GENEL - 09 Kasım 2019 Cumartesi 14:44

TBB Başkanı Feyzioğlu: “Ben devleti destekliyorum”

A
A
A
TBB Başkanı Feyzioğlu: “Ben devleti destekliyorum”

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Benim her söylediğime sen iktidarı destekliyorsun diyenlere, ben devleti destekliyorum.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Benim her söylediğime sen iktidarı destekliyorsun diyenlere, ben devleti destekliyorum. 100 sene önce Mustafa Kemal’in önderliğinde isyan eden Türkler, Sevr antlaşmasıyla Kürtlere bahşedilen devlet hayalini yıkmışlardı. Tam 100 sene sonra Türkiye’nin teröre karşı başlattığı harekatla ve Trump’ın da kendilerini yalnız bırakması sonucunda Sevr Anlaşması bir kez daha hayata geçirilemedi” dedi.


Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Anadolu Yayıncıları Derneği tarafından düzenlenen “Anadolu Sohbetleri” programına konuk oldu.


Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin düşünceleriyle ilgili soruya, “ Hiçbir insan dünle aynı olamaz. Benim istikametimde de davamda da hiçbir değişiklik yok. Bu ülke refah içinde yaşasın, özgür hissetsin kendini, fikirler özgürce tartışılsın. Serbestçe tartışılsın ki Türkiye’nin yüzde 100 potansiyeli ortaya konulabilsin. Benim ağzımdan parlamenter sistem, başkanlık sistemi tartışmasını hiç duymadınız. Ben kuvvetler ayrılığının anayasada sağlamlaştırılması gerektiğini söyledim. Öte yandan kuvvetler ayrılığı demokrasinin vazgeçilmezidir. HSK yapısını böyle düzenlemeyin dedik hep. HSK yapısının Cumhurbaşkanının tek başına etkin olacağı şekilde düzenlerseniz, iktidar partisi o olur bu olur. İlçe başkanları ilçelerinde, il başkanları illerinde hakimlerin üzerinde söz sahibi olduğunu iddia etmeye başlar. Bir ilçe başkanı, bir il başkanı ‘bir telefonla cumhurbaşkanına ulaşıyorum sen kimsin’ diye hakime söz söyleme gücüne ulaştığında o telefonla ulaştığı cumhurbaşkanı kim olursa olsun beni bunlarla yormayın dese bile hakim bilmez bunu. Siyasi içerikli davalarda çekinir dedim. Zaman bu kaygılarımızın doğruluğunu ortaya çıkardı. ABD Başkanı çıktı papazı vermezsen papazı bulursun dedi. Biz bunu demeyeceği bir sistemi ortaya koymalıydık” şeklinde yanıt verdi.


Türkiye’nin darbe girişimine giden yolda bir hain teör örgütüyle mücadele ettiğini hatırlatan Feyzioğlu, “Yargıyı bir an önce temizleyerek artık HSK’yı mecliste tam biz uzlaşma ile referanduma taşımadan en demokratik ama en müdahale edilmez algıyı da HSK ‘ya kimse müdahale edemez şekilde kuracak bir yeni düzenlemeye kavuşturalım diyorum. Bundan zarar görüyoruz. Toplumu ilgilendiren her davada mahallelerin amigoları tribüne çıkıyor hakimler ağızlarıyla kuş tutsa ikna edemiyorlar. Türkiye bir darbe girişimi geçirdi. Klasik bir darbe girişimi değildi. Darbe başarılı olursa Türkiye’yi FETÖ üstünden ABD’ye teslim edecek, eğer başarılı olmazsa iç savaşa sürükleyecek bir girişimdi. Bugün Barış Pınarı Harekatıyla kırdığımız ya da ötelediğimiz amaçtan farklı değildi. Emperyalistler oradan deniyorlar olmuyor. Buradan deniyorlar olmuyor. Burada hedef, güneyimizde bir PKK devleti kurmaktır. Bu PKK devleti ile Türkiye’den, İran’dan parça koparmak. Suriye’den koparacaklarını düşünürken Türkiye müdahil oldu ve darmadağın etti. Petrol ve doğalgaz borularını kendi kontrolüne alıp Hatay’ı bizden koparmaktır. Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anmak istiyorum. Hatay’ın Türkiye’ye kazandırılmasının ne kadar hayati önem taşıdığını bugün daha iyi anlıyoruz. Hatay bizde olmasaydı eğer Türkiye Akdeniz’de bugün yoktu” dedi.


