POLİTİKA - 19 Eylül 2024 Perşembe 16:13

Ankara yeni Adalet Saray’ının temel atma töreni gerçekleştirildi

A
A
A
Ankara yeni Adalet Saray’ının temel atma töreni gerçekleştirildi

Ankara yeni Adalet Sarayı’nın temek atma töreninde konuşan Bakan Tunç, “3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde umarım 2027’nin adli yıl açılışında Cumhurbaşkanımız ile birlikte Ankara Adalet Sarayı’nın açılışını yaparız. Adalet Sarayı’mız yeşil bir bina, yatay bir mimari ve dört ayrı blok, 14 ayrı binadan oluşuyor” dedi.


Ankara yeni Adalet Sarayı’nın temek atma töreni, gerçekleşti. Düzenlenen törene Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Yenimahalle’de bulunan eski yerleşkesinde düzenlenen programda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara için büyük bir ihtiyacı giderecek olan eserin yapımında desteklerini sunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a ve emeği geçen herkese teşekkürlerini ileterek konuşmasına başladı.



“Sadece yargıda değil her anımızda adaletten ayrılmamız gerekir”


Cumhuriyetin doğduğu topraklara yakışır bir Adalet Sarayına kavuşmanın ilk adımını attıklarını belirten Tunç, “Adalet mülkün temelidir. Adalet insan onurunu korumak, insan haklarını savunmaktır. Adalet haklı olana hakkını vermektir. Adalet her şeyi yerli yerine koymaktır. Sadece yargıda değil her anımızda adaletten ayrılmamız gerekir. Adaletin tecellisi için de hukuk devleti şarttır. Kuvvetler ayrılığının uygulandığı bir sistem olması gerekir. Yargının da tecelli edebilmesi için ihtiyaca cevap veren kanunların olması, mevzuatın uygulanabileceği mekanların olması ve hakimleri, savcılarıyla birlikte insan unsurundaki kalitenin olmasıdır” dedi.



“Ülkemizi merdiven altı duruşmaların yapıldığı günlerden bugünlere kavuşturduk”


Temel kanunların tamamını yenilediklerini söyleyen Tunç, “80 yıldan bu yana uygulanan, ihtiyaçlara yanıt vermeyen mevzuatlarımızı yeniledik. Çok önemli mesafeler aldık. 22 yıl önce adliyelerimizin durumunu hepimiz hatırlıyoruz. Ülkemizi merdiven altı duruşmaların yapıldığı günlerden bugünlere kavuşturduk. Son bir haftadır yazılı basında ‘önemli olan bina değil, içinde dağıtılan adalettir’ gibi bir takım eleştiride bulunanları görüyoruz. Ancak biz mevzuatın iyileştirilmesinden, yargı reformlarından da bahsediyoruz. Ama ne yazık ki birileri bu kaliteli hizmet binalarında hakim ve savcılarımızın hizmet görmesinden ve vatandaşlarımızın bu binalarda hizmet almalarından rahatsız olanlar var. Onlar karalamaya devam etsinler biz çalışmaya devam edeceğiz. Mevzuatımızda ihtiyaç olduğu sürece değişiklik yapmaya, TBMM’ye taslak çalışmalarını göndermeye devam edeceğiz” diye konuştu.



Adliyeler adaletin kapısıdır diyen Bakan Tunç şöyle konuştu:


