POLİTİKA - 16 Nisan 2025 Çarşamba 10:50

AK Parti İstanbul Milletvekili Yıldırım: "Eğer Jön Türklerin düştüğü hataya düşerseniz, Jön Türklerin yaptığı gibi İngiliz, Batı hayranlığı yaparsanız memleketi uçuruma götürürsünüz"

A
A
A
AK Parti İstanbul Milletvekili Yıldırım: "Eğer Jön Türklerin düştüğü hataya düşerseniz, Jön Türklerin yaptığı gibi İngiliz, Batı hayranlığı yaparsanız memleketi uçuruma götürürsünüz"

AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, Sultan 2. Abdülhamit Han döneminde İngiliz büyükelçinin karşılandığı Jön Türkler tarafından atları sökülen at arabasıyla ellerinde taşındığı tarihi olaya değinerek, "İngiliz atı yerine, İngiliz elçisini taşıyan at yerine kendini koydular. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne baktığımız zaman Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerine siyaset yapıyor. Eğer Jön Türklerin düştüğü hataya düşerseniz, eğer siz o dönem Jön Türklerin yaptığı gibi bugün Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden İngiliz hayranlığı, Batı hayranlığı yaparsanız, onların düştüğü hataya düşer, memleketi çukura götürürsünüz, uçuruma götürürsünüz" dedi.


AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, siyasetteki "cunta" tartışmaları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası CHP tarafından başlatılan "boykot" çağrısı ve sokak olayları hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) değerlendirmede bulundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in BBC’ye verdiği röportajı eleştiren ve Sultan 2. Abdülhamit Han muhalifi bazı gençler ile İngiliz büyükelçi arasında geçen tarihi olayı anlatan Yıldırım, "Sayın Özgür Özel, BBC televizyonunda ‘İngilizlerden destek göremedik’ diye haykırınca aslında bu bizi tabii etkiledi. Neden İngilizlerden neden medet umuyorsun boyutuna gelindi. Başka bir konuşmasında ’Biz Jön Türkleriz’ diye bir ifadesi var. İşte Jön Türklerle bugün BBC’de İngilizlerden medet uman Özgür Özel’i denkleştirdiğimiz zaman aslında ikisinin de aynı mantaliteyi taşıdığını gördüm. 1908’de 2. Meşrutiyet’le birlikte İngiliz büyükelçisi yurtdışından Osmanlı’ya geliyor, Sirkeci Garı’nda iniyor. İngiliz büyükelçisini bekleyen at arabası var. Jön Türkler, İngiliz büyükelçiyi trenden inerken büyük coşkuyla karşılıyor. Bakıyor ki İngiliz büyükelçi at arabasında at yok. Bu duruma sinirleniyor, ‘Acaba beni yürütecekler mi diye.’ Sonra oradakiler diyor ki; atları söktüler ama gençlerimiz sizi kendileri Tarlabaşı’na kadar götürecekler diyor. Tabii İngiliz büyükelçi orada gururlanıyor ama bu İngiliz büyükelçisi gururlanırken maalesef bizim insanımız, milletimizin o dönemdeki tüm gururları, şahsiyetleri ayaklar altına alınmış oluyor. Bunu alanlar da dönemin güya aydın geçinen, kendine Jön Türk dedikleri, güya ‘Osmanlı’yı kurtaracağız’ diye yola çıkıp, Balkan Savaşı’na ve Birinci Dünya Savaşı’na Osmanlı’yı sokup maalesef Osmanlı’yı İngilizlerin de desteğiyle yerle bir etmesinin temelini atmışlardır. Bu temelde de Jön Türklerin maalesef büyük payı vardır" diye konuştu.



"İngiliz elçisini taşıyan at yerine kendini koydular"


CHP’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden siyaset yaptığını ifade eden Yıldırım, "İngiliz atı yerine, İngiliz elçisini taşıyan at yerine kendini koydular. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne baktığımız zaman Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerine siyaset yapıyor. Eğer Jön Türklerin düştüğü hataya düşerseniz, eğer siz o dönem Jön Türklerin yaptığı gibi bugün Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden İngiliz hayranlığı, Batı hayranlığı yaparsanız, onların düştüğü hataya düşer, memleketi çukura götürürsünüz, uçuruma götürürsünüz" dedi.



