SAĞLIK - 11 Temmuz 2021 Pazar 10:52

Pandemide bireyler en çok ‘süreci yönetmekte’ problem yaşadı

A
A
A
Pandemide bireyler en çok ‘süreci yönetmekte’ problem yaşadı

Uzman Klinik Psikolog Ruh Sağlığı Derneği Ankara Temsilcisi Zehra Binici, pandemi sürecinde danışanlarının daha çok temizlik konusunda ve süreci yönetmekte hassaslaştığını belirtirken, ebeveynler arasındaki negatif ilişkinin de çocukları olumsuz etkilediğini belirtti.

Uzman Klinik Psikolog Ruh Sağlığı Derneği Ankara Temsilcisi Zehra Binici, pandemi sürecinde danışanlarının daha çok temizlik konusunda ve süreci yönetmekte hassaslaştığını belirtirken, ebeveynler arasındaki negatif ilişkinin de çocukları olumsuz etkilediğini belirtti.


Uzman Klinik Psikolog Ruh Sağlığı Derneği Ankara Temsilcisi Zehra Binici, pandemi sürecinin toplum, aile ve bireyler üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Pandeminin aslında psikologlar ve danışanlar için bir okul olduğunu vurgulayan Binici, "Bizler Türkiye’de ilk vaka açıklandığında otomatik bir tepki olarak bir belirsizlikle birlikte kaygımızda artış yaşadık ama zamanla bu kaygımızı kontrol altına alabilmemiz süreci daha sağlıklı yaşamamızı beraberinde getirdi" dedi.



Süreci kontrol edememek


Pandeminin etkisiyle toplumun genel bir kesiminin birtakım belirsizlikler, şaşkınlıklar ile panik yaşadığını ve bunlar kontrol edilmediğinde toplumda danışan olarak gelen kesimin birçok problem yaşadığını ifade etti. Yaşanan problemlerin en büyük kaynağının süreci kontrol edememe olduğunu hatırlatan Binici, "Bizler hayatımızda her ne yaşıyorsak duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı yönetirken yaşamımızın kalitesini artırırız. Bir denge vardır hayatımızda olumlu ya da olumsuz olan iki uçtan uzak durmaya çalışırız. Hayatımızı ne kadar dengede tutarsak yaşadığımız her türlü problemle kaygıyla baş etme gücümüz o oranda artar. Bizler hayatın koşturması içine hep dışarıda zamanı yetirememeyle alakalı sıkıntı yaşıyorken, dışarıda çok yoğun koşturuyorken bir anda durduk evde kaldık ve ne oldu? Hem ben hem eşim belki evi öncesinde otel gibi kullanıyordum ikimiz de çok yoğun çalışıyorduk ve bu süreçte biz burada kaldığımızda ilişkiyi yönetimde de zorlandık aslında. Nasıl zorluklar yaşadık? İlişkisel anlamda zorluklar yaşadık. Çatışmalar yaşadık. Bu çatışmaları sağlıklı çözemediğimiz zamanlar oldu ama tam tersinde bu süreci bir zaman sonra kontrol altına alıp yaşadıkları problemleri çözme becerilerini sağlayan ve buradaki çözme becerilerini de hem kendi hayatlarına hem iş hayatlarına artı beceriler olarak katan birçok danışanım oldu" dedi.



Çocuklar da etkilendi


Pandemi süresince anne, baba arasında yaşanan anlaşmazlıkların en çok çocukları etkilediğinin altını çizen Binici, “Anne ve babalarda öncelikle bir içsel farkındalık oluşması gerekiyor. Neden o çocuğun yanında tartışmaması gerektiğini anne baba gerçekten iyi kavrarsa bunu hayatına yediriyor. Anne baba dursun diye kendince dikkat çekmeye çalışıyor. Ne diyor anneye? Ses duyuyorum diyor kulağıma biri bir şey diyor diyor, odama biri geldi diyor. Dikkatini çekmeye çalışıyor gündemi dağıtmaya çalışıyor ki o anne baba kavga etmesin ya da çok ciddi bir anda içe kapanma görebiliyoruz akademik başarısızlıklar ya da başarıda düşme görebiliyoruz. Çocuğun dünyasına göre neyse kendince bulduğu çözümü bunu yapıyor. Çocuk herhangi bir uyku problemi yok ama anne baba o anda tartışıyor, anne baba çocuğu uyudu sanıyor ama bir anda kabus görmüş gibi bağırıyor. Çünkü bulabildiği çözümler çocuk aklına göre. Bizler onların yanında pervasızca davrandığımızda birbirimizle şiddetli tartışmalar yaşadığımızda belki ben olgun halimle ya da psikolojik sermayemin güçlü olması nedeniyle bunu bir süre sonra tolere edebiliyorum ama çocuklar psikolojik olarak çok sağlam değil. Büyük bir sosyal afet yaşıyoruz. Bizler bu sürecin geçici olduğunu bileceğiz ve bizler bu süreci yetişkin olarak çözeceğiz” şeklinde konuştu.



