POLİTİKA - 03 Nisan 2012 Salı 14:07

AK PARTİ GRUP TOPLANTISI...(1)

A
A
A
AK PARTİ GRUP TOPLANTISI...(1)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren CHP ve MHP genel başkanlarının rakamlarla arasının iyi olmadığını belirterek, esprili bir dille yanıt verdi. Erdoğan, "MHP Genel Başkanı `40`ıncı yılında MHP iktidar` demişti, hala bekliyoruz. Bugün Meclis`i kırıp Tandoğan`a gidenler, belli ki öğrencilik döneminde de okulu asıp haylazlığa gitmişler. Sayın Kılıçdaroğlu`na bir abaküs önünde dört işlemi yeniden çalışmasını, çarpım tablosunu gözden geçirmesini tavsiye
ediyorum. Ben torunlarıma aldım bayağı faydalı oldu" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında, ekonomideki gelişmelere değindi. Erdoğan, dün TÜİK`in 2011 yılı son çeyreğine ve 2011 yılının tamamına ilişin büyüme rakamlarını açıkladığını hatırlatarak, "2011`de çeyrekler itibariyle ekonomimiz sırasıyla yüzde11.9, yüzde 9.1, yüzde 8.4 ve en son yüzde 5.2 olarak büyüme gerçekleşmişti. Böylece 2011 yılının tamamında büyüme ortalama olarak 8.5 olarak gerçekleşti. Bu büyüme oranıyla OECD ve AB ülkeleri arasında Türkiye en hızlı büyüyen birinci ülke oldu.
Dünyada ise Çin`den sonra ikinci ülke oldu" diye konuştu.
"Ben gerçekleri konuşuyorum, ben şu anda matematik gerçekleri konuşuyorum. Muhalefetin yaptığı gibi laf kalabalığına işi boğmuyoruz. Halep oradaysa arşın burada" diyen Başbakan Erdoğan, kamu net borç stokunun milli gelire oranı hakkında da muhalefetin yalan söylediğini kaydetti. Erdoğan, bu oranı yüzde 62.5`ten devraldıklarını ve şu anda tarihinin en düşük seviyesi olan yüzde 22`ye düşürdüklerini söyledi. Muhalefetin borçlanmaya ilişkin verileri de doğru olmayan rakamlarla, doğru olmayan kıyaslamalarla
verdiğini ifade eden Erdoğan, "Çünkü bunların genlerinde maalesef doğru konuşmak yok, yine doğru konuşmayacaklar. Ama Halep oradaysa, rakamlar buradadır. Devletin resmi rakamları buradadır. Avrupa tanımlı uluslararası rakamlar ortadadır" dedi.
İktidarlarından önceki DSP-MHP-ANAP koalisyonu döneminde milli gelirimizin yüzde 74`ünün borç olduğunu ve bunu da yüzde 22`ye düşürdüklerini kaydeden Erdoğan, "Önemli olan bu borcu çevirebilmek. Biz de çok rahat çeviriyoruz. Kimse bu rakamları çarpıtmasın. `Türkiye ağır borç altına giriyor` diye milletin zihnini bulandırmasın. Güzel bir söz vardır; borç yiğidin kamçısıdır`. Ne demek bu? Yani güçlü olanın borcu hiç umurunda değildir. ABD`nin borçları umurunda bile değil, Japonya`nın umurunda değil. Artık
Türkiye de buraya doğu gidiyor" şeklinde konuştu.
"YAVUZ HIRSIZLIK YAPMAYIN"
Başbakan Erdoğan, 2002`de Merkez Bankası`nın döviz rezervini 27 milyar dolar olarak devraldıklarını ve bunu 91 milyar dolara yükselttiklerini belirterek, önceki hükümetin IMF`ye bıraktığı 23.5 milyar dolar borcu 2.3 milyar dolara düşürdüklerini söyledi. Erdoğan, "Kimin bu ülkeyi borçlandırdığı, kimin borç yükünden kurtardığı ve bu ülkenin borçlarını tıkır tıkır ödediği ortada. Bu gerçeği göreceksiniz, saptırmaya gerek yok, dürüst olacaksınız. Yavuz hırsızlık yapmanın hiç alemi yok" diye konuştu.
