POLİTİKA - 15 Ağustos 2018 Çarşamba 14:17

Bakan Çavuşoğlu’ndan F-35 açıklaması

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu’ndan F-35 açıklaması

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "F-35’lerin Türkiye’ye verilmesine karşı bir adımı istemediklerini zaten söylemişlerdi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "F-35’lerin Türkiye’ye verilmesine karşı bir adımı istemediklerini zaten söylemişlerdi. 90 gün içinde rapor hazırlanıncaya kadar bir teslimat olmayacak ama pratikte de bunun bir anlamı yok, Türkiye zaten iki tanesini teslim aldı. İki sene boyunca uçaklar zaten orada olacak, pilotlarımız da orada eğitim süreci devam edecek. Yani askıya alındı gibi bir durum yok. Bizim ABD’ye tavsiyemiz, elinizde olan kozları Türkiye veya başka bir ülkeye karşı kullanmayın, bu ABD’nin itibarını zedeliyor" dedi.


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sudan Dışişleri Bakanı Al-Dirdiri Mohamed Ahmed ile bir araya geldi. İki bakan görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sudanlı mevkidaşını ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Bakan Çavuşoğlu, Ortak Strateji Planlama Toplantısı’nı gerçekleştirdiklerini belirtti. Çavuşoğlu toplantının Sudan ile ilk defa tesis edilen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısının hazırlığı düzeyinde olduğunu ifade ederek ilk toplantıyı da en kısa sürede gerçekleştireceklerini vurguladı. Türkiye’nin Afrika kıtasına verdiği öneme değinen Çavuşoğlu, "Sudan Afrika için de bizim için de çok önemli ve stratejik bir ülkedir. Cumhurbaşkanımızın Sudan’a ziyareti çok başarılıydı, gördüğümüz ilgiden de çok mutlu olduk. Ayrıca önemli projeleri de hayata geçirmeye başladık. Türk Hava Yollarımız da önümüzdeki dönem Porto Sudan’a uçuşlarını başlatacak. Sudan bölgenin istikrarı ve ekonomik kalkınması açısından da kritik bir ülke. Güney Sudan’da da iktidar ve muhalefet arasındaki sorunların çözülmesi ve iç barış için Sudan çok katkı sağlıyor. Kardeşim Al-Dirdiri özellikle bu konuyla ilgileniyor" şeklinde konuştu.



"Ticaret hacmini 1 milyardan 10 milyara çıkarmayı hedefliyoruz"


Türkiye’de bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti aktaran Bakan Ahmed ise Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi için hazırlıklar yapmaya başladıklarını ve toplantıları Ankara’da gerçekleştirileceğini paylaştı. İki ülke arasındaki iş birliğine değinen Ahmed, "Bir çok proje üzerinde beraber çalışıyoruz. İki ülke arasındaki uluslararası ticaret hacmini 1 milyardan 10 milyara çok kısa bir süre içinde çıkarma hedefimiz bulunmakta. Kademe kademe ilerliyoruz, daha da üst seviyede bir hedef belirleyeceğiz. Önümüzdeki döneme ilişkin umutluyuz. Afrika’ya yeniden bir bağlantı kurulması üzerinde odaklanacağız" mesajını verdi.



"Herkes dolardan çıkmanın yolunu arıyor"


Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu ABD’nın yaptırımlarına ilişkin, "Esasen yaşanılan olaylar dünyanın gözünü açtı. Bugünkü Amerikan yönetiminin göreve geldiğinden itibaren saygısızca tutumunu herkes biliyordu. Elindeki ekonomik gücü her ülkenin aleyhine hoyratça kullanabileceğini biliyorlardı ama bir kez daha gördüler dolayısıyla şimdi dolardan çıkmanın yolunu herkes arıyor. Türkiye gücünü bugüne kadar kimsenin aleyhine kullanmadı. Türkiye insanı yardımda dünyanın en cömert ülkesi, tüm mazlumlar bunu görüyor. Her şerde bir hayır vardır, biz dik duruşumuzu sürdüreceğiz. Sorunları diploması yoluyla çözmek için gayretlerimizi devam ettireceğiz ama baskılara dayatmalara da boyun eğmeyeceğiz, ilkeli duruşumuzu sürdüreceğiz. Alınan tedbir ve politikaların faydasını görmeye başladık, piyasalar rahatladı, sermaye aynı şekilde" dedi.



