Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, “Gençler İçin Sosyal Çalışma Programı’nı başlatıyoruz. 500 bin gencimizi sosyal çalışma ile tanıştıracağız” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, yaptığı açıklamada yaşamın her alanında bireysel farklılıkları ortadan kaldırarak ortak sorumluluk ve farkındalık bilinciyle sosyal çalışma olgusunu benimseyen genç nesillerin toplumsal faydanın oluşturulmasında rol oynayan, geleceği tasarlayan adımlarıyla şüphesiz ki Türkiye’nin hedeflerini daima ileriye taşıyacağını vurgulayarak, “Bizler de bu gerçekten hareketle üniversiteli gençlerimizin sosyal sorumluluk bilincini yükseltmek ve ülkesi için değer üreten bireyler olmalarına katkıda bulunmak adına ’Gençler İçin Sosyal Çalışma Programı’nı başlatıyoruz. Emeğini ve ürettiği değeri ağacın dalına, okulun tahtasına bırakan gençler, takip eden öğretim döneminde iki katı daha rahat edecekler. Çalışmanın kıymetini gören gençler gelecek yaz ayında çalışmak için yol gözleyecekler” ifadelerini kullandı.
“500 bin gencimiz sosyal çalışma ile tanışacak”
“Bu kapsamda 500 bin gencimizi sosyal çalışma ile tanıştıracağız” diyen Sarıeroğlu, “2023 yılına kadar her yıl 81 ildeki üniversitelerimizin 18-25 yaş aralığındaki öğrencileri ilk defa sigortalı yaparak sosyal sigorta sistemine de dahil etmiş olacağız” açıklamasında bulundu.
Bakan Sarıeroğlu, şunları kaydetti:
“Şehirlerin coğrafi ve sosyal durumlarına göre gençler ağaç dikimi, yaşlı bakımı, sosyal hizmetler, eğitmenlik, mentörlük gibi işleri yaparak bir yandan cep harçlığı biriktirecek, bir yandan da toplum yararına çalışmış olacaklar. Bu programa katılacak olan gençlere 1 aylık hizmetleri sonunda net asgari ücret tutarında ödeme yapılacak. 7 milyon üniversite öğrencisi için bulunmaz bir fırsat olan bu programla öğrencilerimiz eğitim aldıkları şehirlere daha okurken hizmet etmiş olacak ve yaşadıkları şehirlere olan aidiyetleri güçlendirilecektir. Gençlerimiz sosyal çalışma kapsamında üniversiteye hazırlanan liseli kardeşlerine eğitmenlik, sosyal hizmet modellerinden yararlanan evlatlarımıza mentörlük, huzurevlerindeki yaşlılarımıza yoldaşlık, belediyelerin gençlik kamplarında koçluk, folklor hocalığı, çocuklarımıza kodlama öğretmenliği dahi yapabileceklerdir. Bu modelin özel sektörü de özendirmesini ve buna benzer programları hayata geçirmesini bekliyoruz. Her üniversite kendi ormanını, her STK kendi çocuk yaz kampını bu modelle yaparsa sosyal çalışmayı deneyimleyen gençlerimiz Türkiye’nin geleceğini daha aydınlık günlere taşıyacaklardır.”
