POLİTİKA - 22 Nisan 2018 Pazar 09:25

Dışişleri Bakanlığından ABD’nin 2017 İnsan Hakları Raporu’na sert tepki

A
A
A
Dışişleri Bakanlığından ABD’nin 2017 İnsan Hakları Raporu’na sert tepki

Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin 2017 İnsan Hakları Raporu’nun Türkiye bölümü hakkında, "Ülkemizi haksız iddialarla itham eden ülkelere önce kendi vatandaşlarına dönük sistematik insan hakkı ihlallerine son vermelerini tavsiye ediyoruz" açıklamasında bulundu.

Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin 2017 İnsan Hakları Raporu’nun Türkiye bölümü hakkında, "Ülkemizi haksız iddialarla itham eden ülkelere önce kendi vatandaşlarına dönük sistematik insan hakkı ihlallerine son vermelerini tavsiye ediyoruz" açıklamasında bulundu.


Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Türkiye’nin demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerine bağlılığını karşı karşıya bulunduğu çok yönlü ve ağır terör tehditleriyle yoğun mücadelesine rağmen kararlılıkla sürdürdüğü belirtilerek, "ABD Dışişleri Bakanlığının 2017 Türkiye Raporu, ABD Kongresi’ne sunulmak üzere 190’dan fazla ülke için her yıl hazırlanan mutat belgelerden biridir. 20 Nisan 2018 tarihinde yayınlanan raporun ülkemizle ilgili bölümü yanlış tanımlamalar ve kabul edilemeyecek itham ve iddialarla doludur. Ülkemizin DEAŞ, PKK/YPG, FETÖ ve DHKP-C gibi terör örgütleriyle haklı ve meşru mücadelesi çerçevesinde almakta olduğu gerekli tedbirlerin gerçekleri yansıtmaktan uzak, taraflı biçimde sunulduğu görülmüştür. Özellikle devlet kurumlarına sızarak devleti içeriden ele geçirmeye çalışan, nihayet kanlı bir darbe teşebbüsü gerçekleştiren radikal terör örgütü FETÖ ile mücadele gözardı edilmiştir" denildi.


Açıklamada, terör bağlantılı grupların anlatılarını tekrarlayan ve terörle mücadeleyi “iç çatışma” olarak nitelendirme gafletine düşen bu belgenin FETÖ’nün elebaşının barındığı bir ülke tarafından kaleme alınmış olmasının rastlantı olmadığı belirtilerek şunlara yer verildi:


"İnsan hakları gibi siyasileştirilmeyecek kadar önemli bir konuda hak ve özgürlüklere gerçekten bağlı ülkelerin bunun sorumluluğuyla hareket etmeleri beklenmektedir. Mevcut raporun terör iltisaklı çevrelerin iddia ve ithamlarını gerçek gibi sunmak suretiyle bu sorumluluktan uzak bir anlayışla kaleme alınmış olması tarafımızda derin düş kırıklığı oluşturmuştur. Tarafsızlık ve objektiflik kriterlerinden uzaklığı nedeniyle itibarı zedelenmiş olan bu raporun hazırlıkları kapsamında ülkemizin sürdüregeldiği işbirliğinden artık imtina etmesinin yerindeliği de bu vesileyle teyit olmuştur. Ayrıca, ülkemizi haksız iddialarla itham eden ülkelere, önce kendi vatandaşlarına dönük sistematik insan hakkı ihlallerine son vermelerini tavsiye ediyoruz. Her zaman dile getirdiğimiz üzere başlı başına bir insan hakları ihlali olan terörizm ile mücadelemiz kararlılıkla sürdürülürken, uluslararası yükümlülüklerimize bağlılığımız ve bu çerçevede temel hak ve özgürlüklerin daha da güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımız kesintisiz devam edecektir.’’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Eğitmeninden ’astroloji’ vurgusu, ’medyum’ yanılgısı Astrologların medyum olarak görüldüğünü, astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık gibi yanlış bilginin geldiğini ifade eden astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, astrolojinin, M.Ö. 4000’li yıllara dayandığını söyledi. Astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, gökyüzü bilimi ve astroloji hakkında toplumda doğru olarak kabul edilen yanlışlar konusunda açıklamalarda bulundu. Öztürk, astrolojinin, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalı olduğunu kaydetti. Özellikle astrologların, medyum, falcı ve cadı olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, yaşam koşullarını, hayat kalitesini ve yaşamın sürdürebilirliği için evrenle sürekli bağlantı halinde olunması için insanlara, astrolojiyi araştırma ve öğrenme önerilerinde bulundu. ’’Gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı’’ Astrolojinin tarihsel gelişimine değinen astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, ’’Astrologlar medyum olarak görülüyor. Batıya göre doğu tarafında astroloji hiç gelişmemiş. Astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık geliyor. Bizim yaşadığımız toplumda bizlere çok garip bir gözle bakılıyor. Batıda astroloji, bir ilim bir bilim olarak kabul edildi ama doğuda bu şekilde değil. Astroloji, haram bir şey olarak görülüyor. Aslında astroloji, Kur’an’da da geçen, fizikte de kanıtlanmış ve matematik hesapları ile ortaya çıkan bir bilim dalıdır. Astroloji, M.Ö. 4000’li yıllara dayanan, en büyük gelişimini İslamiyet sayesinde gerçekleştiren bir bilim dalıdır” dedi. Astrolojinin yıldızları inceleyen gökyüzü bilimi olduğunu belirten Öztürk, “Biz de uzman astrologlarımız gibi sürekli, depremleri, heyelanları, doğa olaylarını, insanların ruh halini ve hastalıklarını anlatıyorlar. Astroloji, yalan değildir. Astroloji, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalıdır. Örneğin, pandemi döneminde balık burcu dolunayı etkisi altındaydı. Balık burcu astrolojide sağlık demektir. Pandemi döneminde balık burcu dolunayı komple Türkiye ve dünyanın sağlığını derinden etkiledi. Depremlerin hepsi önceden gökyüzünde biliniyor. Çünkü gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı” şeklinde konuştu. ’’Evrenin hareketleri bizi etkiler’’ Astrolojinin araştırılması ve doğru bilinmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bizim yaşam koşullarımız, hayat kalitemiz ve yaşamımızı sürdürebilmemiz için evrenle sürekli bağlantı halinde olmamız gerekmektedir. Evrenin hareketleri bizim günlük hayatımızı, duygularımız, düşüncelerimizi, ruh halimiz ve sağlığımızı çok derinden etkiler. Astrolojiyi, araştırmaktan öğrenmekten çekinmeyin. Astroloji, bir fal değildir veya medyumlarla alakalı bir şey değildir. Astroloji tamamen yıldız bilimidir, gökyüzü ile alakalıdır. İnsanlar, astrolojiyi araştırmaya, öğrenmeye daha çok meylederse doğuda da batıda da astroloji hayatımızın her alanında kolaylıklar sağlayacak bir ilimdir” diye konuştu.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.