GENEL - 11 Eylül 2021 Cumartesi 14:32

Şehit çocukları, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti

A
A
A
Şehit çocukları, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde bir araya gelen onlarca şehit çocuğu, kendileri için hazırlanan atölyelerde farklı deneyimler yaşadı.

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde bir araya gelen onlarca şehit çocuğu, kendileri için hazırlanan atölyelerde farklı deneyimler yaşadı. 7-16 yaş gurubundaki çocuklar, Keşif, Tasarım ve Teknoloji atölyesinde de robotlar ve kodlama hakkında eğitim alırken ilk kez ebru yapma deneyimi de yaşadı.


Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı, yaklaşık 30 şehit çocuğu için Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde bir etkinlik düzenledi.


Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret eden 7- 16 yaş gurubundaki çocuklar kendileri için hazırlanan atölyelerde farklı deneyimler yaşadı. Çocuklardan bir kısmı ilk kez kütüphane deneyimi yaşadı.


Kütüphanedeki atölyelerde ebru ve kitap ayracı etkinliklerine katılan çocuklar gönüllerince bir gün geçirdi. Keşif, Tasarım ve Teknoloji atölyesinde de robotlar ve kodlama hakkında eğitim aldı. Daha sonra Çocuk Kütüphanesindeki kitapları da inceleyen çocuklar Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Cihannüma Salonu’nda Millet Kütüphanesi Daire Başkanı Ayhan Tuğlu’yla da hatıra fotoğrafı çektirdi.


Kütüphane ziyaretiyle ilgili düşüncelerini paylaşan Ata Alp Kocaman, ”7 yaşındayım. İlk önce yemek yedik, sonra da gezdik. Robotlara baktık, robot yürüyordu, düşünce ayağa kalkabiliyordu. Bir şut attı gol oldu. Bizim evdekinden daha çok kitap var burada. İyi hissettim. Burası da çok güzel. Burada çok kitap var. Yine gelirim” dedi.



“Ben de bir şehit çocuğu olarak onları çok iyi anlıyorum”


Türkiye Şehit yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı olarak her zaman gazilerin, şehit çocuklarının ve yakınlarının yanların olduklarını belirten Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bilge Gürs, “Onlara nasıl ışık tutabiliriz, diye düşündüğümüz için böyle bir program yaptık. Burası Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi, Cumhurbaşkanımızın çocukluk hayalim dediği bir yer. Biz de çocuklarımızla böyle bir yeri tercih ettik ki hayallerine belki ışık olabiliriz diye düşündük. Ben de bir şehit çocuğu olarak onları çok iyi anlıyorum. Babasız olmanın yaşı fark etmiyor” diye konuştu.



“Elimizden ne geliyorsa gücümüz yettiğinde yardımcı olmaya çalışacağız, destek olacağız inşallah”


30 yakın çocuğun etkinliğe katıldığını belirten Gürs, ”15 Temmuz Şehitlerimizin, terör suçları şehitlerimizin çocukları. Onlarla birlikte kütüphane turu, kitap nasıl bulunur ayrıca burada TÜBİTAK atölyemiz var onlardan yararlandılar. Bundan sonraki dönemde gençlerimizi ve gazi çocuklarımızı getireceğiz. Çocuklarımızın bizim geleceğimiz, onların gülmesi ailelerinin gülmesi ev dünyanın gülmesi. Ben şehit çocuğu büyüten bir anne olarak, benim eşim de şehit oldu. Özellikle şunu gördüm, Çocuk güldüğünde anne gülüyor ve dünya gülüyor. Çocuklarımız ve kadınlarımız çok değerli. Elimizden ne geliyorsa gücümüz yettiğinde yardımcı olmaya çalışacağız, destek olacağız inşallah. Devletimiz zaten tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Bize düşen bir ışık olmak” ifadelerini kullandı.