"F-35 konusu askıya alınmadı"


ABD’nin F-35 tipi uçakları Türkiye’ye teslim edip etmeyeceği yönündeki soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, "ABD PKK/YPG’ye binlerce tır dolusu silah verdi. Yetmedi kargolarla taşıdı, o silahlar şimdi piyasada satılıyor. El-Nusra’nın da elinde görüyoruz veya DEAŞ’ın. Diğer taraftan Türkiye’de darbe girişiminde bulunan bir hain var ve ona destek veriyorlar. Benden belge istemesine gerek yok, aldığı her nefesi attığı her adımı sayıyor zaten. Üçüncü ülkelerdeki FETÖ’cüleri de korumaya çalışıyorlar. Neden destek çıkıyorsun? Bunları söyleyince Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları dik başlılık yapıyor. Dik başlılık değil biz doğruları söylüyoruz. ABD’de ciddi bir karmaşa var. F-35 ile imzalanan belge biliyorsunuz 90 günde bir rapor sunulacak. Daha önceden zaten Savunma Bakanlığı kongreye mektubunu göndermişti. F-35’lerin Türkiye’ye verilmesine karşı bir adımı istemediklerini zaten söylemişlerdi. 90 gün içinde rapor hazırlanıncaya kadar bir teslimat olmayacak ama pratikte de bunun bir anlamı yok, Türkiye zaten iki tanesini teslim aldı. İki sene boyunca uçaklar zaten orada olacak, pilotlarımız da orada eğitim süreci devam edecek. Yani askıya alındı gibi bir durum yok. Bizim ABD’ye tavsiyemiz, elinizde olan kozları Türkiye veya başka bir ülkeye karşı kullanmayın, bu ABD’nin itibarını zedeliyor" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Lösemiyi yendi mücadelesini ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında lösemi farkındalığı etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte lösemiyle mücadelesini ve tedavi sürecini anlatan lösemiyi yenen Elif Naz Holoğlu’nun konuşması oldukça duygulandırdı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında düzenlenen lösemi farkındalığı etkinliğinde, daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencisi Elif Naz Holoğlu, lösemi ile mücadele ve tedavi süreci, ailenin desteği ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı. Öğr. Gör. Yasemin Durmaz’ın yürüttüğü Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte lösemi ve onunla mücadele ve tedavi süreci konusunda sosyal güvenlik bölümü öğrencileri Esma İrem Temur, Senanur Kezban Balta, Elif Yıldız ve Ayşe Yakar tarafından öğrencilere bilgiler verildi. Daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencilerinden Elif Naz Holoğlu, Lösemi, tedavi süreçleri, tedavi süreçlerinde yaşadıkları, ailesinin destek ve ilgileri konusunda yaşadıklarını öğrenci arkadaşları ile paylaştı. Öğr.Gör. Yasemin Durmaz “Lösemi hastalığını tanıtmak, farkındalık oluşturarak bu hastalıkla ile mücadele yolları konusunda bilinç kazandırmak, lösemili çocukların ve ailelerinin sıkıntılarını topluma aktarmak ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla lösemi konusunda çevremizde duyarlılık oluşturulmasına katkı sunmak istiyoruz” dedi. Lösemiyi yendi, okumayı kendi öğrendi Küçük yaşta lösemi teşhisi konulan Holoğlu, kemoterapi ve ışın tedavisi süreci ile iyileştiğini anlattı. Bu süreçte yaşadığı zorlukları ve doktorların kendisine okuyamayacağına dair söylediklerini paylaşan Holoğlu, "Ben ortaokula başladığımda okuma yazmayı kendim öğrendim. Bu süreçte çok zorlandım. Adalet lisesini kazandım. Çalışarak ve kendi çabamla. Anneannemle yaşıyorum ben, onlar dedi ki üniversiteye gerek yok. Zaten yeterince zorlandın lisede. Ama ben kendi çabamla üniversiteyi kazandım. Sonrasında da işte burada yaptığım bir çok etkinlik, çalışmalar var devam da ediyorum." dedi. Holoğlu, lösemi ile mücadelede pes etmenin ve hayallerinden vazgeçmenin asla bir çözüm olmadığını vurgulayarak, "Bu süreci çocukluğumdan beri yaşadım. Şimdi gördüğünüz gibi sağlıklıyım. Yaşadıklarımdan öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizlerde lütfen Lösemi ile ilgili burada öğrendiklerinizi cevrenizle paylaşarak Lösemi farkındalığı oluşturunuz, birlikte bunu oluşturalım" diyerek katılımcılara lösemi ile ilgili farkındalık çağrısı yaptı.
