GENEL - 27 Nisan 2012 Cuma 09:48

KONCUK`TAN `FEN-EDEBİYAT FAKÜLTELERİ İLE İLGİLİ ALINAN KARARA` İLİŞKİN AÇIKLAMA

A
A
A
KONCUK`TAN `FEN-EDEBİYAT FAKÜLTELERİ İLE İLGİLİ ALINAN KARARA` İLİŞKİN AÇIKLAMA

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Yıldan yıla artan, atama bekleyen öğretmen sayısı, duruma çözüm bulamayan iktidarı, öğretmenliğe kaynak okulları azaltmaya yönlendirmiştir. Adam gibi öğretmen atama politikası oluşturmayı beceremeyenler, en kolay yolu bulmuş ve fen edebiyat fakültelerini oyun dışı bırakmayı tercih etmiştir" dedi.
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin öğretmen olabilmek için aldığı pedagojik formasyon programının YÖK tarafından kaldırılmasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Fen-edebiyat fakültelerinde okuyan öğrencilere öğretmenlik formasyonunun verilmeyeceği haberinin büyük bir infiale neden olduğuna dikkat çeken Koncuk, birçok kişinin öğretmenliğe kaynak olarak eğitim fakültelerini kabul ettiğini söyledi. Bu kanaatin, bu okullara giren
öğrencilerin, öğretmen olmak ve bu hedefle, buraları tercih etmesinden kaynaklandığını anlatan Koncuk, eğitim fakültesi mezunlarının, öğretmen olmaktan başka bir şansı da olmadığının altını çizdi. Koncuk, "Siyasi iktidar, on yıl önce, 72 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısını, yanlış öğretmen istihdam politikası yüzünden, göz göre göre, bugün 350 binlere çıkmasını seyretmiştir. Yıldan yıla artan, atama bekleyen öğretmen sayısı, duruma çözüm bulamayan İktidarı, öğretmenliğe kaynak okulları
azaltmaya yönlendirmiştir. Adam gibi öğretmen atama politikası oluşturmayı beceremeyenler, en kolay yolu bulmuş ve fen edebiyat fakültelerini oyun dışı bırakmayı tercih etmiştir" diye konuştu.
Koncuk, alınan kararların, hangi sonuçları doğuracağını düşünmekten aciz bir anlayışla, kazanılmış haklar ilkesini göz ardı ederek, 200 bin öğrencinin umutlarını tükettiklerini fark edemeyenlerin, bir çırpıda fen edebiyat fakültelerini gözden çıkarmayı geçerli bir yol sandığını anlattı. Koncuk, KESK`e bağlı Eğitim Sen`in açtığı davayla, yargının fen-edebiyat fakültelerine formasyonu engelleyen kararını, dört gözle bekliyor gibi, jet hızıyla fen edebiyatları şok eden bir kararın alındığına dikkati çekti.
YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı`nın bu kararın tek sorumlusu olduğunu vurgulayan Koncuk, "Bugüne kadar, işlerine gelmeyen, birçok yargı kararının arkasından dolananlar, şimdi çıkıp ta, bu kararı bahane etmesinler. Bugüne kadar hukuk tanımayanlar, şimdi hukukun ardına saklanmasınlar" dedi.
Koncuk, eğitim fakültesi mezunlarının öğretmen olarak, öncelikli atanmasına kimsenin itirazının olmadığını ifade etti. "Ancak, bugüne kadar fen-edebiyat mezunlarını öğretmen olarak atayanlar sizler değil miydiniz?" diyen Koncuk, bugün bu okulları tercih edenlerin, buna güvenerek fen edebiyat fakültelerini tercih ettiğini anlattı. Bugün sadece, 11 üniversiteye bağlı eğitim fakültesinde, lise branş öğretmeni yetiştirildiğini kaydeden Koncuk, bu kararın, önümüzdeki yıllarda lise branş öğretmeni ihtiyacı
yaratmayacağına işaret etti. Koncuk, "Yeni ihdas ettiğiniz 4+4+4 sisteminin branş öğretmeni ihtiyacını artıracağını da söyleyen, aynı Milli Eğitim Bakanlığı değil mi? Eğitim fakültesi, fen-edebiyat fakültesi kavgası yaratmanın doğru olmadığına inanıyoruz. Kavga ve ben haklıyım yerine bir çözüm arayışına girilmelidir" şeklinde konuştu.
