EKONOMİ - 01 Nisan 2012 Pazar 11:46

TÜKETİCİLERİN YÜZDE 26,1`İ KREDİ KARTI BORCUNUN TAMAMINI ÖDEYEMİYOR

A
A
A
TÜKETİCİLERİN YÜZDE 26,1`İ KREDİ KARTI BORCUNUN TAMAMINI ÖDEYEMİYOR

Tüketici Hakları Derneği tarafından gerçekleştirilen ve banka uygulamalarını kapsayan anket çalışmasına göre, tüketicilerin yüzde 26,1`i kredi kartı borcunun tamamını ödeyemediğini belirtirken, ankete katılanların yüzde 79,9`u ise kredi kartı sözleşlemelerini okumadığını ifade ediyor.
Tüketici Hakları Derneği (THD) tarafından Dünya Tüketici Hakları Günü nedeniyle yapılan banka uygulamaları hakkındaki bir anket gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen ankete göre, ankete katılan tüketicilerin sadece yüzde 26,1`i kredi kartı borcunu ödeyebilirken, yüzde 55,8`i ise kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarını bilmiyor. Ankete katılanların yüzde 79,9`u ise kredi kartı sözleşmesini okumadığını belirtirken, ankete katılan tüketicilerden yüzde 74,9`üne göre ise kredi kartı, harcamalarda artışa yol
açıyor. Katılımcıların ankete verdiği cevaplara göre bankaların sadece yüzde 55,2`si kart limitlerinin artışı için tüketicinin onayını alıyor.
Ankete katılanların eğitim düzeyi dikkate alındığında ise, yüzde 65,6`sı yüksek okul ve üzeri, yüzde 26,3`ü lise, yüzde 8,1`i ortaokul ve altı olarak kayıtlara geçti. Katılanların mesleklere göre dağılım ise; yüzde 6,1 çalışmayan, yüzde 46,7 ücretli, yüzde 10,6 serbest, yüzde 36,6 emekli şeklinde gerçekleşirken, ankete katılanların aylık kazancı 0-1000 TL olanlar yüzde 26; 1001-2500 TL olanlar yüzde 57,3; 2501 TL ve üzeri olanlar yüzde 16,7 şeklinde dağılım gösterdi.
Anketin bankaların hesap işletimlerine ilişkin tüketici algısının ölçüldüğü ikinci bölümünde ise katılımcıların yüzde 95,8`i bankaların işlem ücretlerini fazla bulduklarını, yüzde 90,4`ü hesap kullanım ücretlerini doğru bulmadıklarını belirtiyorlar. Katılımcıların yüzde 64,7`sinin bankanın kestiği işlem ücretlerinin farkında olamadığını, yüzde 87,1`inin hesap açma sözleşmesini okumadığını, yüzde 63,4`ünün bu sözleşmeye müdahale hakkı olduğuna inanmadığını belirtiyor.
YÜZDE 69`U BANKASINA KIZIP BANKAYI DEĞžİŞTİRİYOR
Anketin önemli göstergelerinden biri de bankalarının uygulamalarına kızıp bankasını değiştiren katılımcılara ilişkin sonuç oluşturuyor. Anket katılımcılarının yüzde 69,8`i en az bir defa bankasına kızıp bankasını değiştirdiğini belirtiyor. Bu bölümün diğer sonuçlarına göre bankaların yüzde 87,5 gibi çok büyük bir kısmı ise bankacılık işlemleri hakkında alacağı ücretleri önceden tüketicilere bildirmiyor. Ankete göre bankalar açısından sorunlu olan konulardan birisini de maaş hesabı olan müşterilere ek
ödeme yapılması konusu oluşturuyor. Bu amaçla sorulan soruya katılımcıların yüzde 80,9`u bankalarının kendilerine yıllık bir ödeme yapmadığını belirtiyor.
Anketin üçüncü bölümünde tüketicilerin banka kredileri hakkındaki görüş ve algıları sorgulanıyor. Burada katılımcıların yüzde 61,2`si bankalara halen kredi borcu olduğunu, yüzde 53,9`u kredi bitmeden yeni kredi kullanma ihtiyacı olduğunu, yüzde 76,6`sı kredi ödemelerinin geçimlerinde zorluk oluşturduğunu ifade ediyor.
