EKONOMİ - 17 Ekim 2025 Cuma 11:29

ASO’da Türkiye-Avusturya ekonomik iş birliği masaya yatırıldı

A
A
A
ASO’da Türkiye-Avusturya ekonomik iş birliği masaya yatırıldı

Ankara Sanayi Odası’nda (ASO) düzenlenen ‘Avusturya Ülke Günü’ etkinliğinde Türkiye-Avusturya arasındaki ekonomik iş birliği masaya yatırıldı.


ASO, Advantage Austria Türkiye ve Georgia&Azerbaijan iş birliğinde Avusturya Federal Ekonomi ve Avusturya Çalışma Bakanlığı’na bağlı Austria Business Agency’nin (ABA) katılımıyla düzenlenen ‘Yatırım ve İş Birliği Fırsatları’ temalı Avusturya Ülke Günü etkinliği, ASO Zafer Çağlayan Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Yatırım, iş birliği imkanları ve yeni pazarlara açılma fırsatlarının ele alındığı programın açılışında konuşan ASO Yönetim Kurulu Üyesi Halit Erol, Türkiye ve Avusturya arasındaki ilişkilerin köklü bir geçmişe dayandığını belirterek, iki ülkenin ticaret ve yatırım alanlarında güçlü bir iş birliği potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.



"Avusturya, Türkiye’de en çok yatırım yapan 6’ncı ülke"


Avusturya’nın Avrupa Birliği içinde ekonomik istikrarı, gelişmiş sanayi altyapısı ve Ar-Ge’ye verdiği önemle öne çıkan bir ülke olduğunu ifade eden Erol, "Avusturya, Türkiye’de en çok yatırım yapan 6’ncı ülkedir. 2024 yılı itibarıyla iki ülke arasındaki ticaret hacmi 3,9 milyar dolara ulaşmıştır. Bu veriler, karşılıklı ticaretin birbirini tamamlayan bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor" dedi.



Ankara-Avusturya ticaretinde yükselen grafik


Ankara sanayisinin teknoloji yoğun üretim gücüne dikkat çeken Erol, "Ankara ile Avusturya arasındaki dış ticaret hacmi 2020 yılında 161 milyon dolar iken, 2024 yılında 270 milyon dolara yükseldi. Bu tablo, iki ülke arasında teknoloji odaklı üretim süreçlerinde güçlenen bir değer zincirini ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.


Erol ayrıca, Avusturya’nın sürdürülebilir üretim teknolojileri, enerji verimliliği ve çevreci sanayi uygulamaları konusundaki deneyiminin Türk sanayicileri için önemli bir fırsat sunduğunu dile getirdi.



"Sanayicilerimizin uluslararası pazarlara açılımını destekliyoruz"


Ankara Sanayi Odası olarak sanayicilerin uluslararası pazarlara açılımını desteklemeyi öncelikli hedeflerinden biri olarak gördüklerini belirten Erol, "Avusturya ile yürütülecek her türlü ekonomik ve teknolojik iş birliği bizim için büyük önem taşımaktadır. Bugünkü etkinlik sadece bir tanıtım günü değil, iki ülke sanayi ve iş çevreleri arasında somut iş birliklerine zemin hazırlayacak bir platformdur" şeklinde konuştu.


Erol, etkinliğin düzenlenmesine katkı sunan ve iş birliği yapan tüm paydaşlara teşekkür ederek, programın her iki ülke iş dünyası için yeni ortaklıkların başlangıcı olmasını diledi.


Programda ‘Avusturya-Türkiye Ticari İlişkileri, Yatırımları, Öne Çıkan Sektörler’ başlıklı bir sunum yapan Avusturya Ticaret Müsteşarı Gerhard Lackner, katılımcılara bilgi verdi.


Programa ASO Yönetim Kurulu Üyesi Halit Erol, Avusturya Ticaret Müsteşarı Gerhard Lackner, Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Hukuk Müşaviri Osman Akbaş, ASO Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Ahmet Dinçer, ABA Danışmanı Dr. Alejandro Navarro de Chalupa, Advantage Austria Ankara Ofis Müdürü Manuela Kaltenegger Görgü, Advantage Austria Ankara İş Geliştirme Yöneticisi Hasan Şahin Çam, Akdeniz Chemson Kurumsal İletişim Yöneticisi Baran Ardağ ve çok sayıda ASO üyesi firma temsilcisi katıldı.



