POLİTİKA - 20 Mart 2025 Perşembe 16:05

AK Parti Sözcüsü Çelik: "Hiçbirimizin bu yargı süreciyle ilgili olarak bu bahsettiğim prensiplerin dışına çıkan herhangi bir değerlendirme yapmasının herhangi bir geçerliliği, zemini ve meşruiyeti olmaz"

A
A
A
AK Parti Sözcüsü Çelik:  "Hiçbirimizin bu yargı süreciyle ilgili olarak bu bahsettiğim prensiplerin dışına çıkan herhangi bir değerlendirme yapmasının herhangi bir geçerliliği, zemini ve meşruiyeti olmaz"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Hiçbirimizin bu yargı süreciyle ilgili olarak bu bahsettiğim prensiplerin dışına çıkan herhangi bir değerlendirme yapmasının herhangi bir geçerliliği, zemini ve meşruiyeti olmaz" dedi.


AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, masumiyet karinesi esastır ve siyasetçinin burada duracağına ve siyasetçinin yapması gereken yargı sürecini izlemek olduğuna dikkat çekti. Dosyanın içeriğiyle ilgili herhangi bir bilgiye sahip olmadıklarının altını çizen Çelik, "Savcının iddianamesini mahkemenin nasıl değerlendireceğini değerlendirecek olan siyasetçiler değil. O yüzden hiçbirimizin bu yargı süreciyle ilgili olarak bu bahsettiğim prensiplerin dışına çıkan herhangi bir değerlendirme yapmasının herhangi bir geçerliliği, zemini ve meşruiyeti olmaz" ifadelerini kullandı.



Olay olduğu andan itibaren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti tarafından Cumhuriyet Halk Partisi’ne dönük bir darbe girişimi olduğunu söylediğine dikkat çeken Çelik, "Tabii bu açıklama bütün bu süreç boyunca bir kere daha Sayın Özgür Özel’in kullandığı kavramlar herhangi bir siyasi değerlendirmenin temelini teşkil edecek bir siyasi alfabe konusunda bile okur yazarlık konusunda Cumhuriyet Halk Partisi’nde ağır bir enformasyon olduğunu çok ağır kronik bir sorun olduğunu bir kere daha gösteriyor. Yani siyasetin durması gereken yer neresidir? Demokratik toplumlarda siyaset hangi pozisyonda durur? Muhalefet hangi ilkeler temelinde muhalefetini şekillendirir? Artık bununla ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin herhangi bir öğrenme kabiliyeti olmadığı görülmüştür. Yapay zekaya bir soru sorsak Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerinde olsanız nasıl muhalefet yaparsın diye emin olun yapay zeka bile Cumhuriyet Halk Partisi’ne şu anda Özgür Özel’in ortaya koyduğu argümanlardan Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin ortaya koyduğu argümanlardan daha ileri argümanlar sunabilir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir muhalefet partisi olarak siyaset yargı ilişkilerinde demokratik kültür yargı ilişkilerinde nerede durması gerektiği konusunda yapay zekanın Cumhuriyet Halk Partisi’ne öğreteceği çok şey vardır. O sebeple Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş vatandaşlarımıza özellikle bu konuda merak sahibi olanlara arz etmek isterim ki gerçekten Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olsa yapay zekaya sorsalar deseler ki şöyle bir mesele var, şöyle bir mesele var, şöyle bir mesele var. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olsa nasıl bir değerlendirme yaparsın? Emin olun Sayın Özgür Özel’den ve Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminden daha nitelikli değerlendirme yapacakları yapacağı son derece açıktır" diye konuştu.


Çelik, Türk siyasi hayatına özel bir Google ya da bir arama motoru yapılmış olsaydı bu sadece Türk siyasi hayatına özel bir arama motoru olsaydı darbe ve darbecilik yazıldığında hemen karşısına eşittir Cumhuriyet Halk Partisi diye bir sonuç vereceğini belirterek, Sayın Özgür Özel’in bizi darbecilikle suçlayacak Cumhurbaşkanına dönük olarak darbecilik ithamında bulunacak ne bir kapasitesi ne bir dayanağı ne de siyasetin meşru zeminlerinde söyleyeceği söz olmadığını söyledi.



CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ilk iş başına geldiğinde bir normalleşme süreci başladığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir iade-i ziyaretle bu sürece destek verdiklerini hatırlatan Çelik, Biraz umutlanmıştık. Fakat bir kere daha görüyoruz ki umudumuz boşa çıkmıştır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu siyasi mücadele Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün engellemelerine ve bütün bu bahsettiğim vesayet girişimlerine rağmen gerçekleşmiş ve demokratik sonuçlar doğurmuştur. O yüzden Sayın Özgür Özel sivil darbe nedir? Darbe girişimi nedir? Darbe girişimine siyasi organizasyonlar nasıl destek verir diye bir merak içerisindeyse bu konuyla ilgili bulacağı en zengin literatür Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde vardır. Hele de Sayın Özgür Özel’in 15 Temmuz’la bu adlî süreci eş değer görmesi siyasi bilgisizliğin ve siyasi cehaletin zirvesini oluşturmuştur. 15 Temmuz gibi bir terörist darbe girişimiyle bir adlî süreci eş tutmak bir kere daha göstermiştir ki Cumhuriyet Halk Partisi kendisini demokratik sistem içerisinde bir siyasi parti olarak görmemekte devletin sahibi zannetmektedir. Milletimiz bu şekilde kendisini devletin sahibi zanneden devleti ve millet iradesini kendisinin mülkü zanneden bu siyasi organizasyona bütün seçimlerde bütün demokratik yarışlarda haddini bildirmiştir" şeklinde konuştu.


Hür seçimlerle sandığın kurulduğu seçimlerle sandık iradesinin hür bir şekilde tecelli ettiği seçimlerle de Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek verdiğini hatırlatan Çelik, "AK Partimize destek vermiştir, ittifakımıza destek vermiştir. Dolayısıyla 15 Temmuz darbe girişimiyle terörist darbe girişimiyle adlî süreçleri eş tutmak esasında 15 Temmuz konusunda da meseleyi sulandırmak ve siyasi laubalilikle ilgili bir derinden akan bir dip dalganın olduğunu göstermesi bakımından siyasi tarihimize geçmiştir" dedi.



"Biz siyaset meydanlarının partisiyiz"


CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in AK Parti’yi siyaseti hukuk yoluyla dizayn etmekle itham ettiğini ifade eden Çelik, "Kendisine şunu hatırlatmak isteriz ki biz biraz evvel konuşmamın girişinde bahsettiğim ülkeler çerçevesinde siyasetin nerede durması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Biz siyaset meydanlarının partisiyiz. Biz karşımıza en karanlık odakların çıktığı zamanda bile millet iradesine giderek millet iradesiyle birlikte yol yürüyerek bu ülkede büyük devrimleri, büyük değişimleri demokratik siyaset mekanizmaları içerisinde gerçekleştirmiş bir partiyiz. Biz siyaset meydanlarının partisi olarak meydanlarda bütün tarihimiz boyunca ve bugünümüzde de milletimizle buluşurken Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapmaya çalıştığı bir takım karanlık koridorlarda millet iradesini sakatlamaya, budamaya, tırpanlamaya dönük bir takım komitacılık faaliyetlerin içinde olmaktan ibaret olmuştur. Onun için bizim herhangi bir vesayet girişimiyle herhangi bir şekilde ilişkimiz söz konusu değil ama net bir şekilde ifade etmek isterim ki Sayın Özgür Özel’in bu iddiaları karşısında kendisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin demokratik bir şekilde ortaya çıkmış iradeler karşısında komitacılık yapmadığı, karanlık koridorlarda dolaşmadığı herhangi bir örnek, herhangi bir dönem hiçbir şekilde gösteremez. Biz sizin gibi siyaseti illegal yollarla dizayn etmek değil millet apaçık bir şekilde yolumuzu yürümekle kendi geleceğimizi, siyasi davranışımızı, siyasi haritamızı çizmiş bir partiyiz


