POLİTİKA - 12 Ekim 2023 Perşembe 11:47

Adalet Bakanı Tunç: "Türkiye olarak her meselede çözümden, aklıselimden yanayız, savaştan değil barıştan yanayız”

A
A
A
Adalet Bakanı Tunç: "Türkiye olarak her meselede çözümden, aklıselimden yanayız, savaştan değil barıştan yanayız”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Masum insanları hayattan koparan, insan onurunu yok sayan her türlü eyleme taraflarına bakmaksızın karşı olduğumuzu buradan özellikle ifade ediyorum. Türkiye olarak her meselede çözümden, aklıselimden yanayız, savaştan değil barıştan yanayız” dedi.


Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Akademik Yılı açılış törenine katıldı. Bakan Tunç, akademik yılı açış dersinde yaptığı konuşmada geçmişte üniversitelerin zor günler yaşadığını hatırlatarak, “Her darbe döneminden önce üniversitelerimiz karıştırıldı, gencecik öğrencilerimizi hayatının baharında kaybettik. Üniversite duvarları arasında on yıllarca bilim değil kavga, idealler değil ideolojiler konuşuldu. Kapılarında gözyaşları sel oldu, gencecik kızlarımızın kılık kıyafeti nedeniyle istikballeri karartıldı. Ama son 21 yılda bu ülkenin istikbali için, milletimizin aydınlık yarınları için temel hak ve özgürlükleri, bunun yanında demokrasiyi güçlendiren reformları bir bir hayata geçirdik. Adeta bir sessiz devrimi milletimizle birlikte gerçekleştirdik” ifadesini kullandı.



Sivil anayasa vurgusu


Bakan Tunç, mutlaka sivil bir anayasa yapılması gerektiğine dikkati çekerek, “İkinci yüzyıla girerken yeni demokratik bir sivil anayasayı yaparız. Meclis, içtüzüğümüz yeni anayasa ile ilgili geçerli maddeleri içermiyor” dedi.



“İstikrar ve özgürlüklerin hâkim olduğu bir dünya düzeninden yanayız”


Türkiye yüzyılının adaletin de yüzyılı olması için gece gündüz çalışacaklarını belirten Bakan Tunç, şu ifadelere yer verdi:


“Dünyada da adaleti savunmaya devam edeceğiz. Çocukların katledilişini üzülerek seyrediyoruz. Uluslararası sistemin insanlığın sorunlarına çözüm olmadığını görüyoruz. Filistin-İsrail meselesinde Filistinli kardeşlerimiz şu anda ateş altında. Masum insanları hayattan koparan, insan onurunu yok sayan her türlü eyleme taraflarına bakmaksızın karşı olduğumuzu buradan özellikle ifade ediyorum. Türkiye olarak her meselede çözümden, aklıselimden yanayız, savaştan değil barıştan yanayız. Kıtlığın değil bolluğun, zulmün değil adaletin, kaosun değil istikrar ve özgürlüklerin hâkim olduğu bir dünya düzeninden yanayız. Biz ülke olarak daha adil bir dünya için elimizden gelen gayreti bölgemizde ve dünyada gösteriyoruz. Tüm sıkıntılara rağmen insanlığın çaresiz olmadığını, çarenin birlik olmakta, beraber hareket etmekte, zalimin karşısında cesur, ilkeli ve kararlı şekilde durmakla mümkün olduğunu söylüyoruz. Adaletten yana olan herkesi buna davet ediyoruz.”


Konuşmaların ardından Bakan Tunç’a AYBÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu tarafından plaket takdim edildi.