ASO’da Türkiye-Avusturya ekonomik iş birliği masaya yatırıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Thomas Reis: "Bu başarıyı kimse beklemiyordu" SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, Hamrun galibiyeti sonrasında yaptığı açıklamada performanslarını devam ettirdikleri takdirde yenilmelerinin çok zor olacağını ve bu başarıyı kimsenin beklemediğini söyledi. UEFA Konferans Ligi’nde Samsunspor, sahasında Hamrun’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, açıklamalarda bulundu. İlk 8 yolunda önemli bir eşiği geçtiklerinin altını çizen Reis, "Sonuç nedeniyle çok mutlu ve gururluyuz. Takımımız güzel bir performans gösterdi. Çok baskılı oynamaya çalıştık. Bazen zorlandık, Hamrun boşlukları kapatmaya çalıştı. Çok kompakt bir takım. Pozisyonlara girdik ancak ilk yarıda 2 pozisyonu gole çeviremedik. İlk yarı bitince soyunma odasında aynı performansı devam ettirmemiz gerektiğini söyledik. Taktiksel anlamda bazı değişiklikler yapmak zorunda kaldık. 9 puana ulaştık. Gol yemeden bu maçları geçirdik. Bunun için de gururluyuz. Taraftar desteği de bize yardımcı oldu. Böyle bir taraftar desteğini desteği her zaman hak ediyoruz. Çok daha fazla puana ihtiyacımız var. 9 puan yeter mi bilmiyorum ama iyi bir pozisyondayız. Bir sonraki maç İzlanda’da çok uzun bir yolculuk ve zorlu karşılaşma bizi bekliyor. Her zaman maç maç gitmeyi tercih ediyoruz. Takım olarak doğru yoldayız. Bu performansımız devam ederse bizi yenmek çok zor olacak. Sakat oyuncularımızın da aramıza katılmasıyla daha güçlü bir ekip olacağız" dedi. "Bu başarıyı kimse beklemiyordu" Şu anda Konferans Ligi’nde lider olduklarının hatırlatılması üzerine konuşan Reis, "Bu başarıdan ötürü kendimi iyi hissediyorum. Şu ana kadar 3 maçta 9 puan aldık. Kimse böyle bir başarı beklemiyordu ama gerçek bu. Sonuçtan ötürü çok gururluyum. Takımın lideriyim ama bu başarının baş kahramanı oyuncular. Sahada onlar oynuyor ve bu başarı onların performansın sayesinde geliyor. 10 maçlık yenilmezlik serimizi de sürdürüyoruz. Bu da çok sevindirici durum. Ayrıca ülke puanına da katkı veriyoruz. Umarım daha fazla sakatlık vermeyiz ve daha bu serinin devamında da iyi performans vermeye devam ederiz. Benim adıma bugün takım adına baskı vardı. Bu reaksiyonu görmek benim için önemliydi. Herkes kazanacağımızı bekliyordu. Onlara karşı oynamak zordu çünkü iyi bir takım olduklarını düşünüyorum. Bizim maça kadar sadece 2 gol yediler. Bu baskının üstesinden nasıl geleceğimizi görmek güzel bir tecrübe oldu. Bu baskının da üstesinden geldiğimiz için mutluyum" diye konuştu.
Bursa "Bursa modeli, Türkiye’ye örnek olacak" Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, şehir planlamalarının bütüncül bir anlayışla ele alınması halinde kentlerin kazanacağını ve insanların mutlu olacağını söyledi. Uzlaşı kültürüyle herkesin sözünün yer aldığı bir ’Kent Anayasası’ oluşturduklarını belirten Başkan Bozbey, "Biz tarımı, doğayı, havamızı, suyumuzu koruyarak, kentimizi insanların keyifle yaşayacağı bir ortama getirerek süreci yönetmek istiyoruz" dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası, Bursa Teknik Üniversitesi ve Bursa Planlama Ajansı iş birliğiyle ‘Değişimin Eşiğinde’ temasıyla hazırlanan Dünya Şehircilik Günü 49. Kolokyumu, alanında uzman isimlerin katıldığı paneller, oturumlar, bildiriler, forumlar, çalıştaylar ve sergilerle devam ediyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de moderatörlüğünü Yaman Kaya’nın yaptığı ‘Bursa Yerel Oturumu’ paneline konuşmacı olarak katıldı. En başta ülkedeki planlama anlayışının konuşulması gerektiğini söyleyen Başkan Bozbey, Cumhuriyet’in ilk yıllarından 1950’ye kadar olan kısımda devletin örnek alınacak şehir planlaması çalışmaları yaptığını, 1950’den sonra ise ciddi sorunlar yaşandığını dile getirdi. 