ÇEVRE - 09 Haziran 2022 Perşembe 12:34

8 ana su havzasında 19 proje başlatıldı

A
A
A
8 ana su havzasında 19 proje başlatıldı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, çölleşmeyle mücadele, erozyonun önlenmesi, sel ve taşkın tehlikesinin azaltılması ve bozulmaya uğramış ormanların rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla 8 ana su havzasında 19 proje başlattı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, çölleşmeyle mücadele, erozyonun önlenmesi, sel ve taşkın tehlikesinin azaltılması ve bozulmaya uğramış ormanların rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla 8 ana su havzasında 19 proje başlattı.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü tarafından orman, toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanması amacıyla 8 ana su havzasında 19 adet entegre mikrohavza rehabilitasyon projesi hazırlandı. İlk etapta 157 yerleşim yerine yönelik planlanan projeler tamamlandığında gelir getirici ve refah düzeyini artırıcı yönüyle de 75 bin kişiye doğrudan fayda sağlanmış olacak.


Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yaklaşık 600 bin hektar alanda gerçekleştirilecek projelerle, havza bütünlüğü dikkate alınarak doğal kaynakların iyileştirilmesi ve sürdürülebilir yönetiminin sağlanması, muhtemel tabii afetlere karşı tedbirlerin alınması, arazi tahribatının önüne geçilmesi, biyolojik çeşitliliğin geliştirilmesi ve toprak organik karbon tutumunun yükseltilmesi amaçlanıyor.



Çölleşmeye maruz kalan alanların rehabilitesi sağlanacak


Çalışmalar çerçevesinde ilgili kurumlarla birlikte küresel bir sorun hâline gelen iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, çölleşmeyle mücadele, erozyonun önlenmesi, sel ve taşkın tehlikesinin azaltılması ile bozulmaya uğramış ormanların bitkilendirme ve ağaçlandırma başta olmak üzere ayrıntılı rehabilitasyonu sağlanacak.


“Her Havza Üretim Yapan Bir Fabrikadır” sloganıyla başlatılan projeler çerçevesinde havzada yaşayan yerel halkın gelir seviyesiyle refah düzeyini artırıcı çalışmalar da yapılacak. Ayrıca doğal kaynaklar üzerinde oluşan tahribatların yol açtığı problemlerin azaltılmasına yönelik projeler de hayata geçirilecek.



Yöre halkına doğrudan yarar sağlayacak


Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi ayrıca bölge halkına doğrudan yarar sağlayacak bazı çalışmaları da kapsıyor. Proje bünyesinde büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi, seracılık ve yem bitkisi desteklerinin sağlanması; alıç, Antep fıstığı, badem, ceviz gibi gelir getirici tür ağaçlandırma çalışmaları ile ıhlamur, aspir, lavanta, kekik, adaçayı ve benzeri tıbbi aromatik bitkilerin projelendirilmesi; yerel su kaynaklarının tespit edilerek sulama amaçlı çalışmaların hayata geçirilmesi gibi desteklerle bölge halkına doğrudan yarar sağlanacak.


Bölge halkının mevcut havza alanında yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanması ve doğa üzerindeki baskının en aza indirilmesi amacıyla konutlara güneş enerji sistemleri ile ısı ve elektrik üretim sistemlerinin kurulması, mevcut evlerde mantolama çalışmalarıyla ısı kaybının önüne geçilmesi hedefleniyor.



Uygulama faaliyetleri


Engetre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi’nden her biri çok sayıda uygulama faaliyetinden oluşuyor ve faaliyetler ilgili kurumlarla birlikte yürütülüyor.


“Ağaçlandırma çalışmaları” çerçevesinde kamusal alan, yol ve tarla kenarlarında toprak muhafaza, galeri ve gelir getirici tür ağaçlandırma çalışmaları yapılırken; “bozuk ormanların iyileştirilmesi” çalışmaları çerçevesinde ise canlandırma kesimi, boşluklara fidan dikimi ve tohum ekimi, budama, aşılama ve koruma faaliyetleri gerçekleştiriliyor.


“Toprak muhafaza” çalışmaları çerçevesinde ise erozyon tedbirleri, sel ve taşkın kontrolü, yamaç ıslahı, dere ve oyuntu ıslahı, tarımsal alanlardaki erozyonun önlenmesi ile çığ ve heyelan kontrolü sağlanıyor.



Refaha yönelik destekler


Projelerin uygulamaya konulduğu havza alanlarında yaşayan vatandaşların refah seviyesine doğrudan etki eden çalışmalar dikkat çekiyor.


“Tarımsal faaliyetler” çerçevesinde tarımsal teras yapımı, meyve fidanı desteği, kapama bahçe tesisi, seracılık, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği, mantar yetiştiriciliği, tarla yolları bakımı ve tesisi, elektro şoklu tel çit, toprak tahlili ve gübre önerisi, fidan üretimi konusunda desteklemeler, nadas azaltma uygulamaları, sebze, tahıl ve yem bitkileri üretiminin geliştirilmesiyle bölgede refah düzeyi yükseliyor. Bu çerçevede tıbbi ve aromatik bitkilerin envanterlerinin de hazırlanmasıyla yöre halkı için yeni gelir kapıları aralanmış oluyor.


Ayrıca “hayvancılık” alanında bölge halkına büyük ve küçükbaş hayvan desteği, kanatlı hayvan desteği, alabalık gibi tatlı su ürünleri desteği, yem tohumu desteği ve ahır iyileştirmeleri sağlanıyor.


“Sulama faaliyetleri” çerçevesinde ise küçük su kaynaklarının tespiti ve projelendirilmesi, sulama havuzları yapımı, mevcut sulama altyapısının iyileştirilmesi, açık ve kapalı sistem kanal ve borularla su iletimi, damla sulama ve diğer sulama çalışmaları yürütülüyor.


