YEREL HABERLER - 22 Şubat 2014 Cumartesi 18:39

Yurtdışında Eğitim Gören Öğrencilerin Korunması

A
A
A
Yurtdışında Eğitim Gören Öğrencilerin Korunması

MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI:
“ÇOCUKLARIN YURTDIŞINDA ALDIKLARI BURS MİKTARI ONLARIN NAMERDE MUHTAÇ OLMAMALARINI SAĞLAMALI, SON DÖNEMDE BİZ BU BURSLARIN MİKTARINI YÜZDE 20 ARTIRDIK”
DERYA YETİM
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Çocukların yurtdışında aldıkları burs miktarı onların namerde muhtaç olmamalarını sağlamalı. Son dönemde biz bu bursların miktarını yüzde 20 artırdık” dedi.
Dershanelerin kapatılmasını da içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda yapılan görüşmelerinde geneli üzerinden yapılan görüşmelerin ardından maddelerin görüşülmesine geçildi. Komisyonda özellikle yurtdışına eğitim amaçlı gönderilen öğrencilerin yabancı ülkelerin ajanları ve bölücü unsurların tuzaklarına düşmemeleri için koruma altına alınmaları ele alındı. Maddeler üzerinde yapılan görüşmelerde muhalefetin sunduğu bazı önergeler de kabul edilirken, yurtdışında eğitim gören öğrencilere dikkat çeken AK Parti Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım, yurtdışında eğitim gören öğrencileri yabancı ülke ajanlarının ve bölücülerin etkisinden korumak gerektiğini söyledi. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde bunun örneklerinin olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bu öğrencileri gönderdiğimizde bunlara sahip çıkılmasını özellikle belirtmek istiyorum. Gittikleri ülkelerde misyonerlerin, yabancı ülke ajanlarının, bölücülerin etkilerinden bunları korumamız lazım. Milli Eğitim Bakanlığı olarak oraları da takip etmemiz gerekiyor. Geçmişte bunun kötü örneklerini bu ülke gördü. Özellikle Osmanlı’nın son yıllarında Fransa’ya gönderilen öğrencilerin büyük bir kısmı Osmanlı’nın parçalanmasına adeta çanak tutar oldular. Bu Cumhuriyet döneminde de ne yazık ki oluyor. Milli Eğitim Bakanlığımızın oradaki kültür ve milli eğitim müşavirlerinin başka araçları da kullanarak öğrencilerimizin orada milletimize bağlı olarak yetişmeleri ve ülkemize dönmeleri konusunda katkı koymasını belirtmek istiyorum” diye konuştu.
Yurtdışına gönderilen öğrencilerin korunması ve takip edilmesini önemsediğini söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter de, “Eğer biz yurt dışında okuyan öğrencilere yeteri kadar ödenek ayırmıyor, burs vermiyorsak, o zaman seçimi yaparken ne kadar dikkatli olursak olalım orada onların bazı kişilerin eline geçmesini, olumsuz koşullara itelenmelerini, bazı yurtlarda barınmalarını önleyemiyoruz. Bu konunun öncelikle ele alınması, özellikle ABD’ye giden öğrencilerin burslarının orada kimseye muhtaç olmadan, kimsenin egemenliği altına girmeden yaşayabilecek düzeye çıkartılmasının önemli olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Öğrencilerin yurtdışında farklı yollara gitmemeleri için uygun şartların sağlanması fikrine katıldığını belirten MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, “Biz öğrenciyi Milli Eğitim Bakanlığı prosedürleri çerçevesinde birinci sınıf seçip, ondan sonra kurtların önüne atmayalım. Çocuklar gittikleri yerde bunlara sahiplik devam etmesi gerekiyor. Küreselleşen sistemde küçük birimlerin çok büyük etkileri var. Burada bir organik dayanışma var. Bu dayanışma çerçevesinde insanlar meşreplerine benzer tiplerle ilişki kurmaktadır. Buradan yurtdışına gidenlerin devletin imkanları ile devlete ve millete aykırı bir yapılanma içine girmemeleri için onların orada izlenmesi, uygun şartlarda yaşamalarının sağlanması, gerçek manada başkalarının eline düşmenin engellenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“BURSLARIN MİKTARINI YÜZDE 20 ARTIRDIK”
Tasarının 2. maddesi üzerinde görüşlerini açıklayan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Biz bu maddeyi düzenlerken 657 sayılı Yasa’nın ek 41. maddesini esas olarak aldık. Bu madde uzman istihdamına ilişkin bir madde. Bizim yurtdışına göndereceğimiz öğrenciler de dönüşlerinde uzman olarak görevlendirilecekler. Dolayısıyla 657’nin tanımladığı uzman sınavına uygun paralel bir sınavla, diğer uzmanlar nasıl alınıyorsa bunların da aynı uzmanlık sınavından geçmiş olmaları koşulu aranacak” açıklamasında bulundu.