İktidarı desteklediği iddialarıyla kendisine eleştiriler yapıldığını belirten Feyzioğlu, “Benim her söylediğime sen iktidarı destekliyorsun diyenlere, ben devleti destekliyorum. 100 sene önce Mustafa Kemal’in önderliğinde isyan eden Türkler, Sevr antlaşmasıyla Kürtlere bahşedilen devlet hayalini yıkmışlardı. Tam 100 sene sonra Türkiye’nin teröre karşı başlattığı harekatla ve Trump’ın da kendilerini yalnız bırakması sonucunda Sevr Anlaşması bir kez daha hayata geçirilemedi. Bunu ben dediğimde fantezi diyenler ve iktidarı destekliyorsun diyenler lütfen İngilizlerin en prestijli haftalık dergisi ekonomisti açıp okusunlar. Aynen böyle söylüyor. ‘Türkiye’den de bir parça almalıdır ve böylece Araplarla Türkiye arasında bir tampon bölge kurulmalıdır. Bu tampon bölge İngiltere’nin üstün menfaatleri içindir’ diyor. Bunların planı 100 yıllıktır, 200 yıllıktır. Biz birbirimizi yerken onlar 100 yıllık planlarını o kapıdan denerler olmaz, bu kapıdan denerler olmaz ama vazgeçmezler asla vazgeçmeyecekler” dedi.


Anayasa’nın kuruluş temellerinin içinde bir milliyetçilik olduğunu söyleyen Feyzioğlu, Milliyetçiliği reddeden hiçbir düşünceyle kendisinin yan yana gelmesinin mümkün olmadığını kaydetti.


