve köpekleriyle kortej yürüyüşü yaptılar Kumluca İlçesinde bu yıl 25.’si düzenlenen Geleneksel Kumluca Tarım ve Seracılık Festivali kapsamında “Yörük Göçü” etkinliği, yoğun bir katılımla yapıldı. İlçenin, Gödene Caddesi’nden başlayıp Orhan Okulu Caddesi’ndeki Yörük Obalarına gelen Yörük Göçü etkinliğinde Kumluca halkı adeta sokağa döküldü. İlçeye bağlı, Bağlık Mahallesi Gödene caddesinden başlayıp Adnan Menderes Bulvarını takip ederek, Narenciye Mahallesindeki Orhan Okulu caddesinde son bulan kortej, yaklaşık 2 saat sürdü. Yörüklerin yaşayış tarzları sergilendi Birbirinden renkli görüntülere sahne olan festivalde, Kumluca’da yaşayan vatandaşlar, tamamen gönüllülük esasıyla etkinliğe katkı koydu. Katılımcılar, Yörük göçünde; at, eşek, deve ve köpekleriyle kortej yürüyüşü yaptılar. Yörüklerin yaşayış tarzlarını, günlük hayatta kullandıkları araç gereçleri, ulaşım şekillerini ve yemek kültürlerini canlandırdılar. Yörük Göçü Kortejini izlemek isteyen vatandaşlar ise saatler önceden kaldırım ve refüjlerde yerlerini alarak heyecanla kortejin geçmesini beklediler. “Yörük kültürünü, gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyoruz” Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, Yörük göçünün açılış konuşmasında şöyle konuştu: ‘’25.Tarım ve Seracılık Festivalimizin startını Yörük Göçümüzle verdik. Yörük kültürümüzü yaşatmak ve gelecek nesillerimize aktarmak amacıyla etkinliğimizi düzenliyoruz. Konserlerimiz ve Yağlı Pehlivan Güreşlerimizle güzel bir festival ortamı yaşıyoruz.” Yörük göçü, baharın ve yazın müjdecisi Kumluca Kaymakamı Tekin Erdemir de Yörük göçünün önemine değindi. Erdemir, “Yörük göçü, bölgemiz için önemli bir etkinlik. Vatandaşlarımız, baharın ve yazın müjdecisi olarak görüyor. Yıllar öncesinde insanlarımız ovalardan dağlara göçtü. Hayvanlarını götürdüğü ve orada kaldığı bir günün başlangıcı.’’ dedi. Çeşitli etkinliklerin gerçekleştirileceği festival, 4 Mayıs Cumartesi günü sona erecek. (RS)
Adana Adana’da bal hasadı başladı Adana, zengin bitki örtüsü ve verilen desteklerle bal üretiminde üst sıralardaki yerini koruyor. Kentte yaklaşık 2 bin 470 arıcının 495 bin kovanda bal üretimi yapılmasıyla geçen yıl 12 bin 280 ton bal üretildi. Adana bölgesindeki arıcılar yılın ilk balını da peteklerden sağmaya başladı. İkliminin yanı sıra sahip olduğu zengin doğal ve tarımsal kaynaklı bitki örtüsüyle arıcılıkta öne çıkan Adana, verilen desteklerle bal üretiminde üst sıralardaki yerini koruyor. Kış mevsiminde narenciye bahçelerine, ilkbahar ve yaz başlangıcında ayçiçeği tarlaları civarına yerleştirdikleri kovanlardan bal sağan Adana’daki üreticiler, yaz aylarında ise kovanlarını taşıdıkları Toroslar’daki yaylalarda ve ülkenin diğer yüksek kesimlerindeki florası zengin alanlarda bal hasadı yapıyor. Yılın ilk bal hasadını narenciye balı ile yapan Adanalı arıcıların bal sağımına katılan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, Çukurova Bölgesinin Kasım-Mayıs ayları arasında ekolojik koşulları ve florası ile yerel arıcıların yanı sıra kışlatmak için arılarını getiren misafir arıcılar tarafından da tercih edilen bir bölge olduğunu söyledi. Kökçüoğlu, “Ovada narenciye bahçeleri, dağ kesiminde zengin flora ile arıcılıkta önemli bir yerdeyiz. Her yıl yaklaşık 33 ilden 150 bin kovan kış dönemini geçirmek için ilimize geliyor. 495 bin arılı kovan varlığına sahibiz ve 2470 aile geçimini arıcılıktan sağlıyor. Ürettiğimiz 12 bin 280 ton bal ile de Türkiye sıralamasında ikinci durumdayız. Turunçgil ağaçlarımızdan sadece meyve değil bal da topluyoruz. İlk narenciye balı ilimizde hasat edilmeye başladı. Hayırlı olsun.” dedi. İl Müdürü Kökçüoğlu, arıcılara devlet desteğinin her zaman devam ettiğini ifade ederek Adanalı arıcılara 2023 yılı desteği olarak 25 milyon lira ödendiğini söyledi. Kökçüoğlu, “İl Müdürlüğü olarak paydaşlarımızla işbirliği yaparak arıcılarımıza eğitimler veriyoruz, kovan desteği sağlıyoruz, arı hastalıkları ile mücadele için ilaç veriyoruz, kış bakım ve beslemesi için şeker dağıtıyoruz. Bu desteklerimiz önümüzdeki yıllarda artarak devam edecek.” şeklinde konuştu. Arılı kovandan petekleri alarak bal sağım makinesine koyan İl Müdürü Kökçüoğlu, bal sağımını yaparak yılın ilk bal hasadını gerçekleştirdi. Adanalı arıcılar önümüzdeki günlerde ayçiçeklerinin çiçek açmasıyla ova kesiminde ayçiçeği balını hasat ettikten sonra şehrin yüksek yaylalarına arılarını götürerek son bahara kadar buralarda konaklayacak. (FKE-