SAĞLIK - 24 Ağustos 2019 Cumartesi 10:15

Türkiye’de her gün bir bebek DMD hastası olarak doğuyor

A
A
A
Türkiye’de her gün bir bebek DMD hastası olarak doğuyor

Genetik bir hastalık olan ve erkek çocuklarda görülen DMD, ilerleyici kas erimesi ve yıkımı ile hastaların hareket kabiliyetini kaybetmesine neden oluyor.

Genetik bir hastalık olan ve erkek çocuklarda görülen DMD, ilerleyici kas erimesi ve yıkımı ile hastaların hareket kabiliyetini kaybetmesine neden oluyor.


Kas hastalığı olan Duchenne Kas Distrofisi (DMD) hastalığı, her doğan 3 bin 500 erkek çocuğunda bir görülüyor. Türkiye’de ise her gün DMD hastası bir bebek dünyaya geliyor. Teşhisi ise ortalama 4 ile 4 buçuk yaşlarında konulabilen ve şu an dünyada kesin tedavisi olmayan hastalık ölümle sonuçlanıyor.


Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Topaloğlu, DMD hastalığının X kromozomu üzerinde meydana gelen bir hata sonucu ortaya çıktığını belirterek, “Bu hastalık erkek çocuklarda görülür, kız çocukları ise taşıyıcı olabilir. Türkiye’de bu hastalıkta aşağı yukarı her gün bir bebek doğuyor” diye konuştu.



“12 ile 13 yaşından sonra yürümeleri sonlanabilir”


Hastalığın belirtilerinin yaşa göre değiştiğini aktaran Topaloğlu, “Genelde çocuklar geç yürürler ama yürürler. Merdiven kullanırken zorluk fark edilir. Çocukların belli bir yaştan sonra ise yürümesi bozulur. Koşarken arkadaşlarından geri kalırlar. Bazı çocuklarda öğrenme güçlüğü, büyüme geriliği, konuşmada gecikme, dikkat dağınıklığı söz konusu olabilir. Uygun şekilde tedavi göremez ise 12 ile 13 yaşından sonra yürümeleri sonlanabilir” şeklinde konuştu.


Hastalığın teşhisinin gen testi ile ortalama 4 ve 4 buçuk yaşlarında konulduğunu söyleyen Topaloğlu, teşhis için yaş aralığının nadir de olsa değişebildiğini kaydetti.



"Hastalığı ortadan kaldırmak mümkün değil"


Henüz hastalığı ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını ifade eden Topaloğlu, 60’dan fazla laboratuvarın çeşitli yöntemlerle hastalığın tedavisi için çalışmalar sürdürdüğünü aktararak, “Hastalığın yüzde 10’u için geçerli ve hastalığı durdurmaya yönelik bir ilaç bulunuyor piyasada. Bu pahalı bir ilaç ve devlet tarafından karşılanıyor. Artmaya başlayan şikayetleri bu ilaçla durdurmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.


Topaloğlu, şu anki tedavilerin hastalığı kontrol altına almaya yönelik olduğunu vurgulayarak kromozal hatanın giderilmesinin ileride gen tedavileriyle mümkün olabileceğine dikkat çekti.



DMD başka hastalıklara da neden oluyor


Öte yandan Topaloğlu, DMD hastası çocuklarda ileride; kalp, solunum, skolyoz gibi rahatsızlıkların da görülebileceğini belirterek, “Hastalık ilerledikçe nörolog, ortopedist, fizik tedavi, psikolog, beslenme, akciğer, kalp, ortopedi gibi birimler bir sistem halinde değerlendirilmeli. Belli bir yaştan sonra bu çocuklar yalnız kalmamalı. Esas ileri yaşlarda desteklerin artırılması lazım yoksa kötü sonuçlarla karşılaşıyoruz. Çocuk kendi havasızlığında boğuluyor. Belli yaştan sonra kalplerinin her 6 ayda bir incelenmesi gerekir. Ortopedik sorunlar çıkabilir. Hepsinin bir birlik halinde yardımcı olması gerekir” ifadelerini kaydetti.


Hastaların yaşamının kısa olabildiğini belirten Topaloğlu, gelişen tıp koşullarıyla ve iyi bir tıbbi yönetimle hastalarının yaşam sürelerinin her 10 yılda bir 5 yıl arttığını söyledi.



"Hayatlarını kolaylaştırın"


Topaloğlu, DMD hastası çocukların yaşam kalitesini yükseltmek gerektiğini ifade ederek, “Bu çocukların okul çevreleri, arkadaşları, öğretmenleri, verilen belediye hizmetleri gözden geçirilmeli. Mesela çocuk 3. sınıfa gidiyor ve bu sınıflar 3. katta bulunuyor ve okulda asansör yok. Bu çocuğun sınıfının zemin katta bulunması gerekir. Bunlar basit ve alınabilir tedbirler. Hayatlarını kolaylaştırmak gerekir” diye konuştu.


Türkiye’de hastaların bakımı için gerekli kas hastalıkları merkezlerinin de hasta popülasyonu ile karşılaştırıldığında yeterli sayıda olmadığının altını çizen Topaloğlu, merkez sayısının artırılması gerektiğine işaret etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Batı Karadeniz’de fırtına uyarısı: Soğuk ve kar kapıda Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz için fırtına ve ardından etkisini artıracak soğuk hava dalgasına karşı uyardı. Yapılan son değerlendirmelere göre bölgede rüzgâr bu geceden itibaren doğu ve kuzeydoğudan 6 ila 8 kuvvetinde (50–75 km/saat) fırtına şeklinde esecek; fırtınanın Perşembe akşam saatlerinden sonra etkisini kaybetmesi bekleniyor. Yetkililer, ulaşımda yaşanabilecek aksamalar başta olmak üzere olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmasını istedi. Öte yandan 26 Aralık Cuma gününden itibaren bölge genelinin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesi öngörülüyor. Yağışların iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin edilirken, halen mevsim normalleri civarında seyreden sıcaklıkların bölge genelinde 4 ila 10 derece azalacağı bildirildi. Soğuk havanın önümüzdeki hafta boyunca da etkisini sürdürmesi bekleniyor. Bu süreçte özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesine bağlı olarak iç kesimlerde buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği değerlendiriliyor. Tarımsal faaliyetlerin sürdüğü bölgelerde ise soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artırarak ürün kayıplarına yol açabileceği uyarısı yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 26 Aralık 2025 ile 2 Ocak 2026 tarihleri arasında bölgeye bağlı il merkezlerinde en düşük hava sıcaklıklarının eksi değerlere kadar düşebileceğini belirterek, yayımlanacak tahmin ve meteorolojik erken uyarıların yakından takip edilmesinin önem taşıdığını vurguladı.