“Adaletin daha hızlı bir şekilde tesis edilmesi için bazı mahkemelerde yargılamaların uzadığının farkındayız. Yeni mahkemelerin açılması ve ilave hakim ve savcılarımızın atanması konusunda çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Bizim için adliyeler adaletin kapısıdır, adaletin tecelli ettiği mekanlardır. Bu yüzden adalet sarayları da sıradan binalar değildir. Geleceğe olan bir yatırım ve tarihe atılmış bir imzadır adalet binaları. Yargımızın vermiş olduğu hatalı kararlar konusunda düzeltmek için her türlü adım atılır ama yargımızın yıpratılmasına izin vermeyiz. Özellikle şunu belirtmek istiyorum. Özellikle son zamanlarda yargıya yönelik ağır eleştiriler var, bazı istisnai kararlardan yola çıkarak yargıyı töhmet altında bırakan açıklamalar görüyoruz. Yılda 12 milyon karar veriyor hakimler. İlk derecenin verdiği kararın istinaf ve temyizle düzeltme ihtimali varken bu tür kararlarda hemen infialler uyandırılmasının haksız olduğumu düşünüyoruz. Burada bir kasıt var. Kopyala-yapıştır yapılarak adaletin yıpratılması söz konusu. Yargımızın vermiş olduğu hatalı kararlar konusunda düzeltmek için her türlü adım atılır ama yargımızın yıpratılmasına izin vermeyiz.”



“3 yıl gibi kısa bir sürede Ankara Adalet Sarayı’nın açılışını yaparız”


Yeni Adalet Sarayı hakkında da konuşan Tunç, “3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde umarım 2027’nin adli yıl açılışında Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte Ankara Adalet Sarayı’nın açılışını yaparız. Adalet Sarayı’mız yeşil bir bina, yatay bir mimari ve dört ayrı blok, 14 ayrı binadan oluşuyor. Yenimahalle ilçesinde yapılacak Adalet Sarayı’nda bin 382 hakim ve Cumhuriyet savcısı odası, 588 duruşma salonu, 4 bin 180 araçlık otopark ve 610 kişilik konferans salonu yer alacak. 745 bin 900 metrekare kapalı alana sahip olacak olan yeni Ankara Adalet Sarayı’nın inşaatının üç yılda tamamlanması bekleniyor” dedi.


Programda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, Ankara’nın, bölgesine ve küresel meselelere yön veren bir çekim merkezi olduğunu söyledi.


Ankara’yı başkentler yarışında en üst sıraya taşımak için dev yatırımları hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kurum, yeni kamu binaları, sosyal konutlarla Ankara’nın çehresini yenilediklerini ifade etti.


Türkiye’nin ilk toplu konut projesi Saraçoğlu Mahallesi’nin, ihya sürecinin tüm engelleme girişimlerine rağmen tamamlandığını aktaran Kurum, "Kararlıyız. Dün olduğu gibi yarın da Ankara’mızı şanına yaraşır bir görünüme, güzelliğe kavuşturmak için yeni eserler yapmaya, yeni yatırımlar sunmaya ilk günkü aşkla, azimle, kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.



“2027’nin ilk yarısında tamamlanacak”


Adalet sarayının, başkentin kalbi sayılabilecek bir alana inşa edildiğini belirten Kurum, "312 bin metrekarelik alanda yapılacak başsavcılık, hukuk, ceza ve icra binalarıyla toplam 746 bin metrekarelik inşaat alanıyla, Türkiye’nin en geniş kapalı alanına sahip adliyemiz burası olacak. Yine 588 duruşma salonu, 4 bin 180 araçlık açık ve kapalı otoparkı, yatay mimari anlayışıyla zemin artı 5 kat olarak tasarladığımız bu bina yüksek teknolojiyle, enerji verimli, yalıtımlı ve aynı zamanda iklim değişikliğine duyarlı sıfır atık binalarıyla tüm Türkiye’ye örnek olacak özelliklerle donatılmıştır. Yeni adalet sarayımızı 2027 yılının ilk yarısında tamamlayarak ülkemize, başkentimize, milletimize armağan edeceğiz” diye konuştu.



