- 05 Aralık 2016 Pazartesi 11:38

Bilişimin kalbi Ankara’da atacak

A
A
A
Bilişimin kalbi Ankara’da atacak

Bilişim dünyasının kalbi Ankara’da atacak. Türkiye Bilişim Derneği(TBD), bilişim sektörünün tüm taraflarını ‘TBD 33.Ulusal Bilişim Kurultayı-Bilişim 2016’da buluşturacak. TBD tarafından 1976 yılından bu yana düzenlenen Kurultay, bu yıl “Bilişim ve Demokrasi” temasıyla gerçekleşecek. ‘Türkiye’nin en büyük bilişim etkinliği’ olarak nitelenen ‘Ulusal Bilişim Kurultayı’, 8-9 Aralık 2016 tarihleri arasında Ankara Sheraton Otel ve Kongre Merkezi’nde yapılacak.
Açılışını Başbakan Binali Yıldırım’ın gerçekleştireceği Kurultay’da, TBD tarafından bu yıla özel olarak 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinde kritik rol oynayan kuruluş ve kişilere de “Bilişim ve Demokrasi Ödülleri” verilecek.
Bilişim 2016 Kurultayı’nın açılış konuşmaları bölümünde, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan, TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen, Avrupa Profesyonel Bilişim Dernekleri Konseyi (CEPIS-Council of European Professional Informatics Societies) Başkanı Byron Nicolaides, TBD Yönetim Kurulu Başkanı İlker Tabak ve Bilişim 2016 EYK Başkanı Ersin Taşçı yer alacak. Bilişim 2016 Kurultayı’nın “Lider ve Güçlü Türkiye” hedefi için bilişim alanında atılması gereken adımlar, stratejiler ve politikaların da tartışılacağı bir iletişim platformu olması hedefleniyor. Siber saldırılar başta olmak üzere bilişim teknolojileri alanında Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlerin ve alınması gereken önlemlerin de masaya yatırılacağı Kurultay’da, bilişim ve iletişim teknolojilerinin demokrasideki rolü de konuşulacak konular arasında yer alıyor.
Kurultay’da, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca’nın çağrılı konuşmacı olarak katılacağı “İnternet, Yeni Medya ve Demokrasi” paneli de gerçekleştirilecek. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Zakir Avşar’ın moderatörlüğünü yapacağı panelde, CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Abdulkadir Selvi, A Haber Spikeri Banu El, İnternethaber Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık ile İHA ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar ile medyanın demokraside rolünü değerlendirecek.
Kurultay’da yer alacak panellerden biri de “İşitme engelliler konuşuyor: e-devlette engel yok” başlığını taşıyor. Türksat’tan Nihat Kingir’in yöneteceği panelde , “işitme engelliler” kendi işaret dilleriyle, işitme ve konuşma engelli bireylerin e-devlette yararlanmaları konusunda gelinen noktaları, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında işitme engellilerin hangi uygulamalarla birbirleriyle iletişime geçtiklerini ve darbeye karşı nasıl mücadele ettiklerini paylaşacak.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: “Tüm sektörler sermayenin elinde” Enflasyonla mücadelenin en önemli ayağı olan esnaf ve sanatkarların haksız rekabet karşısında dayanacak gücü kalmadığını hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Tüm sektörler sermayenin elinde. Maalesef perakende yasası bir türlü çıkmıyor. Çıkmayınca da haksız rekabetle birlikte fiyatları regüle edecek mahalle esnafı neredeyse yok noktasına geldi. Artan nüfusa karşı esnaf sayısında büyük bir artış yok. Sokakta kasap, manav kalmadı. Karşılıklı fiyatların ucuzlamasını sağlayacak bir sistem gerekiyor. Öncelikle zincirlerin haftada 1 gün tatil ve açma kapama saati belli olmalı. Bunun içinde perakende yasası şart. Yasanın olmaması, Hakkari’de, İstanbul’da, Ankara’da veya Bursa’da da aynı