GENEL - 06 Haziran 2019 Perşembe 17:34

TVHB’den “Dünya Gıda Güvenliği Günü” açıklaması

A
A
A
TVHB’den “Dünya Gıda Güvenliği Günü” açıklaması

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Dünya Gıda Güvenliği Gününün, hakça bölüşmeye, açlığa, sağlıklı, insanca bir yaşama ve ileri veteriner hekimlik uygulamalarına pozitif katkılarının olmasını temenni ediyorum” dedi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Dünya Gıda Güvenliği Gününün, hakça bölüşmeye, açlığa, sağlıklı, insanca bir yaşama ve ileri veteriner hekimlik uygulamalarına pozitif katkılarının olmasını temenni ediyorum” dedi.


TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, 7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Birleşmiş Milletler’in (BM) 24 Aralık 2018’de almış olduğu karar ile 7 Haziran tarihini “Dünya Gıda Güvenliği Günü” olarak ilan ettiğini belirten Eroğlu, Dünya Gıda Güvenliği Günü’nün bu yıl “Gıda Güvenliği, Herkesin Sorumluluğu” teması ile kutlanacağı bilgisini verdi.


Eroğlu, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) işbirliği çerçevesinde, “Dünya Gıda Güvenliği Günü” etkinliklerinin, gelecek yıllarda da sürdürülebilirlik çerçevesinde düzenlenmesi konusunda tavsiyede bulunulduğunu kaydetti.


Dünya Gıda Güvenliği Günü kapsamında; gıda kaynaklı biyolojik, kimyasal ve fiziksel tehlikelere dikkat çekildiğini vurgulayan Eroğlu, gıda kaynaklı risklerin tespit edilmesi, önlenmesi ve yönetilmesine olan ihtiyacın, gıda güvencesinin temini, ekonomik refah, tarım, pazara erişim, turizm ile sürdürülebilir kalkınma konularının tartışılmasının hedeflendiğini vurguladı.



"Her yıl ortalama 600 milyon gıda zehirlenmesi vakası yaşanıyor"


Her bireyin güvenli, besleyici ve yeterli besin maddelerine erişiminin temel hak olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Eroğlu, “Dünya Sağlık Örgütü’nün, gıda kaynaklı hastalıkların tahmini global yıkımı ile ilgili yayınladığı rapora göre, dünyada her yıl ortalama 600 milyon kişide kimyasallar, bakteri, virüs, parazit ve toksin gibi maddelerle bulaşan gıdaların tüketilmesi sonucunda gıda zehirlenmesi vakası yaşanmakta olup, yeryüzündeki her 10 kişiden birisinin tehlikeyle bulaşık gıda tüketmek zorunda kalması dolayısı ile tıbbi tedaviye ihtiyaç duyar hale geldiği görülmektedir” ifadelerini kullandı.


Eroğlu, gıda güvenliğine duyulan ihtiyacın ancak gıda zehirlenmesinin ortaya çıkmasından sonra toplum tarafından öneminin anlaşıldığını söylediği açıklamada, güvenli olmayan gıdaların, mide bağırsak enfeksiyonlarından başlayarak, kansere kadar varan 200’den fazla hastalığa neden olabileceğinin altını çizdi.



Yeterli beslenemeyen çocuklarda gelişim bozukluğu


Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından hazırlanan rapora göre, dünyada 821 milyon kişinin kronik aç olduğunu ve temiz su bulamadığını hatırlatan Eroğlu, “Başka bir tespitle 1.5 milyar insan günde 1 dolarla geçinmekte ve bunun üçte biri çocuk. Özellikle 5 yaşın altındaki çocukların yüzde 22’sinde, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle gelişme bozuklukları yaşandığı kaydedilmekte, ölenlerin sayısı yüz binlerle ifade edilmektedir” ifadelerini kaydetti.



“Obezitenin küresel ekonomiye etkisi yaklaşık 2 trilyon dolar"


Ayrıca, aşırı beslenmenin ve obezitenin de küreselleşmesine tanık olunduğunu vurgulayan Eroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:


“Obezitenin küresel ekonomiye etkisi yaklaşık 2 trilyon dolar. Dünyada 700 milyon obez ve 2,3 milyar fazla kilolu insan olduğu tahmin edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü obeziteyi en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul ederken, yine aynı örgüt tarafından yürütülen son araştırmalarda obezitenin kanserle yakın ilgisi olduğu belirlenmiştir”


Uluslararası düzeyde kutlanacak olan “Dünya Gıda Güvenliği Günü” kapsamında, tüketilen gıdaların üretim, işleme, hazırlanma aşamalarının güvenliğinin sağlanması hususunda daha çok emek verilmesi gerektiğinin duyurulacağının altını çizen Eroğlu, “Gıda zincirinde yer alan tüm kişi ve kuruluşların güvenli gıda temini konusunda sorumluluğu olup, 2019 yılının teması olan “Gıda Güvenliği, Herkesin Sorumluluğu” bu açıdan oldukça dikkat alınmalıdır. Güvenli gıda arzında en büyük etkenin, hayvan varlığının sağlığı ile hayvansal üretimin sağlıklı çevresel şartlarda yapılması olduğu görülmektedir. Bu noktada, çeşitli zoonotik karakterli, hayvanlardan insanlara bulaşan hastalık etkenlerinin, hayvanlar, hayvanlar tarafından kirletilen gıda ve su kaynakları ile hayvansal gıdalar vasıtası ile toplum sağlığı üzerine olası etkilerini önlemek için emek harcayan, sağlıklı hayvan, sağlıklı çevre, sağlıklı gıda, sağlıklı insan ve sağlıklı toplum olgusunun sahibi veteriner hekimlerin hizmetleri büyük önem taşır” açıklamalarında bulundu.


Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak Dünya Gıda Güvenliği Günü dolayısıyla hükümetleri, üniversiteleri, bilim uzmanlarını, sivil toplum örgütlerini, ve uluslar arası örgütleri, güvenli gıdaya giden yolda gıda kaynaklı hastalık etkenlerinin analiz, değerlendirme ve yönetilmeleri konularında sıkı işbirliği içerisinde olmaya davet ettiklerini kaydeden Eroğlu, “Ulusal ölçekte ise Tarım ve Orman ile Sağlık Bakanlıklarını, gıda kaynaklı hastalık etkenlerinin takip ve izlenmesine yönelik ulusal veri kayıt sistemlerinin oluşturulması ile var olanların aktif bir biçimde kullanılmasına, uluslar arası takip sistemlerine etkin bir biçimde katkı sağlanması hususlarına dikkatleri çekmek istiyoruz. Herkes için erişilebilir ve uygun fiyatlı sağlıklı ve besleyici gıda sağlayan gıda sistemleri devreye sokulmalıdır diyoruz” ifadelerini kullandı.


Dünya Veteriner Hekimleri Birliği’ne (WVA) göre; veteriner hekimlerin, gıda güvenliği ve beslenmeye bulunabilirlik, erişim, kullanım ve istikrar konusunda katkıda bulunduklarını belirten Eroğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:


“Veteriner hekimler, daha güvenilir, sürdürülebilir, çevreyi kirletmeyen ve istenmeyen maddelerden ari olan besleyici gıda teminine öncülük ederler ve hayvan sağlığı ile hayvan refahını geliştirmeye çalışırlar. Veteriner hekimler, küresel gıda güvenliğinin sağlanmasına yönelik proaktif yaklaşımlar, almalıdır ve almaya devam edecektir. Dünya Gıda Güvenliği Gününün, hakça bölüşmeye, açlığa, sağlıklı, insanca bir yaşama ve ileri veteriner hekimlik uygulamalarına pozitif katkılarının olmasını temenni ediyorum”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Karadeniz’de tsunamiyi andıran görüntüler Bartın’ın sahil kentlerinde saatte hızı 90 kilometreye ulaşan fırtına nedeniyle denizde dev dalgalar oluştu. Kayaları adeta yutan dalgalar tusunamiyi andıran görüntüler ortaya çıkardı. Bartın’ın deniz kenarında bulunan Amasra ve Kurucaşile ilçeleri ile Bozköy, İnkumu, Çakraz Mugada gibi yerleşim yerlerinde saatte 90 kilometreye ulaşan fırtına denizde dev dalgalara karada ise zor anlara neden oldu. Denizde boyu 5 metreye aşan dalgalar, kayaları ise adeta yuttu. Kayalıklara çarpan dalgaların boyu ise zaman zaman 2 katına çıkarken 10 metreye ulaştı. Suyu yükselen, köpüren Karadeniz’deki azgın dalgalar, tsunamiyi andıran görüntülere yol açtı. Dalgalar sahil kenarındaki işletmelere, iskele, kule ve kabinlere de büyük hasar verdi. Dalgaların devirdiği kuleyi 6 kişi zor sürükledi Karadeniz’de oluşan ürkütücü dalgalar, Bozköy’deki plajın toprak altındaki su nakil hatlarına, cankurtaran kulesine, kabinlerine zarar verirken ahşap iskeleleri ise adeta yuttu. İşletme çalışanları ve vatandaşların yardımıyla plaj çevresinde onarım yapılarak, kule ve kabinler, dalgaların ulaşamadığı alanlara taşındı. Dalgaların devirdiği ahşap bir gözetleme kulesi ise 6 kişi tarafından güçlükle karaya sürüklendi. Dalgaların zarar verdiği plajın işletmecisi Serdar Dereli, "Dev dalgalar büyük hasar verdi. Önümüzdeki yaz sezonu tüm bakım ve onarımları yeniden yapmak zorundayız. Yine çok şükür cana zarar gelmedi" diye konuştu. Amasra’da dalgalar otoparkı suyla doldurdu Amasra ilçesinde şiddetli fırtına nedeniyle insanlar yürümekte zorlanırken, dev dalgalar ise Küçük Liman olarak bölgede bulunan belediye parkını suyla doldurdu Sahil kenarına polis barikatı ve şeridi çekilerek, vatandaşların denize yaklaşması önlenirken zabıta ekipleri ise bölgede devriye atarak vatandaşları ikaz etti. Metrelerce yükseklikteki kayalara çarpan dalgalar sahil kenarındaki otoparka kadar ulaştı. Dalgalar otoparkın bir bölümünü suyla doldurdu.