SAĞLIK - 29 Aralık 2025 Pazartesi 09:11

Sıcak su torbası patladı, genç kızın vücudunun yüzde 25’i yandı: "O acının tarifi yok"

A
A
A
Sıcak su torbası patladı, genç kızın vücudunun yüzde 25’i yandı: "O acının tarifi yok"

Karnına koyduğu sıcak su torbası patlayan 23 yaşındaki Cansu Yılmaz’ın vücudunun yüzde 25’i yandı. Torbanın adeta ikiye ayrıldığı olayı anlatan Yılmaz, "O acının tarifi yok, direkt sıcaklıkla hissettim, kılıf vardı. Çok ciddi bir şekilde delinmiş. Isıttıktan 5-10 dakika sonra bu olay gerçekleşti. Havasını almadım diye düşünüyorum artık kesinlikle kullanmayacağım. Bir anlık sıcaklık bir ömür iz bırakmasın, kullanacaklar dikkat etsin" dedi. Hastasının durumuna ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Mustafa Turan ise, "Sıcak su koyduktan sonra torba patlıyor, yüzde 25 civarında 2’nci derece, derin yanıkları vardı. Her hafta en az 5-6 benzer vaka görüyoruz, dikkat edilmeli" diye konuştu.


İstanbul’da yaşayan 23 yaşındaki Cansu Yılmaz’ın iddiaya göre 26 Kasım gecesi saat. 01.00’de ailesiyle evinde oturduğu sırada karnına koyduğu su torbası patladı. Bir anda vücudunda sıcaklık hissettiğini belirten genç kız, panikle kıyafetlerini çıkarttığını söylerken hemen ailesiyle hastaneye koştu. İlk müdahalenin ardından Yılmaz, Avrupa’nın en büyük merkezlerinden biri olarak gösterilen, çok sayıda hastaya şifa olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi’ne yönlendirildi.



Vücudunun yüzde 25’inin yandığı belirlendi


Yapılan incelemeler sonrası yatışı yapılan Yılmaz’ın el ve kolunun bazı bölümlerinde, karın ve sağ bacağında olmak üzere vücudunun yaklaşık yüzde 25’inin yandığı belirlendi. Yaklaşık 2 haftalık titiz tedavi sürecinin ardından taburcu edilen genç kız yaşadıklarını anlattı, Yanık Tedavi Merkezi Sorumlusu, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Turan, Yılmaz’ın tedavisine ilişkin konuştu. Prof. Dr. Turan kış aylarında karşılaştıkları yanık vakalarına yönelik açıklamalarda bulunurken vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Son dönemde sıcak su torbası patlamalarıyla sık karşılaştıklarını aktardı, ilk yardıma ilişkin bilgi verdi. Öte yandan patlayan su torbasının geldiği hal ise dikkat çekti.



"O anki acıyı nasıl anlatabilirim bilemiyorum"


Yaşadığı olaya ilişkin konuşan 23 yaşındaki Cansu Yılmaz, "Olay, 26 Kasım saat gece 01.00’da oldu, evde oturuyordum. Yüzmeden gelmiştim, rahatlamak için biraz sıcak su torbası yapmak istedim. Yaptıktan sonra bacaklarımı ikiye katlayarak salonda ailemle oturuyordum. Anne, babam, kız kardeşim de salondaydı, kucağımda bir sıcaklık hissettim, panikledim. Panik haliyle direkt eşyalarımı çıkarttım. Ailemle hastaneye gittik, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne yönlendirdiler. Yanık ünitesine yatışım gerçekleşti. O anki acıyı nasıl anlatabilirim bilemiyorum; hiçbir tarifi yok. Neredeyse panik atak, kalp krizi dedikleri olay gerçekleşecek dereceye gelmiştim. Yatışım gerçekleştiğinde artık kendimi saldım, annemin kucağına doğru bayılacaktım. Hemşireler olsun doktorumuz olsun çok ilgiliydi, çok teşekkür ederim" dedi.



"Bir anlık sıcaklık bir ömür iz bırakmasın"


Kişilerin dikkatli olması gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Hiçbir ses gelmedi, sıcaklıkla hissettim zaten sıcak su torbasının üzerinde polar gibi kılıf vardı. Patladığını patlamadığını anlamadım bile ertesi gün kılıfını çıkarttıktan sonra babamın fotoğraf atmasıyla o şekilde patladığını öğrendim. Çok ciddi bir şekilde delinmiş. Isıttıktan 5-10 dakika sonra bu olay gerçekleşti ve 5 dakika sonra neredeyse yatıp uyuyacaktım, maalesef daha kötü sonuçlar elde edilecekti. Havasını almadım diye düşünüyorum zaten çok sıcaktı. Kapağını güzelce kapatmıştım, 10 kere kullandım diyebilirim, bu ürünü 1 yıl önce aldım. Maalesef böyle talihsiz bir kaza yaşadım. Artık kesinlikle kullanmayacağım, kişiler daha farklı alternatifler düşünebilirler. Bir anlık sıcaklık bir ömür iz bırakmasın, kesinlikle kullanmasınlar, kullanacaklarsa da dikkat etsinler. Özellikle havalarını alsınlar, çok da kaynatmamalarını tavsiye ediyorum. O acının tarifi yok, nasıl dayandığımı bile bilmiyorum, hatırlamıyorum. Şu an gerçekten çok iyi bir seviyedeyim" ifadelerini kullandı.



