SAĞLIK - 12 Nisan 2025 Cumartesi 10:59

Acıbadem Hastanesi Kadın Doğum Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Karayalçın: "Laparoskopik miyom ameliyatları iyileşme sürecini kısaltıyor"

A
A
A
Acıbadem Hastanesi Kadın Doğum Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Karayalçın: "Laparoskopik miyom ameliyatları iyileşme sürecini kısaltıyor"

Acıbadem Ankara Hastanesi’nden Kadın Doğum Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rana Karayalçın, miyom hastalığında laparoskopik cerrahi işlemin önemine dikkati çekerek, "Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz. Çünkü laparoskopik cerrahide hem hastanedeki kalış süresi kısalıyor, hem de enfeksiyon ve kanama oranı düşüyor" dedi.


Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Doğum Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Rana Karayalçın, kadınlarda sıkça görülen miyom hastalığı ve tedavisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Karayalçın, adet kanamalarının artmasına ve kansızlığa neden olan miyom tedavisinin ise halk arasında ‘kapalı’ olarak bilinen laparoskopik cerrahi ile yapıldığına dikkat çekti. Cerrahi işlemin ardından ise hastanın ağrı oranının azaldığını ve yaklaşık 1 gün içerisinde normal hayata dönebileceğini kaydeden Karayalçın, estetik açıdan da hastaların herhangi bir sorun yaşamadığını aktardı.


"Her beş kadından bir tanesinde miyom var"


Karayalçın, miyom hastalığının oldukça sık görülen bir hastalık olduğunu belirterek, "Yaklaşık olarak her beş kadından bir tanesinde miyom var. Miyomların neden oluştuğunu bilmiyoruz. Ancak kadınlık hormonları olarak bilinen östrojen ve progesterona duyarlılar. Bu nedenle gebelikte büyüyorlar, menopoz döneminde de küçülüyorlar. Bazı kişiler genetik olarak miyoma yatkınlık gösteriyor. Bu nedenle annesinde, teyzesinde ve kız kardeşinde miyom olanlarda miyom görülme sıklığı daha fazla" açıklamasında bulundu.


"Miyomlar nedeniyle hastalar hamile kalmakta sorun yaşayabiliyor"


Miyomların sebep olduğu rahatsızlıklara değinen Karayalçın, "Öncelikle kanamaya sebep olabiliyorlar. Miyomun sayısı, büyüklüğü ve yeri çok önemli. Eğer rahim iç dokusuna doğru büyümüşse genellikle adet kanamalarının fazla olması, adet kanamalarının aralarında da kanamalar olması, bol pıhtılı kanama, kansızlık gibi şikayetlere yol açabiliyor. Yine miyomlar nedeniyle hastalar hamile kalmakta sorun yaşayabiliyor. Eğer miyomla beraber gebe kalırsa gebelikte düşük,


erken doğum ve doğum sonrası kanamalar daha sık görülüyor. O nedenle özellikle düzensiz âdet kanamaları olan kadınların mutlaka jinekolog muayene olması gereklidir. "


ifadelerine yer verdi.


Hastanın tanısının ultrasonografi ile koyulduğu bilgisini de paylaşan Karayalçın, Jinekolojik muayenenin önemine dikkati çekti. Karayalçın, "Miyomların yeri, büyüklüğü ve sayısını ameliyat öncesi tespit etmek bizim için çok faydalı oluyor" dedi.


"Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz"


Miyom hastalığının tedavisi hakkında da bilgi veren Karayalçın, şu ifadelere yer verdi:


"Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz. Çünkü laparoskopik cerrahide hem taburculuk süresi kısalıyor, enfeksiyon ve kanama oranı düşüyor. O nedenle miyomların tedavisinde laparoskopik cerrahi tercih ediyoruz. Eğer rahimi almamızı gerektiren durum varsa yine bunda da laparoskopik cerrahi yapıyoruz. Çünkü yara izi çok küçük oluyor. Dediğim gibi kanama az, enfeksiyon az, hastanede kalma süresi az. Ve hastaların normal hayatlarına dönmeleri çok hızlı oluyor. Miyomlarda medikal tedaviyi ancak miyom çok büyükse, ameliyat öncesi miyomu küçültmek amacıyla kullanıyoruz. Çünkü bu ilaçlar kişileri menopoza sokuyorlar. Ve o dönemde miyom küçülüyor ama bu ilacı kullanmayı bıraktığınızda büyüyor. O nedenle miyomların tedavisini cerrahi olarak yapıyoruz."