Net bir şekilde de söyleyeyim size, cumhurbaşkanımıza söylediğiniz sözlerin size dönük olarak ifade ettiği tek şey alnınıza yazılmış bir utanç olacaktır. Cumhurbaşkanımızın bu ülkede her türlü siyasi suikasti her türlü siyasi tehdidi bertaraf ederek göze alarak nasıl bir şekilde bu demokratikleşme mücadelesini yürüttüğünü yıllar içerisinde hepimiz yakinen biliyoruz. Milletimiz de bunu takdir etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.



"Cumhurbaşkanımızın demokrasimize verdiği bir saatlik emek Cumhuriyet Halk Partisi’ne 100 yıl yeter"


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokrasimize verdiği bir saatlik emek Cumhuriyet Halk Partisi’ne 100 yıl yeteceğini söyleyen Çelik, "Biz bu emekler ortaya koyulurken hangi siyasi tehditlerle, hangi siyasi suikastlarla karşılaştığımızı çok iyi biliyoruz. O zaman da sizin kimlerle işbirliği içerisinde olduğunuzu da çok iyi biliyoruz. Bugün yine yapmaya çalıştığınız şey herhangi bir şekilde evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde durmak değil. Aslında hem siyaseti şekillendirmeye çalışırken biraz sonra değineceğim ona hem de esasında doğrudan Türkiye’deki bütün kuvvetler ayrılığını belirleyen güçlere müdahale etmekten ibarettir.


Dolayısıyla bu çerçevede bir kere daha içeriğine siyasetçilerin hakim olmasının mümkün olmadığı bir dosyayla ilgili olarak bizim karar vermemizi istiyorlar" dedi.


Bugün yolsuzluk ve terörle ilgili olarak yürütülen bu soruşturma çerçevesinde ortaya çıkan bütün iddialar uzun zamandır zaten CHP’liler tarafından hem sosyal medya hesaplarında hem başka mecralarda zaten ifade edildiğine dikkat çeken Çelik, "Yani bunlar kamuoyunun yabancısı olduğu iddialar değil. Bunlar bizzat CHP milletvekili, CHP parti meclis üyesi, CHP belediye meclis üyesi gibi bir zamanlar CHP’de siyaset yapmış halen de yapıyor olabilirler. Halen de aktif siyasete başka şekilde devam ediyor olabilirler. Onlar tarafından gündeme getirilmiş iddialardır. Dolayısıyla Sayın Özgür Özel bize saldıracağına cumhurbaşkanımıza karşı haddini aşan saygısız ifadeler kullanacağına dönecek bizzat Cumhuriyet Halk Partililer tarafından dile getirilen Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerinin merkezde olduğu bu iddialarla ilgili olarak ne düşündüğünü söyleyecek. Bu iddialar karşısında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı koltuğunda oturan birisinin bizzat CHP’liler tarafından CHP’li belediyelere dönük bu iddialara yönelik söyleyecek sözlerinin olması gerekir. Bunu örtbast etmek için bununla ilgili cevaplardan kaçınmak için cumhurbaşkanımıza saldırması bize saldırması Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri ve çeşitli organizasyonlarıyla ilgili kurultay dahil olmak üzere gündeme gelen iddialardaki ortaya çıkan cari açığını kapatmaya yetmez" açıklamalarında bulundu.


Özgür Özel’den bütün kamuoyunun beklentisine değinen Çelik, "Şunu diyebiliyor mu Sayın Özgür Özel, ‘Ben Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerle ilgili gündeme gelen bütün bu iddiaların doğru olmadığını düşünüyorum ve buna kefilim diyebiliyor mu? Bu iddialar ispatlanırsa ben genel başkanlıktan istifa ederim diyebiliyor mu?’ O zaman diyebiliyorsa bu doğrultuda gidecek. Bu tartışmaya bu doğrultuda müdahil olacak" dedi.