1960’tan sonra Bursa’nın geleceğinin de şehir plancılığı açısından değiştiğini belirten Bozbey, yoğun göçler ve kaçak yapılaşmayla birlikte Bursa’nın çehresinin tamamen değiştiğini ifade etti. Dağdan bakıldığında artık ‘Yeşil Bursa’ değil ‘Gri Bursa’ görüldüğünü anlatan Başkan Bozbey, "Plan, aslında birçok şey ifade ediyor. Planlama anlayışımızı geliştirmediğimizde, kentleri insanların yaşamaktan zevk alacağı mekanlara dönüştürmedikçe halkı mutlu edemeyiz. Bursa’nın nüfusu şu anda 3.3 milyona ulaştı. Bizler günlük verileri ele alarak Bursa’nın geleceğini planlamak gerektiğinin şart olduğunu söylüyoruz. Bursa bu zamana kadar hep yatay büyümüş. Alternatif ulaşım alanları oluşturulamamış. Ovayı koruyalım derken başka yerler kaçak inşaatlara teslim edilmiş" diye konuştu. "Planlamalar, bütüncül bakış açısıyla yapılmalı" Bursa’nın nüfusu artarken su konusu da planlanmadığı için bugün su sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Başkan Bozbey, verilerin 1998 yılından itibaren kentteki yağış miktarının azaldığını gösterdiğini dile getirdi. Başkan Bozbey, "Marmara Bölgesi’ne 30 milyon insan yığıldı. Şimdi müsilaj gibi konulardan bahsediyoruz. Şehir ve ülke planlamasının aslında bütüncül bir bakış açısıyla yapılması gerektiğini gösteriyor. Bursa’yı planlarken, Bursa’nın çevresindeki etkileri de göz önüne almalıyız. Marmara’yı da bütüncül bir şekilde ele almalıyız. Böyle yapılırsa Bursa da, diğer kentler de kazanır ve insanlar mutlu olur" dedi. "Bizler bir ‘Kent Anayasası’ oluşturuyoruz" Göreve geldikten sonra Bursa Planlama Ajansı’nı kurduklarını hatırlatan Başkan Bozbey, ilerleyen süreçte Türkiye’de örneği olmayan Akademik Danışma Kurulu’nu oluşturduklarını söyledi. Böylelikle planlama süreçlerinin sadece başkana veya siyasi iradeye bağlı kalmadığının altını çizen Başkan Bozbey, toplumun büyük kesiminin de kentin geleceğine katkı sağlamış olduğunu dile getirdi. Bursa’yı uzun vadeli planlamak zorunda olduklarını belirten Başkan Bozbey, "2050 vizyonlu 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı hazırlarken vatandaşlarla, sanayicilerle, akademik odalarla, sivil toplum kuruluşlarıyla konuşuyoruz. Uzlaşı kültürüyle herkesin sözünün yer aldığı bir ’Kent Anayasası’ hedefliyoruz. 17 sektörel çalışma gurubu kuruldu. Her bir sektörle ilgili arkadaşlarımız yoğun bir çalışma yaptılar. Her bir sektörle bir araya gelip son aşamada yine değerlendirme aldılar. İnternette bir portal oluşturarak herkesin şikayet ve önerilerini dile getirmesini sağlayacağız. Bizler bir ‘Kent Anayasası’ oluşturuyoruz. Bu çalışmaya öncelikle Bursalıların sahip çıkması lazım. Ovadaki her kaçak yapı, ovanın katledilmesi demektir. Suyumuzun azalması demektir. Sorunların büyümesi demektir. Biz, güncel veriler üzerinden planı hazırlıyoruz. Bu plana herkesin sahip çıkmasını bekliyoruz" diye konuştu. "Topraklarımızın her bir metrekaresini korumak zorundayız" Yaşanan tüm sorunlarının çözümünün şehir planlamasından geçtiğini aktaran Başkan Bozbey, kentsel dönüşüm uygulamalarında da mahallenin dokusunu bozmamaya, komşuluk ilişkilerinin devam etmesine, kentsel ihtiyaçların giderilebilmesine önem verdiklerini anlattı. JICA ile yürütülen projenin önemli olduğuna vurgu yapan Başkan Bozbey, çalışmalarla birlikte ‘Bursa Modeli’ oluşturmaya çalıştıklarını, sanayi bölgelerinin de projeye dahil edildiğini belirtti. Dağ yöresinde toprakların neredeyse üçte birinin üçüncü ele geçtiğine, Yenişehir gibi bölgelerde ise oranın üçte birden fazla olduğuna dikkat çeken Başkan Bozbey, "Tüm bunlara rağmen tarımı desteklemek için çok ciddi gayret sarf ediyoruz. Birçok konuda destek veriyoruz. Aile işletmelerini çoğaltmaya çalışıyoruz. Tarlaların boş bırakılmamasını istiyoruz. Gerekirse ürünü satın alıyoruz. Çiftçi iyi bir gelir elde ederse toprağını da satmayacaktır. Gençlerin de tarıma yönelmesini sağlamalıyız. 2050 vizyonlu Çevre Düzeni Planı’nda kesinlikle tarımın özel bir yeri var. Topraklarımızın her bir metrekaresini korumak zorundayız. Bizler bu anlayışa sahibiz. Biz tarımı, doğayı, havamızı, suyumuzu koruyarak, kentimizi insanların keyifle yaşayacağı bir ortama getirerek süreci yönetmek istiyoruz" dedi. Oturumun ardından Türkiye’nin farklı şehirlerinden kolokyuma katılan belediyelerin şehir planlama temalı stantlarını ziyaret eden Başkan Mustafa Bozbey, çeşitli okulların öğrencileri tarafından hazırlanan sergiyi de gezerek, yetkililerden bilgi aldı.