POLİTİKA - 02 Kasım 2022 Çarşamba 12:31

Bakan Çavuşoğlu: “Gemilerine yönelik son saldırılardan sonra Rusya’nın bazı güvenlik talepleri var”

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu: “Gemilerine yönelik son saldırılardan sonra Rusya’nın bazı güvenlik talepleri var”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya’nın tahıl sevkiyatını askıya almasına ilişkin, “Rusya’nın gemilerine yönelik son saldırılardan sonra haklıdır haksızdır yorum yapmıyorum, bazı güvenlik talepleri var.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya’nın tahıl sevkiyatını askıya almasına ilişkin, “Rusya’nın gemilerine yönelik son saldırılardan sonra haklıdır haksızdır yorum yapmıyorum, bazı güvenlik talepleri var. Diğer taraftan BM’ye de Rusya’nın bir mektubu var. Bu yeni bir konu değil, bir kez daha Rusya bunu gündeme getirdi” dedi.


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, SETA tarafından düzenlenen “Ege ve Doğu Akdeniz’de Türk Dış Politikası” konulu panele katıldı. Çavuşoğlu, panelde yaptığı konuşmanın ardından soruları cevaplandırdı. Yunanistan’ın son zamanlarda artan silahlanmasına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, “Yunanistan’ın bize yönelik bir saldırıya hazırlanması demek Yunanistan’ın beynini peynir ekmekle yemesi gibi bir şey. Arkanızda kim var ona bakmayın. Yanı başınızda kim var komşu ve karşınıza almaya çalıştığınız kim var, ona bakın. İş birliği istiyorsanız hazırız ama Türkiye’yi karşılarına almak ne demek, bunu da iyi biliyorlardır” dedi.



“Bunlar Türkiye’den kaynaklanmıyor, Yunanistan’dan kaynaklanıyor”


Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin her zaman inişli çıkışlı olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Her zaman da diplomasiyi ön plana çıkarmışız. Kardak Krizi’nden sonra o günkü adıyla istikşafi, bugünkü adıyla istişari görüşmeleri Yunanistan’la başlatmışız diplomatik yolla bunu çözelim diye. Yunanistan son zamanlarda kıta sahanlığını konuşalım diyor, diğerlerini konuşmayalım diyor. Nasıl çözeceksiniz böyle durumda? Geçmişte Yunanistan’la çok gerilimlerimiz oldu. Yunanistan’ın terörist elebaşını ülkesinde misafir ettiği bir gerçek. DHKP-C/PKK kampları var Yunanistan’da. Yunanistan’la ilişkilerin gerildiği zamanlara bakın. Bunlar Türkiye’den kaynaklanmıyor, Yunanistan’dan kaynaklanıyor. Son zamanlarda Yunanistan’ın çıldırmasının sebebi Türkiye’nin her alanda güçlenmesi" diye konuştu.



“ABD’nin terazisi bozuldu”


Yunanistan’da artan ABD üslerine ilişkin soru üzerine Bakan Çavuşoğlu şunları söyledi:


“ABD’ye soruyoruz. Bunlar Rusya’ya karşı kurulan üsler diyor. Burada inandırıcı değil. Yunanistan’da bulunan ABD Büyükelçisi’nin attığı tweetler tamamen Yunan yanlı tweetler. Türkiye’de de ABD’nin bir büyükelçisi var. Biraz Türkiye’yi desteklediğini ima eden bir açıklaması oldu mu bugüne kadar? Sonuçta ABD’nin terazisi bozuldu. Kendilerine de uyarılarda bulunduk. Bunların Yunanistan’a da bir faydası olmadığını, Yunanistan’ı çözümden daha da uzaklaştırdığını söyledik.”



“Libya ile yaptığımız anlaşmalar Mısır’ın aleyhine değil”


Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin Türkiye ile normalleşme sürecinin durdurulması açıklamasını da değerlendiren Çavuşoğlu, “Biz tüm ülkelerle olduğu gibi Mısır’la da bir normalleşme sürecine girdik. Şimdi bir normalleşme süreci var. Bu ikili bir süreç. Diğer taraftan biz bu normalleşme süreci başlarken Mısır’la uluslararası platformlarda birbirimizin aleyhine olmama konusunda da anlaştık. Diğer ülkelerle ilişkilerimiz hızla normalleşti. Mısır’la hala yavaş gidiyor. Bunun da sebebi biz değiliz” dedi.


