GÜNDEM - 05 Şubat 2025 Çarşamba 12:13

6 Şubat’tan sonra koruyucu aile olmak isteyen aile sayısı 600’lerden 300 binlere yükseldi

A
A
A
6 Şubat’tan sonra koruyucu aile olmak isteyen aile sayısı 600’lerden 300 binlere yükseldi

Deprem felaketinin yaşandığı 6 Şubat 2023 tarihinden sonra toplumda oluşan hassasiyetle 600 olan ’koruyucu aile’ başvuru sayısı, depremin ardından geçen 2 yılda 300 bini aştı.


‘Asrın felaketi’ 6 Şubat depremlerinde 11 şehirde yıkım meydana geldi. Depremlerde 53 binden fazla vatandaş hayatını kaybederken, 107 binden fazla kişi yaralandı. Yaşanan depremin ardından birçok çocuk yetim ve öksüz kalırken, bölgede etkin bir çalışma yürüten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı refakatsiz kalan çocukları alarak devlet kurumlarına yerleştirdi. Oluşan bu tabloda toplumun hassasiyeti en üst düzeye çıktı ve 600 olan ’koruyucu aile’ başvuru sayısı depremin ardından geçen 2 yılda 300 bini aştı.


Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Ayşegül Yıldırım Kara, İHA muhabirine yaptığı açıklamada 6 Şubat depremleri ve akabindeki süreçte Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kendi çalışma alanında bulunan konularla ilgili yoğun bir çalışma süreci yürüttüğünü belirtti. Kara, "Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak o dönemde özellikle refakatçisi bulunmayan gerek enkaz altında, gerekse deprem bölgesinde ailelerine ulaşılamayan çocuklarla ilgili koruma ve bakım altına alma süreci yaşandı. Bu süreçte bin 912 çocuğumuz devlet korumasına alındı. Bu çocuklar zaman içerisinde yapılan bilimsel yöntemlerle aileleri ile eşleştirildi. Bu manada bin 879 çocuğumuz ailelerine, yakın akrabalarına teslim edildi" ifadelerini kullandı.



"966 çocuktan 847 çocuğumuzun Türkiye’nin güvenli bölgelerine hızlıca nakil süreçlerini gerçekleştirdik"


Gerek DNA eşleşmeleri ile gerek MERNİS kayıtları ile gerek çocuklar kendilerini ifade edebiliyorlarsa onların ifadeleriyle ve MERNİS kayıtlarından da kontrol ederek çocukların aileleriyle buluşturulduğunu ifade eden Kara, "Süreç içerisinde ne yazık ki tedavi sürecindeki 17 çocuğumuz vefat etti. Bir çocuğumuz reşit olarak kurumlarımızdan ayrıldı. Yine 9 çocuğumuz bakanlığımızın kurum ve kuruluşlarında koruma ve bakım altında hayatlarını sürdürüyorlar. Yine o dönemde deprem bölgemizdeki kurumlarımızda 966 çocuğumuz bulunmaktaydı. 966 çocuktan 847 çocuğumuzuı Türkiye’nin güvenli bölgelerine hızlıca nakil süreçlerini gerçekleştirildik. Hızlı bir şekilde deprem bölgesinde çocuk kuruluşlarının yapımına hız verildi ve şu anda Türkiye’nin diğer bölgelerine gönderilen çocuklarımızın birçoğu kendi illerine geri dönmüş oldular" diye konuştu.



"O dönemde evlat edinmek isteyen aile başvurusu 560 iken. bu rakam 69 bin 500’e kadar yükseldi"


6 Şubat depremlerinden sonra toplumda büyük bir hassasiyet geliştiğini bildiren Kara, "Bu manada evlat edindirme ve koruyucu aile başvuru sayılarında da çok ciddi artışlar yaşandı. O dönemde evlat edinmek isteyen aile başvurusu 560 iken. bu rakam 69 bin 500’e kadar yükseldi. Bunun dışında yine koruyucu aile olmak isteyen aile sayımız da 600’lerden 300 binden daha fazla bir rakama ulaştı. Yani o dönemde toplumdan refakatsiz kalmış çocuklara yönelik olarak ciddi bir hassasiyet gösterildi" diye konuştu.


