GENEL - 06 Ekim 2015 Salı 16:10

Osmanlı Ocakları'dan Açıklama

A
A
A
Osmanlı Ocakları'dan Açıklama

Osmanlı Ocaklarına karşı kara propaganda yapıldığı iddiasıyla Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat yazılı açıklamada bulundu.
Osmalı Ocakları Başkanı Canpolat, “Ahmet Hakan’a karşı yapılan saldırıyı Osmanlı Ocaklarıyla ilişkilendirmek hafifiyle ahlaksızlıktır. HDP binalarına yönelik yapılan saldırıları Osmanlı Ocakları yaptı diyenler ahlât-ı fasidelerin beyanlarıdır” dedi.
Canpolat sözlerine şöyle devam etti:
“MHP lideri Sayın Bahçeli; Osmanlı Ocaklarına yönelik ‘Sarayın paramiliteri, Bizans’ın varisi, güruh ruhları demesi Millet-i Beyza’dan ola Osmanlı Ocakları hakkında karalama kampanyasında bulunan HDP VE CHP’li Milletvekillerinin başlattığı sinsi oyuna ortak olmuştur. Osmanlı medeniyetini için hizmet eden kurumumuz Bahçeli ve HDP’Lİ milletvekilleri tarafından hedef haline getirilmek istenmektedir.
Diğer taraftan CHP’li Sanal Osmanlı medeniyetini hedef alırcasına açıklamalar yapmak da karanlık odaların paramiliteri Hüseyin Aygün ise Ahmet hakan’a saldırının Osman Ocakları tarafından yapıldığını iddia ederek yine Osmanlı Ocakları’na yani Osmanlı Kültürü’ne saldırmışlardır.”
“OSMANLI OCAKLARI TEPKİSİNİ DEMOKRATİK YÖNTEMLERLE DİLE GETİRİYOR”
“Paralel yapı, MHP, CHP, HDP Osmanlı medeniyetini derin manada üzerine misyon edinmiş Osmanlı Ocaklarını hedef haline getirmek, karalamak için var güçleriyle çalışan Doğan medyası Son günlerde Osmanlı Ocaklarını kara bir iftira kampanyasıyla derin bir algı operasyonu başlattı" diyen Canpolat şu ifadeleri kullandı:
" Maksatlarının Osmanlı medeniyetini engellemek olduğunu görüyoruz. Oysaki Osmanlı Ocakları yapılan kara propagandalarda ki gibi yıkıcı, dökücü, ikinci, kavgacı değildir. Aksine birleştirici, sulh edici, inşa edici, bir kurumdur. Osmanlı Medeniyeti, birlik, beraberlik, kardeşlik, gibi sulh edici, hoşgörü kuralını en önde tutan, hiç kimseyi ayırt etmeyen, toplumun her kesimini kucaklayan, herkese kapısını açan, ayrımcılığın hiç birini tavsif etmeyen, bu anlamda din ayrımcılığı dahi yapmayan fikir ve mezhep ayrımcılığına pirim vermeyen bir anlayışla yürütülen Osmanlı Ocaklarına karşı, halkımızın kardeşliğine, bir çatı altında toparlanmasına, Sulh edişine yönelik saldırıları, kara iftiraları yazılan, çizilen haberleri göz göre göre endişeyle seyrediyoruz. Hedeflerini bu milletin kardeşliğine doğrultan kara fikirler, bu kara fikirlerin kalemleri, iftira atmaktan da çekilmiyorlar. Osmanlı Ocaklarını her olaydan sorumlu gösteren art niyetli siyasetçiler kendileriyle dahi olan münasebetimize, saygımıza, ilgimize, kardeşlerimize büyük bir darbe vurarak Osmanlı Ocaklarına yönelik sürekli hakaret ve iftira etmekte, kendi tabanlarını kızdırmaktadırlar. Sabırla olup bitenleri seyrediyoruz. Sabırla takip ediyoruz. Osmanlı Ocakları yapılan bu kara iftira kampanyalarına karşı tepkisini demokratik yöntemlerle dile getiriyor, kırıcı, yıkıcı ve kavga edecek hiç bir eyleme yönelmediği gibi, düşüncelerin de dahi yer vermemektedir. Vurmak kırmak onlara yakışır!
