POLİTİKA - 18 Haziran 2025 Çarşamba 12:59

Adalet Bakanı Tunç: "Aile hukuku ile ilgili düzenlemeyi kısa bir süre içerisinde Meclisimizin takdirlerine arz edeceğiz"

A
A
A
Adalet Bakanı Tunç: "Aile hukuku ile ilgili düzenlemeyi kısa bir süre içerisinde Meclisimizin takdirlerine arz edeceğiz"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Aile hukuku ile ilgili düzenlemeyi kısa bir süre içerisinde Meclisimizin takdirlerine arz edeceğiz. Özellikle boşanma davalarının uzun sürmemesi, çiftlerin kısa bir süre içerisinde kendi hayatlarını kurabilmeleri ve aile yapısının zedelenmemesi, çocukların ve kadınların yıpranmaması açısından yeni bir dönem başlatmak istiyoruz" dedi.


Bakan Tunç, TBMM’deki AK Parti Grup Toplantısı öncesi basın mensuplarını sorularını yanıtladı. Yürürlüğe giren 10. Yargı Paketi hakkında değerlendirmede bulunan Tunç, "Yargı Reformu Strateji belgemiz 20 Ocak’ta Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanmıştı. Orada 264 hedef var. Bu hedefler hem yargı teşkilatının kaynakları ve kurumsal kapasitesini güçlendirmeye yönelik hem ceza adalet sisteminin etkinliğini arttırmaya yönelik hukuk ve idari yargılama süreçlerini etkinliğini arttırmaya yönelik çok sayıda hedef var. Önceki yıllardaki yargı reformu belgelerinin devamı niteliğinde. Yargı süreçlerinin çeşitlenmesi neticesinde planlı bir reform yapıyoruz. Bu kapsamda ceza adalet sistemi ile hazırladığımız yargı paketini milletvekillerimizin takdirlerine sunmuştuk. Ve Meclisimiz bunu değerlendirdi. Bir kısmını bir sonraki yasama yılına devretti. Bir kısmı da yasalaşmış oldu. Yasalaşan hususlar çok önemli konular. Özellikle cezasızlık algısını kaldırmaya yönelik denetimli serbestlik tedbiri ile ilgili önemli bir düzenleme yapıldı. Artık bundan sonra 1 yıllık denetimli serbestlik süresinden yaralanabilmek için kişiler koşullu salıverme süresine ne kadar gün kalmışsa onun onda birini yatmak zorunda. Dolayısıyla sadece imza atıp cezaevinin kapısından geri dönmek yok. Suç işleyen bunun karşılığını basit suç da olsa görmüş olacak. Bu konuda milletvekillerimiz gerekli yasal düzenlemeyi yapmış oldular. Bu cezasızlık algısını önlemeye yönelik bir düzenleme" diye konuştu.



"Boşanma davaları ilgili tazminat nafaka ile ilgili olarak aile arabuluculuğu getirmeyi düşünüyoruz"


"Aile hukuku ile ilgili bir düzenleme gelecek mi" sorusunu Bakan Tunç, şöyle yanıtladı:


"Aile hukuku ile ilgili düzenlemeyi kısa bir süre içerisinde Meclisimizin takdirlerine arz edeceğiz. Özellikle boşanma davalarının uzun sürmemesi, çiftlerin kısa bir süre içerisinde kendi hayatlarını kurabilmeleri ve aile yapısının zedelenmemesi, çocukların ve kadınların yıpranmaması açısından yeni bir dönem başlatmak istiyoruz. Aile arabuluculuğa ile ilgili boşanma davası açmadan önce kadına şiddetle ilgili hususlar ayrı. Bunların arabuluculuk kapsamına indirilmesi mümkün değil. Boşanma davaları ilgili tazminat nafaka ile ilgili olarak aile arabuluculuğu getirmeyi düşünüyoruz. Bu kapsamda aile arabuluculuğunda özellikle şiddet konusunu içermeyen aile hukuku anlaşmazlıklarında dava açmadan önce başvurma imkanı getireceğiz. Ve bu arabulucularda uzman ve belli bir tecrübe sahibi kişilerden oluşacak. Arabulucu önünde boşanma veya evliliğin devamında anlaşamazlarsa dava açma durumu söz konusu olacak. Yine boşanma davalarının maddi tazminat davalarından ayrı görülüp bir an önce kesinleştirilmesi ile ilgili süreç var. Yine anlaşmalı boşanma davalarında bir yıllık bekleme süresi vardı. Bu süreyi de kaldırarak bir takım mağduriyetlerin önüne geçilmesini istiyoruz. Adli tatilde de aile hukukundan doğan davaların görülmesi için düzenleme yapacağız. Bu düzenleme muhtemelen ekim ayına kalabilir."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.