Milletin adını telaffuz edemeyenle işi olmayacağını vurgulayan Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bir milletimiz var bizim ve bunun bir adı var. Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin milli değeridir. Bayrak bu ülkenin milli değeridir. Bunlar hiçbir siyasi partinin tekelinde değildir. Doğru anlayalım, doğru anladığımız zaman zaten birleşeceğiz. Milli değerlerimizin yanında manevi değerlerimiz vardır. Manevi değerlerimiz bizi ayrıştırmaz, birleştirir. Dini bayramlarımız bizi ayrıştırmaz birleştirir. Benim siyasi geleneğim Mustafa Kemal’in anladığı şekilde ve hayatına uyguladığı şekilde Atatürk ilkeleridir ki bunlar Türk devriminin ilkeleridir. Ben Atatürk’ün tanımladığı şekilde bir Türk milliyetçisiyim. Türk milliyetçisiyim dediğim için topa tutulacaksam bunu da memnuniyetle karşılarım. Türkiye’nin ihtiyacı olan çıkış noktaları tarihinde. Solu da sağı da reddediyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin üstün menfaatleri, Türk Milleti’nin üstün menfaatleri neredeyse oradayım. Siyasi Parti ayrımı yapmıyorum. Beni ilgilendirmiyor siyasi particilik. Siyasi Particilik çünkü at gözlüğüyle baktırıyor meselelere. Fetö’nün kumpas davaları sırasında yaptığımız mücadele eğer ön yargılarla karşılanmasaydı Fetö buralara gelemezdi ama şunu söylerseniz üslup değiştirdin mi? Üslup değiştirdim. Kendimi daha iyi ifade etmeyi öğrendiğimi düşünüyorum. Ne değişti diye sorulmuştu. Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye ittifakı dedi. Doğu Akdeniz’de sondaj faaliyetleri sonuç almaya başladıkça önümüzde daha büyük felaketler bekliyor bizi. Çok daha büyük sıkıntılar gelecek. Bir olmamız gerekiyor. Türkiye ittifakı dedi. Ayaklarımızı sımsıkı milletin köklerine bağlayalım dedi. Yargı paketi ortaya çıktı. Türkiye ittifakının hayata geçirilmesi anlamında Adalet Bakanı, ‘ gelin birlikte yapalım’ dedi. Boş laf değil. Türkiye ittifakı der geçersiniz. Birileri çok rahatsızlar. Türkiye ittifakından rahatsız olanlar, sonuç alınmasından rahatsız olanlar bizden de rahatsızlar.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya tarımının sorunları konuşuldu Malatya Tarım Platformu üyelerinin katılımı ile gerçekleşen istişare toplantısında kentin tarım sektöründeki sorun ve sıkıntıları konuşuldu. Malatya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinde gerçekleşen toplantıya Tarım Platformu üyeleri olan birlik başkanları, dernek başkanları, kooperatif başkanları, kadın girişimcileri, örnek yetiştiriciler ve teknik personeller katıldı. Programda bir konuşma yapan Tarım Platformu ve Birlik Başkanı İhsan Akın, "Burada bulunmamızın asıl amacı sorunlarımızı konuşmak, istişare etmek ve çözüm önerileri sunmak. Proje, hibe ve destekler ile ilgili görüşerek üreten ve üretime katkıda bulunan herkesin yanında olmak istiyoruz. Bundan sonraki süreçlerde de her platformda üreticilerimizin yanında olarak onlara destek olmaya devam edeceğiz" dedi. Gıda ve su olmadan hiçbir canlının yaşayamayacağını ifade eden Akın, "İsraf eden iflas eder, üreten hükmeder anlayışıyla üretmemiz ve üretene her alanda ve her anlamda destek olmamız gerekmektedir. Burada bizler bazı zamanlarda olduğu gibi yerel yöneticilerimizden de büyük destekler bekliyoruz. İlgili kurum ve kuruluşlarında elini değil bedenini taşın altına koyması gerekmektedir. Üretime ve üretmeyen insanlarımızı daha çok yönlendirmemiz için her koşulda hangi şartta olursa olsun destek verip yardımcı olmamız gerekmektedir" diye konuştu. Açılış konuşmasının ardından söz alan katılımcılar da yaşadıkları sorun, sıkıntı ve eksiklikleri dile getirdiler. Üreticilere verilmesi gereken desteklerden bahseden katılımcılar, proje ve yapılması gerekenlerle ilgili kurum ve kuruluşların kendilerine destek olmalarını istediler. Başkan İhsan Akın ise gerekli yerlere sorunları ve sıkıntıları ileteceklerini belirterek bu tür konuların yakın takipçisi olacaklarını söyledi.
