POLİTİKA - 24 Temmuz 2017 Pazartesi 22:24

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Mescid-i Aksa tüm Müslümanların göz bebeğidir"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Mescid-i Aksa tüm Müslümanların göz bebeğidir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mescid-i Aksa’ya yönelik İsrail yönetiminin uyguladığı kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu ifade ettik.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mescid-i Aksa’ya yönelik İsrail yönetiminin uyguladığı kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu ifade ettik. Müslümanların ibadet hakkını yok sayan, Mescid-i Aksa’nın kutsiyetini ihlal eden bu adımlar gerilimi daha da tırmandırmaktadır. İbadetlerini yapmaya gelen Müslümanları teröristlerle eş tutmak büyük bir akıl tutulmasıdır. İsrail bu tür hukuk tanımazlıklarla sadece kendine değil, tüm bölgeye zarar veriyor. Mescid-i Aksa tüm Müslümanların göz bebeğidir. Kutsallarımızın ayaklar altına alınmasına sessiz ve tepkisiz kalamayız" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt’e gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından Türkiye’ye döndü. Ankara Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Körfez ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çok kritik bir döneme tekabül eden bu ziyaretin son derece başarılı geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhataplarıyla öncelikli olarak Katar krizini ele alma fırsatını bulduklarını ve bunun yanında diğer bölgesel sorunları da ele aldıklarını ifade etti.



"Katar meselesinin çözümü noktasında neler yapabileceğimizi, ülke olarak nasıl katkıda bulunabileceğimizi birlikte istişare ettik"


Erdoğan, şunları kaydetti:


“Özellikle Katar meselesinin çözümü noktasında neler yapabileceğimizi, ülke olarak nasıl katkıda bulunabileceğimizi birlikte istişare ettik. Öncelikle şu hususun altını tekrar çizmekte fayda görüyorum. Elbette yıkmak kolay, yıkılanı yeniden inşa etmek ise her zaman çok zordur. Devletlerarası münasebetlerde bu daha fazla süre ve zahmet ister. Son ziyaretimiz ve temaslarımızın istikrar ve karşılıklı güven iklimini yeniden inşa yolunda önemli bir adım olduğuna inanıyorum. Katar krizi yanında bir diğer gündem başlığı ise ikili münasebetlerimiz oldu. İlk durağımız olan Suudi Arabistan’da Kral Selman ile siyasi ekonomik ticari, askeri, kültürel ve diğer alanlardaki ikili ilişkilerimizi ele aldık. İlişkilerimizdeki güçlü ivmenin sürdürülmesi hususunu değerlendirdik ve bu konuda da hemfikir olduğumuzu gördük. Hadimu’l-Haremeyni Eş-Şerifeyn olan Kral Selman’a krizin çözümünde kendisinden büyük beklentilerimiz olduğunu ifade ettim. Ayrıca ziyaret vesilesiyle Veliaht Prens Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Prens Muhammed Bin Selman’la da kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Bölgesel meselelerde mevcut işbirliğimizi nasıl derinleştireceğimizi mütalaa ettik. İkili ilişkilerimizin ekonomik boyutunu, savunma sanayiine yönelik atılabilecek adımları birlikte değerlendirme imkanımız oldu. Ardından Kuveyt’te Emir Şeyh Sabah’la gündemdeki ikili ve bölgesel konuları ele aldık. Ticaret, yatırım, müteahhitlik, enerji ve turizm başta olmak üzere ekonomik ve ticari işbirliğimizin ilerletilmesi imkanlarını değerlendirdik. Kardeşim Şeyh Sabah’a Körfez krizindeki arabuluculuk çabalarını desteklediğimizi ve katkı sunmaya hazır olduğumuzu bir kere daha ifade ettim.”


Ziyaretin son durağı olan Katar’da Emir Şeyh Temim ile yaptıkları görüşmelerin de son derece verimli geçtiğini kaydeden Erdoğan, “Liderler düzeyinde tesis ettiğimiz Yüksek Stratejik Komitenin işleyişinden duyduğumuz memnuniyeti dile getirdik. Aramızdaki diyalog ve işbirliğinin sürdürülmesine yönelik irademizi de teyit ettik. Emir Şeyh Temim’e kriz sürecinde sergiledikleri soğukkanlı tutumu takdirle karşıladığımızı ifade ettim. Ülke olarak Katar’ın egemenlik haklarının korunması, gözetilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Görüşmelerimizde yine bölgesel meseleleri ele alma fırsatı oldu” diye konuştu.



“Mescid-i Aksa tüm Müslümanların göz bebeğidir"


“Suriye, Irak, Libya, Yemen, Filistin tüm buralarda devam eden sorunlara yönelik uluslararası meşruiyet ve ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması ilkeleri temelinde çözümler bulunmasının önemini özellikle vurguladık” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mescid-i Aksa’ya yönelik İsrail yönetiminin uyguladığı kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu ifade ettik. Müslümanların ibadet hakkını yok sayan, Mescid-i Aksa’nın kutsiyetini ihlal eden bu adımlar gerilimi daha da tırmandırmaktadır. İbadetlerini yapmaya gelen Müslümanları teröristlerle eş tutmak büyük bir akıl tutulmasıdır. İsrail bu tür hukuk tanımazlıklarla sadece kendine değil, tüm bölgeye zarar veriyor. Mescid-i Aksa tüm Müslümanların göz bebeğidir. Kutsallarımızın ayaklar altına alınmasına sessiz ve tepkisiz kalamayız. Biran önce İsrail yönetiminde aklı selimin galebe çalmasını temenni ediyoruz. Kudüs’ü muhafaza için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın zirve dönem başkanı olarak bir kez daha İsrail’i hukuka, yerleşik teamüllere ve insani değerlere uygun davranmaya devam ediyorum. Kimden gelirse gelsin şiddeti maruz görmediğimizi ifade ediyorum. Körfez ziyaretimin gündemdeki konular bağlamında bizim için gerçekten faydalı geçtiğini ifade ediyorum” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”