KÜLTÜR SANAT - 26 Ekim 2018 Cuma 10:31

Mütârekeler ve Barış Antlaşmaları Sempozyumu sona erdi

A
A
A
Mütârekeler ve Barış Antlaşmaları Sempozyumu sona erdi

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “Mondros Mütârekesi’nin 100.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “Mondros Mütârekesi’nin 100. Yılı: I. Dünya Savaşı’nın Sonu-Mütârekeler ve Barış Antlaşmaları Uluslararası Sempozyumu”nun kapanış ve değerlendirme oturumu, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde yapıldı.


Oturumda Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan olmak üzere Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can, aynı üniversitenin Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Solak, aynı üniversiteden Prof. Dr. Orhan Doğan, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yasemin Doğaner, Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nejla Günay ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Cevdet Kabakcı sempozyuma dair değerlendirmelerde bulundu.


Mondros Mütârekesi’nin imzalanmasından sonra Anadolu’daki direniş meşalesinin Kahramanmaraş’ta yakılması nedeniyle sempozyumun bu ilde yapılmasının çok anlamlı olduğu vurgulandı.


Merkez Başkanı Beyhan gerçekleşen bu sempozyumun Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı’nın 2018 yılı içerisindeki son ilmî etkinliği olduğunu ve Başkanlık olarak bilhassa Anadolu’daki üniversitelerle bu tür iş birliklerine öncelik verdiklerini söyledi. Sempozyum başvurusu için gönderilen bildirilerin ciddi bir hâkem sürecinden geçtiğini ifade eden Merkez Başkanı, sunulan bildirilen kitaplaştırılmasına kurum olarak ehemmiyet verdiklerini ve 2019 yılı içerisinde de bu sempozyumda sunulan 49 bildirinin kamuoyunun ve ilim dünyasının istifadesine sunulacağını söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: "7 İlde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlarımızda 67 şüpheliyi yakaladık" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "7 İlde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik son 1 haftadır Jandarmamız tarafından devam eden operasyonlarımızda 67 şüpheliyi yakaladık" dedi. Bakan Yerlikaya, operasyona ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "7 İlde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik son 1 haftadır Jandarmamız tarafından devam eden operasyonlarımızda 67 şüpheliyi yakaladık. 47’si Tutuklandı, 14’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğerlerinin işlemleri devam ediyor" açıklamalarında bulundu. "7 İlde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlarımızda 67 şüpheliyi yakaladık" Organize suç örgütüne yönelik yürütülen operasyonlara dair bilgiler paylaşan Yerlikaya, şu ifadeleri kullandı: "7 İlde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik son 1 haftadır Jandarmamız tarafından devam eden operasyonlarımızda 67 şüpheliyi yakaladık. Bu organize suç örgütü üyelerinin işleyebileceği tefecilik, dolandırıcılık ve hırsızlık gibi suçlardan vatandaşlarımızın zarar görmesini engelledik. 47’si Tutuklandı, 14’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğerlerinin işlemleri devam ediyor. Cumhuriyet Başsavcılıklarımız ile Jandarma KOM Daire Başkanlığımız koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca düzenlenen operasyonlarda yakalanan şüphelilerin; Erzurum’da; 6136 Sayılı Kanun’a Muhalefet suçu kapsamında silah kaçakçılığı yaptıkları, Antalya’da; örgütlü şekilde baskı, darp, cebir ve tehditle işyerlerinden para aldıkları, vatandaşlarımıza baskı ve şiddet uygulayarak işletmelerini devraldıkları, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa’da; tefecilik yaptıkları, Sakarya’da; ehliyet sınavına giren şahısların sınavdan geçmelerine aracılık ettikleri, Kırklareli’nde; insan ticareti suçunu işledikleri, Tekirdağ’da; organize şekilde nitelikli hırsızlık yaptıkları tespit edildi. Savcılıklarımızca haklarında soruşturma başlatıldı. Hiçbir suç ve suçlunun cezasız kalmaması için organize suç örgütlerine yönelik mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz. Emeği geçenleri tebrik ediyorum."