"KILIÇDAROОLU, ABAKÜS ALSIN"
Muhalefet partilerin genel başkanlarının rakamlarla arasının çok iyi olmadığını belirten Erdoğan`ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili sözleri toplantıya katılanları güldürdü. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Allah var, MHP Genel Başkanı ki kendisi ekonomisttir; dört işlemi çok iyi bilir. Sıfırları siliyor, topluyor, çıkarıyor, çarpıyor, bölüyor Gerçi işlem tamam ama, sonuç yanlış çıkıyor. MHP Genel Başkanı `40`ıncı yılında MHP iktidar` demişti, evdeki hesap çarşıya uymadı, hala bekliyoruz. CHP Genel Başkanı da biliyorsunuz hesap uzmanıdır. Ama dört işlem konusunda onun ciddi sorunları var. Önceki gün Antalya`da kademeli eğitim eleştirirken diyor ki; `4+4 8 değil, 8 bölü 2`dir 4+4`. Çünkü denklem en baştan
yanlış, işlem de yanlış, sonuç da yanlış. İşte bunlar nasıl Genel Kurul`da oturumu kaynatmak için her yola başvurdularsa, okul döneminde de belli ki dersi kaynatmak için her yola başvurmuşlar. Bugün Meclis`i kırıp Tandoğan`a gidenler, belli ki öğrencilik döneminde de okulu asıp haylazlığa gitmişler. Her seçimde bütünlemeye kalıyor ama maalesef ders almıyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu`na bir abaküs önünde dört işlemi yeniden çalışmasını, çarpım tablosunu gözden geçirmesini tavsiye ediyorum. Ben torunlarıma aldım
bayağı faydalı oldu. Bunu kesintisiz yapmasına da gerek yok. Kademeli olarak arada bir teneffüse çıkarak da bunu yapabilir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Merhum bestekarın oğlu, müzisyen Feridun Özoral kanseri yendi "Her şey bitmiştir artık" geçmişten bugüne hafızalarda yer edinen birçok şarkının bestekarı merhum İbrahim Özoral’ın oğlu 65 yaşındaki piyanist şantör Feridun Özoral, kanseri yendi. Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Tolga Kandoğan, “Hem yutağı hem gırtlağın bir kısmını tutan bir tümör bulduk, ameliyatımızı yaptık. Dil kemiğini kullanarak kısmi olarak gırtlağının alınmasını ve ileriki hayatını herhangi bir delik olmadan sürdürebilmesini sağladık. Ses tellerini koruyabilmek adına biraz sınırlarımızı zorladık” derken Özoral, “Böyle bir hastalık gelince insanda ne meslek kalıyor ne bir şey. Müzik benim hayatım, şarkı söylemeyi çok seviyorum. Yeni bestelerim vardı, bir albüm yapmak istiyordum, son albümüm diye kısmet olmadı. ‘Sigaradan uzak dur’ derlerdi, kızardım. Cumhurbaşkanımız kişilerden paketi alıyor, çok güzel yapıyor” dedi. "Her şey bitmiştir artık", "Gideceğin yere beni de götür" gibi dillerden düşmeyen birçok şarkının bestekarı merhum İbrahim Özoral’ın oğlu, konserleriyle, piyano performansıyla sanatseverleri hayran bırakan 65 yaşındaki piyanist şantör Feridun Özoral, bir süre önce boğazında rahatsızlık hissetti. Bunun üzerine Medipol Mega Üniversite Hastanesi kulak burun boğaz bölümüne geldi. Yapılan tahlillerde gırtlak ve yutağını tutan bir kanser tespit edildi. Tetkiklerin tamamlanmasının ardından ise ameliyat kararı verildi. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Tolga Kandoğan ve ekibinin gerçekleştirdiği operasyon başarıyla tamamlandı. Operasyonda Özoral’ın boğazında kalıcı bir delik olmaması için sınırlarını zorladıklarını aktaran Prof. Dr. Kandoğan, tedavi sürecine ilişkin bilgi verdi. Bu süreçte yutma terapisi alan ve kontrolleri devam eden müzisyen Özoral ise yaşadıklarını anlattı. “Son albümümü mü yapmak istiyordum, kısmet olmadı" Boğazındaki sıkıntılar sonrası doktora geldiğini söyleyen 65 yaşındaki Feridun Özoral, “Tatile gitmeyi