POLİTİKA - 10 Mart 2020 Salı 17:32

Kılıçdaroğlu: "Parlamentoda kavga istemiyoruz”

A
A
A
Kılıçdaroğlu: "Parlamentoda kavga istemiyoruz”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Parlamentoda kavga istemiyoruz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Parlamentoda kavga istemiyoruz. Herkes düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilsin. Düşünce kadar değerli bir şey yoktur. Benim söylediğim sözlerde kimsenin kırılmasını istemem. Eleştiri getiriyorsak mutlaka bir gerekçesi var ve o gerekçesini de açıklarız. Parlamentodaki gereksiz bir kavganın parlamentoya hiçbir şey kazandırmayacağını ifade etmek isterim” dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kadını erkeği yaşlısı genci ile hep beraber mücadele edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, başarı altına hep birlikte imza atacaklarına inandıklarını kaydetti.


8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün tüm dünyada kutlandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Kadınlar hep berber siz 8 Mart’ı kutluyorsunuz, 8 Mart’ın arkasındaki acı olayı biliyorsunuz. Ama kadınlar o kadar güçlü ki acı olayı bayrama çevirmeyi başardılar. Aslında her kadın bir emekçidir ve her kadın mutlaka çalışır. 8 Mart’ta emekçi kadınlar kendi günlerini kutlamak isterler. Bütün dünyada bu huzur içinde kutlanır. Toplumun duyarlılığını harekete geçirmeye, toplumun dikkatini çekmeye çalışırlar. ‘Kadın üzerindeki baskıyı, erkek şiddetini kaldırın’ derler. Ve bunu yaparken kadınlar saldırmazlar. Onların yüreklerinde bayrak sevgisi, vatan sevgisi, millet sevgisi vardır. 8 Mart’ta İstanbul’ da kadınlar yürümek istediler, yasak getiriliyor. Yasak geldiği zaman Türkiye’de demokrasi gelişmiş mi olacak? Tam aksine biz yasakçı zihniyetlere ve yasağı getirilenlere karşıyız. İnsanlar silahsız ve şiddetsiz olduğu şartıyla her türlü eylemi, yürüyüşü yapabilirler. Bizim kadınlara desteğimiz her zaman var” diye konuştu.


Demokrasiyi yüceltmenin herkesin ortak görevi olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Halkın iradesine de her yerde saygı duyarsınız. Vefa Salman iki defadır Yalova Belediye Başkanlığı yapıyor. Kimin oyları ile yapıyor? Yalova halkının oyları ile. ‘Acaba idari kararla Vefa Salmanı nasıl uzaklaştırabiliriz ve kendi partimizi nasıl seçebiliriz’ diye bir arayışa girdiler. Yolsuzluk saptanıyor orada ve düz bir memur yolsuzluğu saptayarak Belediye Başkanına haber veriyor. Tüm bunlar inceleniyor bu yolsuzluğun araştırılması için belediye başkanı suç duyurusunda bulunuyor. Belediye başkanı sonunda açığa alınıyor. Yalovalı kardeşlerime seslenmek isterim; halkın oyları ile seçilen belediye başkanının bizim başımızın üstünde yeri vardır. A partisi b partisi olur. Vefa Salman bir yolsuzluk yapmış ve bu ortaya çıkmış ise kimse merak etmesin o zaman işlem yapacak olan zaten biziz. Yolsuzluğu şikayet edip görevden alınan bir belediye başkanı olarak Vefa Salman tarihe geçecektir” şeklinde konuştu.