Sivas Sosyal politika uzmanı vatandaşlık maaşının detaylarını açıkladı Türkiye’de gündeme gelen vatandaşlık maaşı, dar gelirli vatandaşlara umut oldu. Sosyal politika uzmanı Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel, hayata geçirilmesi planlanan uygulama için, "Bir hane için belirli bir gelir garantisi verilmesi olarak düşünebiliriz" dedi. AK Parti hükümetinin seçim beyannamesinde yer alan vatandaşlık maaşı, Cumhurbaşkanlığı’nda görüşülmeye başlandı. Dar gelirli vatandaşların yaşam standartlarını artırmayı amaçlayan proje heyecanlandırırken, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel vatandaşlık maaşının detaylarını anlattı. "Uluslararası düzeyde yıllardır üzerinde çalışılan bir konu" Vatandaşlık maaşının önemli bir sosyal politika uygulaması olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yüksel, "Biz sosyal politikacılar aslında bu konuların sadece bilimsel yayınlar dışında gündeme geleceğini çok düşünmez, hatta birçoğumuz biraz da ütopik olduğunu ifade ederiz. Son günlerde basında yer alan ‘vatandaşlık maaşı’ kavramı, sosyal politika literatüründe uluslararası düzeyde yıllardır üzerinde çalışılan bir konudur. Aslında literatür karşılığı ‘evrensel temel gelir’ veya ‘vatandaşlık geliri’ olarak ifade edilmektedir. Vatandaşlık geliri ya da evrensel temel gelir; hiçbir şart gözetmeksizin devletin vatandaşlara bireysel olarak vatandaş olma gerekçesiyle yaptığı düzenli ödemedir. Bu uygulama bazı ülkelerde denenmiştir ama tam anlamıyla ulusal düzeyde uygulanan hiçbir ülke bulunmamaktadır" dedi. Gelir garantisi sağlanacak Uygulamanın AK Parti’nin seçim beyannamesinde yer aldığını ifade eden Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel, "2026 yılını da kapsayan Orta Vadeli Program’da ve Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yayımlanan Türkiye Yüzyılı için Doğru Adımlar 2023 Seçim Beyannamesi’nde ‘vatandaşlık maaşı’ kavramı iki yerde ifade edilmektedir. Vatandaşlık maaşı kavramı beyannamenin ‘sosyal adalet’ ve ‘aile’ başlığı altında yapılacaklar listesinde yer almaktadır. Aile başlığında daha kapsamlı bir şekilde açıklanmıştır. Bir hane için belirli bir gelir garantisi verilmesi olarak düşünebiliriz. Örneğin hane için belirlenen gelir garantisi 20 bin TL olsun. Hane geliri 20 bin TL altında olan haneler için aradaki fark devlet tarafından verilecektir. Yapılmak istenen uygulama tam olarak bu şekildedir. Fakat örnekte 20 bin TL olarak ifade ettik ama bu sınırın ne olacağı henüz belli değil. Benim bu konudaki tavsiyem; aile bazlı vatandaşlık maaşı miktarının asgari ücrete endekslenmesi ve her yıl belirlenen asgari ücretle güncellenmesidir. Bu sosyal politikanın kazanımları ne olacaktır diye baktığımızda; öncelikle gelir dağılımı arasındaki eşitsizlikleri iyileştirmenin hedeflendiğini, gelir dağılımı makasının daraltılmaya çalışıldığını söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra yoksullukla mücadele için de önemli bir sosyal politika uygulaması olacağı aşikardır. Yine bu uygulamanın sosyal yardım sistemini sadeleştireceğini söyleyebiliriz" diye konuştu. Pilot bölge olarak deprem bölgesinde uygulanacak İşgücü piyasasının etkilenmemesi için uygun bir rakam belirleneceğine vurgu yapan Yüksel, "Bazı uzmanlar, özellikle liberal ekonomistler bu uygulamanın işsizliği ve kayıt dışılığı arttıracağı kaygısını ifade etmektedirler. Burada önemli bir nokta belirtilmektedir ki aile bazlı vatandaşlık maaşı uygulaması iş gücüne katılımı etkilemeyecek düzeyde olacaktır. Vatandaşlık maaşı üzerine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çalışma yürüttüğü ifade edilmektedir. Aldığımız duyumlara göre pilot uygulamalar yapılacak, sonrasında ülke genelinde uygulanması gündeme gelecektir. Öncelikle pilot bölge olarak deprem bölgesi ve yoksulluğun daha derin olduğu büyük şehirlerde başlamasıdır. Önümüzdeki günlerde bir açıklama yapıldığında daha ayrıntılı değerlendirme yapabiliriz" dedi.