Ankara Bakan Bayraktar: “Türkiye, yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Bugün gelinen noktada Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi’nde incelemelerde bulundu. Bayraktar, depolama tesisini gezdikten sonra yetkililerden bilgi aldı. Ardından tesiste çalışan işçilerin 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı kutlayan ve onlarla sohbet eden Bayraktar, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Doğal gaz boru hatlarıyla, Türkiye’nin Rusya, Azerbaycan ve İran’dan uzun yıllar doğal gaz tedariki yaptığını hatırlatan Bayraktar, 2016 yılından sonra “Milli Enerji ve Maden Politikası” kapsamında doğal gazı sıvılaştırılmış şekilde alabilmek için altyapıyı şekillendirmeye başladıklarını ifade etti. Bu hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin yaklaşık 30 milyon metreküp günlük sıvılaştırılmış LNG alabildiğini söyleyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün itibarıyla 160 milyon metreküp doğal gazı sıvı halde alabilecek hale geldik. Bu bir anlamda Türkiye’deki hane halkının kışın en soğuk zamanında ihtiyacı olan gazı, sıvı olarak gemilerle tedarik edebilecek altyapıya sahip olduğumuz anlamına geliyor. Hem boru hatları hem de LNG alabilecek altyapılarımızı gerçekleştirdik.” Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Projesi’nin çok önemli olduğunun altını çizen Bayraktar, “Burada da hem kapasite artışı, ikinci faz, üçüncü fazda da Türkiye’nin doğal gaz depolama kapasitesini artırmayı ve doğal gazdaki arz güvenliğimizi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz. Doğal gazda bir başka önemli hamlemiz, yeni boru hatları, depolama tesislerimiz” dedi. “1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik” Sıvı olarak doğal gazı almanın ötesinde Türkiye’nin şimdi de kendi doğal gazını üretir hale geldiğini vurgulayan Bayraktar, “Bugün itibarıyla üretimimiz yaklaşık 4,6 milyon metreküp günü buldu. 1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik. Bunu da artırmayı hedefliyoruz. İlk etapta, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe ulaşmış olacağız” diye konuştu. Son 8 yılda yaklaşık 4,3 milyar dolar altyapı yatırımlarına kaynak ayırdıklarını ve yatırım yaptıklarını belirten Bayraktar, depolamada ve tesislerin kapasitesinin artırılmasında yatırımların yaklaşık 4.3 milyar doları bulduğunu ifade etti. “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Özellikle Tuz Gölü’nde çok büyük bir depolama potansiyelinin var olduğunu aktaran Bayraktar, “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde yani 2028 yılına geldiğimizde Türkiye kullandığı yıllık doğal gazın yüzde 20’sini depolar hale gelecek. Türkiye’nin tüm ihtiyacının yüzde 50’sini depolayabilecek altyapıya sahip olabiliriz. Bu yatırımları hedefliyoruz. Hem bu bölgede hem de diğer bölgelerde hızlı bir şekilde bu yatırımlarla Türkiye’nin arz güvenliğini tamamen sağlamış olacağız. Onun ötesinde bütün bunlar kendi üretimimiz, farklı kaynaklardan doğal gazı almamızla beraber Türkiye’yi bir doğal gaz merkezi haline getirmiş olacağız. Bu proje bizim için çok önem arz ediyor. Onun için ara ara buraya geliyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Bayraktar basın açıklamasının ardından yetkililerle ve işçiler ile yemek yedi.