"Her hafta en az 5-6 benzer vaka görüyoruz, şu anda 3 tane yatan hastamız var"


Bu aylarda yaşanan yanık vakalarına ilişkin konuşan Prof. Dr. Mustafa Turan, "Kış aylarında daha çok soba yanıkları, doğal gaz patlamaları, elektrik yanıkları, sıcak su torbası patlaması sık gördüğümüz yanıklar arasında olabiliyor. Su torbasıyla ilgili her hafta en az 5-6 benzer vaka görüyoruz. Şu an servisimizde yatan 3 tane hastamız var, çok kullanılıyor. ‘İçine suyu koyun, kullanın’ şeklinde ayrıntıya çok girilmiyor. Halkımıza vermemiz gereken mesaj; sıcak su torbalarının çok kaliteli olmasına dikkat edilmesi, içinde havanın kalmaması, içine konacak suyun kesinlikle kaynar olmaması, kapağının iyi kapalı olması, bundan emin olunması gerekiyor. Çok eski, uygunsuz malzemelere su konulması, çok ağır yanıklarla kliniklerimize gelen hastaların çoğunda rastladığımız problemler. Bazen kapak bozulabiliyor. Hastamız genç bir hanımefendi, ağrıları nedeniyle karnına sıcak su torbası koymuş, ısıyı da tam bilmiyor. Sıcak su koyduktan sonra torba patlıyor. Bize geldiği zaman yüzde 25 civarında 2’nci derece, derin yanıkları vardı. 12 gün tedavisini yaptık, toparladı, şimdi takiplerini yapıyoruz" dedi.



"Ev kazaları çok masum görünüyor ama çok ağır yaralanmalara yol açabiliyor"


Yanık durumlarında ilk müdahalenin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Turan sözlerini şöyle sürdürdü: "Halkımızın en önemli yapacağı şey; yanıkların hepsinde su ne çok soğuk ne ılık olacak, çeşme suyu sıcaklığında 15-20 dakika oradaki enerjinin alınmasını öneriyoruz. Sağlık merkezine gelene kadar da ıslak, temiz bir malzemeyle üzerindeki enerjinin alınmasını öneriyoruz ki bu tablonun daha ileri gitmesini engelliyor. Yanıcı ürünlerin bir an evvel dokudan uzaklaştırılması gerekiyor. Soba yakarken tiner, benzin, gaz yağı, aleve kolonya döküyorlar, bir anda patlıyor. Şu an yoğun bakımda genç bir arkadaş var, ağır yaralı. 1 yaş grubu, yeni çevresini öğrendiği aşamada ortamda sıcak su, cezve bırakılması kesinlikle çok tehlikeli bir senaryoya yol açabiliyor. Ev kazaları çok masum görünüyor ama çok ağır yaralanmalara yol açabiliyor"