Refakatçisi olmayan bin 912 çocuktan bin 879 çocuğun yakın akrabalarına dönüşünün sağlandığını belirten Yıldırım Kara, 77 çocuğun ’Yakın Akraba Koruyucu Aile Modeli’ çerçevesinde teslim edildiğini, 6 çocuğun aile yakını olmayan koruyucu ailelere teslim edildiğini belirtti. Depremin hemen ardından kayıt altına alınan hiçbir çocuğun kayıp olmadığını söyleyen Yıldırım Kara, her çocuğun takibinin bakanlık tarafından detaylı bir şekilde yapıldığını vurguladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Prof. Dr. Yeninar: "Arı ölümlerinin çoğu kışlamaya bağlı ortaya çıkıyor" Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Yeninar, son yıllarda Türkiye’de ve dünyada görülen arı ölümlerinin büyük bölümünün kışlamaya bağlı ortaya çıktığını söyledi. Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından arıcılara yönelik "Arı Yetiştiriciliği, Arı Hastalıkları ve Arı Ürünleri Üretimi" konulu eğitim toplantısı gerçekleştirildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıya eğitmen olarak katılan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Yeninar, arıların biyolojik yapısı, etraftaki şartlara uyum süreçleri, hastalıklarla mücadele yöntemleri, verimli arıcılık uygulamaları, kışlatma süreci ve koloni yönetimi gibi konularda bilgiler verdi. Toplantıda özellikle son yıllarda arıcılıkta karşılaşılan hastalıklar, koloni kayıplarının nedenleri ve alınabilecek önlemler üzerinde durulurken, üreticilerin soruları da cevaplandı. Eğitimin arıcılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliği ve ürün kalitesinin artırılması açısından önemli olduğu vurgulandı. Toplantıda arıcıları bilgilendirerek sorularını cevaplayan Prof. Dr. Halil Yeninar, arıların kışlama sürecinin arı ve kolon bazında yürütülmesi gerektiğini ifade etti. "Kış arıları 8 aya kadar yaşayabilir" Prof. Dr. Yeninar, "İşçi arılar kendi içinde ikiye ayrılır. Dışarıdan bakınca bunu fark edemezsiniz. Biri yaz arısıdır, birisi kış arısıdır. Yaz arısı 45 gün yaşar, kış arısı ise 8 aya kadar yaşayabilir. Genetiğine göre. Her arı her yerde kışlamaz. Muğla arısını Edirne’ye getirip karasal iklimde kışlatmaya çalışırsanız başarılı olamazsınız. Çünkü sıcak bölge arıları kışlama için yeteri kadar vücutlarına gıda maddesi toplamazlar. O yüzden her arı her yerde yaşayamaz. O yüzden etrafınızla uyumlu genetik özelliğe sahip bir arı ırkına ihtiyacınız var. Sadece ırk demeyelim ırk, ekotip, ticari melez" ifadelerine yer verdi. "Arıcılıkta dünyada ikinci sıradayız" Edirne İl Tarım ve Orman Müdürü İslam Köse ise yaptığı konuşmada, arıcılığın kırsalda yaşayan vatandaşlar için ekonomik yönünün yanında kültürel değeri olan çok kıymetli bir üretim modeli olduğuna değindi. Türkiye’nin arıcılıkta dünyada ikinci sırada yer aldığını söyleyen Köse, "Hem bal üretiminde hem de kovan sayısında Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyoruz. Amacımız daha kaliteli arı ürünleri üretmek, bunları daha profesyonel yapmak, özellikle balın yanında katma değerli ürünleri geliştirmek ve bu kapsamda ilerlemeyi amaçlıyoruz" dedi. Bakanlık tarafından 2003 yılından bu yana arıcılığa ciddi destekler sağlandığını vurgulayan Köse, ülke genelinde 2,6 milyar Türk lirası, Edirne’ye bakıldığında 25 milyon TL’ye yakın bir destek sağlandığını ifade etti. Köse, üreticilere yönelik destekler, çalışmalar ve projelerin sürdürülmeye devam edeceğini aktardı. "Edirne’de 72 bin adet kovan bulunmaktadır" Edirne’de 72 bin kovan bulunduğunu ve yıllık yaklaşık 700 ton bal üretildiğini aktaran Köse, karaçalı balı için başlatılan coğrafi işaret süreciyle birlikte Edirne balının markalaşmasını hedeflediklerini söyledi.