Malatya Geçit: “Çağdaş yaşam koşullarına sahip bir Yeşilyurt inşa edeceğiz” ‘Başkanım Yanımda’ projesi kapsamında Kaynarca Mahallesi’nde düzenlenen istişare toplantısında mahalle sakinleriyle bir araya gelip, talepleri yerinde dinleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, ilçenin 81 mahallesinin gelişmişlik seviyesini aynı düzeye çekip, tüm vatandaşların yaşam kalitesini artıracaklarını söyledi. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’in ev sahipliğinde Sabri Akdağ Kültür ve Sanat Merkezinin ön kısmında düzenlenen istişare ve değerlendirme toplantısına AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı, Yeşilyurt Belediyesi Meclis Üyeleri ve Yeşilyurt Belediyesi Başkan Yardımcıları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, AFAD, MASKİ, AKSA Doğalgaz ve TEDAŞ Yetkilileri, Kaynarca Mahalle Muhtarı Mehmet Güner ile çok sayıda vatandaş katıldı. Toplantının oldukça verimli geçtiğini söyleyen Kaynarca Mahalle Muhtarı Mehmet Güner, “Vatandaşlarla bire bir irtibata geçerek sorunları yerinde dinleyen ve çözüm üretmeye gayret eden Belediye Başkanımıza tüm mahalle sakinleri adına teşekkürlerimi sunuyorum. Mahallemiz İlhan Başkanı seviyor ve kendisine umut bağlamıştır. İnşallah güzel işler yapılacak, bizler buna inanıyoruz” dedi. AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı ise, "İlçemizin her noktasının gelişimi bizim için önemlidir. Çevre yolunun alt tarafı diye tabir edilen tüm yaşam alanlarının hak ettiği değere kavuşması içinde ne gerekiyorsa yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Yeşilyurt’ta deprem yaralarını sarmak adına başlattıkları planlı, sistemli ve koordineli çalışmalara vatandaşların taleplerine göre şekil verdiklerini ifade eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise en büyük hedeflerinin daha güzel ve daha çağdaş yaşam koşullarına sahip bir Yeşilyurt inşa etmek olduğunu söyledi. Yeşilyurt’un her noktasına kaliteli ve kalıcı hizmetler götürmek için özveriyle çalıştıklarını ifade eden Başkan Geçit, ortak amaçlarının 81 mahallenin tamamının yaşam kalitesini aynı düzeye getirmek olduğunu söyledi. “Ayırmadan, ayrıştırmadan, var gücümüzle Yeşilyurt için çalışıyoruz” sözleriyle konuşmasını devam ettiren Başkan Geçit, Yeşilyurt’u yeniden inşa ederken her türlü yenilikçi fikre açık olduklarını hatırlatarak, “İlçemizin 81 mahallesi bizim için ayrı bir değer ve kıymet taşımaktadır. Bizim öncelikli hedefimiz ilçemizin tüm yaşam alanlarının gelişmişlik düzeyini aynı seviyeye getirmektir. 81 mahallemizin aynı kalitede hizmetlere kavuşmasıyla birlikte bütün hemşerilerimizin güzel, modern ve yaşanabilir alanlarda güvenli bir hayat sürmesidir. Belediyedeki ekiplerimizle, il ve ilçe teşkilatlarımızla ve kurum temsilcilerimizle hemşerilerimizin her daim emrindeyiz. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız büyük depremler yüreğimizi dağladı, büyük acılar yaşadık ancak bize radikal dönüşüm fırsatı da getirdi. Deprem bölgelerini önceleyen ve çok büyük yatırımların bu bölgeye gelmesini sağlayan merkezi hükümetimizin de destekleri neticesinde ilçemizin dört bir tarafındaki deprem yaralarını el birliğiyle sararak, gelecek nesillere daha müreffeh, daha yaşanabilir bir ilçe emanet etmek için çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Başkan Geçit, hep birlikte hareket ederek güzel işlerin altına imza atacaklarını