"CHP eşittir cuntadır, cunta eşittir CHP’dir"


Siyasetteki "cunta" tartışmaları hakkında konuşan Yıldırım, "CHP tarihine baktığımız zaman nerede bir darbe var, arkasında CHP’nin bir şekilde olduğunu görüyoruz. 28 Şubat’ın arkasında Cumhuriyet Halk Partisi var. 15 Temmuz’da var. 15 Temmuz’da etkisiz eleman rolünde olduğunu vatandaşa göstermeye çalışan ama darbe geçtikten sonra kontrollü darbe diyen, tiyatro diyen bir Cumhuriyet Halk Partisi var. ‘Darbecilere yargılamayın’, ‘Askerlere bunu yapmayın, şunu şöyle yapmayın’ diyen bir Cumhuriyet Halk Partisi var. 28 Şubat’ta 28 Şubatçılarının ve kararının arkasında duran, siyasetin karşısında duran bir Cumhuriyet Halk Partisi var. 1980’de darbecilerin yanında duran bir Cumhuriyet Halk Partisi var. Adnan Menderes’i asan, Başbakan’ı asan, cunta arkasında olan zaten Cumhuriyet Halk Partisi’nin bizatihi kendisi. Cumhuriyet Halk Partisi eşittir, cuntadır. Cunta eşittir Cumhuriyet Halk Partisi’dir" değerlendirmesinde bulundu.



"Çalarken değil, paylaşırken anlaşamadılar"


İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve mahkeme sürecine ilişkin Yıldırım, "2019’dan bugüne kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yapılanlar, yapılmayanlar, bütçenin nerelere nasıl ne şekilde harcandığı çok net bir şekilde ortada. Ama artık bunun ifade edilecek yolu kalmadı. Burada ciddi bir yolsuzluk ve hırsızlık olayı artık ayyuka çıkmış. Bunu biz söylemiyoruz, kendileri söylüyor. Kendileri yapılan bu yolsuzluk sebebiyle ortaya çıkan paraları paylaşamadıkları için savcılara gittiler. Çünkü çalarken değil, paylaşırken anlaşamadılar. Anlaşılamayınca da savcılığa intikal etti. İhbarlar, şikayetler, etkin pişmanlıklar, gizli tanıklar, açık tanıklar, dosya delilleri, MASAK raporları, birtakım belgeler. Rüşvetin belgesi olur mu? Evet oluyor işte, bunlar rüşvetin belgesini de yapmış. O kadar pervasız, o kadar fütursuzca iş yapılmış ki. Minareyi çalmış ama kılıf hazırlamayı kendince aklından bile geçirmemiş" dedi.



"Siyaseten bir müdahale yapılıyormuş gibi bir algı oluşturuldu"


İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası başlayan sokak olayları hakkında değerlendirmede bulunan Yıldırım, "Sokak eylemlerine baktığımız zaman sanki burada bir yolsuzluk, hırsızlık, usulsüzlük olmamış da siyaseten bir müdahale yapılıyormuş gibi bir algı oluşturuldu. Bunun üzerinden bir tepki oldu. Ama daha sonra vatandaşımız her geçen gün dosyayla alakalı, bu operasyonla, soruşturmayla ilgili, yargılamalarla ilgili net durumları gördükçe, ‘Ben neden oraya gittim’, ‘Neden sokağa gittim’ diye kendine soruyor ve gitmemesi gerektiğini zaten düşünüyor" ifadelerini kullandı.