Birileri Osmanlı ocaklarını tahrik edercesine yazıp çizse de hakaret ederek,teşkilattaki arkadaşlarımı tahrik etmeye çalışsalar dahi bizler hoşgörüyü, bizler kardeşliği, birliği ve beraberliği asla terk etmeyeceğiz..üzerimize sindirmiş olduğumuz, giymiş olduğumuz elbise Osmanlı medeniyetidir. Osmanlı medeniyetinin Özü ise taş atana gül atmaktır. İnsanları kaynaştırmak, birleştirmektir. İftiralar karşısında da susmamaktır.”
“ERDOĞAN SEVGİSİNDEN DOLAYI BU İFTİRA KAMPANYALARI YAPILIYOR”
Osmanlı Ocaklarına karalama kampanyasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan sevgisinden dolayı olduğunu düşündüklerini belirterek şunlar kaydedildi:
“Asıl hedefin Osmanlı Ocakları üzerinden devletimizin başındaki milletin oylarıyla seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Oysaki Osmanlı Ocakları her siyasi partiye eşit mesafede durmaktadır. Hiç bir partiye zararı dokunmayan, hiç bir Vatandaşı üzmeyen ve toplumun tamamını birleştirmek adına gece gündüz çalışan Türkiye’nin en güçlü STK larından olan Osmanlı Ocakları sırf ‘Erdoğan’ın yani haklının, yani mazlumun tarafında durduğu için iftira ve hakaretlerle korkutulmaya, hedef haline getirilmeye çalışılmaktadır.İyilerin tarafında olduğu için hedef haline gelmektedir. Devletimizi, devletimizin başında ki devlet yöneticilerimizi, devletimizin başında ki yöneticilerimizi seçen milletimizi hedef alan, karanlık odaklar Osmanlı Ocaklarını da hedef haline getirmeleri, iftiraları ve karalama kampanyaları düzenlemeleri kadar tehlikeli, endişe verici ne olabilir?”
“SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI HALKIN ÖZ İRADESİDİR”
Osmanlı Ocakları’nın Bizzat milletin bağrından, özünden oluşmuş siyasi hareket olmayan sivil iradenin siyaset üzerindeki haklı yansıması olduğu ifade eden Canpolat, “Endişe verici boyutu ise siyasi partilerin bu medeniyeti benimsemesidir. Evet, kim Osmanlı medeniyetini severse bizde o siyasetçileri seviyoruz. Zorla sevgi olmaz sevdirmekle olur. Osmanlı Ocakları Erdoğan’ı seviyor! O, gelmiş geçmiş dünya liderleri arasında seçkin bir lider olduğunu, Osmanlı Medeniyetini özde yaşayan, halkının tamamına sahip çıkan bir lider olduğu için lider denilmektedir. Söyleyin Allah aşkına Osmanlı Ocaklarına Bizans’ın varisi diyen Bahçeliyi nasıl sevelim? Tabelalarımızı Osmanlı Ocakları yıktı diye iftira atan bizi TBMM taşıyıp araştırılsın diyerek şaibe ortamı yaratan HDP’yi nasıl bağrımıza basalım?