da ifade ederek, “Kaynarca ile bu bölgemizin sorunlarını ve çözüm yollarını hep birlikte ele aldık, iletilen sorunların çözümü için hemen harekete geçeceğiz. Bu birliktelik ve ortak gayretle Kaynarca Mahallemizi ileriye taşıyarak, daha iyi bir yaşam alanı haline getirmek için kararlıyız. Vatandaşımızın memnuniyeti için ne kadar çalışsak azdır, bize duyulan güveni boşa çıkarmamak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. ‘Başkanım Yanımda’ projemiz ile de vatandaşlarımızın ayağına kadar giderek, sorunları bire bir dinliyoruz, hep birlikte çözüm yollarını ele alıyoruz, çok verimli görüşmeler yapıyoruz. ‘Hemşerilerimizle Birlikteyiz’ demek, sadece yan yana olmak değil, birbirimize değer katmayı, zor zamanlarda birlikte mücadele etmeyi ve mutlu anları paylaşmayı içermektedir. Bu birlik, bugün ve gelecekte güç ve kararlılıkla yol almamızı sağlayacaktır, buna eminiz. Çünkü biz bu yola çıkarken Yeşilyurt’u iki yıl içerisinde yeniden ayağa kaldıracağız diye sözler verdik, bu sözü yerine getirmek içinde ne gerekiyorsa yapıyoruz, durmak asla yok haftanın yedi günü 24 saat Yeşilyurt için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. Kaynarca mahalle sakinlerinin taleplerini paylaştıkları ‘Başkanım Yanımda’ projesi çerçevesinde gerek Yeşilyurt genelinde gerekse de Kaynarca bölgesinde yapılacak yeni düzenlemeler, imar plan uygulamaları ve rezerv alanlarla ilgili karşılıklı fikir alış verişin de bulunuldu. Mahalle sakinlerinin tek tek söz alarak talep ve isteklerini paylaştıkları toplantıda Yeşilyurt ilçesindeki rezerv alanları, afet konutları, alt yapı çalışmaları ve imar planlamalarına ilişkin olarak mahalle sakinlerinin taleplerine detaylı yanıtlar verildi.
Bolu Yangından geriye sadece 120 lirası ve 7 köpeği kaldı Bolu’nun Göynük ilçesinde iki katlı ahşap evde çıkan yangında ev ve eşyalar kullanılamaz hale gelirken, kumbara olarak kullanılan pet şişedeki 120 TL zarar görmedi. Maddi kayıp yaşayan ev sahibinin tek tesellisi ise, "Onlar benim dünyam" dediği 7 köpeğin yangından etkilenmemesi oldu. Sünnet köyü Yapraklı Mahallesi’nde ikamet eden Mehmet Alataş’a ait iki katlı ahşap evde gece saatlerinde yangı çıktı. Dumanları fark eden Alataş yangına kendi imkanlarıyla müdahale etti, vatandaşlar ise 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulundu. Adrese gelen itfaiye ekipleri, evde soğutma çalışması yaptı. Ev ve eşyalar kullanılamaz hale gelirken, Alataş’ın kumbara olarak kullandığı ve bir miktar para biriktirdiği pet şişe zarar görmedi. Şişenin içerisinde toplamda 120 TL olduğu öğrenildi. Tüm evi ve eşyaları küle dönen Alataş’ın tek tesellisi ise beslediği 7 köpeğin yangın sebebiyle zarar görmemesi oldu. Gece saatlerinde uyuduğu sırada koku duyduğunu söyleyen Mehmet Alataş, "Dışarıya çıktım. Dışarıda bir şey olmadığını görünce yeniden içeri girdim ve tavanda hafif bir duman fark ettim. Ateşi gördüm. Kesim motoru ile çatıdaki ahşap parçasını kestim. Yangın söndürme tüpleri de vardı. İkisi de doluydu. Yangını söndürmemde tüpler çok etkili oldu" dedi. Yangında eşyalarının kullanılamaz hale geldiğini ancak kumbara olarak kullandığı pet şişesinin yanmadığını ifade eden Alataş, "Mutfak dolabının altında duruyordu. Herhalde mutfak dolabı yanmasını engellemiş. Elime geçen bozuk paraları biriktiriyordum. Paralarım yandı, hiç param kalmamıştı" diye konuştu. "Onlar benim dünyam" Mehmet Alataş bahçesinde 7 köpek beslediğini de belirterek, "Köpeklerin her gün yemeklerini, sularını veririm. Bu memlekette herkes bilir. Bunlar benim çocuklarımdır. Çok şükür köpeklere bir şey olmadı. O zaman çok üzülürdüm. Onlar benim dünyam, her şeyim" ifadelerini kullandı.