AK Parti İstanbul Milletvekili Yıldırım: "Eğer Jön Türklerin düştüğü hataya düşerseniz, Jön Türklerin yaptığı gibi İngiliz, Batı hayranlığı yaparsanız memleketi uçuruma götürürsünüz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası: Trabzonspor: 0 - Alanyaspor: 1 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk maçında Trabzonspor, sahasında Corendon Alanyaspor ile karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı konuk ekibin 1-0 üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan Dakikalar (İlk yarı) 17. dakikada Efecan Karaca’nın sağ taraftan ortasında ceza sahası içinde Güven Yalçın’ın kafa vuruşunda top kaleci Onuralp Çevikkan’ın solundan ağlarla buluştu. 0-1 42. dakikada Sikan’ın ceza sahası içinde indirdiği topa gelişine vuran Auguston’nun şutunda meşin yuvarlak kaleci Viktor’da kaldı. 44. dakikada sağ taraftan ceza sahası içine giren Ogundu’nun vuruşunda kaleci Onaralp Çevikkan topu çeldi. Hakemler: Mehmet Türkmen, Serkan Çimen, Suat Güz Trabzonspor: Onuralp Çevikkan, Pina, Serdar Saatçi, Batagov, Arif Boşluk, Ozan Tufan, Bouchouari, Cihan Çanak, Olaigbe, Augusto, Sikan Yedekler: Ahmet Doğan Yıldırım, Ernest Muçi, Stefan Savic, Onuralp Çakıroğlu, Turan Deniz Tuncer, Oleksandr Zubkov, Yakuphan Sarıalioğlu, Taha Emre İnce Teknik Direktör: Fatih Tekke Alanyaspor: Victor, Nuno Lima, Fidan Aliti, Fatih Aksoy, Hadergjonaj, Baran Moğultay, İbrahim Kaya, Makouta, Efecan Karaca, Ogundu, Güven Yalçın Yedekler: Mert Furkan Bayram, Batuhan Yavuz, Pereira Duarte, Hagi, Mehmet Öz, Hwang Ui-jo, Nicolas Janvier, Yusuf Can Karademir, Ümit Akdağ, Semih Doğanay Teknik Direktör: Joao Pereira Gol: Güven Yalçın (dk. 17) (Alanyaspor) Sarı kart: Nuno Lima (Alanyaspor)
Antalya Tescillenip dünya pazarında yerini alan Antalya portakalları tanıtıldı Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) tarafından geliştirilen ve tescillenerek dünya pazarındaki yerini alan portakal çeşitleri Vali Hulusi Şahin’in katıldığı etkinlik ile tanıtıldı. BATEM’in Muratpaşa ilçesindeki merkez yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte Antalya’nın iklimiyle narenciye üretimi için uygun bir il olduğuna dikkat çeken Vali Şahin, "BATEM ile beraber portakal başta olmak üzere narenciye bölgenin ana tarımsal üretimi, ana gelir ve geçim kaynağı haline geldi. Antalya’nın sembolü portakal oldu, şehrimizi portakalla tanıtıyoruz. Özellikle Finike portakalı tadıyla aromasıyla çok özel. Bunlar, emekle bilimle araştırmayla alın teriyle oluyor." diye konuştu. Şahin, mühendislerin, teknikerlerin omuzlarında büyüyen sektör sayesinde Türkiye’nin, dünyanın en önemli narenciye üreticisi ülkelerinden biri olduğunu ve bu alanda ihracat yaptığını vurguladı. Antalya’nın özel bir şehir olduğuna dikkati çeken Vali Şahin, "Finike portakalının da Avrupa Birliği tescil süreci devam ediyor, inşallah onu da alacağız, bunu başaracağız. Antalya’da ne üretirseniz en iyisi ortaya çıkıyor. Ürünlerimiz o kadar değerli ki ciddi ihracat kalemine de ulaşıyor. Antalya, hem miktar hem kalite itibarıyla dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri. Türkiye’yi besliyor, üstüne ciddi ihracat da yapıyor. Bu büyük başarı hikayesidir. Antalya tarımı büyük emeklerle buraya geldi. Antalya turizm şehri ama aynı zamanda tarım şehri. Tarım, gelir adaletini sağlıyor, yani geliri tabana yayıyor. Her eve bir tarladan, bahçeden gelir giriyor. Bu da bölge insanın ekonomisini büyük oranda güçlendiriyor. Tarım stratejik bir ürün, milli güvenlik meselesidir. Paranızla dahi alamazsınız, pandemide bunu gördük. O yüzden tarımı korumak, kollamak geliştirmek çok önemli" dedi. Etkinlikte, enstitünün geliştirerek tescillendirdiği "Finike Yerli", "Alanya dilimli", "BATEM Şekeri", "BATEM Fatihi", "BATEM Baharı", "Navelina", "Valencia Late", "Moro", "Yafa" ve "Washington Navel" olmak üzere 10 portakal çeşidi tanıtıldı. Programda, portakallardan yapılan tatlılar ve atıştırmalık, davetlilere ikram edildi. Etkinlik, portakal koleksiyon bahçesi gezisiyle sona erdi. Etkinliğe Muratpaşa Kaymakamı İhsan Kara Kepez Kaymakamı Suat Dervişoğlu, İl Tarım Orman Müdürü Fırat Erkal, BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, kurum müdürleri, STK ve kooperatif temsilcileri katıldı.