Mit elemanları diyerek Osmanlı Ocaklarına aslı astarı olmayan itam ve yakıştırmalar yapan CHP’i nasıl baş üstünde tutalım? Biz tüm bu yaşananlara rağmen tüm siyasi partilere eşit mesafedeyiz şöyle ki; Bu siyasi partilerden Osmanlı Ocaklarına gelip buradaki kardeşlikten nasiplenen kardeşlerimiz var. Kendi partilerini eleştiren, Osmanlı Ocaklarına iftira edildiğini beyan eden binlerce mesaj ve mailler var. MHP lideri Bahçeli seçmeninin, tabanına karşı Osmanlı Ocakları ikazlar da bulunurken Osmanlı Ocaklarına iftira ve hakaret etmeyi tercih etmiş ve kendi partisinin de misyonu olan Osmanlı Medeniyetine hizmet eden kurumumuza iftira ve hakaret etmekten çekinmemiştir. Bu bir anlamda Bahçeli’nin Osmanlı Ocakları’ndan siyasi anlamda çekindiğini de gösterir” dedi.
Canpolat şunları dedi:
“HDP, Osmanlı Ocakları çatısı altında kendilerine yaşama alanları bulan ve severek destekleyen ayrımcılığın olmadığını gören seçmenlerine ‘Osmanlı Ocakları tabelalarımızı indiren saldırganlardır’ diyerek Osmanlı Ocaklarını seçmeninden ayrı tutmaya çalıştığını görülmektedir. CHP; Osmanlıya gönül vermiş, sevmiş seçmenlerine karşı Osmanlı Ocakları sırf Erdoğan sevgisi oluşmaması adına uyarılar yaparak Erdoğan’ın gerçekten özgürlükçü ve ayrımcılık yapmadığını anlaşılmasın diye özgürlükçü aydın kesimi etkilemek için, ilgi duyulan Osmanlı Ocaklarından uzak tutmak için kısaca oy endişesi için Osmanlı ocaklarını tetikçi, karanlık güç ve mit elemanları diyerek şaibeyle bize inanan candan, gönülden seven kardeşlerimizi etki altına almaya çalışılmaktadır.”
“OSMANLI COĞRAFYASI ENDİŞEYLE TAKİP ETMEKTE”
“Alperen ocakları, ülkü ocakları gibi bütün ocakların STK ve Vakıfların dikkatinde olan Osmanlı Ocakları’nın sistemine hayranlık duyan kardeşlerimizin kafası karıştırılmak istenmektedir” diyen Osmanlı Ocakları Başkanı Canpolat, “Osmanlı coğrafyasının yeni umudu ve heyecanı olan Osmanlı Ocakları’na karşı başlatılan bu karalama kampanyaları sadece yurdumuzda değil tüm Osmanlı Coğrafyasında endişe ile seyredilmektedir. Nitekim Osmanlı Ocakları tüm Osmanlı coğrafyasında teşkilatlanmaya başlamış ve diğer ülkelerde ki teşkilat mensubu kardeşlerimiz, ülkemizde yaşanan Osmanlı Ocakları’na karşı iftira ve karalama kampanyalarını yakından takip ettikleri bildirilmektedir. Osmanlı coğrafyasını endişelendiren bu karalama kampanyaları esefle izleniyor. Kurt niyet etimi kuzuyu yemeye, suyu bulandırdın diyor! Bu karalama kampanyası da aynen Osmanlı Ocakları’nı istemeyen, Osmanlı medeniyetini hedef alanların siyasi oy endişesi taşıyanların kirli niyetidir. Bu iddia edilen olayların er ya da geç gün yüzüne çıkacağı şahsıma, kurumumuza karşı hakaret ve iftira da bulunan herkesten yargı önünde hesap soracağıma söz veriyorum” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye MPS hastası kuzenler, yaşlarına rağmen gelişmeyen vücutlarıyla hayat mücadelesi veriyor Osmaniye’de yaşayan Mümine-Mine kardeşler ve kuzenleri Muhammed Kayra Kalkan ender görülen Mukopolisakkaridoz (MPS) hastalığı ile hayat mücadelesi