"Kasık ağrısı, karında bası hissi, sık idrara çıkma gibi şikayetleri olanlar kadın doğum doktoruna başvurmalı"


Hastalara genellikle yılda bir kez jinekolojik muayene yaptırmalarını öneren Karayalçın, "Düzensiz kanama, kasık ağrısı, karında bası hissi, sık idrara çıkma, şikayetleri olan hastaların erkenden kadın doğum doktoruna başvurup, tedavilerini olmalarını öneriyoruz" şeklinde konuştu.


"Laparoskopik cerrahi işlemiyle yapılan ameliyatımdan birkaç saat sonra yürümeye başladım"


Miyom hastalığını geçiren ve laparoskopik cerrahi işlemi ile tedavi olan Selin Altun Toprak, hastalık sürecini aktararak, "Kasık ağrısı ve sık idrarı çıkma şikayetleriyle başvurmuştum. Orada birkaç doktora görünmeme rağmen tam tanı konulamadı. Ben de hocama başvurdum. Burada ilk muayenemde tanım konuldu. Sonrası ameliyat dışında başka bir seçeneğimin de olmadığını miyomumun yerinden ve boyutundan dolayı alınması gerektiği söylendi. Bir hafta sonra ameliyat oldum. Ameliyat sürecim de çok rahat geçti. Ben biraz böyle çevreden duyduklarımdan panik halde annemle gelmiştim. Ama o geceyi de rahat geçirdim. Ameliyat sonrasını da rahat geçirdim. Yürümemde, oturup kalkmamda, herhangi bir günlük işimi yaparken sıkıntı yaşayacağımı düşünmüştüm ama ameliyattan birkaç saat sonra yürümeye başladım. Günlük aktivitelerime döndüm. Yine de bir ameliyat geçirdiğim için dikkat ediyordum. Ama oldukça kolay ve rahat bir süreç geçirdim" diye konuştu.


Ameliyattan sonra normal hayatına çok çabuk döndüğünün altını çizen Toprak, laparoskopik cerrahi işlemin ardından hastaneden yürüyerek çıktığını dile getirdi.


"Hamileliğimin başında da miyomlar yüzünden kanamalarım oldu"


Bir diğer hasta olan Gizem Yayla ise çok uzun seneler önce karın ağrısıyla kasıkta ağrı aşırı kanama uzun süren kanamalar ve şişkinlik ağrılarımdan dolayı hastaneye başvurduğunu kaydetti. Yayla, "Miyomum olduğunu öğrendikten sonra özellikle her sene kontrollerimize geliyordum. Bundan yaklaşık 11 sene önce hamileliğimde miyomlarla ilgili bir sıkıntı yaşadım. Hamileliğimin başında da miyonlar yüzünden kanamalarım oldu. O yüzden hamilelikte daha sıkı kontroller yaşadım. Akabinde doğumum sağlıklı gerçekleşti ama doğumun üzerine de bütün tıbbi medikal tedavileri denedik. Ancak kanamalarım nedeniyle sürekli demir tedavisi almak zorunda kaldım.


Bu yüzden de ameliyat yoluna gittik" ifadelerine yer verdi.


"Laparoskopik ameliyat sayesinde ameliyatımın akşamında ayağa kalktım ertesi günü ise hastaneden çıktım"


Yayla, ameliyatının özellikle kapalı laparoskopik cerrahi ile yapılmasını istediğinin altını çizerek, "Çünkü laparoskopik ameliyatlarda iyileşme sürecinin daha hızlı olduğunu biliyorum. Laparoskopik ameliyatı olmasının faydası şu; benim ameliyattan sonraki 7. Günüm. Ameliyat günü ayaktaydım, ertesi gün de hastaneden çıktım. Normal hayatıma bir hafta içerisinde döndüm" açıklamasında bulundu.


Yayla, ameliyattın ardından herhangi bir ameliyat izinin bulunmadığını da sözlerine ekledi.