Daha önceden YÖK adına yurtdışına giden öğrenciler ile Milli Eğitim Bakanlığı adına gönderilen öğrenciler arasında çok ciddi bir fark olduğunu belirten Bakan Avcı, “YÖK adına gidenlerin memuriyetlerinden sayılıyordu, Milli Eğitim Bakanlığı adına gidenlerin memuriyetten sayılmıyordu. Bu yasa ile bu haksızlık giderilmiş oluyor. Ayrıca çocukların orada aldıkları burs miktarı onların namerde muhtaç olmamalarını sağlamalı. Son dönemde biz bu bursların miktarını yüzde 20 artırdık. Almanya’da bin 490 euro, Amerika’da bin 780 dolar, Avusturya’da bin 380 euro, Avustralya’da bin 980 Avustralya doları, İngiltere’de bin 200 paund, İrlanda’da bin 680 euro, Japonya’da 230 bin Japon yeni, Rusya’da bin 530 dolar. Yüzde 20 ile ciddi bir artış sağlanmış oldu. Öğrencilerimiz Türkiye’ye döndüklerinde gördükleri eğitime mütenasip bir memuriyete de atanmış olacaklar” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Ormanlık alanda gezintiye çıkan 3 genç mahsur kaldı, ekipler seferber oldu Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dağlık arazide gezintiye çıkan ve dere kenarında mahsur kalan 3 genç, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, Orhangazi’ye bağlı Sölöz mahallesi ile Bayırköy yolu üzerinde dağlık bir bölgenin içinde yer alan vadide meydana geldi. Alınan bilgilere göre, motosikletler ile Sölöz köyüne gelen Beyzanur A., Ali K., Ahmet Arda Ş. isimli 3 genç, yanlarına hiçbir koruyucu ve güvenlik malzemesi almadan yaya olarak ormanlık alanda gezintiye çıktı. Geldikleri yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklaşan ve orman içindeki vadide yollarını kaybeden 3 genç, 112’den yardım istedi. Gençlerin bulunduğu bölgeye ihbar üzerine ilk olarak Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sonrasında ise çok sayıda AFAD, JAK ve itfaiye personeli sevk edildi. Sölöz Mahallesi ile Bayırköy Mahallesi arasındaki yol üzerinden başlatılan çalışmayla ekipler yaklaşık 500 metre mesafeden aşağı indi. Yoğun akan bir derenin karşı tarafından yerleri tespit edilen 3 genç, ilk olarak derenin karşı tarafına alındı ve sonrasında ekiplerinde yardımı ile yukarı çıkarıldı. 3 saatlik bir çalışma ile mahsur kaldıkları yerden alınan ve sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen gençler daha sonra yol üzerinde hazır bekletilen sağlık ekipleri tarafından tedbir amacıyla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Elazığ Eğitmeninden ’astroloji’ vurgusu, ’medyum’ yanılgısı Astrologların medyum olarak görüldüğünü, astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık gibi yanlış bilginin geldiğini ifade eden astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, astrolojinin, M.Ö. 4000’li yıllara dayandığını söyledi. Astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, gökyüzü bilimi ve astroloji hakkında toplumda doğru olarak kabul edilen yanlışlar konusunda açıklamalarda bulundu. Öztürk, astrolojinin, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalı olduğunu kaydetti. Özellikle astrologların, medyum, falcı ve cadı olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, yaşam koşullarını, hayat kalitesini ve yaşamın sürdürebilirliği için evrenle sürekli bağlantı halinde olunması için insanlara, astrolojiyi araştırma ve öğrenme önerilerinde bulundu. ’’Gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı’’ Astrolojinin tarihsel gelişimine değinen astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, ’’Astrologlar medyum olarak görülüyor. Batıya göre doğu tarafında astroloji hiç gelişmemiş. Astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık geliyor. Bizim yaşadığımız toplumda bizlere çok garip bir gözle bakılıyor. Batıda astroloji, bir ilim bir bilim olarak kabul edildi ama doğuda bu şekilde değil. Astroloji, haram bir şey olarak görülüyor. Aslında astroloji, Kur’an’da da geçen, fizikte de kanıtlanmış ve matematik hesapları ile ortaya çıkan bir bilim dalıdır. Astroloji, M.Ö. 4000’li yıllara dayanan, en büyük gelişimini İslamiyet sayesinde gerçekleştiren bir bilim dalıdır” dedi. Astrolojinin yıldızları inceleyen gökyüzü bilimi olduğunu belirten Öztürk, “Biz de uzman astrologlarımız gibi sürekli, depremleri, heyelanları, doğa olaylarını, insanların ruh halini ve hastalıklarını anlatıyorlar. Astroloji, yalan değildir. Astroloji, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalıdır. Örneğin, pandemi döneminde balık burcu dolunayı etkisi altındaydı. Balık burcu astrolojide sağlık demektir. Pandemi döneminde balık burcu dolunayı komple Türkiye ve dünyanın sağlığını derinden etkiledi. Depremlerin hepsi önceden gökyüzünde biliniyor. Çünkü gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı” şeklinde konuştu. ’’Evrenin hareketleri bizi etkiler’’ Astrolojinin araştırılması ve doğru bilinmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bizim yaşam koşullarımız, hayat kalitemiz ve yaşamımızı sürdürebilmemiz için evrenle sürekli bağlantı halinde olmamız gerekmektedir. Evrenin hareketleri bizim günlük hayatımızı, duygularımız, düşüncelerimizi, ruh halimiz ve sağlığımızı çok derinden etkiler. Astrolojiyi, araştırmaktan öğrenmekten çekinmeyin. Astroloji, bir fal değildir veya medyumlarla alakalı bir şey değildir. Astroloji tamamen yıldız bilimidir, gökyüzü ile alakalıdır. İnsanlar, astrolojiyi araştırmaya, öğrenmeye daha çok meylederse doğuda da batıda da astroloji hayatımızın her alanında kolaylıklar sağlayacak bir ilimdir” diye konuştu.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.