“Çocuklarla görüşürken ‘benim de şehit oldu’ dediğimde bakışlarının değiştiğini görüyorum”


Şehit çocuklarıyla ortak duyguda buluştuklarını ifade eden Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bilge Gürs, ”Çocuklarla görüşürken ‘benim de şehit oldu’ dediğimde bakışlarının değiştiğini görüyorum. Bu beni hem güçlendiriyor hem de çok gururlandırıyor. Aynı duyguları yaşayan insanlarla bir arada olmak hem paylaşımı artırıyor. Hem de yalnız olmadıklarını hissettiriyor. Aynı acıyı yaşayanların bir arada olması paylaşımı daha da artırıyor” dedi.



“Beni üzen nokta vakfımızla ilgili çıkan yalan haberle oluyor”


Basında çıkan bazı haberlerle ilgili üzüntüsünü dile getiren Gürs şunları söyledi: ”Bu çocuklarımızın ve ailesinin hakkı olan bir kuruşun bile yanlış kullanılmadığı ortadadır. Bu bir haktır. Sonuna kadar bu hakka sahip çıkacağız. Çıkan tüm haberleri kınadığımı ifade etmek istiyorum. Beni üzen nokta vakfımızla ilgili çıkan yalan haberle oluyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Bereketli topraklarda soğan hasadı başladı Tarım kenti Şanlıurfa’da soğan hasadı başladı. Tarlada birinci ürün olarak ekilen soğanda yüksek verim üreticisinin yüzünü güldürdü. Şanlıurfa’nın Ceylanpınar, Harran, Akçakale ve Suruç ilçelerinde Güneydoğu Anadolu Projesinin (GAP) hayata geçirilmesiyle birlikte tarımda ekilebilir ürün çeşitliliği her geçen gün artmaya devam ediyor. Daha önceleri çiftçilerin buğday, arpa, mercimek gibi tek ürün ile yıllı kapatması bölgede tarihe karıştı. GAP projesiyle sulanabilir arazileri sayılarının artması çiftçileri farklı ürünlere teşvik etti. Bölge çiftçisi yer fıstığı, kornişon, soğan, sarımsak ve patates gibi alternatif ürünler yetiştirmeye başladı. Ürün çeşitliliğinin arttığı bereketli topraklarda, sezonun gelmesiyle birinci ürün olarak ekilen soğanın hasadı başladı. Tarım işçileri tarafından yapılan soğan hasadı bu yıl yüksek verimi ile çiftçisinin yüzünü güldürdü. İşçileri tarlada ziyaret ederek, onlarla beraber hasat yapan Şanlıurfa Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, hasadın bereketli olduğunu, dekarda 6 ile 6,5 ton arasında verim aldıklarını söyledi. “Verimler çok iyi hastalık yok” Verimin iyi olduğunu belirten Aksoy, “Şanlıurfa ilimizin toplam 9 bin dekar soğan alanı mevcut. Biz şu anda Ceylanpınar ilçemizde sınırdayız. Bu bölgemizde de 2 bin 500 dekardan fazla bir alanda soğan üretimi yapılmaktadır. Soğanı biz birinci ürün olarak ekimini yapıyoruz. Soğandan sonra pamuk, karpuz veya herhangi bir sebzeye devam ediliyor. Dolayısıyla bizim şu anda soğanla ilgili dekara aldığımız verim 6 ile 6,5 ton arasında, verimlerimiz çok iyi, bölgemizde hastalık yok. Bu sene bereketli ve verimli yağışlar olduğu için çiftçimiz de bu ürettiği soğandan şimdiye kadar memnun. İnşallah tarladaki fiyatlarda uygun bir durumda olur ve hem tüketici hem de üretici mutlu bir şekilde bu sezonu bitirmiş olur” dedi. Tarım işçisi Ali Kıran, “Sabahları saat 06.00 ile 06.30 gibi tarlaya geliyoruz, söküm yapıyoruz. Ondan sonra tekrardan makasa geçiyoruz, makastan sonra çuvallamaya geçiyoruz. Ortalama öğle araları bir saat falan mola veriyoruz. Verim bu yıl baya yüksek. Verimin yüksek olması bizim açımızdan da iyi oluyor. Güzel yani yevmiyelerimiz çıkıyor. Hava sıcak ama biz alıştık” diye konuştu.