Eğitim fakültesi mezunlarının da mağdur olduğunu ve ataması yapılmayan mezun sayısının 350 binlere ulaştığının altını çizen Koncuk, bu durumun, fen-edebiyat fakültesi öğrencilerini tamamen umutsuzluğa sürükleme sonucunu doğurmaması gerektiğini belirtti. "Çünkü öğretmen ataması konusunda yaşanan kaosun sebebi, fen-edebiyat fakültelerini tercih eden öğrenciler değildir" diyen Koncuk, bu öğrencilerin, fen-edebiyat tercihlerini mevcut sisteme güvenerek yaptığını bildirdi. Şu anda görev yapan, on binlerce
fen-edebiyat fakültesi mezunu öğretmenin olduğunu söyleyen Koncuk, alınan bu kararın, sadece, fen-edebiyat fakültelerini değil, öğretmenliğe kaynaklık eden, ilahiyat, spor akademileri gibi okulları da, olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Koncuk, Türk Eğitim-Sen olarak, acele ve sonuçlarının neler olacağı derinlemesine düşünülmeden alınan söz konusu kararın, kazanılmış haklar ilkesi ve 200 bin gencimiz açısından, yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine inandıklarına dikkati çekti. Koncuk, açıklamasından şunları
kaydetti:
"YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı beraberce, eğitim fakülteleri, fen-edebiyat fakültelerinin ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile en kısa sürede bir çalıştay düzenlemelidir. Çalıştay`da, hem eğitim fakültelerinin hem de fen-edebiyat fakültelerinin içinde bulunduğu durum beraberce ele alınmalı, bundan sonra, fen-edebiyat fakülteleri açısından nasıl bir yol takip edileceği, eğitim fakülteleri ile birleşip birleşemeyeceği gibi konular masaya yatırılmalı, ülke ve gençlerimizin geleceği yönünden kar, zarar
analizleri yapılmalı ve en kısa zamanda uygulanacak bir yol haritası ortaya konulmalıdır. Yukarda açıkladığımız çalışmalar yapılana ve sonuçlanıncaya kadar, YÖK formasyon konusundaki kararını askıya aldığını açıklamalıdır. Aksi takdirde, 200 bin öğrencinin umutsuz bırakılmasının tarihi sorumluluğu YÖK ve Milli Eğitim Bakanına ait olacaktır. Bundan sonra da, sayıları yüzü geçen fen-edebiyat fakültelerinin bir anlamının kalmayacağı görülmelidir. Bu problemin aşılması için, Sayın Başbakan`da devreye girmeli ve
söz konusu çalıştayın bir an önce yapılması için talimat vermelidir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Çubuk’taki tarihi konak ilçedeki kadınların yeni dünyası oldu Ankara’nın Çubuk ilçesinde kadınlara yönelik hayata geçirilen Kadın El İşleri Atölyesi, Türkiye’ye örnek gösterilen bir sosyal dönüşüm projesine dönüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesinin ardından Çubuk Belediyesi, aile yapısını güçlendirecek, kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımını artıracak örnek bir projeye imza attı. Yavuz Selim Mahallesi Hükümet Caddesi’nde yıllarca atıl durumda kalan tarihi Mazhar Balcı Konağı, yapılan restorasyonun ardından Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş’ın talimatıyla Kadın El İşleri Atölyesi olarak hizmete sunuldu. 