Acıbadem Hastanesi Kadın Doğum Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Karayalçın: "Laparoskopik miyom ameliyatları iyileşme sürecini kısaltıyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP Kayseri Milletvekili Ersoy’un 2025 yılı faaliyet raporu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, 2025 yılında TBMM’ye 174 soru önergesi verdi. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’un 2025 yılı toplam faaliyet raporu belli oldu. Rapora göre, Ersoy’a 23 bin 245 talep iletildi. Yine Ersoy tarafından 316 kez TBMM Genel Kurulunda, 191 kere de Plan ve Bütçe komisyonunda olmak üzere toplam 507 kez Kayseri’nin adı anıldı. 27. Dönem 33. ve 28. Dönem de 21 konuşma olmak üzere, TBMM Genel Kurulunda toplamda MHP grubu adına 55 konuşma gerçekleştirilirken, 27. Dönem 66. ve 28. Dönem de 29 konuşma, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda toplamda 95 konuşma gerçekleştirildi. Ersoy, 27. Dönem 57. ve 28. Dönem de, 117 olmak üzere toplamda 174 soru önergesi verdi. Ersoy tarafından Kayseri’nin ilçeleri için verilen önergelerin içerikleri şu şekilde: "(Özvatan) Kayseri’nin Özvatan ilçesine kapalı spor salonu ve halı saha yapılması talebine ilişkin, Develi ve Özvatan ilçelerinin yatırım teşvik bölgesi kapsamına alınması talebine ilişkin, Pınarbaşı ve Özvatan ilçelerinde bulunan bazı halı sahaların yenilenmesine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Bünyan) Kayseri’nin Bünyan ilçesindeki derelerin taşmasını önlemek için yürütülen çalışmalara ilişkin, Bünyan Stadyumu’nun ışıklandırılmasına ilişkin, Bünyan ilçesindeki bazı mahallelerin sulama desteği talebine ilişkin, Bünyan ilçesinde spor kompleksi yapılması talebine ilişkin, Bünyan ilçesine rehberlik ve araştırma merkezi kurulması talebine ilişkin 5 soru önergesi verildi. (Develi) Kayseri’nin Develi ilçesinde bulunan ve hakkında yıkım kararı verilen bir bölgeye ilişkin, Develi Ve Özvatan ilçelerinin yatırım teşvik bölgesi kapsamına alınması talebine ilişkin, Develi ilçesinde yer alan tarihi yapıların koruma altına alınması ve restorasyonuna yönelik çalışmalara ilişkin, Develi ilçesinde bulunan mera arazilerinin satışa çıkarılmasına ilişkin, Develi ilçesinde bulunan ve hakkında yıkım kararı verilen bir bölgeye ilişkin, Develi ilçesinde inşası devam eden okul binalarına ilişkin 6 soru önergesi verildi. (Hacılar) Kayseri’nin Hacılar ilçesinde sağlık hizmetine erişimin kolaylaştırılması talebine ilişkin, Hacılar ilçesine tam kapasiteli bir sağlık merkezi açılması ve kadrolu doktor atanması talebine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Kocasinan) Kayseri’nin Kocasinan İlçesi Erkilet Bulvarı’nda iki kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasının gerçekleştiği yerde alınacak önlemlere ilişkin, Kocasinan ilçesinde yapılması planlanan spor salonu ve yarı olimpik yüzme havuzu projesine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Pınarbaşı) Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine açık ve kapalı spor alanları yapılması talebine ilişkin, Pınarbaşı ve Özvatan ilçelerinde bulunan bazı halı sahaların yenilenmesine ilişkin, Pınarbaşı ilçesinde bulunan Karamanlı Göleti’nde meydana gelen deformasyonlara ilişkin, Sarız ve Pınarbaşı ilçelerindeki besicilerin sorunlarına ilişkin, Pınarbaşı Devlet Hastanesi’nin ana giriş kapısının açılması talebine ilişkin, Pınarbaşı ilçesine bağlanan yollara ilişkin 6 soru önergesi verildi. (Sarıoğlan) Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesinde bulunan spor tesislerine ilişkin, Akkışla-Sarıoğlan entegre ilçe hastanesi yapımına ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Sarız) Kayseri-Kahramanmaraş karayolunun Sarız Yedioluk Köyüne alt geçit yapılması istemine ilişkin, Sarız Ve Pınarbaşı ilçelerindeki besicilerin sorunlarına ilişkin, Sarız ilçesinde bulunan yolların iyileştirilmesi talebine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Talas) Kayseri’nin Talas ilçesi Cebir Mahallesi’nde bulunan Kurt Deresi’nin taşmasına karşı alınacak tedbirlere ilişkin, Talas