YEREL HABERLER - 21 Kasım 2013 Perşembe 14:12

Chp’li Milletvekillerinden Tbmm Başkanvekili Yakut’a Eleştiri

A
A
A
Chp’li Milletvekillerinden Tbmm Başkanvekili Yakut’a Eleştiri

CHP MANİSA MİLLETVEKİLİ SAKİNE ÖZ:
“TBMM BAŞKANVEKİLİ SADIK YAKUT KARMA EĞİTİME KARŞI DURUŞU İLE AİLELERİMİZE ENDİŞE SALDI, TEMSİL ETTİĞİ MAKAMI TAŞIYAMADIĞINI KANITLADI. HATASI AFFEDİLİR GİBİ DEĞİL”
DERYA YETİM
CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, “TBMM Başkanvekili Sadık Yakut karma eğitime karşı duruşu ile ailelerimize endişe saldı, temsil ettiği makamı taşıyamadığını kanıtladı. Hatası affedilir gibi değil” dedi.
TBMM’de CHP Manisa Milletvekili Özgül Özel ile birlikte düzenlediği basın toplantısında TBMM Başkanvekili Sadık Yakut’un karma eğitimle ilgili yaptığı açıklamayı eleştiren CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, Sadık Yakut’un bu açıklamayı yaptığı esnada salonda bulunan Bakan Fatma Şahin’in sessiz kaldığını belirterek, bunu kınadığını kaydetti. Sadık Yakut’un bir skandala imza attığını söyleyen Öz, “TBMM Başkanvekili Sadık Yakut karma eğitime karşı duruşu ile ailelerimize endişe saldı, temsil ettiği makamı taşıyamadığını kanıtladı. Hatası affedilir gibi değil. Karma eğitimi yanlışlık sayan konuşmasını yaptığı yer ve zaman çok önemlidir. Çocuklarımızın karşısına geçti ve büyük bir skandala karıştı. Sadık Yakut karma eğitime neden karşı? Ne hata gördü de bu düzeni ahlaken sorumlu buluyor, bunları açıklasın. Sadık Yakut Başbakan’a sadık kalma adına makamının ağırlığını çoktan yitirmiştir. O konuşma esnasında salonda bulunan Bakan Fatma Şahin ise yüzündeki tebessüm değişmemiş ve bu duruma sessiz kalmıştır, bunu da şiddetle kınıyoruz. Çocukları küçük yaşta birbirinden ayırmayı, sapkın düşüncesiyle yavrularımızdan kuşku duymayı aklına koymuş bu kişi Meclis’i nasıl yönetir, o makamı nasıl temsil edebilir? Sadık Yakut bugüne kadar çocukların eğitim, cinsel taciz, çocuk gelin, küçük yaşta çalışma, yoksulluk sorunları için ne yaptı da bugün bunları konuşabiliyor?” diye konuştu.
“GÖRDES’İN CAN DAMARLARI FEDA EDİLMEK ÜZERE”
Manisa’nın Gördes ve Turgutlu ilçelerindeki maden işleme yöntemlerinin insana, çevreye ve toprağa zarar verdiğini de ifade eden Öz, “Gördes’te 25 yıl sürecek nikel cevheri çıkarma projesi, dünyada ömrünü tamamlamış bir yöntemle işlenecektir. Ocaklardan çıkarılan cevher, dev cehennem kazanı adını verdiğimiz kazanda işlenecektir. Toprağın sadece yüzde 1’inde geri kullanım olacak, yüzde 99’u tümüyle yok olacaktır. Başta Akhisar ile Gördes ilçelerimizin belde ve köylerinde olmak üzere Ege Bölgesi üzerinde kalıcı sonuçlar doğuracaktır. Dünyada açıkça terk edilmiş bu asit yöntemi uygulanırsa topraktaki bozulmaların doğada geri dönüşümü olmayacak, sular kirlenecek, erozyon artacak, yerinden oynayan kayalarla olası depremde kayıplar artacak, asit yağmurlarıyla toprak çölleşecektir. Kısacası Gördes’in can damarları, toprağı, havası, suyu ve insanı, bir şirketin kasası uğruna feda edilmek üzeredir” şeklinde konuştu.
“Turgutlu-Çaldağı’ndaki nikel madeninde yaklaşık 18 milyon ton sülfürik asit kullanılacak, toprak ve insanımız üzerinde kapanmaz yaralar açılacaktır. Madenin yaratacağı asit yağmuru, bereketli Gediz vadimizi çöle çevirecek, bedenlerimizi ve ürünümüzü tüketecektir” diyen Öz, Manisalıların bu madene devam ettiğini belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya İsrail’in Gazze’ye saldırılarını oturma eylemiyle protesto ettiler Kütahya’da İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek amacıyla, Kütahya Sivil Toplum Kuruluşları Dayanışma Platformu (KÜSİDAP) tarafından oturma eylemi düzenlendi. Zafer Meydanı’ndaki stantta bir araya gelen platform üyeleri, Filistin’deki katliamın derhal durdurulmasını istedi. KÜSİDAP adını basın