80 kadının atölyede aktif olarak eğitim aldığı belirtilirken, 6 eğitmenin ise buradaki kadınlara eğitim verdiği açıklandı. Ayrıca tüm malzemelerin belediye tarafından ücretsiz sağlandığı ifade edildi. Unutulmaya yüz tutan el sanatları yeniden canlanıyor Kadın El İşleri Atölyesi’nde aynı zamanda Çubuk’un kültürel kimliğinin yeniden hayat bulacağı düşünülen projede kadınların amigurumi tekniğiyle yaptığı örgü Turşu Canlar, ilçenin meşhur turşusunu mizahi ve sanatsal bir dille yeniden yorumluyor. İlçeye gelen turistler artık sadece turşu değil, Çubuklu kadınların ürettiği hediyelik ürünleri de satın alıyor. "Çubuk’ta aileyi, kadını, üretimi ve dayanışmayı güçlendirecek bir adım atmak istedik" Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş, tarihi konağın kadınlara tahsis edilmesinin yalnızca bir kurs değil, ilçenin geleceğine yönelik bir yatırım olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanlığımız tarafından 2025 yılının Aile Yılı ilan edilmesinin ardından biz de Çubuk’ta aileyi, kadını, üretimi ve dayanışmayı güçlendirecek bir adım atmak istedik. Mazhar Balcı Konağı’nı restore ederek Kadın El İşleri Atölyesi’ne dönüştürdük. Bu konak artık bir bina değil; kadınlarımızın hayallerinin, emeğinin, üretiminin ve mutluluğunun merkezi. Burada sadece kurs yapılmıyor. Burası aynı zamanda bir okul, bir terapi merkezi, bir sosyalleşme alanı, bir sanat evi ve bir üretim üssüdür. Kadınlarımız hem meslek ediniyor hem üretiyor hem de hayatın stresinden uzaklaşıp kendilerine değer katan bir ortamda günlerini en verimli şekilde geçiriyor" dedi.
Kocaeli Herkesin "sanayi şehri" olarak bildiği Kocaeli’nin öteki yüzü Türkiye’nin sanayi şehri olarak bildiği Kocaeli, doğada adrenalin yaşamak isteyen binlerce kişiyi hafta sonu ağırlıyor. Kentin ormanları her mevsim ziyaretçilerine ayrı güzelliklerini sunuyor. Sanayi bacalarından dumanın eksik olmadığı, üretimin en önemli lokomotiflerinden Kocaeli, doğasıyla ziyaretçilerine ayrı bir görsel şölen sunuyor. Özellikle hafta sonları İstanbul, Ankara, Bursa gibi çevre şehirlerden binlerce yerli ve yabancı turist kentin ormanlarını ziyaret ediyor. Kartepe, Başiskele, Gölcük, Karamürsel gibi doğası ile öne çıkan ilçeler ziyaretçilerin uğrak noktası oluyor. Doğanın içinde kahvaltısını yapan ziyaretçiler, UTV ve ATV turları ile adrenalin dolu anlar yaşıyor. Samanlı dağlarının derinliklerinde kaybolan ziyaretçiler, Menekşe, İnönü gibi yaylalarda sonbaharın son izlerini gözlemliyor, kestane keyfi yapıyor, yanan ateşin etrafında ısınıyor. Kamp yapmak isteyenlerin de ilk tercihi Başiskele ilçesindeki yaylalar oluyor. "Sanayi şehri olarak bilinse de, muhteşem manzaralar var" Samanlı dağlarının zirvesinde keyifli dakikalar geçiren Emine Çakır, "Sonbaharın son günleri. Gezmek için Menekşe yaylasına geldik. Adrenalin dolu gün yaşadık. ATV, UTV turu ile kestane pişirdik. Güzel bir gezi oldu. Kocaeli sanayi şehri olarak bilinsede, doğası ile muhteşem manzaralara sahip" dedi. Bir başka doğa tutkunu Semanur Kara ise "UTV ile geziler yaptık. Çok güzel bir gezi oldu. Ateş yaktık, kestane pişirdik. Gayet güzel, keyifli bir gezi oldu" diye konuştu. Yeşilden kahverengine muhteşem dönüşüm Öte yandan ziyaretçiler, doğadan bol bol fotoğraf çekmeyi ihmal etmiyor. Yaz aylarında yemyeşil bir manzara sunan Samanlı dağlarının rengi sonbaharla yavaş yavaş kahverengine dönüyor. Ziyaretçiler ise o anları dron, fotoğraf makinesiyle unutulmaz hale getiriyor. Aralık aynın başında kahverengi görüntüsüyle doğa tutkunlarını mest eden Samanlı dağları adeta kış ayına ’Merhaba’ diyor.