veriyor. Osmaniye’de yaşayan Ayşe ve Mehmet Kalkan çifti, 25 yaşındaki Mümine ve 21 yaşındaki Mine’nin 5 yaşına geldiklerine yaşıtlarına oranla bedensel gelişimlerinin geri olduğunu fark etti. Kalkan ailesi, kızlarını götürdükleri hastanede evlatlarının 200 bin kişide bir görülen MPS hastası olduğunu öğrendi. MPS hastalığına karşı mücadeleleri 5 yaşında başlayan kardeşlerin kuzeni olan 16 yaşındaki Muhammed Kayra Kalkan’da da aynı hastalık teşhis edildi. İlerleyen yaşlarına rağmen 2 kardeş ve 1 kuzenin vücut iskeletleri gelişmedi. Bakanlık tarafından verilen ilaçları yürüsün veya yürümesin bütün MPS hastalarının almasını istediklerini söyleyen baba Mehmet Kalkan, "İki MPS hastası kızım var, Mümine Kalkan, Mine Kalkan bir de yeğenim Muhammed Kayra Kalkan bunlar üçü de MPS hastası. MPS hastası Mukopolisakkaridoz, 200 binde bir kişide görülen bir hastalıktır. Kemik bozukluğu, iskelet bozukluğu iç organlar büyüyor ama bedenen büyümüyor. Nefes darlığı var, astımı var, yürümede sıkıntı yaşıyorlar, elinden tutmasak zaten yürüme şansı yok. 5 yaşından sonra meydana çıktı rahatsızlıkları, tedavisi şu an için yok. Bu hastalığın sadece hastalığın ileri gitmemesi için, geriye düşmemesi için bu aldığımız ilacı kullanıyoruz. Yurt dış ilaçlarımız var, Sağlık Bakanlığı’ndan bize Ankara’dan kargoyla evimize kadar geliyor. Şu an için bir tanesi 900 euro olarak belirlenmiş haftada 20 doz kullanıyoruz. 20 flokum, 11 flokum birine kullanıyoruz, 9 flokum birine kullanıyoruz. Rapor alırken yürüme testine giriyoruz, merdivene çıkma testine giriyoruz, salonun testine giriyoruz. Bunlar onaylanmasa zaten bize yurt dışı ilaçları da veremiyorlar. Bütün MPS hastalarının bu ilaçlarını yürüsün veya yürümesin, hepsini almasını istiyoruz" dedi. Hayalinin üniversiteye gidip psikoloji veya öğretmenlik okumak olduğunu söyleyen Mine Kalkan, "MPS hastasıyım, bu hastalıktan dolayı pandemi döneminde kalp rahatsızlığımız, daha öncesinde astım, alerjik rahatsızlıklarımız çıktı. Bazen çok uzun konuşamıyoruz, kelimelerimiz yetmiyor. Bazen de nefes alıp verme konusunda sıkıntılarımızı yaşıyoruz. Yürürken birinin desteğiyle yürüyoruz. Yani yanımızda biri olmayınca kendimizi güvende hissetmiyoruz veya her an düşecek gibi oluyoruz. Rapor alırken sürekli bir sıkıntı yaşıyoruz, yürüme testinde biz büyük zorluk yaşıyoruz. Pandemi döneminde liseyi bitirdim, üniversite hayalim vardı o da sağlık sorunlarım nedeniyle sınava giremedim. Bu yüzden de üniversitede okuyamadım sağlıklı olsaydım eğer psikoloji bölümünde okumak isterdim veya öğretmenlik bölümünde okumak isterdim" diye konuştu. Kuzenleri Mümine ve Mine gibi Mukopolisakkaridoz (MPS) ile mücadele eden, hastalığın ilerlemesini durduran ilacı yürüyemediği için kullanamayan Muhammed Kayra Kalkan (16) ise, "Şu an açıktan okuyorum, pandemi oldu işte, deprem oldu. Onlardan dolayı sınavlara giremedim. Günümün çoğunu televizyon izleyerek ve telefonda oyun oynayarak geçiriyorum. Onun dışında bir şey yapamıyorum. Küçüklükten beri hayalim beyin cerrahı olmaktı" dedi.