GENEL - 16 Nisan 2016 Cumartesi 09:33

TSK Eğitim Vakfı'ndan Şehit Çocuklarına Destek

A
A
A
TSK Eğitim Vakfı'ndan Şehit Çocuklarına Destek

Emekli Tuğgeneral Kemal Korkmaz, “Mehmetçiklerimiz inanın kahramanlık destanları yazıyorlar ve dünya literatüründe olmayacak başarılara imza atıyorlar. Şuan o bölgedeki başarı yüzdeleri dünya harp tarihindeki literatürleri alt üst etmiş başarılardır. Sokak muharebelerinde göstermiş oldukları başarılar, dünya harp tarihini alt üst etmiş başarılardır” dedi.
TSK Eğitim Vakfı Genel Müdürü ve Emekli Tuğgeneral Kemal Korkmaz, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde devam eden operasyonlar ve TSK Eğitim Vakfı hakkında açıklamalarda bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, bölgenin en önemli, en etkin, en caydırıcı, en kararlı ve en vurucu ordusu olduğuna dikkat çeken Korkmaz, terörün Türk milletinin ortak bir derdi olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Türk ordusu, Türk milletinin, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. Bu tarihte hep böyle olmuştur ve bundan sonra da böyle olacaktır. Türk milletinin birlik ve beraberliğinin, düşman olan her türlü oluşumu, vatanı ve milleti bölmek isteyen her türlü hainliğin karşısında dün biz vardık bugün de kardeşlerimiz ve komutanlarımız var. En aziz olan canlarını bir saniye bile düşünmeden uğrunda verecekleri bu millet ve vatan için kahramanlık destanları yazarak görevlerinin başındadırlar. Buradan asla geri adım atılacağını ben tahmin etmiyorum. Çünkü, Türk milletinin birliğinin, beraberliğinin teminatıdır Türk ordusu. Bölücü örgütün, hain eşkiyanın amacı bellidir. Türk milletini bölmek ve parçalamaktır. Her bir ferdi, her bir personeli, Mehmetçiklerimiz inanın birer kahramanlık destanları yazıyorlar ve dünya literatüründe olmayacak başarılara imza atıyorlar. Şuan o bölgedeki başarı yüzdeleri dünya harp tarihindeki literatürleri alt üst etmiş başarılardır. Sokak muharebelerinde göstermiş oldukları başarılar, dünya harp tarihini alt üst etmiş başarılardır. Tüm güvenlik güçlerimiz, bu ülkenin dirliğine, birliğine, beraberliğine gönül koymuş tüm güvenlik güçlerimizin her birisi çok önemli görevler yürütüyor. Bizim yapmamız gereken ise, dualarımızı, desteklerimizi eksik etmememizdir. Güvenlik güçlerimiz her zaman bu milletin desteğini arkasında hissetmeli. TSK şuan o bölgede haksız şekilde herhangi bir hukuksuzluğa sebebiyet vermemek için kendi canını ortaya koyuyor. Yanlışlıkla birini öldürmemek için kendisi ölüyor. Bundan daha ulvi bir davranış olamaz. TSK, bu tür operasyonel faaliyetlerde zayiatı en aza indirecek, tuzakları daha önceden farkına varabilecek taktik ve teknikleri de o bölgede uyguluyor. Gönlümüz, ruhumuz ve bedenimizle onların yanındayız. Cenabı Allah, hepsinin yollarını zaferlerle taçlandırsın. Hepsine güç, kudret versin.”
TSK Eğitim Vakfı hakkında da bilgi veren Korkmaz, TSK Eğitim Vakfı Yurtlarından, Yükseköğretim çağına gelmiş şehit çocukları, gazi çocukları ve TSK’da görev yaparken şehit düşen Mehmetçiklerin çocuklarının faydalanabildiğini söyledi. Kormaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bayrağımızın dalgalandığı her yerde daima güçlü, daima hazır etkin-caydırıcı-saygın yapısı ile görevlerini kahramanlık destanları yazarak yapan ordumuz yüce Atatürk’ün buyurduğu gibi Türk ordusu; Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk kahramanlığının, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. Bu görevleri yerine getirirken temel gücümüz olan silah arkadaşlığı, kader arkadaşlığı gibi ulvi kavramların birbirimize yüklediği sorumluluklar vardır. Emeklisi, çalışanı ile bu sorumluluk; birbirimize karşı, dayanışmayı ve yardımlaşmayı gerektirir, fedakarlığı gerektirir, paylaşmayı gerektirir, ülkesi ve milletinin uğrunda canını bir an bile düşünmeden veren şehidimizin emanetine sahip çıkmayı gerektirir, sadakat, güvenilmek ve güvenmeyi gerektirir.
Bu saydıklarımın bir kısmını hali hazırda görevde iken yapıyoruz. Bir kısmını da; büyüklerimizin fedakarlık ve özveri ile kurduğu ve bugüne kadar yaşattığı vakıflarımız ile yapmaya çalışıyoruz. Bunlardan birisi de Türk Silahlı Kuvvetleri Eğitim Vakfı’dır. Vakıflar Türk kültürü ve medeniyetinin mirasıdır ve vakıf medeniyeti paylaşma ahlakıdır. TSKEV olarak; paylaşarak, bölüşerek dayanışma içerisinde azı çok yapmak, çok olanı güçlü yapmak ve gençlerimizin faydasına sunmak temel felsefemizdir. Türk milleti olarak özümüzde var olan yardımlaşma, dayanışma TSK’nın kurum kültürünün en belirgin özelliğidir. Dolayısıyla TSKEV bu dayanışmanın ortaya koyduğu gücü çok önemli olan eğitim ve eğitime destek olarak eğitim davasına yönlendirme çabalarını sürdürmektedir.”
Ankara, İstanbul, Eskişehir ve Erzurum’da, 4 kız ve 4 erkek olmak üzere 8 öğrenci yurdunda hizmet verildiğini kaydeden Korkmaz, TSKEV’dan öncelikli olarak şehit çocukları, gazi çocukları, görevde ki TSK mensubunun çocukları, emekli TSK mensubu çocukları, şehit kardeşleri, görevdeki ve emekli TSK mensubu kardeşlerinin yararlanabildiğini söyledi. Yurtlarda boş yer bulunma durumunda ise görevli ve emekli işçi çocukları ve kardeşleri, TSK mensubu akraba çocukları, yüksek lisans eğitimi yapan askeri personel çocukları ile diğer öğrencilerin yararlanabildiğini ifade eden Korkmaz, “TSKEV, hiçbir şekilde “kişilerin arzusu ve iradesi dışında” bağış toplamamakta, şahıs veya kurumlara “bağış toplama yetkisi” vermemekte, yardımsever vatandaşlarımızın kendi irade ve arzularıyla yaptıkları bağışları kabul etmektedir. Son 10 yıl içerisinde şehitlerimizin emaneti olarak yurtlarımızdan faydalanan 750 çocuğumuz bulunmaktadır” diye konuştu.
Şehit çocuğu Ahmet Bektaş ise, babasının Hakkari’nin Yüksekova İlçesinde 1995 yılında terörle mücadele operasyonları sırasında anti personel mayına basarak şehit olduğunu belirterek şunları dedi:
“Kahraman Türk ordumuz her zaman olduğu gibi terörle mücadeleye kararlılıkla devam etmektedir. Şehit çocukları olarak TSK Eğitim Vakfı da bizlere her zaman sahip çıkmıştır. Maddi ve manevi olarak bize destek olmuşlardır. Keşke hepsi burada olsa da gözlerinin içine bakarak onlara bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunmak isterim.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.