Özgür Özel Cumhuriyet Halk Partisi’nin iç süreçlerini Türkiye’nin resmi süreçleriyle karıştırdığını ifade eden Çelik, "Kendi işleri de bir cumhurbaşkanı adayı belirlemeye karar vermişler. Kendi işlerinde bir sandık kurmuşlar. Kendi işlerinde kurduğu sandığı Türkiye’nin resmi seçim sandığı zannediyor. Kendisi Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde herhangi bir konuda seçim yapmakla ilgili karar aldığı zaman bunu genel seçimle ilgili karar almış zannediyor. Ve bütün Türkiye’nin bu şekilde kabul etmesi gerektiğini ifade ediyor. Yani egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir.


Millet egemenliği Cumhuriyet Halk Fırkası eliyle kullanır gibisinden o zihniyeti bugünkü demokratik ortamda tekrar yaşatabileceğini zannediyor. Dolayısıyla kendisinin bu yaklaşımı yani kendi içinde bir seçim kararı almışken bunu Türkiye’nin genel seçimi gibi sunması ya da kendi partisi tutmuş bir cumhurbaşkanı adayı belirlemeye karar vermiş. Bu da tabii enteresan, apolitik bir durum. Seçime daha üç sene var. Şimdiden Cumhuriyet Halk Partisi’nin uğraştığı tek konu bu. Niye? Çünkü mesele Türkiye’ye bir herhangi bir irade üretmek değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin içindeki iç kaynamaları yönetmek. E o zaman siz kendi iç seçim sürecini Türkiye’nin resmi seçimi zannederseniz kendi içinizde belirlediğiniz herhangi bir konudaki aday söz konusu olduğunda bunu Türkiye’nin bu şekilde kabul etmesini isterseniz o zaman sizin zihniyetinizde demokrasi olmaz. Bu paralel devlet anlayışıdır. Biz karar verelim, devlet kurumları buna uysun demektir. Böyle bir paralel devlet anlayışı Türkiye’de söz konusu değil. O yüzden kendi partisiyle ilgili gündemlerin kendi partisiyle olduğunu düşünmesi gerekir. Ki kendi partisi içinde bile bu konuda bir mutabakat yoktur. En az her konuda üç ayrı yapı ortaya çıkmaktadır. Üç ayrı parça ortaya çıkmaktadır" şeklinde konuştu.



CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun bir programda söylediği ‘biz işte bu adlî süreçleri tahmin ettik. Onun için bu Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecini başlattık’ sözlerine ilişkin Çelik, "Çıksın gerçekten böyle midir, değil midir? Sayın Özgür Özel bunlarla ilgili olarak bir şekilde cevap versin. Dolayısıyla CHP’nin siyasi kararlarının neticelerinin hukuki ayrıcalık olduğu gibi bir iddia Sayın Özgür Özel’in ortaya koymaya çalıştığı iddia tamamen temelsiz bir iddiadır. Ne zamandan beri CHP’nin kararları herhangi bir karar verdiğinde CHP herhangi bir seçim yaptığında bu Türkiye’nin devlet kurumlarını bağlamaktadır. Ve o kararın sonuçları hukuki ayrıcalık ve hukuki dokunulmazlık oluşturmaktadır. Bu tamamen çok yanlış, çok ilkel, çok antidemokratik bir paralel devlet anlayışıdır" dedi.


"Cumhuriyet Halk Partisi’nin Atatürk’ün kurduğu partiyle bir ilişkisi kalmamıştır"


Cumhuriyet Halk Partisi herhangi bir krizle karşı karşıya kaldığı zaman sürekli olarak şunu getiriyor ‘ Biz diyor Atatürk’ün kurduğu partiyiz.’ sözlerine ilişkin Çelik, " Cumhuriyet Halk Partisi’nin Atatürk’ün kurduğu partiyle bir ilişkisi kalmamıştır" dedi.




Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van Kedi Villası’nda bu yıl 120 yavru dünyaya geldi Her yıl yerli ve yabancı on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Van Kedi Villası’nda bu yıl toplam 120 yavru dünyaya geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması ve orijinalliğinin sürdürülmesi amacıyla kontrollü üretim çalışmaları titizlikle devam ediyor. Senkronize doğum yöntemiyle gerçekleştirilen doğumların büyük bölümünün, genetik özellikleri yüksek ve orijinale yakın yavrulardan oluştuğu belirtildi. Cana yakın tavırları, ipeksi beyaz tüyleri, biri mavi biri kehribar ya da her ikisi de mavi olabilen göz yapıları ve suya olan ilgileriyle bilinen Van kedileri, yalnızca Van’ın değil Türkiye’nin de önemli sembolleri arasında yer alıyor. Ünü yurt dışına da taşan Van kedileri, Van Kedi Villası’nı ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği canlılar arasında bulunuyor. "Orijinalliğe çok yakın yavrular oldu" İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezdeki doğumların üç parti halinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl yeni yavru doğumu açısından 100 hedefi koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Bu yıl ise yaklaşık 120 yavru elde ettik. Bunların yaklaşık 99-100’ü orijinalliğe çok yakın yavrular oldu. Bu yıl satıştan ziyade yavruların büyük bir bölümünü merkezin kendi ihtiyaçları için ayırmak durumunda kaldık. Bu nedenle 2025 yılı, Van Kedisi Araştırma Merkezi açısından kendi kedi sayısının yenilenmesi bakımından oldukça verimli bir yıl olarak geçti" dedi. "Süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor" Ücretli sahiplendirme konusunda da çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kaya, "İhtiyaç fazlası yavruları, belirli kriterler çerçevesinde hayvanseverlere ve kedi beslemek isteyen ailelere sahiplendiriyoruz. Ancak bu süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor. Van kedisinin kıymetini bilecek, ona iyi bakabilecek ve kesinlikle sokağa terk etmeyecek aileler tercih ediliyor. Bu şartlar sağlandığında, elimizde ihtiyaç fazlası kedi varsa sahiplendirme yapıyoruz. Ancak 2025 yılında sahiplendirme oranı önceki yıllara göre biraz daha düşük kaldı" diye konuştu. "Temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır" "Her eve bir Van kedisi" projesinin tüm Türkiye’yi kapsayan ve uzun vadeli bir hedef olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde milyonlarca haneyi düşündüğümüzde, bu slogan bir vizyonu ifade ediyor. Yılda yalnızca bir Van kedisi bile sahiplendirmiş olsak, bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmiş oluruz. Bu hedef; bize araştırma, geliştirme ve ıslah konusunda şevk veren bir motivasyon kaynağıdır. Bu hedeften kesinlikle sapma söz konusu değildir. Ancak süreç yavaş ve kontrollü ilerlemek zorundadır. Çünkü temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır. Hızlı gitmek gibi bir niyetimiz yok; önemli olan, bütünlüğü bozmadan ve genetik yapıyı koruyarak ilerlemektir."
