SPOR - 20 Mayıs 2024 Pazartesi 05:03

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu

A
A
A

 Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0'lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı.

Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe'ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy'e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs'ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski'ye gerek Ferdi Kadıoğlu'na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray'ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe'ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, 'Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.' Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum.

Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez.

Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum.

Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz.

Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı.

Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek'in, "Ali Koç'un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi:
"Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız.

Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor'un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe'nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi.

Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı.

Fenerbahçe'nin Trabzon'da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi.

Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı. 

Ahmet Emin Şentürk - Mehmet Güzel

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Melikgazi Belediyesi tasarrufta kararlılığını sürdürüyor Enerji verimliliği alanında hayata geçirdiği örnek uygulamalarla dikkat çeken Melikgazi Belediyesi; TS EN ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi kapsamında üçüncü yılında gerçekleştirilen denetimi, sıfır uygunsuzluk ile tamamlayarak enerji yönetimindeki sürekliliğini ve kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Melikgazi Belediyesi, denetim sonucunda belgeyi başarıyla almaya hak kazandı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, enerji yönetiminin belediyecilik hizmetlerinde stratejik bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı; "Enerji verimliliği alanında 2022 yılından bu yana yürüttüğümüz çalışmalar, yalnızca belge almakla sınırlı kalmayıp, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kamu binalarında hayata geçirilen enerji tasarrufu ve verimlilik hedefleriyle tam uyumlu şekilde, Enerji Yönetim Sistemi kapsamında elektrik, doğalgaz ve akaryakıt gibi enerji kaynaklarında toplam 928.760 kWh enerji verimliliği kazanımı elde edilmesini sağlamıştır. Bu çalışmalar sonucunda toplamda %37,5 oranında Enerji Kazanım Potansiyeli ortaya konulmuştur. Elde edilen bu kazanımların, her yıl gerçekleştirilen düzenli denetimler aracılığıyla sürdürülebilir şekilde devam etmesinden büyük mutluluk duyuyoruz." TS EN ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi kapsamında 2025 yılı denetiminin de başarıyla tamamlandığını belirten Başkan Palancıoğlu, bu sonucun Melikgazi Belediyesi’nin enerji yönetimini sistematik, disiplinli ve sürekli iyileştirme yaklaşımıyla ele aldığının somut bir göstergesi olduğunu vurguladı. Başkan Palancıoğlu; enerji tüketimlerinin düzenli olarak izlenmesi, analiz edilmesi ve iyileştirme faaliyetlerinin hayata geçirilmesi sayesinde elektrik, doğalgaz ve akaryakıt tüketimlerinde önemli kazanımlar elde edildiğini belirterek, bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda yaklaşık 5.750.000 TL tutarında enerji tasarrufu sağlandığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; "Enerji tüketimlerini izleyen, analiz eden ve veriye dayalı kararlar alan bir belediye olarak; kaynaklarımızı daha etkin kullanıyor, enerji