Ankara Boğazından bıçaklanan kadının saldırıya uğradığı anlar kamerada Ankara’nın Sincan ilçesinde bir kadının ölümüne sebep olan bıçaklı saldırı an be an güvenlik kamerasına yansıdı.Sincan’da dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda S.K. (34) isimli şahıs, bilinmeyen bir nedenden dolayı kavga ettiği Edanur K.’yi (28) boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Edanur K., hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Saldırgan S.K. ise polis ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Dün yaşanan olay ise çevredeki güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde S.K.’nin Edanur K.’ye saldırdığı anlar an be an kaydedildi.“Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı”Öte yandan, Edanur K.’nin arkadaşı olan Kader Düzgün, olayın ardından açıklamalarda bulundu. Düzgün, Edanur’un psikolojik sıkıntıları olabilir fakat hiçbir insan bu şekilde öldürülmeyi hak etmiyor. Cinayete kurban giden birçok kadınlarımız, çocuklarımız var. lütfen kadınlarımıza ve çocuklarımıza sahip çıkalım. Edanur daha 27 yalındaydı. Arkadaşları tarafından sevilen, sayılan bir kızdı. Ailesi paramparça durumda, eşi de aynı şekilde. Tabi ki hepimiz hata yapabiliyoruz. Hepimizin psikolojik olarak sorunlarımız var. Kendisi de aynı şekilde psikolojik destek de alıyordu. Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı” açıklamasında bulundu.
Erzurum ETÜ deprem felaketinde hayatını kaybeden Rabia’yı unutmadı Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) öğrencisi Rabia Elmacı anısına futsal turnuvası düzenlendi. ETÜ Spor Bilimleri Fakültesi ile öğrenci topluluklarından Eğitim ve Kültür Kulübü iş birliğiyle yarı yıl tatili için memleketi Hatay’a giden ve 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinde yaşamını yitiren ETÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi Rabia Elmacı’nın hatırasını yaşatmak amacıyla futsal turnuvası düzenlendi. Turnuvanın final programına ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Dekanlar, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci ile Rabia Elmacı’nın yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Rabia anısına hazırlanan video gösterimi ve Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Rektör Çakmak, yaşanan felaketin derin yaralar açtığını belirterek: “Böylesi zamanlarda konuşmak gerçekten zor. Her nefis ölümü tadacak. Ancak Rabia kızımız diğer depremzede kardeşlerimiz gibi şehadet mertebesine erişti. Ne mutlu siz yakınlarına ki şehit olan bir evladınız var. Rabia’mızın kıymetli hatırası her zaman bizlerle beraber olacak. Bu vesileyle afetlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Programın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Rektör Çakmak’ın ardından konuşan Eğitim ve Kültür Kulübü Danışmanı, Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Elemanı Arş. Gör. Furkan Öget, yaşanan felakette hayatını kaybedenlerin üzüntüsünün hala çok taze olduğunu ifade ederek: Bizler şunu biliyoruz ki ölüm bedenin sonlanmasıyla değil, sevginin ve hatıraların son bulmasıyla başalar. Biz kardeşimizi her daim aramızda ve yakınımızda hissedeceğiz” diye konuştu. Son olarak söz alan Rabia’nın Dayısı Osman Köylü ise ETÜ’de olmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirerek, Rabia’nın hatırasına sahip çıkan ve etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından başlayan final müsabakasında Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü penaltı atışlarında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nü 6-5 mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı. Şampiyon takım kupasını Rektör Çakmak’ın elinden aldı.