Projelerin sürdürüldüğü bölgelerden arıcılık faaliyetlerine uygun olan yerlerde ise yöre halkına “arıcılık” desteği veriliyor. Destek çalışmaları bünyesinde arılı ve arısız kovan desteği, arı konaklama yeri tespiti ve tesisi, nektarlı bitkilerin tespiti ve envanteri, elektro şoklu tel çitle desteği ile yaban hayvan zararına karşı önlemler ve bal ormanı tesisleri sağlanıyor.



8 ana su havzasını kapsıyor


Havzalar; akarsu tarafından parçalanan, kendine has doğal kaynakları bünyesinde barındıran, etrafı dağ ve tepelerle çevrili, suları aynı denize, ırmağa ya da göle akan, birbirinden su ayrım çizgisiyle ayrılan, belirli büyüklükteki arazi parçalarından oluşuyor. Suyun toplandığı nihai noktaya göre suyun toplanma alanı ise kapalı havzaları oluşturuyor. Türkiye’nin 25 ana su havzası bulunuyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Afyonkarahisar, Ankara, Bingöl, Burdur, Denizli, Eskişehir, Iğdır, Karaman, Konya, Kütahya, Manisa ve Şanlıurfa illerini kapsayan 8 ana su havzasında başlatılan çalışmalar 19 ayrı projede gerçekleştiriliyor.



Projelerde son durum


19 projeden Afyonkarahisar, Denizli, Karaman, Konya, Kütahya ve Manisa illerinde yürütülen 10 projede uygulamalar devam ederken; Ankara, Bingöl, Burdur, Eskişehir, Iğdır, Manisa ve Şanlıurfa illerini kapsayan 9 projenin uygulama faaliyetlerine de yakın zamanda başlanılması planlanıyor.



Uygulama yapımı devam eden 10 proje şu şekilde:


“Konya Hadim ve Taşkent İlçeleri Yukarı Göksu Havzası, Gökdere Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Konya Taşkent İlçesi Yukarı Göksu Havzası Sazak-Avşar Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Karaman-Ayrancı İlçesi Konya Kapalı Havzası Başlamışlı-Kocadere Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Afyonkarahisar Şuhut İlçesi Akarçay Havzası, Hüseyinli-Belenyurdu Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Afyonkarahisar Şuhut İlçesi Akarçay Havzası Şuhut Çayı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Konya Bozkır-Hadim İlçeleri Yukarı Göksu Havzası, Bağbaşı Barajı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Denizli Çameli İlçesi Batı Akdeniz Havzası Karanfilli Çayı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Manisa Selendi İlçesi Gediz Havzası, Selendi Çayı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Denizli Çameli İlçesi Batı Akdeniz Havzası Akdere Çayı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Kütahya Merkez İlçesi Sakarya Havzası Porsuk Barajı-1 Mikrohavzası Entegre Rehabilitasyon Projesi.”



Uygulama faaliyetlerine 2022 yılı içinde başlanılması hedeflenen 9 adet “Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi” ise şöyle:


“Şanlıurfa Han-El Ba’rur (Gök Deresi) Mikro-havzası Tek Tek Dağları Entegre Sel Kontrolü Projesi. Manisa Selendi İlçesi Gediz Havzası İlke Çayı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Burdur Çavdır İlçesi Batı Akdeniz Havzası Çavdır Barajı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Eskişehir Sivrihisar İlçesi Yukarı Sakarya Havzası Porsuk Çayı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Iğdır-Aralık Entegre Sel ve Erozyon Kontrol Projesi. Ankara Beypazarı İlçesi Yukarı Sakarya Havzası Kargı Barajı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Eskişehir Sivrihisar İlçesi Yukarı Sakarya Havzası Nasreddin Hoca Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Manisa Akhisar İlçesi Gediz Havzası Gürdük Çayı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi. Bingöl Karlıova İlçesi Fırat-Dicle Havzası Büyüksu Çayı Entegre Mikrohavza Rehabilitasyon Projesi.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.
Zonguldak Devrek’te 19 Mayıs coşkusu akşam da devam etti Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları akşam da düzenlenen etkinliklerle devam etti. Devrek Belediyesi tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde, halk oyunları ekiplerinin gösterileri, bando takımının konseri, animasyon şovlar, canlı langırt turnuvası, çocuklar için şişme oyun parkurları, canlı dart turnuvasının yanı sıra daha birçok etkinlik hazırlandı. Organize edilen etkinliklerin hemen ardından akşam saatlerinde DJ Emircan Saltabaş tarafından davetlilere müzik ziyafeti gerçekleştirildi. “Dev Fest Gençlik Festivali” adı altında hazırlanan ve yeni hizmete giren Egemenlik Mesire Alanı’nda gerçekleştirilen, programa Kaymakamı Muhammed Evlice, Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, başkan yardımcıları Ayhan Kazkondu ve Özcan Özmekik ve çok sayıda davetli katıldı. Gençlerin doyasıya eğlendiği kutlamalarda özel eğitim gören çocuklar ’’Başkan Ulupınar’’ tezahüratları attı. Herkesin bayramını kutlayan Başkan Ulupınar ise, ’’Kutlamalar öncesinde 20 gün mesire alanın bakımını yaptık ve festivale hazırladık. Gençlerimizle birçok program yapacağız, gençlerimizin her zaman yanındayız, onları her konuda destekleyeceğiz. En büyük zenginliğimiz gençlerimiz olduğunu biliyoruz. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın ve bize yeniden bir istiklal savaşı yaşatmasın, bu toprakları vatan yapan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e, gazilerimize ve şehitlerimize şükranlarımızı sunuyoruz’’ diye konuştu.