maliyetlerimizi azaltıyor ve aynı zamanda sera gazı emisyonlarının düşürülmesine katkı sağlıyoruz." Açıklamasında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarına da değinen Başkan Palancıoğlu, Melikgazi Belediyesi’nin yalnızca mevcut tüketimi azaltmaya değil, aynı zamanda temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarını yaygınlaştırmaya da büyük önem verdiğini ifade ederek; "Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği projelerini birlikte değerlendiriyor, belediyemizin enerji ihtiyacını mümkün olan en yüksek oranda çevre dostu ve sürdürülebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyoruz. Bu yaklaşımımız hem çevreye duyarlılığımızın hem de gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzun bir sonucudur" dedi. Başkan Palancıoğlu; Enerji Yönetim Sistemi’nin kurulmasından bugüne kadar emeği geçen Bilgi İşlem Müdürlüğü başta olmak üzere Enerji Yönetim Birimine teşekkür ederek, Melikgazi Belediyesi’nin enerji verimliliği alanındaki örnek uygulamalarını kararlılıkla sürdüreceğini sözlerine ekledi.
Düzce DTSO Meclis Başkanı Acar "2026 Yatırımlarımızın tamamlanacağı yıl olacak" Düzce Ticaret ve Sanayi Odası 2025 yılını dolu dolu geçidi. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Meclis Başkanı Tanju Acar, 2026’nın tüm yatırımların tamamlandığı bir yıl olacağını söyledi. Düzce’de iş dünyasının kalbi olan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası, 2025 yılında birçok projeye imzasını attı. Yıllardır yapımı yılan hikayesine dönen yeni hizmet binasının temellerini atarak hızla yükselmesini sağlayan DTSO yönetimi aynı zamanda Düzce’de turizmin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürüttü. Meclis Başkanı Acar, 2025 yılında yaptıkları çalışmalarla ilgili olarak şunları aktardı, "2025 yılında eğitimlere çok önem verdiğimiz için bunları yerine getirdik. Ekonomi, iş dünyası, bilişim gibi. Haftada bir taneye denk gelecek şekilde eğitim furyası yaptık. Çokta başarılı olduğunu söyleyebilirim. Önemli bir projemiz uzun yıllardır yapılamayan, değişik sebeplerle başlanamayan hizmet binamızdı. Temelini attık, hızlı bir şekilde ilerledi 4. katı çıkıldı, çatısı kapatılacak. Bunun dışında gümrükle ilgili ciddi çalışma yapıldı. Yeri tahsis edildi. Gümrük binası yapılacak 2026 yılında oda bitmiş olacak. Bir başka önemli projemiz ise DOSKİM. Zihinsel özel korumalı arkadaşlarımızın çalışacağı bir proje. Bunun protokolü yapıldı, imzalar atıldı ve bir yürütme kurulu Düzce Belediye Başkanımız Dr. Faruk Özlü başkanlığında oluşturuldu. Hızlı bir şekilde ilerliyor. Geçtiğimiz hafta hafriyat çalışmaları bitti, bu hafta sıkılaştırma çalışmalarına başlandı ve havalar iyileşirse kalıpları çakılacak ve çalışmalar başlayacak. Ona birde temel atma töreni planlıyoruz. Dolayısıyla dolu dolu geçen bir 2025 yılı. Turizm konusunda çok ciddi çalışmalarımız var. Oda bünyesinde bir ARGE bölümü kurduk. Birçok kurumdan Turizm sizin işiniz mi diyenler oldu. Turizm tamda Ticaret ve Sanayi Odalarının işi. Tek işi değil ama işlerinden bir tanesi. TSO’nun 5 bine yakın üyesi var. Bunun 500’ü sanayici, 4 bin 500’ü otelci, tesisçi, restorancı, taşımacı. Yani turizm ile direk alakalı. Demek ki TSO’nun turizm ile baya işi varmış. ARGE Birimini kurmamız çokta iyi oldu, bizi öne çıkarttı. Doğru yolda olduğumuzu görüyoruz. Turizm ile ilgili bir portal oluşturduk. Çok kişiye ulaşabiliyoruz." "Fuar eleştirilerine cevap verdi" Tanju Acar, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nın turizm çalışmalarının ve fuarlarda yer alması ile ilgili eleştirilere cevap vererek, "Fuarlara katıldığımız için zaman zaman eleştiriliyoruz. Ama fuarlar şehrimizin tanıtımı için gerekli olduğunu düşünüyorum. Fuardan hemen sonuç alınmaz, sepetimiz dolu gelinmez ama sepeti doldurmak için fuarlar gerekli. Bu sene YÖREX Fuarı’na Ticaret ve Sanayi