GENEL - 21 Ocak 2017 Cumartesi 10:36

Avrasya Araştırma Enstitüsünde "Yesevi Günümüze Ne Söyler" konulu panel

A
A
A
Avrasya Araştırma Enstitüsünde "Yesevi Günümüze Ne Söyler" konulu panel

Kazakistan’ın Almata şehrinde bulunan Avrasya Araştırma Enstitüsünde "Yesevi Günümüze Ne Söyler" konulu paneli düzenledi.
Panele Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ile Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek konuşmacı olarak katıldı. Panelin açılış konuşmasında oturum başkanı Doç. Dr. Nevzat Şimşek, Hoca Ahmet Yesevi’nin Anadolu, Balkanlar, Afganistan ile Orta Asya’nın çeşitli bölgelerine gönderdiği alperenler ile İslam anlayışının şekillenmesinde ve Müslümanlığın daha iyi anlaşılmasında önemli rol oynadığını ifade etti. Şimşek, Hoca Ahmet Yesevi’nin eserlerinin, fikirlerinin ve öğretilerinin tartışılması için sözü konuşmacılara verdi.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız konuşmasında Hoca Ahmet Yesevi’yi tanıtmanın misyonları arasında bulunduğunu ifade ederek UNESCO’nun 2016 yılını Hoca Ahmet Yesevi yılı ilan etmesi ile birlikte öncelikli olarak 25 başlık altında 250 faaliyet planlandığını lakin sene içerisinde 286 faaliyet gerçekleştirdiklerini belirtti. Yıldız, bunların arasında çocuklar için hazırlanan kitaplardan 5 dilde yazılmış Divan-ı Hikmet’e ve Türk Dünyası coğrafyasında çeşitli ülkelerde konferanslar, toplantılar ve paneller gibi etkinlikler ile Hoca Ahmet Yesevi’nin düşüncelerini ve eserlerini tanıtan birçok değişik faaliyetin yer aldığını ifade etti.
Konuşmasının devamında Hoca Ahmet Yesevi’nin hayatı, eğitimi ve eserleri hakkında detaylı bilgiler veren Yıldız, küçük yaşta ailesini kaybettiğini ve eğitimini ilk olarak Aslan Baba’nın yanında başlayıp onun vefat etmesi nedeniyle daha sonraları Buhara’daki Yusuf el Hemedani’nin yanında tamamladığını sözlerine ekledi. Hoca Ahmet Yesevi’yi ilk tanıtan kişinin Fuat Köprülü olduğunu ve onun vermiş olduğu bilgilerde 99 bin öğrenciyi eğittiğini söyleyen Yıldız, onu diğerlerinden ayıran en önemli özelliğinin Arapça veya Farsca yerine hikmetlerini Türkçe olarak halkın direkt kendi dillerinde anlatması olduğunu ve bu yolla geniş kitlelerin İslamı daha iyi anlamalarında önemli rol oynadığını dile getirdi.