En çok vakalar temizlik hassasiyeti üzerine


Kendisine gelen danışanlarının daha çok temizlik hassasiyeti yaşadıklarını ve bunun bir problem haline gelince kendisinden yardım istediklerini anlatan Binici, “Benim bu süreçte en sık karşılaştığım ve çalıştığım vakalar özellikle temizlik noktasında. Ya mikrop kaparsam ya bir bulaş olursa ya temizlenmediyse ya kirliyse gibi ya da dışarı çıkarım biri gelir ve virüs kaparsam korkularını daha yoğun yaşadığını gördüm. İnsanlarda bu noktada çok daha fazla bir sıkıntı görüldü son zamanlarda” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırklareli Kırklareli’den ABD’ye tepki Kırklareli’nde toplanan STK’lar Gazze’de insani ateşkes önerisini reddeden ABD’ye tepki gösterdi. Kırklareli’nde Hızırbey Camisinde kılınan yatsı namazı sonrası toplanan STK temsilcileri, Gazze’de insani ateşkes önerisini reddeden ABD’ye tepki gösterdi. Toplanan grup sloganlar attı. Daha sonra Türkiye Gençlik Vakfı Kırklareli İl Temsilcisi Mehmet Doğancan Kamiloğlu topluluk adına basın açıklaması yaptı. İsrail zulmünün Gazze’de her geçen gün daha da arttığını söyleyen Kamiloğlu, “Gazze’de terör devleti İsrail tarafından yapılan soykırım insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmekte, bütün dünya bu soykırıma şahit olmaktadır. Son 68 günde İsrail tarafından 18 bin masum insan katledilmiştir. 7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın olmak üzere binlerce masum, ibadethanelerin, okulların, hastanelerin bombalanması sonucu acımasızca şehit edilmiştir. Bu rakamlar bir matematik hesaplaması değil, katledilen masum insanlardır” dedi. Savaş hukukunun, evrensel insan haklarının alt üst edildiği bu saldırıların soykırım olduğunu da belirten Kamiloğlu, “Dünya halkları bu soykırıma, bu katliama sessiz kalmamış, tepkiler göstererek ülkelerin harekete geçmesi çağrısında bulunmuştur. Her ne kadar çok geç kalsa da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de bu çağrılara cevap vererek ateşkes ilan edilmesi için harekete geçmiştir. Ne yazık ki yapılan oylamada bütün üyeler oy birliği ile ateşkes yapılmasını talep ederken, ABD’nin veto etmesi sebebiyle karar alınamamış, reddedilmiştir. ABD 13 Birleşmiş Milletler üyesi ülkeyi karşısına alarak İsrail’in katliamına ortak olduğunu tescillemiştir. Böylece Amerika tarihine de İsrail barbarlığına ortak olmak bir kara leke olarak yazılmıştır. Bu ret kararı şüphesiz Amerikan halkının değil, iktidarda bulunan Siyonist Biden hükümetinin bir kararıdır. Artık özgürlük, barış, insan hakları konusunda Amerika hükümetinin hiçbir iddiası ve samimiyeti söz konusu olamaz. Bu kararla dünyanın da 5’ten büyük olduğu açıkça görülmüştür” şeklinde konuştu. Amerika’nın, insanlığın gözünde özgürlük ve insan hakları ülkesi değil barbarlık, zulüm, ırkçılık ve katliam ülkesi olarak tanımlanacağını belirten Kamiloğlu, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yeniden reforme edilmeli, bütün dünya milletlerinin karşısına alan Amerika bu katliama ortak olmanın bedelini ödemelidir. Daha iyi, daha adil bir dünya için bu red kararını kınıyor, bütün dünya halklarını Amerika’ya karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. Dünya Amerika’ya hükmeden Siyonist zalimlerden elbette daha