ilçesinde yer alan yamaçlı deresinin taşması sonucu oluşan mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin, Talas öğretmenevinin bakım ve onarımı için talep edilen ödeneğin akıbetine ilişkin, Talas Sosyal Hizmet Merkezi binasının kapasite ve fiziki koşullarının iyileştirilmesi talebine ilişkin, Talas ilçesinde yapılması planlanan öğrenci yurdu projesine ilişkin 5 soru önergesi verildi. (Tomarza) Kayseri’nin Tomarza ilçesindeki yol yapımına ilişkin, Tomarza ilçesinde Mayıs ayı sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı zarara uğrayan çiftçilerin zararlarının giderilmesi önerisine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Yeşilhisar) Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesine bağlı Başköy Mahallesi’nde hatalı tapu tespit çalışmaları yapıldığı iddiasına ilişkin, Yeşilhisar ilçesinde bulunan Derebağ Şelalesi’nin giriş ücretine ilişkin, Yeşilhisar ilçesinde bulunan bir mahallede mobil ağ erişiminde yaşanan zorlukların giderilmesine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Akkışla) Akkışla-Sarıoğlan entegre ilçe hastanesi yapımına ilişkin, Akkışla ilçesindeki sağlık hizmetleri altyapısına ilişkin 2 soru önergesi verildi."
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmal sonucu ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 7’nci duruşması görüldü. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri olduğu ileri sürülen Fırat Sarı ile birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan iddianame ana dava ile birleştirilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adliyenin konferans salonunda görülen duruşmaya, 6’sı tutuklu bir kısım tutuksuz sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşma, yoklamaların alınmasının ardından sanıkların savunmaları ile başladı. Davada sanık sayısı 61 oldu Duruşmada, dava dosyasına eklenen evraklar okunduğu sırada, dosyadan ayrılan iki davanın ana dava ile birleştirildiği ve sanık sayısının böylece 61’e yükseldiği öğrenildi. Savunma yapan tutuklu sanık Şeyhmus Çelik, "Opara bebek, Fırat Sarı tarafından Birinci Hastanesi’ne gönderildi ve Hakan Doğukan Taşçı tarafından teslim alındı. Fırat Sarı tutuklanmadan önce saçsız bir insanken, soruşturma sonrası peruk takmıştır. Opara bebek Beylikdüzü Medilife Hastanesi’ne sevk edildi. Ben hastanede olmadığım gün Opara bebek ex oldu. Bunu diğer sanıklarda belirtmiştir. Hakan Doğukan Taşçı ve diğer sanıklar arasında geçen konuşmamada bebeğin ben hastanede yokken öldüğü bellidir. Ben bebekleri öldürmedim bu bellidir. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Tutuklu sanık Rıza Keykubad’ın eşi tutuksuz sanık Hilda Keykubad da savunmasında, "Ben mesleğimin gerekliliğini en iyi şekilde yaptım. Evimi, eşimi, çocuğumu ihmal ettim ama hastalarımı ihmal etmedim. Hayatım boyunca, polis, adliye görmedim. Onurumla yaptığım mesleğimi ihmalden yargılanıyorum. Burada olmaktan utanıyorum, hicap duyuyorum, utanıyorum. Ben imzaladığım her evrakı ölen bebeklerin defin işlemleri tamamlansın diye, tedaviye gelen bebekler de iyileşsin diye imzaladım. Kaya bebek geldiğinde ben hastanede çalışmıyordum. Bebek Kaya hayatını kaybettikten sonra çalışmaya başladım. Bebek Kaya’nın ölüm belgesini doktorlar imzalamadı. Ben de bebek ortada kalmasın, evrakları eksik olmasın diye defin işlemleri için kendim imzaladım evrakları ve aileye teslim ettim. Bu aile şehir dışından gelmişti’’ diye konuştu. Mahkeme, duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.
