EĞİTİM - 27 Ekim 2016 Perşembe 17:37

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile YÖK arasında iki ayrı protokol imzalandı

A
A
A
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile YÖK arasında iki ayrı protokol imzalandı

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile Yükseköğretim Kurulu arasında, Türkiye’de bulunan yabancı uyruklu öğrenciler ile akademisyenlerin ve aile üyelerinin ikamet izni işlemlerinin hızlandırılması ile güvenli veri paylaşımının sağlanması amacıyla "İkamet İzinleri ile İlgili Protokol" ile "Veri Paylaşımı ile İlgili Protokol" adlı iki ayrı protokol imzalandı.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile Yükseköğretim Kurulu arasında, Türkiye’de bulunan yabancı öğrenciler ile akademisyenlerin ve aile üyelerinin ikamet izni işlemlerinin hızlandırılması ve güvenli veri paylaşımının sağlanması amacıyla iki ayrı protokol imzalandı. İçişleri Bakanlığında gerçekleştirilen ve "İkamet İzinleri ile İlgili Protokol" ile "Veri Paylaşımı ile İlgili Protokol" adlı iki ayrı protokolün imzalandığı törene İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç katıldı. İmza töreninde konuşan YÖK Başkanı Saraç bu protokoller ile YÖK tarafından Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda ikamet izni almasında fayda olacağını değerlendirdikleri kişilerin oturumlarının devam edeceğini ve üniversitelerde bilim üretmelerine imkan verileceğinin altını çizdi.
Bu protokollerin, öğrenci, akademisyen ve araştırmacı boyutlarında Türkiye’nin yükseköğretiminin uluslararasılaşma süreçleri için önemli bir adım olduğunu dile getiren YÖK Başkanı Saraç, doktoralarını Türkiye’de tamamlayan ve ülkemizin öncelikli alanlarında çalışacak doktora sonrası araştırmacıların ülkemiz bilimsel araştırma ve teknoloji geliştirme süreçlerine katkı sağlayacaklarını umduklarını ifade etti.
İçişleri Bakanlığı ile YÖK arasında imzalanan protokollerin kalite odaklı uluslararasılaşma sürecinde önemli bir aşama olduğunu kaydeden Saraç, ülkenin içinde bulunduğu şartlarda, yükseköğretimin uluslarasılaşmasına önemli katkı sağlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve onun şahsında İçişleri Bakanlığına, Türk Yükseköğretimi ve bilim hayatı adına teşekkürlerini iletti.
İmzalanan "İkamet İzinleri ile İlgili Protokol" sayesinde yabancı öğrenciler ile akademisyenler ve aile üyelerinin ikamet izni işlemlerinde gerekli belgeler üniversiteler aracılığıyla toplanacak, bu şekilde ülkemize gelen yabancı uyruklu öğrenci ve akademisyenlerin işlemleri, ikamet izni randevusu olmaksızın hızlı bir şekilde tamamlanacak. Bahse konu yabancı uyruklu öğrenci ve akademisyenler, ikamet izni belgelerini üniversitelerden teslim alabilecekler. Ayrıca doktora sonrası araştırmacıların ikamet izni başvurularını YÖK Başkanlığı vasıtasıyla yapabilmeleri ve YÖK Başkanlığının görüşleri değerlendirilerek valiliklerce sonuçlandırılması sağlanacak, ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda ikamet izni almasında fayda olacağı değerlendirilen kişiler oturumlarına devam edebilecek. "Veri Paylaşımı ile İlgili Protokol" ile yabancı uyruklu öğrencilerin kayıt dondurma, kayıt yenilememe, öğrenimini sürdüremeyeceği konusunda ortaya çıkan başarısızlık, devamsızlık gibi kanıtlar ve ilişik kesme gibi durumlarının ilgili yükseköğretim kurumlarınca valiliklere bildirilmesi gerekecek ve yükseköğrenim kurumları ile Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Bilişim Sistemleri arasında bilgi paylaşımı sağlanacak.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi ekibinden öğrencilerin eğitim hedefleri için TÜBİTAK projesi Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Büyük’ün yürüttüğü ’Türk Yükseköğretim Sisteminde Mikro-Yeterliliklerin Kredilendirilmesi İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi’ projesi TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandı. Projeleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Köksal Büyük, “Mikro-yeterlilikler ya da diğer bir ismi ile mikro krediler öğrenme kazanımlarını, iş yükünü ve kredi değerini içeren kısa süreli eğitim programlarıdır. Öğrenciler, kendi eğitim hedeflerine uygun yeterlilikleri seçebilir ve alacakları krediyi önceden bilebilirler. Yüksek öğretim kurumları, öğrenme kredisi karşılığı olmayan okul dışı eğitim faaliyetlerini akademik krediye dönüştürmek için bugüne kadar yeterince çaba sarf etmediler. Ancak, geleceğin başarılı üniversitelerinin okul dışı öğrenmeye imkan tanıyan kurumlar olacağını net bir şekilde ifade etmeliyim. Bu açıdan, mikro-yeterlilikler büyük bir fırsattır. Konu ile ilgili olarak Avrupa Komisyonu, mikro-yeterlilikler için ortak tanımlar ve standartlar geliştirmeyi hedeflerken, Avrupa Birliği Konseyi ise hayat boyu öğrenme ve istihdam edilebilirlik adına bu yaklaşımı destekleyen kararlar almıştır. Türkiye’de ise, son zamanlarda bu yeterliliklerin yükseköğretim sistemine entegrasyonu ve uygulanması üzerine yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bu süreçler, uluslararası öğrenci hareketliliğini destekler ve öğrenenlere kişisel ve profesyonel gelişimleri için esnek eğitim imkanları sunar" dedi. “Daha etkin bir uygulama modeli tasarlanabilecek” Projenin kapsamına da değinen Prof. Dr. Köksal Büyük, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki mikro-yeterlilik uygulamalarının mevcut durumunu ve modellerini belirlemek, farklı ülkelerdeki benzer uygulamalarla karşılaştırmalı analiz yapmak, Türkiye’nin eğitim sistemi özellikleri ve ihtiyaçlarına uygun mikro-yeterlilik ilke ve esaslarının oluşumuna katkı sağlamak önemli çıktılarımız arasındadır. Bu süreçte öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve iş dünyasının mikro-yeterliliklere bakış açıları ve beklentileri araştırılacak, böylece daha etkin bir uygulama modeli tasarlanabilecektir. Yükseköğretimdeki tüm paydaşların yani Yükseköğretim Kurulu, üniversite yönetimleri, öğretim elemanları, idari personel, öğrenciler ve sektör temsilcilerinin mikro-yeterliliklere ilişkin hazır bulunma düzeyleri belirlenecek ve bu konudaki potansiyel direnç noktaları tespit edilecektir. Ayrıca, mikro-yeterliliklerin kredi değerlerinin belirlenmesi, kontrol edilmesi ve kabul süreçlerini içeren bir sistem tasarımı yapılacak, bu süreçlerin yükseköğretime entegrasyonu sağlanarak sistemin uygulanabilirliği arttırılacaktır. Son olarak hem eğitim sistemimize hem de öğrencilerimize katkı sağlayacak olan proje ekibimizde Anadolu Üniversitesi’nden değerli araştırmacılarımız Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Doç. Dr. Murat Akyıldız, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nurcan Deniz ve ASBÜ’den Doç. Dr. Ahmet Yusuf Yılmaz yer almaktadır.”