büyüktür. Müslümanlar muzaffer olacak, onurlu ve izzetli Gazze halkının dik duruşu, katil İsrail’in sonunu getirecektir. İşgal edilen Filistin topraklarındaki bu zulmün hesabı insanlık vicdanıyla birlikte hukuk önünde elbette sorulacaktır. Gazze kasapları uluslararası mahkemelerde eylemlerinin hesabını verecektir. Son nefesimize kadar Gazzeli masum sivillerin yanında olacak, suçlular cezalandırılana kadar her platformda girişimlerde bulunmaya devam edeceğiz. Bir kez daha haykırıyoruz; “Dünya 5’ten büyüktür” diye konuştu.
İzmir İzmir’in o ilçesinde 3 gündür su çilesi: Tankerler önünde kuyruk İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde, 4 mahalleye İZSU’ya ait ana boru hattındaki 4 farklı noktada meydana gelen arızadan dolayı 3 gündür su verilemiyor. Vatandaşlar bölgeye getirilen tankerler önünde kuyruk oluşturarak, bidonlarla ve kovalarla su temin ediyor. Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz cumartesi günü Kemalpaşa ilçesi Ulucak Mahallesi üst kotlarında bulunan İZSU’ya ait ana boru hattında basınç sorunu olduğu bilgisinin alınması üzerine yapılan çalışmalarda şebekedeki 4 farklı noktada arıza tespit edildi. Ekipler aynı gün arızaları giderse de depoya dökülen suyun az olduğu ve pompa hattında patlak olduğu belirlendi. Bunun üzerine Ulucak Mahallesi, Cumhuriyet ve Atatürk mahallelerinin bazı kısımlarında ve İstiklal Mahallesi’nin tamamında vatandaşlara 3 gündür su verilemiyor. Ellerinde bidonlar ve kovalar ile su kuyruğu Yaşanan arızanın devam etmesi sonucu susuz kalan vatandaşlar İZSU’ya tepki gösterirken, bölgeye İZSU ve Kemalpaşa Belediyesi ekiplerince su tankerleri getirildi. Ellerinde bidonlar ve kovalarla su alabilmek için tankerler önünde uzun su kuyruğuna giren vatandaşlar duruma isyan etti. Vatandaşların tankerler önündeki su alma çilesi ise cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. İZSU’dan vatandaşa cevap Öte yandan, İZSU yaşanan arıza nedeniyle sosyal medyada tepkisini dile getiren bir vatandaşa konuyla ilgili cevap verdi. Verilen cevapta şu ifadelere yer verildi: “Merhaba. 09.12.2023 tarihinde Kemalpaşa ilçesi Ulucak Mahallesi üst kodlarda basınç sorunu olduğu bilgisi geldikten sonra dinleme yapılarak şebekede 4 farklı noktada arıza tespit edilmiştir. Bu arızalar aynı gün giderilmiş ancak depoya dökülen suyun az olduğu görülmüş bundan dolayı 09.12.2023 tarihinde saat 21.00’da pompa hattında patlak olduğu tespit edilmiş olup 10.12.2023 tarihinde arızayı gidermek için çalışma başlatılmıştır.” Açıklamanın devamında, “Pompa hattında bulunan 3 arızanın 2 tanesi yapılmış ancak 1 arıza çalışma alanının Karayolları yatay geçiş yapılan hatta olduğundan 11.12.2023 tarihine sarkmıştır. An itibari ile arızayı giderme çalışmaları devam etmektedir ve 5,5-6 metre kazı derinliğinde çalışma yapılmaktadır. 10.12.2023, pazar günü saat 10.00’dan itibaren pompalar devre dışı olup 11.12.2023 Pazartesi günü saat 23.00’e kadar çalışmaların tamamlanması planlanmaktadır. Ulucak Mahallesi, Cumhuriyet ve Atatürk mahallelerinin bazı kısımlarında ve İstiklal mahallesinin tamamında su kesintisi yapmak zorunluluğu oluşmuştur. Bu süreçte 4 adet tanker Ulucak mahallesinde su dağıtımı yapmaktadır. Bilgilerinize sunar, iyi akşamlar dileriz” denildi.