GENEL - 03 Mart 2012 Cumartesi 16:14

MALİYECİLERİN KURDUĞU "VERGİ ATEŞİ" BÜYÜLEDİ

A
A
A
MALİYECİLERİN KURDUĞU "VERGİ ATEŞİ" BÜYÜLEDİ

Vergi Haftası kapsamında Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının düzenlediği etkinlikte, tamamı memurlardan oluşan halk müziği korosu ve "Vergi Ateşi" anonsuyla sahneye çıkan halk oyunları ekibinin sergilediği gösteri izleyenleri büyüledi.
Verginin toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi ve vergiyi gönüllü olarak ödeme alışkanlığının artırılması amacıyla her yıl şubat ayının son haftasında düzenlenen Vergi Haftası’nda, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı bir dizi etkinlik düzenlendi. Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe; Ankara Vali Yardımcısı Osman Günaydın, Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Şinasi Candan, daire başkanları ve çok sayıda izleyici katıldı.
Şef Mehmet Üçer denetiminde Anadolu’nun her yöresinden birbirinden güzel türküleri seslendiren memurlardan oluşan koro, daha sonra sahneyi Çetin Akdeniz denetimindeki ’7 Renk Anadolu Halk Oyunları Ekibi’ne bıraktı. "Vergi Ateşi" anonsuyla sahne alan halk oyunları ekibi; zeybekten sema gösterisine kadar birçok oyunu muhteşem koreografiyle izleyenlerin beğenisine sundu.
Etkinliğin sonunda halk oyunlarıyla birlikte sahneye çıkan 9 yaşındaki Beril Bulak, gösterdiği performansla izleyiciler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Sıcaktan bunalan mandaların sudaki görüntüleri Afrika’yı aratmıyor Muş’ta sıcaktan bunalan mandaların serinlemek için girdikleri Karasu Nehri ve göletlerdeki görüntüleri Afrika’yı aratmıyor. Muş’un Hasköy ilçesindeki manda çobanları, zamandan tasarruf etmek ve az yorulmak için büyükbaş sürülerinin peşinden bisiklet ile giderken, öğle sıcağından ise bunalan mandaları nehir ve göletlerde serinletmeye çalışıyor. İlçeye bağlı Karakütük, Umurca ve Sarıbahçe köylerinde manda sürülerini meralarda otlatan çobanlar, sıcaklığın arttığı saatlerde sürüleri Karasu Nehri ve göletlere getiriyor. Burada yaklaşık 3 saat sularda serinleyen mandalar, daha sonra çobanlar tarafından yeniden meralara götürülüyor. Mandaların sıcağa dayanamadığını anlatan besicilerden Fesih Karadeniz, “Çobanlarımız sabah erken saatlerde mandaları meraya otlatmak için çıkarıyor. Öğle saatinde suya getiriyorlar. Mandalar suyu çok seviyor. Burada yaklaşık 3 saat suda kalıyorlar. Akşam olunca da eve götürüyor. Mandaların suda serinlemesi süt verimini artırıyor. Suda temizlendikleri için sağımları da kolay oluyor. Ancak bu sene Karasu Islah Projesinden dolayı suyumuz azaldığı için mandalar çok fazla suya giremiyor. Bizim tek istediğimiz, mandalarımızın suya girebilmesi için alanın açılmasını istiyoruz. Çünkü hayvanlarımız suya giremedikleri için gölet, kanal ve çamurlu sularında serinlemek zorunda kalıyor” dedi.
Erzincan Girlevik Şelalesi bayramda da vatandaşların uğrak yeri oldu Dünyanın en görkemli şelalelerinden biri olan Erzincan’ın Çağlayan beldesindeki Girlevik Şelalesi, Kurban Bayramında da yerli turistler ile yurtdışından gelen gurbetçilerin durak noktası oldu. Erzincan’da güneşli bir havanın hakim olduğu bayramda, Girlevik Şelalesi yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Şelale yurt dışından gelen gurbetçilerle birlikte çok sayıda ziyaretçiyi bayram tatilinde ağırladı. Munzur Dağı eteklerinden gelen buz gibi suların 40 metreden döküldüğü Girlevik Şelalesi, doğal güzelliği ve serin havasıyla, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Kent merkezine 35 kilometre uzaklıkta yer alan ve Munzur Dağı eteklerindeki Kalecik köyünde yer alan 9 ayrı kaynak suyunun birleşmesiyle oluşan Girlevik Şelalesi, her mevsim ayrı bir güzellik sunuyor. Bayram tatilini fırsat bilen vatandaşlar, 40 metreden akan buz gibi suyu ve doğal güzelliğiyle öne çıkan