Ankete katılanların yüzde 77,4`ünün "Kredi kullanırken talep edilen ilave ücretler size açıkça bildirildi mi?" sorusuna cevabı `hayır` olurken, tüketicilerin yüzde 77,4`ü kredi kullanırken sözleşmeyi okumadığını belirtiyor. Bu bölümün en çarpıcı yanıtını ise "Kredi kullanımı bankalara bakışınızda olumsuz bir değişiklik yaptı mı?" sorusunu, katılımcıların yüzde 68,8`inin `evet` olarak yanıtlamış olmaları oluşturuyor. Ankete katılan tüketicilerin yüzde 63,6`sı krediyi kendi hesabının bulunduğu bankadan
kullanmayı tercih ediyor.
Tüketici Hakları Derneği ise anket sonuçlarını değerlendirdiği açıklamasında, tüm bu sonuçların, Türkiye`de bankacılık sektöründe tüketiciler açısından tam bir vahşi kapitalizm örneği yaşandığının önemli bir yansımasını oluşturduğunu belirtiyor. Derneğin açıklamasında bankalar tüketicilere karşı, daha saydam, duyarlı ve tüketici haklarına saygılı olmaya davet edilirken, ayrıca başta hükümet ve BBDK olmak üzere yetkiler bu alanda gerekli düzenleme ve denetimleri yapmaları konusunda göreve çağırılıyor.
Açıklamada, tüketicilerin ise tercihlerini tüketici hakları konusunda duyarlı olan bankalardan yana kullanma ve hakları konusunda daha bilinçli olmaları konusunda uyarıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Yeşilyurt’ta 70 Milyon TL’lik Beton Santrali hizmete açıldı Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde Yeşilyurt Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan 70 milyon TL değerindeki 2. Beton Santrali düzenlenen törenle hizmete açıldı. Yakınca Mahallesi’nde kurulan yeni tesisin açılış törenine Malatya Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, AK Parti Malatya Milletvekili İhsan Koca, AK Parti İl Başkanı Ali Bakan, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, STK temsilcileri, Mahalle Muhtarları ile vatandaşlar katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, eski mobil beton santralinin kapasitesinin düşük ve çevresel açıdan yetersiz olduğunu belirterek yeni tesisle birlikte kapasitenin bin metreküpe çıkarıldığını söyledi. Başkan Geçit, "Yerinde dönüşüm kapsamında yaklaşık 15 bin bağımsız bölüm var. Bunların 10 bin 500’üne yapı ruhsatı verdik. Şehirde hem üretim süreçlerini hızlandırmak hem de önümüzdeki yıllarda devam edecek olan beton ihtiyacını karşılamak için bu modern ve çevreci tesisi kurduk. Aynı zamanda fiyat regülasyonunu sağlayacak kaliteli ve standartlara uygun beton üreteceğiz" dedi. "Zor bir dönemden geçiyoruz" AK Parti Malatya İl Başkanı Ali Bakan ise depremin ardından Malatya’da zor bir süreç yaşandığını belirterek "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde deprem bölgesi yeniden ayağa kaldırılıyor. Bugün açılışını yaptığımız bu tesis AK Belediyeciliğin örnek hizmetlerinden biridir" ifadelerini kullandı. "Bu tür tesisler piyasanın regüle edilmesi açısından büyük önem taşıyor" Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er de beton üretiminin şehirdeki yeniden inşa süreci için önemine dikkat çekerek, "Bu tür tesisler piyasanın regüle edilmesi açısından büyük önem taşıyor. Çevre dostu olan bu tesis hariç diğer beton üretimlerini şehir dışına taşımayı hedefliyoruz. Ayrıca Malatya’ya çimento fabrikası kurulması için Ticaret Odamızla birlikte çalışmalar yürütüyoruz" dedi. "Hizmetlerin birer birer açıldığını görmek mutluluk verici" AK Parti Malatya Milletvekili İhsan Koca ise belediyelerin yatırımlarının Malatya için büyük önem taşıdığını kaydederek, "Bu hizmetlerin açılışında bulunmak bizleri mutlu ediyor. Belediye ekiplerine ve destek veren herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "Bu tesis büyük bir başarı hikayesidir" Malatya Valisi Seddar Yavuz da konuşmasında kentin yeniden inşa sürecinde önemli adımlar atıldığını kaydederek, "Beton santrallerinin imar faaliyetleri açısından önemi büyük. Bu beton santrali büyük bir başarı hikayesidir. Yeşilyurt Belediye Başkanımızı ve ekibini tebrik ediyorum. İnanıyorum ki bu şehir doğunun cazibe merkezi olması bakımında her geçen gün güçlendirilecek adımlar atıyor" diye konuştu.