açıklamasını Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, "7 Ekim’den beri, 7 aydır Gazze’de bir katliam yaşanıyor. Bu katliama ilişkin KÜSİDAP olarak, sivil toplum kuruluşları olarak 7 aydır hemen hemen her gün bir eylem yapmaya çalışıyoruz. En azından bilinçlendirme, halkımızda farkındalık oluşturma anlamında faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu manada yürüyüşler yaptık, burada stantlar kurduk, imza kampanyaları düzenleyip Cumhurbaşkanlığımıza kadar imzaları ilettik. Destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Şu andan itibaren neler yapabiliriz diye düşündük. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden itibaren burada stant kurduk. Stantta bir Gazze görüntüsü vermeye çalıştık" diye konuştu. Oturma eylemine vatandaşların da destek vermesini isteyen Ceyhun, "KÜSİDAP’la yaptığımız toplantı sonrasında, burada her gün bir oturma eylemi planladık. Bu eylemde her gün başka bir sivil toplum kuruluşu burada oturma eylemi düzenleyeceğiz. Biz tüm halkımızı bu eyleme destek vermeye çağırıyoruz. Sonuçta ‘ne yapılıyor ?’ diye düşünmesin kimse. Şu anda Amerika’da, Kolombiya Üniversitesi’nde ve diğer üniversitede yaşanan faaliyetleri biliyorsunuz, planlı faaliyetler değil. Birkaç öğrenciyle başladı fakat şu anda tüm Amerika’yı Avrupa’yı sarmış durumda ve İsrail bundan son derece rahatsız. Kütahya’mızda bir faaliyet olsun, burada insanlar bilinçlendirilsin diye şehrin göbeğinde böyle bir oturma eylemi planladık. Herkesi bu oturma eylemine desteğe çağırıyoruz. Tabi daha farklı eylemlerimizle bu işgal devam ettiği sürece, katliam devam ettiği sürece sivil toplum kuruluşları olarak bunu gündeme taşımaya devam edeceğiz. Rabbim inşallah en kısa zamanda Filistin’deki katliamı durdursun, oradaki kardeşlerimize Filistinli kardeşlerimize zafer ihsan etsin" ifadelerini kullandı.
Bursa ANASİAD’tan işbirliği ve dayanışma çağrısı Türkiye’de iş hayatında emeğe saygı duyulan, gelir adaletine dayanan ve sosyal hakları güvence altına alan çağdaş bir çalışma hayatının tesis edilmesi gerektiğini belirten Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANASİAD) Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’de refah düzeyi artan ve refahın tüm toplum kesimleriyle adil bölüşümünü sağlayan bir ülke olmak için işbirliğine ve dayanışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye’de iş hayatının daha iyi standartlara kavuşturmak üzere kayıt dışılıkla mücadele eden, insana yakışır işi ve iş sağlığı-güvenliğini önceleyen bir anlayışın hâkim olması gerektiğini ifade eden ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’de işi ve istihdamı birlikte koruyan ve arttıran bütüncül politikaları hızla hayata geçirmek gerektiğini belirtti. Tüm dünyada çalışma hayatının dinamiklerinin dijital teknolojilerle beraber değiştiği bir süreç yaşandığını ifade eden Hakan Birkan, bu sürecin insan odaklı ve toplumsal refahı öncelikleştirerek yürütmek gerektiğini belirtti. Bu çerçevede, eğitim ile istihdam arasındaki bağın güçlendirilmesi, başta kadınlar ve gençlerin istihdama katılımının artırılması gerektiğini ifade eden Genel Başkan Birkan şunları da söyledi; "Kadın-erkek tüm bireylerin eşit fırsatlarla insana yakışır işlere ulaşması, katma değeri yüksek nitelikli işlerin çoğaltılması önemli. Bunun yanı sıra tüm çalışanların yetkinlik ve becerilerini geliştirmek üzere kaynak ayrılması kritik önem taşıyor. Türkiye’de refah düzeyi artan ve refahın tüm toplum kesimleriyle adil bölüşümünü sağlayan bir ülke olmak için işbirliğini ve dayanışmayı temel almalıyız. Çalışma barışının gereği olarak işçi-işveren-devlet arasında yapıcı sosyal diyalog mekanizmasının sürekliliğini sağlamalıyız. Tüm çalışanların ve emeğiyle değer katan herkesin ’1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlu olsun."