Ankara yeni Adalet Saray’ının temel atma töreni gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’den İspanya’ya uzanan ‘eğitim’ köprüsü İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), uluslararası alandaki iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek İspanya merkezli Cervantes Enstitüsü ile protokol imzaladı. Öğrencilere yeni eğitim fırsatlarının sunulması, iki ülkenin kültürünü yansıtacak ortak sanatsal ve akademik etkinliklerin düzenlenmesi hedefiyle yapılan anlaşmaya, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ve İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey imza attı. Protokol kapsamında, akademisyenlerin ve öğrencilerin kişisel gelişimlerini hızlandırmak amacıyla stratejik çalışmalar yapılarak yol haritası belirlenecek. İspanya’daki üniversitelerle iş birliği ve diyaloğun artırılması için girişimlerde bulunulacak. İspanyolca dil sınavlarında (DELE) alınacak sertifikaları artırmaya yönelik ortak çalışmalar gerçekleştirilecek. Bilimin yanı sıra kültürel anlamda da karşılıklı olarak sergi, panel ve söyleşi gibi etkinlikler düzenlenerek Türk ve İspanyol kültürünün daha geniş kesimlere ulaşması hedeflenecek. İmza törenine geniş katılım İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen protokol imza törenine; İspanya Ankara Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi Emre Kızılgüneşler, İspanya Ankara Büyükelçiliği Eğitim Programları Direktörü D. Gilberto Terente Fernndez, İspanya İzmir Fahri Konsolosu Muharrem Hilmi Kayhan, İEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, Uluslararası İlişkiler Ofisi Müdürü Hülya İncekara, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdür Yardımcı Özge Coşkun Aysal, Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Mehmet Şenbağcı, İspanyol Dili Koordinatörü Dilek Amet ve İspanyolca öğretim görevlileri de katıldı. "Akademik üretim artacak" Törende konuşan İEÜ Rektörü Prof. Dr. Abacıoğlu, üniversite olarak öğrencileri ve akademisyenleri küresel dünyanın dinamiklerine en iyi şekilde hazırlamak için çalıştıklarını söyleyerek, "Dünyaca saygın kültür ve dil kurumlarından biri olan Cervantes Enstitüsü ile imzaladığımız iş birliği protokolü, üniversitemizin uluslararasılaşma vizyonu açısından son derece değerli ve stratejik bir adım. Bu protokol sayesinde öğrencilerimize sadece yeni bir yabancı dil öğrenme fırsatı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda farklı kültürleri tanıma, uluslararası akademik ve kültürel ağlara dahil olma imkânı da sağlıyoruz. Akademisyenlerimiz açısından da bu iş birliği, İspanya’daki üniversiteler ve akademik çevrelerle daha güçlü ilişkiler kurma, ortak projeler geliştirme açısından önemli fırsatlar sunacak" diye konuştu. "Çok kültürlü bakış açısı kazanacaklar" Prof. Dr. Abacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversiteler, aynı zamanda kültürler arasında köprü kuran kurumlardır. Cervantes Enstitüsü ile birlikte hayata geçireceğimiz sergi, panel ve söyleşi gibi kültürel etkinlikler sayesinde öğrencilerimizin çok kültürlü bir bakış açısı kazanmasına katkıda bulunacağız. Öğrencilerimizi dünyaya açan, onları uluslararası düzeyde rekabetçi ve donanımlı bireyler haline getiren iş birliklerini artırarak sürdüreceğiz. Cervantes Enstitüsü ile başlattığımız bu değerli ortaklığın, üniversitemiz için uzun vadeli ve kalıcı kazanımlar sağlayacağına yürekten inanıyorum." "İzmir, özel bir yere sahip" İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey, İEÜ ile imzalanan protokolden büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, bu güçlü akademik ve kültürel bağın kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi. Vara de Rey, "İzmir; zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve dinamik genç nüfusuyla her zaman özel bir yere sahip. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin vizyonu ve uluslararasılaşmaya verdiği önem, bu iş birliğini daha da anlamlı hale getiriyor. Bu anlaşma sayesinde Türk ve İspanyol kültürlerini, gençler aracılığıyla birbirine daha da yakınlaştıracağımıza inanıyorum. Öğrencilerin dil öğrenimi, kültürel etkileşimi ve uluslararası deneyim kazanmaları için etkili adımlar atacağız. Bu protokolün uzun soluklu ve verimli olmasını; her iki ülke için de güzel sonuçlar doğurmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.