plandım, her şeyim tamamdı fakat boğazımda yuttuğum zaman sanki takılıyordu, kulak burun boğaz bölümüne geldim. Tolga Bey ameliyat olmam gerektiğini söyledi, o kadar güvendik ki hislerimde de yanılmadığım ortaya çıktı, çok iyi, başarılı bir ameliyat geçirdim. Su içmeyi, yutmayı yeni baştan öğreniyorsun, bir bebek doğduğu zaman bile yutmayı biliyor fakat sen bilmiyorsun. Öyle kötü bir dönemdi. Bunların hepsini başardık bugüne geldik, artık Allah’a çok şükür yutabiliyorum, rahat nefes alabiliyorum. Mesela geceleri hiç uyuyamıyordum rahat nefes alamıyordum şu an çok iyiyim. Böyle bir hastalık gelince insanda ne meslek kalıyor kafasında ne bir şey. Bir an evvel kendini kurtarmaya çalışıyorsun. Kurtarmaya çalışırken mesleğin de var; yıllarını vermişin. Ben Türkiye’deki Türk müziğinde en iyi piyano çalan birkaç kişiden bir tanesiyim. Müzik benim hayatım, şarkı söylemeyi çok seviyorum. Şu anda tabi piyanomu çalıyorum da şarkı pek söyleyemiyorum. Çok iyi bestelerim var, çoğunu da biliyorsunuz hatta söylüyorsunuzdur bile. Yeni bestelerim vardı, onları bir albüm yapmak istiyordum, son albümüm diye kısmet olmadı. Ben çok sigara içiyordum hayatımın en büyük pişmanlığı, sigaradan uzak dursunlar. Eskiden bana ‘Sigaradan uzak dur’ derlerdi çok zoruma gider ve kızardım. Onun için de insanlara söylemek istemiyorum; aslında Cumhurbaşkanımız çok güzel söylüyor, gidiyor kişilerin elinden paketi alıyor, çok güzel yapıyor fakat insanlar bunu anlayamıyor” dedi. “Ses tellerini koruyabilmek adına biraz sınırlarımızı zorladık” Hastasının durumuna yönelik bilgi veren Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Tolga Kandoğan, “Hastamız ilk önce yutma esnasında takılma şikayetleriyle geldi. Yapılan endoskopik değerlendirmesinde hem yutağa hem gırtlağın bir kısmını tutan bir tümör bulduk. Daha sonra biyopsi alındı, tümör olduğu konfirme edildi. Değerlendirmelerde bu tümörün boyunda da metastaz yaptığını, sıçradığını öğrendik, ameliyatımızı yaptık. Normalde lokalizasyon itibariyle aslında gırtlağın ve yutağın bir kısmını almamız gereken bir ameliyattı. Ancak bir teknik uygulayarak dil kemiğini kullanarak hastanın kısmi olarak gırtlağının alınmasını ve bu şekilde ileriki hayatını herhangi bir delik olmadan sürdürebilmesini ve rahatlıkla yutabilmesini sağladık. Feridun Bey şu anda çok mutlu gırtlağı duruyor, bir kısmını aldık ama ses telleri duruyor, rahatlıkla yutabiliyor. Sigara burada en büyük belirleyici faktör. Baş boyun kanserlerindeki en önemli kriterlerden bir tanesi erken dönemde eğer biz müdahale edebilirsek hastaların tamama yakın tedavi olma şansı mevcut. Ses kısıklığı, yutmada zorlanma, takılma olabilir mutlaka kulak burun boğaz hekimine gelinmesi gerekir. Ses telleri Feridun Bey’de bizim için çok önemliydi, onu da koruduk. Çok görülen bir tümör lokalizasyonu değil, daha önceden bir kere daha yapmıştık, 2’nci vakamız oldu. Yutmayla ilgili uzun bir süre tedavi aldı, yutma terapistimiz Fatma Hanım ile uzun haftalar geçirdiler ama her seferinde daha olumlu bir sürece girdiler. En sonunda zaten tamamen çok rahat yutar duruma geldi, amacımız da buydu. Önemli olan bu tür hastalıklarda hastanın bir delik olmadan hayatını sürdürebilmesi, rahatlıkla yutabilmesiydi, bunu sağladık. Elimizde sihirli bir değnek yok, bazen mecbur kalıyorsunuz hastalığın tutulum yerlerine bağlı olarak gırtlağı almak zorunda kaldığımız da pek çok hasta var ama Feridun Bey de açıkçası ses tellerini koruyabilmek adına biraz sınırlarımızı zorladık” şeklinde konuştu.