Adalet Bakanı Tunç: "Türkiye olarak her meselede çözümden, aklıselimden yanayız, savaştan değil barıştan yanayız”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan’da darp edilen İETT şoförü o anları anlattı Eyüpsultan’da sivil polis olduğu iddia edilen bir kişi tarafından darp edilen İETT şoförü Ayhan Gümüş o anları anlattı. Eyüpsultan’da dün meydana gelen olayda sivil polis olduğu iddia edilen bir kişi tarafından darp edilen İETT otobüsü şoförü Ayhan Gümüş, yaşadığı korku dolu anları anlattı. Olayın şokunu atlatamadığını ifade eden Ayhan Gümüş, "Duraktan 6.35’te kalkış yaptım. 6.50 civarlarında arabama bir yolcu bindi. Bir tane kız arabaya bindi. Arkasında annesi kaldı. Bana ’eğri mi gider, doğru mu gider’ şeklinde bir soru yöneltti. Ben de ’bu eğri gitmez doğru gider’ diye bir yanıt verdim. Bu arada kimliğini bilmediğim bir şahıs bana ’sen nasıl konuşuyorsun’ diye hitapta bulundu. ’Hanımefendi bir soru sordu bana cevap verdim’ dedim. Bu arada bana ’sen bu şekilde konuşamazsın, seni öldürürüm. Senin kafana sıkarım’ diye hitapta bulundu ve saldırmaya başladı. Saldırmaya başladığında da bana vurduktan sonra ben bu şekilde aracı kullanamayacağımı söyledim. Doluydu aracım zaten. Bağlı olmuş olduğum amirliği aradım. Dedim kendini polis olarak ifade eden bir arkadaş beni ölüme tehdit etti. Kafama sıkacağını, beni öldüreceğini söyledi. Ben de bu şekilde araç kullanamayacağımı söyledim. Beni darp etti. O da 155’i aramamı söyledi. Ben de aradım. 155’i aradıktan sonra 15-20 dakika geçti. O süre esnasında bana bir 10 dakika arabanın içerisinde fiili bir saldırıda bulundu" dedi. Olay yerine çağırmış olduğu polisler ile görüşmek için dışarı çıktığında polis olduğu iddia edilen kişi tarafından tekrar saldırıya uğradığını söyleyen otobüs şoförü Güneş, "155 beni bir daha aradı. Tam olarak durduğum konumu bilemediğim için ben telefonla onunla görüştüğümde araçtan dışarı çıkmıştım. Dışarı çıktığımda uçan tekmeyle bana karşılık verdi. O anda belindeki silah yere düştü. Yere düşme esnasında kendimi de korumak için kendisine sarıldım, etkisiz hale getirmek için. O ana kadar polis olduğunu bilmiyordum. Ben kapıları açtıktan sonra kendisini polis olarak tanıttı arkadaş. Dışarıda boğuşurken belinden silah düştü. Kendimi korumak istedim, darp edilmek istemedim. Bayağı bir etkisiz hale getirmek istedim kendisini. O anda zaten silahını aldı. Olay yerini terk edip gitti. Bununla alakalı ben Eyüpsultan Karakoluna gittim. Arkadaştan şikayetçi oldum. O ana kadar polis olduğunu da bilmiyordum. İçeri girdiğim zaman nezarete attılar beni. Bütün üzerimdeki eşyaları aldılar. Bununla alakalı nezarette bir iki saat geçtikten sonra ihtiyacım olduğunu söyledim. Tuvaletimi yapmak ve su içmek istedim. Bana polis memuru aşağı inerek, ‘sana hiçbir türlü bu akşam su yok, tuvaletine çıkamayacaksın. Savcının karşısına istersen altına et öyle çık’ tabirlerinde bulundu. Ben bu konuyla alakalı çok üzüldüm. Karakolda bana hiç iyi davranmadılar. Ben hiçbir türlü karşı tarafa kamera kayıtlarında göreceksiniz zaten karşılık vermedim" şeklinde konuştu. “Kamera kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından serbest kaldım” Kamera kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından serbest bırakıldığını söyleyen Gümüş, “Nöbetçi savcı, nöbetçi hakime sevk etti beni. En son bulunmuş olduğum birim kamera kayıtlarını çıkarttı. Kamera kayıtlarını dosya sunduktan sonra adli imza şartıyla kaldım. Belinden silahını aldığımı, onu darp ettiğimi, ayağını kırdığımı ifade etmiş. Hiçbir türlü fiziki bir şekilde kendisine dokunmadığımı, karşılık vermediğimi kamera kayıtlarından göreceksiniz zaten. Mağduriyetimin giderilmesini istiyorum” açıklamasında bulundu.