Girlevik Şelalesine akın ediyor. Kışın suyunun büyük bölümünün donması ile oluşan sarkıtlar dolayısıyla etkileyici bir manzaraya bürünen şelale, ziyaretçilerine yazın da farklı güzellik sunuyor. Muhteşem doğanın öz çekim yaparak tadını çıkaran yerli ve yabancı turistler, görsel güzellikler arasında yürüyüş ve piknik yaparak zamanlarını en iyi şekilde değerlendiriyor. Girlevik Şelalesine Erzurum’dan gelen vatandaşlardan Nazlı Aydemir, “Şelale tamamen doğal, çok güzel ortam sunuyor. Erzincan’a geldiğimizde burası mutlaka uğramadan gitmediğimiz, vazgeçilmez yerlerimizden biri. Doğallığını koruması ve serinliği nedeniyle ailece piknik yaptığımız yer. Herkesi Girlevik Şelalesine davet ediyoruz” dedi. Girlevik Şelalesi, Erzincan’ın çevresindeki illerin yanı sıra İstanbul, Bursa, Ankara, Antalya, İzmir ve yurt dışından gelen çok sayıda turistin akınına uğruyor.
Bayburt Kurban etini 24 saat bekletmeden tüketmeyin Kurban Bayramında kesim sonrası etin 24 saat bekletildikten sonra tüketilmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Rengin Özbey, vatandaşlara kızartma, kavurma ya da mangal yerine haşlama ve fırında pişirme yöntemini tercih etmeleri gerektiği uyarısında bulundu. Kurban Bayramında vatandaşlara, kesim sonrası etlerin saklanması, pişirilmesi ve porsiyon kontrolü hakkında açıklamalarda bulunan Diyetisyeni Özbey, bayram boyunca sağlıklı beslenmenin sürdürülmesi noktasında bilgiler verdi. Et pişiminde ekstra yağ kullanılmamalı Kurban etinin kesilmesinden hemen sonra yenmesinin sindirim sistemi bozuk olan insanlar için sıkıntılara yol açabileceğinden bahseden Diyetisyen Rengin Özbey, “Etler biliyorsunuz ki sindirimi zor olan besinler. Özellikle Kurban Bayramı’nda mide ve bağırsak rahatsızlıkları olan hastalarda mide problemleri artıyor. Bu yüzden etler mutlaka kesildikten sonra 24 saat bekletilmeli ve pişirme yöntemi olarak da kızartma, kavurma ve mangalın yerine haşlama ya da fırında pişirme yöntemleri tercih edilmeli. Pişirirken de etin kendi yağıyla pişirilmeli ekstra bir yağ ilave edilmemeli. Ayrıca etlerin görünen yağları da ayırt edilmeli. Çünkü etler, görünen yağ haricinde ortalama yüzde 21 oranında yağ içeriyor. Bu yağlar da hayvansal yağ dediğimiz yani doymuş yağlar. Bu da direkt olarak kalp hastalıkları riskimizi arttırıyor” dedi. Etler mutlaka iyi pişirilmeli Kurban Bayramında et tüketiminin yanında sebze ağırlıklı beslenmenin de önemine vurgu yapan Özbey, “Etler C ve E vitamini yönünden fakir besinlerdir. O yüzden de etlerimizi tüketirken mutlaka yanında salatamız veya bir sebze yemeğimiz veya taze sıkılmış meyve sularıyla birlikte tüketmemiz etteki demir emilimini arttırarak bizim için daha besleyici hale gelecektir. Etlerimiz mutlaka iyi pişirilmeli. Kesinlikle çiğ ve çok az pişmiş olmamalı. Çünkü Zoonoz hastalıkları riski açısından da bizim adımıza risk oluşturabilir. Diğer bir konu da Kurban Bayramı’nda sakatat tüketimi de artıyor. Yani etin kendisinin kolesterol içeriğinin yüksek olmasından da öte sakatatlar da ciddi miktarda kolesterol, doymuş yağ içeriyor. Bu yüzden de sakatat tüketiminden de bu süreçte kaçınılmalıyız” şeklinde konuştu. Tatlı tüketimine dikkat etmeliyiz Bayramda tatlı tüketimine de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Özbey, “Bayramın diğer bir önemli unsuru da tatlı tüketimi. Her gittiğimiz misafirlikte her ikram edilen tatlıyı tüketmemek gerekiyor. Porsiyon kontrolü çok önemli. Şerbetli tatlılar yerine de sütlü ve meyve tatlılarını tercih etmeliyiz. Tabii ki bu süreçte diğer bir konu da su tüketimi ve fiziksel aktivite. Etin toksinlerinden arınması adına günlük 2 ya da 2.5 litre su tüketmeye özen gösterelim. Ve akşam saatlerinde de yarım saat hafif ve orta tempoda bir fiziksel aktivite yapmamız da bayramımızı güzel geçirmeye yardımcı olur” ifadelerine yer verdi.