Odaları TOBB’un aldığı karar gereği katılmadı ama başka fuarlarla bunu telafi ettik. Önümüzdeki yıllarda sonuçlarını görmeye başlarız. Düzce turizm anlamında çok bakir bir şehir. Doğru yönlendirme ile turizmde doğru yerlere gidecektir" ifadelerinde bulundu. "2026 Yılı projelerin tamamlanma yılı olacak" Tanju Acar; odanın 2026 yılı hedeflerini de anlatarak "2026 yılı ise tartışmasız başladığımız projelerin bitirilme yılı olacak. Hizmet binamız, DOSKİM, gümrükle ilgili çalışmalar 2026 yılında tamamlanacak. Yani 2026 yılının sonlarına doğru bitecek olanlar var, 2027 yılına sarkacak olanlar var. Biz bunlardan ciddi başarılar elde ediyoruz. Şöyle ki; Bir kere biz bu çalışmaları komisyonlar üzerinden yapıyoruz. Ben yaptım dersek yanlış olur. Biz yaptık, biz yapıyoruz olacak. Başkanlar her şeye yetişemez bu nedenle komisyonlar kurduk. Mesela inşaat komisyonu kurduk. Hizmet binamız o komisyon üzerinden devam ediyor. Turizm komisyonu var. Bunun gibi komisyonlar var. Birde 11 meslek grubumuzun komiteleri var. Onlarda ayrıca çalışıyor. Hatta bizim çalışmamıza da vesile oluyorlar. Yani 2026 yılı da dolu dolu geçecek. Bazı işler bizim tek işimiz değil ama bizim de işimiz. Mesela turizm gibi, eğitim gibi. Dolayısıyla bu işlerin hep içinde olduk ve olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Kütahya Gediz’in genç yazılımcıları dışa bağımlılığa son veriyor Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Şehit Hüseyin Gürlekli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, piyasa değeri binlerce lirayı bulan personel takip sistemini sıfırdan yazarak Milli Eğitim Müdürlüğünün hizmetine sundu. ’Meslek lisesi yapamaz’ önyargısını kıran gençler, düşük maliyetli ve yüksek teknolojili çözümleriyle dijital devrim başlattı. Kütahya’nın Gediz ilçesinde eğitim veren Şehit Hüseyin Gürlekli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, geliştirdiği RFID tabanlı Akıllı Personel Yoklama ve Takip Sistemi ile mesleki eğitimde dijital dönüşüme öncülük ediyor. Bilişim teknolojileri alanında tamamen yerli imkanlarla yürütülen proje, eğitim kurumlarında personel takibini hızlı, güvenilir ve şeffaf hale getirerek ulusal ölçekte dikkat çekiyor. Sistem; personelin kartlar aracılığıyla giriş çıkışlarının otomatik kayıt altına alınmasını, verilerin anlık olarak dijital ortama aktarılmasını ve yöneticiler tarafından kolayca raporlanabilmesini sağlıyor. Projede yer alan öğrencilerden Batuhan Korkmaz, ekip arkadaşlarıyla disiplinli bir şekilde çalışarak bu projeyi başarılı bir şekilde tamamladıklarını, bu sürecin kendilerine hem kişisel hem de eğitim anlamında çok önemli deneyim kazandırdığını ifade etti. Öğrenci Mustafa Gümüş ise projenin en önemli özelliğinin düşük maliyetli olması olduğunu belirterek, piyasadaki yüksek maliyetli sistemlere karşı kendi imkanlarıyla hayatın içinde karşılığı olan bir çözüm sunduklarını söyledi. Hamza Sazaklıoğlu da hem donanımsal hem de yazılım aşamalarında görev aldığını belirterek öğretmenlerine teşekkür etti. Bilişim Teknolojileri Alan Şefi Öğretmen Serdal Özçelik, hedeflerinin öğrencilere sadece teorik bilgi değil, günlük hayatta kullanılabilecek programlar yazdırmak olduğunu vurguladı. Özçelik, öğrencilerle birlikte çalışarak, onlara sorumluluk ve özgüven vererek bu projeyi tamamladıklarını, doğru rehberlik yapıldığında meslek lisesi öğrencilerinin çok büyük işler ortaya koyabildiğini dile getirdi. Çalışmaları yerinde inceleyen İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Aydın, projenin onur verici olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: Öğrencilerimiz kurumumuzun ihtiyaç duyduğu bir programı kendileri hiçbir şeye ihtiyaç duymadan sıfırdan yazdılar. Dışarıdan hizmet alımı yoluyla almaya çalıştığımızda yüksek miktarlarda meblağlar karşımıza çıkarken, öğrencilerimizin bu çalışmasıyla kurumumuza katkı sunmaları bizler için gurur verici oldu. Mesleki eğitime imkan tanındığında öğrencilerimizin neler yapabileceklerini kurumumuzda uygulama şansı bulduk. Okullarımızdan bu tarz projelerin çıkacağına ve öğrencilerimizin aldığı eğitimi uygulamayla birleştirdiklerinde başarılı olacaklarına inancımız tamdır. Gediz’de hayata geçirilen bu proje, kamu kaynaklarının daha etkin kullanılmasına katkı sağlarken akıllı okul altyapısının temel bileşenlerinden biri olarak örnek teşkil ediyor.
