Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısı, işçi tarafını temsilen Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve işveren tarafını temsilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyetlerinin katılımıyla başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen ilk toplantı, işçi ve işveren temsilcileri yer aldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan Başkanlığında toplanan komisyonda, işçi tarafını temsilen TÜRK-İŞ heyeti, işveren tarafını temsilen ise TİSK heyeti katıldı. Toplantı çerçevesinde brüt 13 bin 414 lira, net 11 bin 402 lira olarak uygulanan mevcut asgari ücret için yapılacak zam oranı, komisyon tarafından masaya yatırılacak.
Toplantıda bir açılış konuşması gerçekleştiren Bakan Işıkhan, komisyon toplantılarının bugüne kadar sosyal diyaloğun, iş birliğinin, açık işletişim ve akil bir değerlendirme anlayışı ile ortak akıl ve uzlaşı ile gerçekleşeceğine inandığını belirtti. Asgari ücretin, çalışma hayatında çalışanlara yönelik ücret politikalarının en alt sınırını tespit eden önemli sosyal politika aracı olduğunu da dile getiren Işıkhan, “Asgari ücret düzeyi esasında tüm gelirleri dolaylı olarak etkilemesi sebebiyle sadece asgari ücrete tabi olarak çalışanları değil, aynı zamanda tüm sektörleri, tüm çalışanları ve tüm işverenleri ilgilendiren önemli bir konudur. Asgari ücretin belirlenmesi çalışma barışının yanı sıra işsizlik ve kayıt dışı istihdam gibi iş gücü piyasası dinamikleri açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Bu çerçevede şartlar ne olursa olsun 21 yıldır gerek kayıt dışı istihdamda gerek işsizlikle yaptığımız mücadeleye devam edeceğimizi özellikle belirtmek isterim” diye konuştu.
“Çalışanlarımızın gelirini enflasyona ezdirmeyecek”
Ekonomideki genel toparlanma ve yeniden büyüme sürecinin etkisi ile gelecek yıl daha sevindirici bir istihdam artışı beklediklerini dile getirerek, “İnşallah bu yüzyılda her alanda güçlü bir Türkiye’den söz edeceğiz. 2024 yılı asgari ücret miktarının sosyal diyalog ve istişare yoluyla ekonomimizi büyütecek, çalışanlarımızın gelirini enflasyona ezdirmeyecek, istihdamı koruyacak ve artıracak en makul noktada belirlenmesi için çalışacağız. Bu süreçte temel hedefimiz bir hakem rolü üstlenerek işçi ve işverenlerimizin mutabakatı ile asgari ücreti tespit etmektir. Asgari ücret tespit komisyonumuzun getirdiği sosyal diyalog ortamı, bu hedeflerimize ulaşmak için son derece önemli bir mekanizmadır. Komisyon değerlendirmelerini yaparken ücretler genel düzeyini ve işçilerimizin geçim şartlarını da göz önüne almaktadır. Komisyon ayrıca asgari ücreti belirlerken ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşulları dikkate alarak bu tespiti yapmaktadır. Bugüne kadar işçi, işveren ve kamu arasında oluşturduğumuz üçlü diyalog mekanizması etkin bir şekilde işlemiş ve işlemeye de devam edecektir” açıklamasında bulundu.
“Çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruduğumuz gibi, refah artışından da pay vermiş olduk”
Bir yılda toplamda yüzde 107’lik bir zam oranı ile işçileri ve emekleri enflasyona ezdirmeme iradesi gösterdiklerini söyleyen Işıkhan, “Böylece çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruduğumuz gibi, refah artışından da pay vermiş olduk. İşçilerimizi ve işverenlerimizi birlikte korumak amacıyla hayata geçirdiğimiz bir diğer uygulama olan ve 2023 yılının ilk altı aylık dönemi için aylık 400 lira düzeyinde verilen asgari ücret desteğini yılın ikinci altı ayı için 500 liraya çıkardık. Yine asgari ücret açısından yaşanan bir diğer önemli gelişme, 2022 yılından itibaren tüm ücret düzeylerinin asgari ücrete kadar olan kısmının vergi dışı bırakılmasıdır. İnşallah 2024 yılı içinde hem işçimizi hem de işverenlerimizi memnun edecek, tüm tarafları uzlaştıracak yeni bir düzenlemeyi hep birlikte hayata geçireceğiz.
“İşçimiz kazanırsa Türkiye kazanır, işverenimiz kazanırsa Türkiye kazanır anlayışıyla çalışmalarımızı yürüteceğiz”
2024 yılı için belirlenecek asgari ücretin çalışanları enflasyonun tahribatına karşı korumasına ve istihdam hedeflerimizi desteklemesine dikkat edeceklerini de söyleyen Işıkhan, şu ifadelere yer verdi:
“Bugüne kadar hem çalışanlarımızı hem de işverenlerimizin yanında olduysak bugün de aynı hassasiyetle hareket edeceğiz. Tüm paydaşların özgür iradeleri ile tekliflerini ve görüşlerini ortaya koyacakları üçlü diyalog mekanizmasını başarıyla yürüteceğimize yürekten inanıyorum. İşçimiz kazanırsa Türkiye kazanır, işverenimiz kazanırsa Türkiye kazanır anlayışıyla çalışmalarımızı yürüteceğiz. Türkiye yüzyılının çalışma hayatını hep birlikte inşa edeceğiz. Bunu için de geçmişten bugüne sürece katkı sağlayan işçi ve işveren temsilcilerimizin sağduyusuna ve gayretlerine güveniyoruz. Aziz milletimize ve Türkiye’nin üretimine katkı sunan tüm çalışanlarımıza en derin saygılarımı sunarken toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Kemal Diri - Gürkan Sayın - Mustafa Cenik