İzmir İzmir Valisi Elban: "Kurulan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi, Türkiye’de ilk ve tek kurum" Kaynak verimliliği uygulamaları alanında kapasite oluşturmak ve İzmir sanayisine hizmet vermek amacıyla hayata geçirilen İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi’nin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. İzmir Valisi Süleyman Elban, "Türkiye’de ilk ve tek kurum olan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi kurulmuş oldu" dedi. İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi’nin tanıtım toplantısı, İzmir İktisat Kongre Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıya İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, akademisyenler ve iş dünyası temsilcileri katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Vali Elban, "Sadece valilikler bünyesinde değil, Türkiye’de ilk Kaynak Verimliliği Merkezi kuruldu. Bugünkü toplantımızın amacı da bunun kamuoyuna tanıtılması ve ilgililere bu hizmetin verildiğinin duyurulmasıdır. Malumunuz, özellikle küresel ısınma, iklim krizi, çevre kirliliği sorunları ve birçok nedenle artık dünyada hem kaynaklar gittikçe azalmaya hem de azalan kaynaklarla birlikte çevre kirliliği ve çevre sorunları ayrı bir sorun olarak ortaya çıkmaya başladı. Doğal olarak insanlık bu sorunlarla başa çıkmak ve kaynakları daha verimli kullanmak amacıyla çeşitli çalışmalara yöneliyor. Bu çalışmalardan biri olarak bilinçli üretim tekniklerinden vazgeçilip daha çevreci ve çevreyi korumaya yönelik tekniklere geçme mecburiyeti doğuyor. Bunların en önemlilerinden bir tanesi artık geri dönüşümün ön plana çıkarılmasıdır. Üretimde ne kadar geri dönüşümden kazanılmış malzemenin kullanılması çok önem kazanmaya başladı. Bunlar çeşitli regülasyonlarla ve fonlarla destekleniyor. Avrupa Birliği müktesebatı 1 Ocak 2026’dan itibaren sınırda karbon ayak izi uygulamasına başlıyor ve bazı ürünlerde başlamak kaydıyla 2030’a kadar artarak devam edecek şekilde ihraç edilen ürünlerde karbon ayak izinin azaltıldığını, daha çevreci ve teknolojik ürünler üretildiğini ispatlamak gerekiyor. Aksi halde ek ücret ve tarife ödemek zorunlu olacak" ifadelerini kullandı. "Türkiye’de ilk ve tek kurum" Kaynak Verimliliği Merkezi’nde firmalara karbon ayak izinin azaltılmasının ne anlama geldiği ve nasıl raporlama yapılması gerektiği konusunda destek vermek istediklerini belirten Elban, "Aynı zamanda bölgemizde bu alanda uzmanların yetişmesine katkı sağlamak istiyoruz. Tüm bu ihtiyaçlardan hareketle ilimizde bir Kaynak Verimliliği Merkezi kurulması zorunlu hale geldi. Bunu sanayi ve ihracatçılarla iş birliği içinde kurmak için ciddi çaba sarf ettik ancak arzu ettiğimiz sonucu alamayınca, regülasyonların başlamasına 26 gün kalmışken bu sorumluluğu üzerimize almak zorunda kaldık. Türkiye’de ilk ve tek kurum olan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi böylece kurulmuş oldu" dedi. "Bu sistemi belli bir süre tüm kullanıcılara ücretsiz açıyoruz" Kalkınma Ajansı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının desteğiyle yıllardır yürütülen, endüstriyel simbiyozu esas alan eco-cycle projesini de bu merkezin içine aldıklarını ifade eden Elban, sözlerini şöyle noktaladı: "Bu platformda herkes ürettiği atıkla sisteme girecek, ihtiyaç duyan firmalar da bu atıklara erişebilecek. Böylece geri dönüşüm malzemesine erişim kolaylaşacak ve karbon ayak izi azalacak. Bu sistemi belli bir süre tüm kullanıcılara ücretsiz açıyoruz. Bu hizmetten erken yararlananlar için avantaj sağlanacak; ileride maliyetler gereği ücretlendirme yapılacak. Eco-cycle’ın merkez bünyesine alınmasıyla Kaynak Verimliliği Merkezi’nin hizmetleri bütünleşik hale gelmiş oluyor. Böyle bir uygulama şu anda ülkemizde başka bir yerde bulunmuyor. Bu merkezde yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, karbon ayak izinin azaltılması ve çevreci teknolojik üretim konusunda kapsamlı çalışmalar yürütmeyi hedefliyoruz."