Kayseri Avukatların ’IBAN’ oyunu Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı avukatların mahkemeden para cezası alan vatandaşlara bilerek IBAN’larını vermeyerek icra takibi başlattıklarını ve bu sistemle iki tane vekalet ücreti alarak haksız kazanç elde ettiklerini dile getirdi. Şahin, avukatların IBAN’larının dava dosyasına konulmasını talep ederek, "Bu olay basit bir olay değil" dedi. Kayseri’de yaşayan Yusuf Metin, bir trafik kazası sonrasında aleyhine sonuçlanan mahkeme ile mahrumiyet bedelini ödemek için karşı tarafında avukatına ulaştı. Parayı ödemek için aradığı avukatın kendisini oyalayarak IBAN’ını vermediğini kaydeden Metin, bir gün sonra adına açılan icra dosyasını görünce şok oldu. Bunun üzerine avukatı arayan Metin, yapılanın yanlış olduğunu kaydederek, vatandaşların da buna dikkat etmeleri gerektiğini kaydetti. Başından geçen olayı anlatan Yusuf Metin, "Yaşamış olduğum bir trafik kazası sonucu birkaç ay sonra, tarafıma araç mahrumiyet tazminat bedeli adı altında bir tazminat davası açıldı. Bu davada aleyhime 38 bin TL’lik hüküm oldu ve bunu ödemek için taraf avukatına ulaştım. Mesaj atarak bana bir IBAN göndermesini aleyhime hüküm olan bu 38 bin TL araç mahrumiyet bedeli tazminatını ödemek isteğimi bütün iyi niyetimle ilettim. Karşı tarafın avukatı bana bir IBAN göndermedi. Acele etmeyin, yarın bakarım, emin olalım, ona göre ödeme yaparsınız şeklinde yönlendirmelerde bulundu. Bu yaptığımız konuşmalar mesajlarda kayıtları mevcuttur. 11 karım 2025 tarihinde tarafıma İstanbul 4. İcra Dairesi tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığını gördüm ve avukata ulaştım. Kendilerine bu olayın etik olmadığını, benden ekstra faiz ve masraf almak için beni oyalayıp ilamlı icra takibi yapmak suretiyle haksız bir kazanç elde ettiklerini kendilerine söyledim. Sonrasında yaptığım araştırmalarda sadece kendim değil bir çok insanın daha mağdur olduğunu gördüm" diye konuştu. "Bu olay basit bir olay değil" Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin de, birçok vatandaşın bu ve farklı yöntemler ile kötü niyetli avukatlar tarafından mağdur edildiğinin altını çizerek, "Bu olay o kadar basit bir olay değil. Gayet hesaplanmış bilgi sahibi olarak, kamu kurumlarını kullanan bir çeteyle karşı karşıyayız. Bu olayla sınırlı kalmamak üzere, birçok işlem ve hatta yaralanma vakalarında dahi araya çeşitli aracılar sokularak; hastane çalışanlarından yedek parça satıcılarına kadar uzanan bir ağ üzerinden komisyonlar ödenmek suretiyle dolandırıcılık yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumla alakalı bakanlığın şöyle bir düzenleme yapmasını bekliyoruz; IBAN hesabı mutlaka dava dosyasına konmalı. Kaybeden kişi avukata ulaşmadan ödeyebilmeli. Birçok kötü niyetli avukat vatandaşa IBAN’ını vermeyerek ve ertesi gün icra takibi yaparak iki tane vekâlet ücreti alıyor yani haksız bir kazanç elde ediyor. Bu duruma da maalesef kamu kurumları da alet edilmiş oluyor. Bir an önce sonlandırılması lazım ve bu durumun cezalandırılmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Sivas Mehmet Altıparmak: "Takviye yapmamız lazım" Özbelsan Sivasspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, devre arasında transfer yapmaları gerektiğini söyleyerek, "Transfer çalışmalarıyla alakalı görüşmelerimiz oluyor. Gidecek, kalacak oyuncular olacak. Bunlarla alakalı bir rapor sunacağız. Sonrasında da transfer çalışmalarına başlayacağız" dedi. Trendyol 1. Lig’in ilk devresinin son maçında sahasında Bandırmaspor