İzmir Tüm paydaşlar ’İzmir Körfezi’ için bir araya geldi Koku, renk değişimi ve balık ölümleriyle kentin gündeminde yer alan İzmir Körfezi’ni kurtarmak için çözüm önerilerinin görüşüldüğü, İzmir Ticaret Odası öncülüğünde, Su Ürünleri Derneği iş birliği ile yapılan toplantı, 5’i profesör olmak üzere 10 kurumdan 16 temsilciyi bir araya getirdi. Her biri alanında uzman isimler bir gün boyunca devam eden programda konuyu bilimsel açıdan ele aldı. Çalıştayın sonuç bildirgesinin kamuoyuyla paylaşılacağı ve Bakanlıklar nezdinde takibinin yapılacağı ifade edildi. İzmir Körfezi’nde Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan ile Su Ürünleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yıldırım’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Çakan: "Körfez yükü taşıyamıyor" İzmir’de alt yapı çalışmalarının önemini vurgulayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, yaşanan iklim değişikliği, su kıtlığı gibi çevresel sorunların, artan nüfusun İzmir Körfezi’ni olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Çakan, Körfezin yükü taşıyamadığını, balık ölümlerinin yaşandığını, suyun içindeki oksijenin tükendiğini, buna bağlı olarak da içerisinde canlı barınamadığını ve bu durumun kokuya neden olduğunu paylaştı. Tarımda kullanılan kimyasalların doğa içerisinde kaybolmadığına, yeraltı sularına karışarak tekrar hayatımıza girdiğine dikkat çeken Çakan, bu durumun sağlık sorunlarına da yol açtığını vurguladı. Yıldırım: "Gelecek nesillerin izmir körfezi’ne ihtiyacı var" 1992 yılında Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesindeki Öğretim üyeleri tarafından kurulan Su Ürünleri Derneği’nin çalışmalarına ilişkin bilgi veren Su Ürünleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yıldırım, su kaynaklarının korunması ve üretimde kullanılması ile ilgili her konu ile yakından ilgilenildiğini, İzmir körfezinin hidrodinamik özellikleri, akıntı sistemleri, tuzluluk değişimleri, su kolonunun yapısı ve biyolojik çeşitliliği ile ilgili değişimlerin yakından takip edildiğini ifade etti. Yıldırım, İzmir Körfezi’nin uzun yıllardır büyük bir metropolün artan baskısını taşımaya çalıştığını, diğer yandan Akdeniz’in sıcaklık artışı, deniz suyu seviyesindeki değişimler ve iklim krizinin de yıldan yıla tüm dünyada olduğu gibi şehrimizde de hissedildiğini, sonuç olarak İzmir Körfezi’ne gelecek nesillerin de ihtiyacı olacağının altını çizdi. 10 ayrı sunum yapıldı Açılış konuşmalarının ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Uluturhan Suzer, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Yurga, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Deniz Erdoğan Dereli, Hollanda-Amsterdam Su Kurulu Üyesi Songül Akkaya, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Azbar, İzdeniz A.Ş. Genel Müdürü Gökhan Marım, S.S. İzmir Su Ürünleri Kooperatifleri Bölge Birliği Başkanı İbrahim Güven ve Midye Çiftliği Sorumlu Mühendisi Mahmut Ergün birer sunum gerçekleştirdi. Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunulacak Çalıştay’ın "İzmir Körfezi’nin Geleceği Bilim, Yerel Yönetim, Sektör ve Toplumun Birlikte Rolü" başlıklı kapanış panelinde İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, tüm paydaşlarla genel bir değerlendirme yaparak görüşülen hususlara yönelik Sonuç Bildirgesi’nin hazırlanacağını ve Çalıştay kapsamında tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ilgili Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunularak konunun takipçisi olunacağı ifade etti. Toplantıya kimler katıldı? Toplantıya, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tansel Tanrıkulu, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Tolon, İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Bülent Üngür, İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Su Ürünleri Şube Müdürü Bülent Canatan, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi ve İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği Başkanı Ufuk Atakan Demir, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir, Genel Sekreter Prof. Dr. Mustafa Tanyeri ve Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyeleri ile İzmir Ticaret Odası üyeleri katıldı.
İstanbul CarrefourSA 60’ıncı Gurme mağazasını açtı CarrefourSA, 2025 yılının son günlerinde önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Marka, 60’ıncı Gurme CarrefourSA mağazasını İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete açtı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 2025 yılının son yatırım hamlesini gerçekleştirdi. CarrefourSA’nın premium gıda deneyimini merkezine alan Gurme CarrefourSA Mağazası, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve icra kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılışla İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete girdi. Yatırımlarına devam eden marka, 2025 sonu itibarıyla 77 ilde bayileri de dahil bin 250’den fazla mağazaya ulaşarak çok kanallı ve segment bazlı büyüme stratejisini istikrarlı biçimde güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, toplam 650 metrekarelik alan üzerine kurulan yeni mağaza, modern marketçilik mimarisiyle tasarlandı. Mağaza, geniş ürün yelpazesinin yanı sıra hızlı ve pratik alışveriş imkânı sunan "Hızlı Kasa" noktalarıyla müşteri deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Gurme konseptinin vazgeçilmezi olan taze ürün gruplarında; uzman kasapların hazırladığı et ve kasap reyonu, günlük balık, zengin şarküteri seçenekleri ile taze meyve-sebze bölümleri öne çıkıyor. Mağaza, tüm bunlara ek olarak sağlıklı yaşamı odağına alan, organik ve vegan beslenmeyi tercih eden tüketiciler için oluşturulan özel ürün seçkisiyle de fark olulturuyor. Mağaza içerisinde konumlanan kahve noktası ise dünya kahvelerinden yerel tatlara kadar uzanan geniş seçenekleri bir araya getiriyor. Markanın evcil hayvan odaklı yeni büyüme stratejisinin bir parçası olan "Petfood" alanı da mağazadaki yerini aldı. Gurme CarrefourSA; zengin içecek yelpazesi, kozmetik, deterjan ve kuru gıda reyonlarıyla bir evin tüm ihtiyaçlarını "gurme" kalitesiyle karşılıyor. "Katma değerli yatırımlara 2026 yılında da devam edeceğiz" Yılın son günlerine yaklaşırken premium segmentte önemli bir yatırıma imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "Gurme CarrefourSA, stratejik büyüme yolculuğumuzda önemli bir yatırım adımı. Değişen tüketici beklentilerini yakından takip ederek, katma değer oluşturan konseptlere odaklanıyoruz. Seçkin ürün gamı, dünya mutfaklarından özel lezzetleri ve gastronomi odaklı alışveriş deneyimiyle öne çıkan mağaza, misafirlerimize fark oluşturan bir mağazacılık anlayışı sunuyor. Gurme mağazalarımızla hem premium segmentteki varlığımızı güçlendiriyor hem de kârlı ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi destekliyoruz. Bu noktada rahatlıkla söyleyebiliriz ki, 2025 yılı boyunca hayata geçirdiğimiz yatırımlar, uzun vadeli vizyonumuzun ve Türkiye perakende sektörüne duyduğumuz güvenin en somut göstergesi. Biz, 32 yıldır olduğu gibi ‘Ne Lazımsa CarrefourSA" anlayışını rehber kabul ederek 2026 yılında da müşteri deneyimini odağımıza alacak, markamızın farkını her noktaya taşımaya devam edeceğiz" dedi.