Meclis’te meydana gelen kavgayı hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Siz halkın oyuyla bir makama geldiyseniz o makamın ön gördüğü koşullar içerisinde konuşmalısınız makamın itibarını korumak zorundasınız. Parlamento çatısı altında yapılan bütün konuşmalarda mutlak her konuşanın canının istediği gibi konuşması anlamına gelmez. Önüne gelenin herkese hareket etmesi anlamına gelmez. Belli bir makama gelen kişilerin sorumluluğunu hatırlattır aslında o makamın ön gördüğü kurallar içinde konuşmak zorundasınız. Makamın itibarını korumak zorundansınız. Erdoğan’ın burada söylenmesi asla mümkün olmayan, terbiyemin, ahlakımın asla izin vermediği belli kelimeleri kullanarak bana hakaret etmesini asla kabul etmiyorum. Hiçbirine cevap vermedim. Grup Başkanvekilimiz onun kullandığı cümlelerin aynısını kullandı ve ona kızıyorlar ‘niye böyle söyledin diye’. Parlamentonda kavga istemiyoruz. Herkes düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilsin. Düşünce kadar değerli bir şey yoktur. Benim söylediğim sözlerde kimsenin kırılmasını istemem. Eleştiri getiriyorsak mutlaka bir gerekçesi var ve o gerekçesini de açıklarız. Parlamentodaki gereksiz bir kavganın parlamentoya hiçbir şey kazandırmayacağını ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.


Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz bir grup toplantısında Suriye konusunda 5 temel öneride bulunduğunu aktararak, “4 Şubat 2020’de şunu da söyledim; ‘bizim önerilerimizi beğenmeyebilirsiniz ama bizim çözümlerimiz bunlar. Bu öneri ile yola çıkarsanız Suriye sorununu çözersiniz bataklığa saplanmazsınız’ dedik ama bunu da dinlemediler. Büyük laf etmeye devam ettiler” dedi.


Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında varılan İdlib ateşkesine ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kaydetti:


“Sonunda anlaşma imzaladılar. Ortada bir ateşkes yok, sözleşmede ateşkes yok. Sözleşmede olan askeri faaliyetlerin durması. Askerler faaliyetlerini durduracaklar. Askeri faaliyette kim bulunuyor? 3 devlet var orada. Böylece sorun bir anlamda biraz daha ileri atılmış oluyor. İkinci konu; Türkiye bu anlaşma ile Suriye rejimini resmen tanıyor. Sözleşmede Suriye Arap Cumhuriyeti diye geçiyor. Üçüncü sonuç; Türkiye Suriye’nin toprak bütünlüğünü kabul ediyor. Dördüncü sonuç; terörle mücadeleyi Türkiye de kabul ediyor ama terörizmin tüm tezahürleriyle cümlesi önemli. ÖSO ne olacak? Çünkü Suriye rejimi ÖSO’yu terör örgütü olarak görüyor, Türkiye ÖSO’yu terör örgütü olarak görmüyor. Beşinci sonuç; yaşadığımız sorunun Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde çözüleceğini kabul ettik. Suriye itilafının askeri çözüm olamayacağını ve itilafın Suriyelilerin sahipliği ve öncülüğünde BM kararı ile bu işi çözeceğiz diyorlar. Suriye gözlem noktalarının gerisine çekilmeyecek. Anlaşmada Esad’ın da görüşü alındı. Erdoğan Çavuşoğlu’na dönerek ‘şu an Esad ile konuşuldu değil mi’ diye sordu. Teröristlerden kaçan sivil halkın Türkiye’eye göçünü engellemek için tampon bölge oluşturulması da söz konusu değil. Ömer Çelik’in orada ne işi var. Bu bir Parti olayı mı? Bir de Mahir Ünal. Ağrıma giden Putin’in bizimkileri el işareti le çağırması. Bir görüntü içimi acıtıyor. Kapıda beklerken biri yukarı bakıyor, biri kravatıyla oynuyor, hepsi sıkkın. Haksızlık var. Hak ediyorlar mı? Hayır, bunu asla kabul etmiyor ve asla doğru bulmuyoruz. Bu sözleşme 5 önerinin 4’ünün yerine gelmesine yol açtı. Biz söyledik yapmadılar, Putin önlerine koydu ve orada yaptılar. Ateşkese en çok CHP üzülecek diyor. Allah akıl fikir versin ya. Bunları yap diye sana neredeyse yalvardık”.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.