ile karşılaşacak olan Sivasspor, bu maçın hazırlıklarına devam etti. Sivasspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Deplasmanda Iğdır FK ile 1-1 berabere kaldıkları maçı değerlendirerek sözlerine başlayan Altıparmak, "Çok zorlu bir Iğdır deplasmanı vardı. Maçtan önce oyun planımızı zaten belirlemiştik. Bu maçta özellikle rakibin iç sahadaki nasıl oynayacağını bildiğimiz için topu rakibe bıraktığınız zaman da çok öne çıkacaklarını, önde oynayacaklarını biliyorduk. Bütün hazırlığımızı buna göre yapmıştık. Maçın büyük bölümünde de top belki onlardaydı ama biz istediğimiz oyunu oynadık. Çok net pozisyonlara girdik" dedi. "Devre arasına 3 puanla girmek istiyoruz" Bandırmaspor maçına 3 puan için çıkacaklarını söyleyen Mehmet Altıparmak, "İnşallah Bandırma’yı da 3 puanla kapatıp devre arasına girmek istiyoruz. Iğdır deplasmanı çok zor bir deplasman ama biz oynadığımız oyunla 3 puanı hak etmiştik. Artık o maçı unuttuk. İlk yarının son maçı Bandırmaspor ile. Bandırma maçını inşallah kazanacağız. Bütün çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz. Kazanıp devre arasına 3 puanla girmek istiyoruz. Çünkü ikinci yarı lig çok daha zor olacak" ifadelerini kullandı. "Takviye yapmamız lazım" transfer çalışmalarına ilişkin de konuşan deneyimli teknik adam, "Biz ilk yarıyı şu andaki mevcut kadromuzla bitirmek zorundayız ama bütün oyuncularım elinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bizim kadar çoğu takım pozisyona girmiyor ama maç kazanıyorlar. Biz özellikle öne geçtiğimiz maçlarda bir türlü bunu koruyamadık. İkinci yarı açıkçası futbolcu almamız lazım. Takviye yapmamız lazım. Transfer çalışmalarıyla alakalı görüşmelerimiz oluyor. Gidecek, kalacak oyuncular olacak. Bunlarla alakalı bir rapor sunacağız. Sonrasında da tabii ki transfer çalışmalarına başlayacağız. Muhakkak transfer çalışması yapmamız gerekiyor, bununla alakalı da yönetimimizle zaten görüştük. Transfer inşallah açılacak. Biz de transferlerimizi yapacağız" dedi. "Yeri dolmayacak oyuncu yok" Emirhan Başyiğit’in transfer teklifi gelmesiyle ilgili çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine Mehmet Altıparmak, "Bu tür haberler iddia işte. Tabii ki biz bütün oyuncularımızın Süper Lig’de, Avrupa’da oynamasını istiyoruz. Emirhan da Süper Lig’i, büyük takımları yavaş yavaş hak eden oyunculardan biri. Bununla alakalı konular yönetimimizin tercihi. Bir oyuncunun değeri vardır. Bütün oyuncularımızı verebiliriz bununla alakalı şey yok. Yeri dolmayacak oyuncu yok ama Emirhan gibi bir oyuncuyu kaybetmek istemeyiz. Değerini de bulursa eğer Sivasspor için de parasal olarak gerçekten iyi bir getiri olacaksa neden olmasın" değerlendirmesinde bulundu. "Transfer açılacak dediler" 7 dosyadan kaynaklı transfer yasağıyla ilgili ise Altıparmak, "Ben bir şey söylemek istemem, bunu yönetim zaten biliyor. Yönetimle de konuştuk. Transfer açılacak dediklerine göre o 7 dosyayı da halledecekler demek ki" dedi. Çalışmalar devam ediyor Vali Lütfullah Bilgin Sivasspor Tesisleri’nde Teknik Direktör Mehmet Altıparmak ve yardımcıları yönetiminde gerçekleştirilen antrenman yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Koşuyla başlayan antrenman, ısınma çalışmalarıyla devam etti. Daha sonra 5’e 2 top kapma çalışması yapan kırmızı-beyazlılar, yarım sahada çift kale maçla idmanını tamamladı.