Sıcak su torbası patladı, genç kızın vücudunun yüzde 25’i yandı: "O acının tarifi yok"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum Kent Konseyi: ’TEKNOFEST, Erzurum’a büyük bir enerji ve motivasyon kazandıracaktır’ Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, MHP Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın’ın 2027 TEKNOFEST’in Erzurum’da yapılması önerisini desteklediklerini açıkladı. Başkan Tanfer,’’TEKNOFEST’in Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı kadim şehir Erzurum’da yapılmasından büyük gurur duyacağız. TEKNOFEST Festivali, Erzurum’a büyük bir enerji ve motivasyon kazandıracaktır’’ dedi. Erzurum’un tarihsel, bilimsel ve teknoloji alanındaki güçlü altyapısına vurgu yapan Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, TEKNOFEST’in 2027 yılında Erzurum’da yapılması konusunda destek verdiklerini ifade ederek : ’’Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, 23 Temmuz 1919’da emperyalist güçlerin Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalıştığı dönemde, Cumhuriyet’e geçişteki önemli adımların atılmasının ardından Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı ve önemli kararların alındığı, düşman işgalindeki vatan toprağını kurtarmak için özgürlüğe giden zorlu süreci Erzurum’dan yürüten Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları, Erzurum Kongresi’nde ülkenin bağımsızlığa giden yolunu açmış, Erzurum Kent Konseyi olarak, TEKNOFEST’in 30 Eylül-4 Ekim 2026 tarihlerinde güzide şehrimiz Şanlıurfa’da programa alınması ile Erzurum’un da 2027 yılı programına alınmasından büyük bir onur ve gurur duyacağımızı ifade etmek istiyoruz. TEKNOFEST, Erzurum’a büyük bir enerji ve motivasyon kazandıracaktır" diye konuştu. "Erzurum TEKNOFEST’i çok istiyor" Festivalin her açıdan şehrin gelişimine katkı sağlayacağını, Erzurum’a büyük bir enerji ve motivasyon kazandıracağını ifade eden Tanfer, "Erzurum astronominin ve gökyüzü gözlemlerinin merkezi olarak biliniyor. Türkiye’nin en büyük gökyüzü gözlem etkinliği olan TÜBİTAK Gökyüzü Gözlem Etkinliği 28-31 Ağustos 2025 tarihleri arasında Erzurum Konaklı Kayak Merkezi’nde gerçekleştirilmesinin gururunu yaşadık. Türkiye’nin en büyük teleskopunun Erzurum’da bulunması, Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi’nde Astronomi, Uzay Bilimleri, Havacılık, Mühendislik ve Fen Bilimleriyle ilgili bölümlerinin varlığı, gökyüzünü ilk okuyanların şehri olan Erzurum’un geleceğin teknolojilerini kucaklayacak olan TEKNOFEST’e ev sahipliği yapacak olması bizleri son derece gururlandırır. Türkiye Yüzyıl’ının en kilit aktörü olarak gördüğümüz TEKNOFEST kuşağında, gençlerimiz duruşlarıyla, cesaretleriyle, özgüvenleriyle, Milli teknoloji hamlemizin genç akıncıları, milletimizin gurur kaynağı olmayı sürdürüyor. TEKNOFEST’in Erzurum’da yapılması bölgenin ekonomik, sosyal ve turizm potansiyeline önemli katkı sağlaması ile birlikte TEKNOFEST Festivali Erzurum’a büyük bir enerji ve motivasyon kazandıracaktır" şeklinde konuştu. "Müjdeli haberi bekliyoruz" TEKNOFEST’in Erzurum’da yapılmasından büyük gurur duyacaklarını vurgulayan Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, daha sonra sözlerine şöyle devam etti, "Kent Konseyi Yürütme Kurulu olarak, bu konuda her zaman Erzurum’a ayrı bir sevgisi olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleri ile Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır’dan, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sayın Selçuk Bayraktar’dan TEKNOFEST Festivali’nin 2027 yılı programına Erzurum’un dahil edilerek kararlaştırılması müjdesini büyük bir heyecanla beklediğimizi ifade etmek istiyoruz. Erzurum Kent Konseyi olarak, TEKNOFEST coşkusunu, bu heyecanın, bu birlik ruhunun yeni rotasının Dadaşlar Diyarı Erzurum’da olmasını temenni ediyoruz.’’
Kastamonu Kastamonu beyaza büründü: Kent merkezinde ortaya kartpostallık görüntüler çıktı Kastamonu’da gece saatlerinden itibaren devam eden kar yağışı kent merkezini beyaza bürüdü. Kar kalınlığının 10 santimetreyi geçtiği il merkezinde ortaya kartpostallık görüntüler çıktı. Kastamonu’da hafta sonu başlayan kar yağışı etkisini sürdürüyor. Yağan kar il merkezini de beyaza bürüdü. Kar kalınlığı 10 santimetrenin üzerine çıkarken sokaklar, tarihi binalar ve meydanlar karla kaplandı. Beyaza bürünen Kastamonu Kalesi ve Kastamonu Saat Kulesi ortaya kartpostallık görüntüler çıkardı. Beyaz gelinliğini giyen Kastamonu havadan görüntülendi. "İl merkezine fazla yağmazdı, şu an bizi şaşırttı" Kent sakinlerinden Ömer Faruk Sönmez, il merkezine bu kadar çok kar yağacağını beklemediklerini ifade ederek, "Karı bekliyorduk, bizim memleketimiz kış memleketi. Kastamonu il merkezine fazla yağmazdı, şu an bizi şaşırttı. Yılbaşından sora bekliyorduk. İlçelerde daha fazla kar var. Karın yağması güzel, hem barajları doldurur hem mikrobu kırar. Arabamın üzerine ölçtüm, 11 santim kar vardı. Gençlerin, çocukların hoşuna gidiyor, şoförlerin işine gelmiyor. Sevinen de var, üzülen de var. Ama Nisan’a kadar yağması lazım" dedi. Ayhan Yıldız ise, "Kar yağışından çok memnun oldum. Allah’ımıza binlerce kez şükürler olsun, bu kara çok ihtiyacımız vardı. Barajlarımız da inşallah dolar, mikroplar kırılır" diye konuştu.