İstanbul Sergen Yalçın’dan 5 değişiklik Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, Fenerbahçe’ye konuk oldukları Türkiye Kupası C Grubu maçına Süper Lig’de son oynadıkları Çaykur Rizespor mücadelesinin 11’inden 5 değişiklik yaparak çıktı. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Beşiktaş, Fenerbahçe’ye konuk oldu. Siyah-beyazlıların teknik direktörü Sergen Yalçın, Süper Lig’in 17. haftasında Dolmabahçe’de 1-0 kazandıkları Çaykur Rizespor karşılaşmasının 11’inden 5 değişiklik yaparak Kadıköy’de sahaya çıktı. Tecrübeli teknik adam, savunmada Taylan Bulut, Gabriel Paulista ve Rıdvan Yılmaz’ın yerine Gökhan Sazdağı, Emirhan Topçu ve David Jurasek’e şans verirken, Kartal Kayra Yılmaz ve Demir Ege Tıknaz’ın yerine ise Salih Uçan ile Devrim Şahin forma giydi. Beşiktaş’ın, Fenerbahçe maçı 11’i şu şekilde: "Ersin Destanoğlu - Gökhan Sazdağı, Tiago Djalo, Emirhan Topçu, David Jurasek - Salih Uçan, Orkun Kökçü, Milot Rashica, Vaclav Cerny, Devrim Şahin - Tammy Abraham." 3 oyuncunun ilk Fenerbahçe derbisi Siyah-beyazlı takımda 3 futbolcu ise ilk kez Fenerbahçe derbisi heyecanı yaşadı. Kartal’da; Tiago Djalo, David Jurasek ve Devrim Şahin ilk defa sarı-lacivertlilere karşı top koşturdu. Yedek kulübesinde bulunan Demir Ege Tıknaz, Kartal Kayra Yılmaz ve Taylan Bulut da ilerleyen dakikalarda görev alması durumunda sarı-lacivertli takıma karşı siftah yapacak. Rafa Silva kadroda yok Beşiktaş’ta Rafa Silva, Fenerbahçe karşılaşmasının geniş kadrosunda yer almadı. Rafa, tam 5 hafta aranın ardından ligdeki Çaykur Rizespor mücadelesinde kadroya girmesine rağmen formayı sırtına geçirememişti. Teknik Direktör Sergen Yalçın, fiziksel olarak hazır durumda bulunmadığını belirttiği Portekizli oyuncuya Fenerbahçe mücadelesinde şans tanımadı.
Trabzon Şenol Güneş: "Yurt dışından iki teklif vardı, kabul etmedim" Trabzonspor’un eski futbolcusu ve teknik direktörlerinden Şenol Güneş, Trabzon’da bir lisede düzenlenen söyleşiye katıldı. Söyleşi öncesinde horon ekibinin gösterisiyle karşılanan Güneş, daha sonra hayatına dair anılarını paylaşırken, öğretmen kimliği ve spor adamı tecrübesiyle katılımcılara önemli mesajlar verdi. Türk futboluna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şenol Güneş, Türk teknik direktörler arasında 1056 maçla en fazla karşılaşmaya çıkan isim olmasına da değinerek, rakamların çok üzerinde durmadığını söyledi. Yaklaşık 38 yıldır antrenörlük yaptığını hatırlatan Güneş, futbolculuk dönemiyle birlikte bu sürenin daha da arttığını ifade etti. Çocukluk döneminde futbola bakışın ve imkanların çok sınırlı olduğunu dile getiren Güneş, "Eğitimde, tesiste, malzemede ciddi eksiklikler vardı. Futbola bakış da olumsuzdu. Bu ortamda hem eğitimimi alarak hem de işimi iyi yapmaya çalıştım. Bunun karşılığını bugün Türkiye’nin her yerinde, hatta dünyada görüyorum. En büyük sermayem itibarım" dedi. Futbolun zamanla magazinleştiğine dikkat çeken Güneş, "Zaman zaman verdiğimiz mesajların yerini magazin aldı. Gündem futbolun dışına kaydı. Futbolun ekonomik tarafı kullanılırken, buna bağlı olarak kirlenme tarafına fazla kaçıldı. Üretmeden kolay kazanmak isteyenlerin arttığı bir dönem yaşıyoruz. Antrenörler, oyuncular ve hakemler olarak futbola sahip çıkamadık. Yeniden bir yapılanmaya ihtiyaç var. Türk futbolu ortak değerimizdir, erozyona uğrarsa herkes zarar görür" diye konuştu. "Trabzonspor’un önü açık" Trabzonspor’un mevcut durumunu da değerlendiren Şenol Güneş, bordo-mavili kulübün bir marka olduğunu vurguladı. Geçmişten ders alınması gerektiğini belirten Güneş, mazeretlerle yol alınamayacağını söyledi. ’Biraz iyi gidince çok iyiyiz, kötü gidince de bizden bir şey olmaz diyoruz’ sözlerinin doğru olmadığını ifade eden Güneş, Trabzonspor’un ekonomik, idari, sosyal ve teknik gerçeklerinin olduğunu dile getirdi. Uluslararası düzeyde rekabet edebilecek oyuncuların kazanılması gerektiğini ifade eden Güneş, "Kişiler üzerinden değil, doğru planlama üzerinden gitmeliyiz. Geçmişi kötülemeden, ders alarak geleceği planlamak gerekiyor. Hiçbir oyuncuyu büyütmeden ya da küçültmeden takım için değerlendirmeliyiz. Fatih Hoca’nın bunu iyi yapacağına inanıyorum. Trabzonspor’un önünün açık olduğunu düşünüyorum" dedi. "İki teklif vardı, kabul etmedim" Kendisine gelen transfer teklifleriyle ilgili soruyu da yanıtlayan Güneş, yurtdışından iki takımdan teklif aldığını ancak kabul etmediğini açıkladı. Bu tür konuların magazinleştirildiğini belirten Güneş, "Çalışmayacağım desem yarın çalışırsan derler, çalışacağım desem kulüp bulamadı derler. Dedikodu çok olduğu için susmayı tercih ediyorum" ifadelerini kullandı.