Kayseri Melikgazi’de Kayseri’nin havacılık serüveninin dünü ve bugünü konuşuldu Yaptığı yatırım ve projelerle havacılık sektörüne her zaman destek olan Melikgazi Belediyesi, Erciyes Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin’in konuşmacı olduğu Kayseri Tayyare Fabrikası konulu söyleşi programını gerçekleştirdi. Melikgazi Belediyesi Mehmet Altun Havacılık ve Uzay Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni hayata geçirerek Kayseri’de yarım kalan hikâyeyi yeniden yazacaklarını söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu programda bir konuşma yaparak, "Havacılık ve Uzay Teknolojileri Lisesi gibi güzide bir liseyi Melikgazi Belediyesi olarak Kayseri’ye kazandırdık. 100 yıl önce başlayan hikâyenin tekrar hayata geçmesi, Kayseri’nin ve ülkenin sanayisine yön verecek yeni nesillerin, gençlerin burada yetişmesini sağlamak bizim gurur kaynağımız. Bu kapsamda havacılıkla ilgili birçok çalışma yapmayı arzu ediyoruz ve yapıyoruz. Çok başarılı 50 öğrenci Havacılık Lisesine başladı. İngilizce hazırlık okuyorlar. Onları motive etmek üzere İstanbul’daki TEKNOFEST ile birçok ziyaretlere götürdük. Ankara’da TUSAŞ ve ASELSAN’ı ziyaret ettiler. Belki bir çoğumuzun görmediği Gök Bey helikopterine dokundular. Kaan uçağını, Hürkuş’u gördüler, onu üreten mühendisler ve teknik elemanlarla görüşme imkanları oldu. Buradan mezun olacak gençlerimiz de Selçuk Bayraktar gibi ülkemizin geleceğine yön verecek nesiller olacaktır inşallah. Çocukluğumda bir Tayyare Fabrikası ismi geçerdi. Burada uçak üretilmiş derlerdi ama hikaye mi gerçek mi bilmezdim. Kayseri’yi nasıl kalkındırırız ile ilgili fikir alışverişinde bulunurken bir baktık ki savunma sanayinde, havacılıkta Kayseri Türkiye’de ilk temel taş. Burada uçak üretimleri olmaya başlamış. Ama tabii 1949-50 yılında Marshall yardımlarıyla birlikte maalesef bu uçak üretimi durmuş ve Hava İkmal Bakım Onarım Merkezi olarak devam etmiş. Hedefimiz tekrar Kayseri’nin havacılıkta, uçak üretiminde ve uçak parçalarının üretiminde söz sahibi olması. Özellikle TOMTAŞ’ın, KAYTEK’in ve Kim Teknoloji gibi firmaların burada kurulmuş olması; havacılık ve savunma sanayi ile ilgili Kayseri’nin tekrar yatırım yapmaya başladığının ve birçok sanayici firmanın da bu işe destek vereceğinin göstergesi. Melikgazi Belediyesi olarak, pandemi döneminde Tayyare Fabrikası ile ilgili bir ‘Kayseri Tayyare Fabrikası’ adında kitap yayınladık. Hemen akabinde Erciyes Üniversitesi’nden hocalarımız Büyükşehir Belediyemizde ikinci bir kitabı yayınladı. İnşallah üçüncüsü, dördüncüsü de çıkar ve Kayseri’nin havacılık kültürüne hep birlikte sahip çıkarız. Prof. Dr. Mehmet Şahin hocama bu söyleşi ve paylaşımları için teşekkür ederim." dedi. Kayseri Tayyare Fabrikası ve Türk havacılık tarihi hakkında önemli bilgi ve tecrübelerini katılımcılar ile paylaşan Erciyes Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin konuşmasında; Kayseri’de 1926 yılında faaliyete başlayan TOMTAŞ’ın kuruluş sürecini, Kayseri Çıraklık Okulunu, Tayyare Fabrikasının Kayseri’ye olan iktisadi ve kültürel etkilerini anlatarak, havacılık sektörüne vermiş olduğu destekler için Başkan Palancıoğlu’na teşekkür etti.