fiyatları dayatmaya yol açıyor. Oysa esnaf ve sanatkarlarımız enflasyonla mücadelenin en önemli ayağıdır. Anayasanın 173. maddesinde olduğu gibi esnaf ve sanatkar korunmalı. Meclis tatile girmek üzere bundan sonraki süreçte açılır açılmaz perakende yasası tartışılacak ilk madde olmalı” dedi. “Esnafı tezgahtar, çiftçiyi işçi konumuna getirdiler” Haksız rekabet yüzünden esnafın tezgahtar çiftçinin ise işçi konumuna geçtiğini söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Türkiye’de, gelişmiş ülkelerden örneği alınanla hiç uyuşmayan bir haksız rekabet var. Tüm sektörler sermayenin elinde. Tüm sektörlerdeki ürünleri sattıkları yetmiyormuş gibi ülkenin her yerindeki ürünlerin fiyatını tek tuşla belirleyebiliyorlar. Esnafı bitirdiler, tezgahtar yaptılar. Çiftçiyi de kendilerine işçi yaptılar. Fideyi veriyor, ürettiriyor. Ondan sonra ürünü toplayıp kendi mağazalarına gönderiyor. Fiyatı da kendisi belirliyor. Bir tarafta işsizler ordusu varken diğer tarafta da iştigal edecek, kendi kendine iş yeri müteşebbis olacak insan yok. Artık her şey sermayenin elinde. Ben yaparım, ithal ederim diyor. Bireysel işletme kalmadığı müddetçe etin fiyatının düşmesini kimse beklemesin” şeklinde konuştu. “Haksız rekabetin önüne geçilmeli” Her şeyi bol olan ülkemizde fiyatları düşürememe sıkıntısı olduğunu dile getiren Palandöken, “Küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Devletimizin enflasyonla mücadele ederken aldığı tedbirlerin işe yarayabilmesi için önce esnaf ve sanatkarların korunması şart. Küçük işletmeler ayakta kalmalı ki vatandaş fiyatları mukayese edip gerçek indirimin farkına varsın” diye konuştu.
Bursa Özgür Ozel: “Küfeyi benim sırtıma ver. Ben taşırım” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Sırtına küfe alan Özel, “Tayyip Bey, bırak küfeyi benim sırtıma ver. Ben emekliyi aslan gibi taşırım” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara otobüs üzerinden seslendi. İki gencin protesto amaçlı küfe getirdiğini gören Özel, gençleri yanına çağırdı. Burada eleştirilerini sürdüren Özel, “Geçen gün Tayyip Bey’i dinliyorum. Ben demişim ‘emekliye 12 bin 500 yetmez, 17 bin 500 ver.’ ‘Asgari ücrete zam yok’ demiş, asgari ücreti zam yapalım demişim. 17 bin lira çay parası çay parası olmaz, 25 bin taban fiyat olsun dedim. 9 bin 200’e buğday satılmaz, 15 bin olsun dedim. Tarlalarda 2 liraya domates kaldı, kavunun karpuzun bostanda kalması olmaz demişim, diyor ki ‘Özgür Bey’in sırtında küfe yok, emekliye zam istiyor.’ ‘2 bin 500 lira zam 33 milyar tuttu’ diyor. ‘Benim sırtımda küfe var’ diyor. Gençler bunu duymuş, küfeyi getirmişler. Tayyip Bey’e dedim ki, ‘Doğru, senin sırtında küfe var. Bu milletten oy istedin, onlar da aldı küfeyi sırtına koydu. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliler bana ağır geliyor, taşıyamam. Asgari ücretli ağır gelir taşıyamam. Rizeli hemşerime çay parası veremem ağır geliyor’ diyor. Ama bir bakıyorsunuz yandaş müteahhitte sıra gelince dikeliveriyor. 660 milyar lirayı buluyor. Ben diyorum ki, ‘Tayyip Bey, bırak küfeyi ver benim sırtıma. Ben emekliyi aslan gibi taşırım. Asgari ücretliyi taşırız. Biz bu milleti taşırız. Eğer taşıyamıyorsan, bırak küfeyi. Sen bu milletin sırtına yüksün. Emekliler değil, asgari ücretliler değil, esnaf, çiftçi değil. Bu küfeye ne yük koyarsan koy, biz taşırız. Taşıyamayanlar bırakacak, taşıyanlar gelecek. Getir sandığı küfeyi biz taşıyalım. Emeklileri biz ayağa kaldıracağız” dedi. Özel, seçimlerin galibiyetle sonuçlanması durumunda kutlamalarda bu iki gencin de olacağının sözünü verdi.