Normalleşme sürecinde Mısır’dan kaynaklanan bir yavaşlamanın olduğunun altını çizen Bakan Çavuşoğlu, “Mısır, ilişkileri normalleştirme konusunda samimiyse adım atar. Libya ile yaptığımız Deniz Yetki Anlaşması ya da en son imzaladığımız Hidrokarbon Anlaşması, Mısır’ın aleyhine değil ki. Mısır bizimle anlaşma imzalarsa Yunanistan’la yaptığı anlaşmadan çok daha fazla deniz yetki alanı elde edecek. 40 bin kilometrekareden bahsediyoruz” diye konuştu.


Hidrokarbon Anlaşması’nın Mısır’ın aleyhine olmadığını tekrarlayan Çavuşoğlu, “Eleştirilere bakıldığında Libya’daki hükümetin meşru olmadığını, böyle bir anlaşmayı imzalama yetkisinin olmadığını söylüyor. Ama Birleşmiş Milletler şu andaki yönetimi meşru görüyor. Meşrutiyet başka bir konu. Libya ile yaptığımız daha önceki güvenlik anlaşmasının bugüne uyarlanması da Mısır’ın aleyhine değil. Mısır’a yönelik bir hamle değil. Biz olmasaydık Libya bugün Suriye olacaktı” ifadelerini kullandı.


Mısır’la uluslararası konularda, bölgesel konularda iş birliği yapma konusunda mutabakata varıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, Türkiye açısından Mısır’a yönelik herhangi bir sorunun olmadığını, Mısır’ın herkes için önemli bir ülke olduğunun altını çizdi.


KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na üye olup olamayacağını değerlendiren Çavuşoğlu, KKTC’nin devlet olarak tanındıktan sonra tam üye olmasının mümkün olacağını bildirdi. Ayrıca ilk hedeflerinin Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye olması olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, sonrasında ise tam üyelik olduğunu kaydetti.



“Rusya’nın gemilerine yönelik son saldırılardan sonra haklıdır haksızdır yorum yapmıyorum, bazı güvenlik talepleri var”


Bakan Çavuşoğlu, Rusya’nın Ukrayna’dan tahıl çıkışını sağlayan anlaşmayı askıya alması kararını değerlendirerek şunları kaydetti:


“Rusya’nın gemilerine yönelik son saldırılardan sonra haklıdır haksızdır yorum yapmıyorum, bazı güvenlik talepleri var. Diğer taraftan BM’ye de Rusya’nın bir mektubu var. Bu yeni bir konu değil, bir kez daha Rusya bunu gündeme getirdi. Rusya’nın ihraç etmek istediği gübre ve tahılın önündeki engeller. Gübre ve tahıl yaptırım listesinde değil. Ama bu iki ürünü taşıyacak gemiler hala limanlara yanaşamıyor. Hala sigorta yaptıramıyor ve ödemeler yapılamıyor. Fiili birçok geminin ülkeleri de bu yükü taşımaktan çekiniyorlar. Çünkü yaptırımlar var.”



“Rusya’nın ihraç ettiği ürünlerin önündeki engelleri kaldırmak Rusya’yı savunmak anlamına gelmiyor”


Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesinde iki konuyu gündeme getirdiğini bildiren Çavuşoğlu, “Tahılın daha az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelere gitmesi ve kendi ürünlerinin ihracatında yaşanan sorunlar. Biz gerek ABD gerek Avrupa Birliği gerekse de Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği nezdinde her seferinde girişimlerde bulunduk. Bu konuda da bir mutabakat var. Rusya’nın ihraç ettiği ürünlerin önündeki engelleri kaldırmak Rusya’yı savunmak anlamına gelmiyor. Uzmanlar değerlendiriyor. Gübre alamazlarsa önümüzdeki sezon Afrika’nın tarım ürünleri üretimi yüzde 20 azalacak. Bu çok ciddi bir sorundur. Tahıl anlaşmasının uzatılması ve sorunsuz bir şekilde işlemesi konusunda mutabakata varacağımıza inanıyorum” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.