"İlim ve iyilik sürekli tebliğ edilmeli"
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, konuşmasında Hoca Ahmet Yesevi’nin nasihatlerinin bugüne ne söylediği ve nasıl içselleştirilebileceği konusunda görüşlerini paylaştı. Bunların arasında aşk, iyilik etme, tebliğ, riyadan kaçınma ve mazlumlara yardım etme gibi düşüncelerin yer aldığını ifade eden Şimşek, Hoca Ahmet Yesevi’nin düşünce sisteminde ben veya sen kavramının olmadığını bunun yerine bizin yer aldığını belirterek egonun insanlara imtihan amacıyla verildiğini ve birçok problemin altında egonun yattığını dile getirdi.
Bu fikirlerin insanların hayatına dokunduğu takdirde onun düşüncelerinin ve nasihatlerinin günümüze etkisinin görülebileceğini sözlerine ekleyen Şimşek, aşkın Allah’a olan aşk olduğunu ifade ederek herkesin tebliğ ile görevli olduğunu, ilmin ve iyiliğin sürekli tebliğ edilmesi gerektiğini belirtti.
Panelin sonunda oturum başkanı Doç. Dr. Nevzat Şimsek 2016 yılının Hoca Ahmet Yesevi’yi tanıma ve tanıtma yılı olduğunu belirtti. Şimşek, gelecek yıllarda onun hayatı ve eserleri hakkında araştırmaların yapılması gerektiğini ve bu konuda akademik çalışmaların genç akademisyenlerin bir görevi ve ödevi olduğunu söyledi.
Panel, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Mübadil Yemekleri Şenliği Samsun’un Bafra ilçesinde Türk Mutfağı etkinleri kapsamında mübadelenin 100. yılında “Samsun Mübadil Yemekleri Şenliği“ düzenlendi. Sürmeli Mahallesi’nde düzenlenen etkinlik, festival havasında geçti. Çok sayıda vatandaşın katıldığı etkinlikte 80 çeşit yemek sergilendi.Açılış konuşması yapan Bafra Balkan Türkleri Dernek Başkanı Süleyman Özata, “Sadece federasyonumuzun başkanlığında Samsun’da 130 köy taranarak şu anda 103 yemeğimizin 80 tanesini bugün göreceksiniz. Tün Samsun tarandığında 400‘ün üzerinde yemek olur. Biz Gaziantep, Kahraman Maraş, Adana’dan aşağı kalmayız" dedi. Samsun Rumeli Dernekleri Başkanı Salih Meriç, Kültür ve Turizm İl Müdürü Cemal Almaz, Belediye Başkanı Hamit Kılıç ve AK Parti Milletvekili Orhan Kırcalı’nın selamlama konuşmalarının ardından konuşan Bafra Kaymakamı Cevdet Ertürkmen, “Osmanlı İmparatorluğu döneminde yeni fethedilen yerlere yerleştirilen Türkler tarih boyunca evladı fatihan olarak isimlendirilmişlerdir. Balkanlardaki Türk varlığının en büyük nişaneleri bunlardır. Lozan Antlaşması’nın mübadele hükümleri gereği yaklaşık 500 bin Türk göç ederek ülkemizin birçok ilinde iskana tabi tutulmuştur. Gazi Mustafa Atatürk bu nedenle mübadillerin, ’kaybedilmiş toprakların azizi hatıraları’ olduğunu söyler. Gastronomi ekibi olarak bizler mübadelenin 100. yılında Türk Mutfağı Haftası içerisinde onlara da yer vererek, Türk tarihinde önemli bir yeri olan bir mülki idare amiri olarak Samsun’un tüm ilçelerini gezdik. Vezirköprü’den Çarşamba, Terme’ye kadar. Oralara gitme sebebimiz şuydu: Her şey doğduğu topraklara aittir. O topraklardan ayırırsanız bir çiçek gibi gastronomi değerleri de solar. Bu nedenle keşif gezilerimizi ortaya koyduk, eylem planlarımızı hazırladık. Bu eylem planlarımızdan bir tanesi de mübadelenin 100. yılı vesilesiyle Samsun mübadil yemeklerini sunmaktı. Bafra ilçemizde 1 merkez mahallemiz olmak üzere 4 dış mahallemizde mübadillerimiz yaşamakta. Bu insanlarla konuştuk, hemhal olduk, onları dinledik. Onların güzel çalışmaları bizlere ilham kaynağı oldu. Bir ağaçın kökü varsa , milletlerin de tarihi vardır. Bir insanın ruhu varsa, insanların da kültürleri vardır. Kültür bir medeniyetin ruhudur. Bir milleti yüceltir. Ona kişilik ve karakter kazandırır. O vesile ile biz de mübadilleri evladı fatihan olarak gördüğümüz için onların da mutfağından 21-27 Mayıs tarihleri arasında kutladığımız Türk Mutfağı Haftası içerisinde onları da görmek istedik. Onlar bize değer kattı, biz onlardan çok şey öğrendik. Samsun’un çok gastronomi değerleri olduğunu biliyorum. Dün itibarıyla Samsun Bafra bidesi dünyanın en kaliteli 10 ekmeklerinden bir tanesi olarak seçildi. Yine bunda Samsun pidelerimiz de var. Biz ayırt etmiyoruz. Samsun’un o kadar bahsedilecek gastronomi değeri var ki, onlar da bir sonra ki seferde ön plana çıkar ve bu listelerde yer alır diye düşünüyorum. Ben Samsun’un gastronomi gücüne inanıyorum, çok kuvvetli olduğunu düşünüyorum çünkü 17 ilçeyi gezmiş ve 2 bin kilometre gezen bir kardeşiniz olarak Samsun’un bu değerlerine yürekten inanıyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bafra Balkan Türkleri Halk Oyunları ekibinin gösteri ile devam eden etkinlikte, konuklar pistte Rumeli havaları eşliğinde oyunlar oynadı. Etkinlik hazırlanan yemeklerin ikramı ile son buldu. Etkinliğe katılan vatandaşlar emekleri çok güzel bulduklarını söyleyerek, bu tür etkinliklerin devam etmesini söylediler. Bafra Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yetkin Bulut, “ 17 ilçeyi gezdik ama en önemlisi burası oldu. Mübadil yemekleri ve diğer çeşitler açısından son derece önemli. Samsun’da yenilebilir bin 800 ot var, bunun çok büyük envanteri Bafra’da. Dolaysıyla ot yemekleri açısından çok zengin bir bölge. Nokul ve pide de coğrafi işareti olan ürünler. Dolayısıyla aslında baktığımızda bir turist Bafra’ya geldiği zaman sadece 2 günlük gastronomi ile geçirebilir. Onun için son derece önemli bir yer haline gelecek" açıklamasında bulundu. (ŞU-