ÇEVRE - 29 Haziran 2025 Pazar 10:07

2 bin rakımda sorumluluk büyük: Gençler vatan nöbetinde

A
A
A

Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan Işık Dağı Yangın Gözetleme Kulesi’nde, genç orman görevlileri Yeşil Vatan’ı korumak için 7 gün 24 saat nöbet tutuyor.

Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan, 2 bin 20 metre rakımındaki Işık Dağı Yangın Gözetleme Kulesi’nden ekip, 7 gün 24 saat esasına göre ormanları gözetliyor. Kulede görev yapan ekipler, saat başı ya da hava sıcaklığına bağlı olarak yarım saatte bir telsiz bağlantıları kurarak 11 farklı Orman İşletme Müdürlüğü ile koordinasyon sağlıyor. Ayrıca, kuleye yerleştirilen termal ve güvenlik kameralarıyla bölge 24 saat kayıt altına alınıyor. Bu görüntüler, eş zamanlı olarak Yangın Yönetim Merkezi’ne aktarılıyor.

2 bin rakımda sorumluluk büyük: Gençler vatan nöbetinde

65 yıllık bir tarih

1960’lı yıllarda kurulan ve son yıllarda yeniden inşa edilen kule, bugün Ankara, Çankırı, Kırıkkale ve Kırşehir illerine bağlı ormanları denetleme imkanı sunuyor. Bu kule sayesinde her yıl yüzlerce hektar ormanlık alan, muhtemel yangınlara karşı korunmuş oluyor.

2 bin rakımda sorumluluk büyük: Gençler vatan nöbetinde

Vatani bir sorumluluk

Gözetleme görevini sürdüren 4 orman işçisi, birer haftalık vardiyalar halinde çalışıyor. İkili gruplar halinde nöbet tutan ekipler, bir hafta boyunca kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılayarak kulede konaklıyor. Ailelerinden uzak, zorlu doğa şartlarında yürüttükleri bu görevi, ‘vatani bir sorumluluk’ olarak görüyorlar. Genç yangın gözetleme görevlileri ise, yürüttükleri görevin önemine ilişkin değerlendirmelerini İhlas Haber Ajansı muhabirine aktardı.

"Nesilden nesile bu mesleği sürdürüyoruz"

Dedesinin orman muhafaza memuru, babasının da kendisi gibi yangın işçisi olduğunu belirten Sabri Nezir, "3 senedir bu kurumdayım. Babam, dedeme heveslenmiş. Ben babama heveslendim. Nesilden nesile bu mesleği sürdürüyoruz. Kulemizde bir hafta nöbet tutuyoruz. Birer hafta ikişer kişilik ekiplerle birlikte 7/24 ormanlarımızı gözetliyoruz. 4 il ve 11 işletmeyle iletişim halindeyiz. Saat başı aldığımız çevrimlerle birlikte Ankara Merkez’e bilgi veriyoruz. Sürekli gözetim halindeyiz. 1 hafta burada olduğumuz için 1 hafta da izinliyiz. Çalıştığımız vakitlerde ister istemez kızımı özlüyorum. Ailemiz maalesef gelemiyor buraya. Diğer 1 haftada hasret gidiyoruz. Rakım 2 bin 20 metre, çevrede 4 ilin ormanları gözüküyor. Çankırı, Kırşehir, Kırıkkale ve Ankara olmak üzere. Herhangi bir olumsuzluk anında direkt hangi bölgedeyse iletişime geçip olay yerine hemen ekiplerimizi yönlendiriyoruz" dedi.

2 bin rakımda sorumluluk büyük: Gençler vatan nöbetinde

"Önemli bir noktada olduğumuzun bilincindeyiz"

Yerli ve milli imkanlarla teknolojiden yararlanıldığına değinen Nezir, "Termal kameramız ve gece görüş kameramız var. Duman sensörümüz de sürekli devrede. Buradaki kamera Ankara Merkez’le bağlantılı, eş zamanlı olarak oradan da izleniyor. İnsansız hava aracını biz kullanmıyoruz ama kulesi var burada. İnsansız hava aracı da sürekli buralarda devreye atıyor. Milletimizin içi rahat olsun. Dakika dakika, saniye saniye burada gözetimdeyiz. En ufak bir olumsuzlukta, merkeze ve diğer işletmelere haber veriyoruz. Stratejik olarak çok önemli bir konumdayız. Kulemizin konumundan dolayı çevremiz tamamen görüş alanı içerisinde. Yangını buradan ilk biz görüyoruz. Önemli bir noktada olduğumuzun bilincindeyiz ve bu bilinçle çalışmalarımıza devam ediyoruz" diye konuştu.

2 bin rakımda sorumluluk büyük: Gençler vatan nöbetinde

"Yeşil Vatanımızı koruyoruz"

Yaşadığı yerin ormanlık olmasından ve çevresinden hevesle bu mesleğe adım attığını, 3 senedir de çalıştığını söyleyen Samet Sarıkaya, "Devletimiz alım açıyor. Oraya başvuruyoruz. Alım sonucunda ismimiz asilde çıkarsa parkurda dereceye girenler işe alınıyor. Bir gün önceden alışverişimizi yapıyoruz. Yemeğimizi kendimiz yapıyoruz. Pazartesi sabah nöbet değişimi yapıyoruz. Kuleye çıkıp çevrimlere başlıyoruz. Kulemizin en alt katında kalıyoruz. Orta katta toplantı merkezimiz var. En üst katta ise nöbet tutuyoruz, etrafı gözetliyoruz. Kuleden inmiyoruz, yangın çıkar diye bakıyoruz sürekli. Sorumluluğumuz çok fazla, biz de o yüzden sürekli bakıyoruz etrafa. En küçük durumda, dumanı gördüğümüz an işletmeye haber veriyoruz. İlk müdahale aracını çıkartıyorlar. Yangın büyüyorsa arazöz çıkıyor. Milletimiz müsterih olsun. Arkadaşımla beraber sürekli burada duruyoruz, dağlarımızı kontrol ediyoruz, Yeşil Vatanımızı koruyoruz. Saat başı çevrim alıyoruz, milletimizin içi rahat olsun" ifadelerini kullandı.

2 bin rakımda sorumluluk büyük: Gençler vatan nöbetinde

Bilal Sarıkavak - Gazi Taş - Mehmet Kalay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.