Muğla Muğla’da taktiksel şehircilikle yaya sirkülasyonu rahatlatılıyor Muğla Büyükşehir Belediyesi, ’Yaşayan Muğla’ projesi kapsamında Menteşe stadyum durağında taktiksel şehircilik uygulamalarının hazırlıklarına başladı. Proje ile yaya sirkülasyonundaki sıkışıklığın çözülmesi hedefleniyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz, uygulama öncesinde alanda incelemelerde bulunarak projeye dair önemli açıklamalarda bulundu. Genel Sekreter Yılmaz, ulaşım ihtiyaçlarının şehrin şartlarına, mevsimsel durumlara ve yapılan yatırımlara göre sürekli değiştiğini belirterek, bu değişim sonucunda Menteşe Stadyum durağı bölgesinde ciddi bir yaya sirkülasyonu sıkışıklığı tespit edildiğini ifade etti. Bu tespitle beraber, Ulaşım Daire Başkanlığı bünyesindeki Ulaşım Planlama Şube Müdürlüğü ve üniversitenin Şehir ve Bölge Planlama öğrencileriyle işbirliği içinde bilimsel çalışmalar yürütüldüğünü aktardı. Yılmaz, bu çalışmaların sonucunda ortaya çıkan yaya sirkülasyonunu kolaylaştırma ihtiyacına yönelik uygulamanın hayata geçirildiğini belirterek, "Burada stadyum bölgesiyle şehrin kent meydanı kısmındaki sirkülasyon noktasında yaya ulaşımında problem yaşanıyordu ve bu problemi bugün 7 farklı yaya geçidini açarak ve beraberindeki ’Yaşayan Muğla’ projesi kapsamındaki uygulamalarla şehrin iki yakasını birleştirmiş durumdalar" dedi. Projenin uygulanma şekline de değinen Yılmaz, çalışmanın tamamen belediyenin kendi imkan ve kabiliyetleriyle, asgari maliyette optimal çözüme ulaşmak amacıyla gerçekleştirildiğini vurguladı. Yılmaz, projeye katkı sunanlara teşekkür ederek, "Buna bilimsel katkıda bulunan gerek anket, gerek sayım noktasında katkıda bulunan üniversitedeki şehir bölge planlama öğrencilerine de ayrıca teşekkür ediyorum" dedi. Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz, bu tür taktiksel şehircilik uygulamalarının sadece Menteşe ile sınırlı kalmayacağını, önümüzdeki süreçte Muğla’nın 13 ilçesinde de devam edeceğini sözlerine ekledi. Yılmaz, yapılan iş ve işlemlerin kentin ihtiyacına yönelik değişen durumlarla ilgili gerçekleşecek yatırımlar olduğunu belirterek, bu tür yatırımlara devam edeceklerini ifade etti.
Kocaeli Şehir merkezinde filmleri aratmayan olay Kocaeli’nin İzmit ilçesinde bir kişi, girdiği taksi durağında elindeki silah ve bıçakla polis ekiplerine direndi. Yaklaşık 2 saat süren eylemin ardından şahıs, özel harekat ekiplerinin operasyonu ile etkisiz hale getirilerek yakalandı. Olay, saat 15.30 sıralarında Kocaeli Devlet Hastanesi önündeki taksi durağında meydana geldi. İddiaya göre İzmit Belediyesi’nde çalışan ve hafta sonları ek iş olarak taksicilik yaptığı öğrenilen Erdem M., durağa gelerek sohbet etmeye başladı. Bir süre sonra ortam gerilince Erdem M., yanında getirdiği silahı çıkarttı. Bu sırada durakta bulunanlar çevreye kaçışırken, ihbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen çok sayıda polis ekibi, Turan Güneş Caddesi’ni trafiğe kapattı. Vatandaşların da bölgeye girilmesine için verilmezken, ekipler mevzi alarak kendilerini korudu. Bu sırada iki kez ateş eden şahsın silahından çıkan mermilerden birisi kendisini yaraladı. Kanlar içinde bir elinde bıçak, diğer elinde silahla kendisini durağa kapatan şahıs, zaman zaman dışarıya çıkarak ekiplere bağırdı. Şahıs, eline aldığı yangın tüpünü de polis ekiplerine sıktı. Okuldaki öğrenciler sınıflarından çıkartılmadı Olayın yaşandığı yerin tam karşısında bulunan İzmit Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde ise herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için öğrenciler sınıflarından çıkartılmadı. Zaman zaman Polis Özel Harekat ekipleri zırhlı kalkan ile durağa kadar yaklaştı. Ekipler uygun ortam olmadığı için geri çekilmek zorunda kaldı. Birkaç denemenin ardından şahıs kendinden geçmeye başlayınca ekipler durağa operasyon düzenleyerek, Erdem M.’yi etkisiz hale getirdi. Şahıs, olay yerinde hazır bekletilen ambulansla Kocaeli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Olayın ardından ekipler taksi durağında inceleme yaptı.