POLİTİKA - 09 Şubat 2025 Pazar 21:35

Bakan Fidan: "Ülkem kendi içinde fikir olarak birçok konuda bölünürken Filistin meselesinde tek yürek olması tarihi andı"

A
A
A

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Türkiye ziyareti sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) hitabında ortaya çıkan görüş birliğine ilişkin, "Ülkem kendi içinde birçok konuda bölünürken, fikir olarak tabii ki, Filistin meselesinde tek yürek olması, tek vücut olması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şahsında bunu Sayın Abbas’a göstermesi bence tarihi bir andı" dedi.

Dışişleri Bakanı Fidan, Filistin merkezli bir televizyon kanalının programında Gazze’deki ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistin ile ilgili açıklamaları, Kudüs’ün geleceği hakkındaki soruları cevapladı. ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistinlilerin tehcir edilmesi gerektiği açıklamalarına ilişkin soru üzerine Bakan Fidan, "Filistin tehciri kabul edilemez. Bu türden tekliflerin biz ciddiye alınması gerektiğini düşünmüyoruz. Bu biraz tarihi bilmemek, anlamamak manasına gelir. Biz İslam dünyası olarak, Türkiye olarak, Arap dünyası olarak ve uluslararası toplumun kahir ekseriyeti bu görüşün arkasında. Dünyada bu görüşün desteklenmesinden daha fazla desteklenen başka bir siyasi proje yok. Fakat ne acıdır ki bu kadar büyük bir genel kabule sahip iki devletli çözüm projesi pratikte hayata geçirilemiyor" diye konuştu.

"Rehineleri kurtardıktan sonra onu tutacak başka hiçbir şey yok"

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun rehinelerin serbest bırakılmasından sonra savaşı tekrar devam ettirme ihtimali ve Gazze’de sağlanan ateşkes anlaşmasına dair beklentilerinin neler olduğu sorusuna Bakan Fidan, şu cevabı verdi:

"Bu senaryo maalesef geçerliliğini koruyan bir senaryo. İnşallah olmaz. Bizim bütün dileğimiz 7 Ekim’den bu yana devam eden soykırımın durması ve ulaşılan ateşkesin devam etmesi, Gazzelilerin tekrar yurtlarına dönmesi, normal hayatlarına başlayabilmeleri. Bu konuda uluslararası toplum olarak elimizden geleni yapıyoruz. Fakat Netanyahu’nun zihni tabii ortada. Zaman zaman kendisi de bunu göstermekten çekinmiyor. Rehineleri kurtardıktan sonra onu tutacak başka hiçbir şey yok. Tutacak sadece uluslararası toplumun gerçekçi bir tavır koyması, yani İsrail’i tamamıyla izolasyon altına alan bir tavır koyması. Biliyorsunuz anlaşmaya garantör olan üç tane devlet var: Mısır, Katar ve Amerika Birleşik Devletleri. Amerika’nın burada İsrail üzerinde bu anlaşmanın hükümlerine tâbi tutacak bir zorlama yapması gerekiyor. Bunun olmadığı bir yerde tekrar Amerika desteğiyle Netanyahu bir savaş başlatırsa Amerika’nın zaten diplere vurmuş olan kredisi daha da fazla dibe vuracak ve uluslararası sistemdeki bu çarpıklık bir krizin devam etmesini sağlayacak."

"Günün sonunda yine orman kanununun geçerli olduğunu görüyorsunuz"

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını uluslararası toplumun neden durduramadığı sorusuna Bakan Fidan, "Amerika’nın kayıtsız şartsız desteği var. Yani bu bir matematik meselesi, ona bakmak lazım. Adalet meselesi olmaktan, hak ve hukuk meselesi olmaktan çıktı ve matematiğe döndü, güç matematiğine dönüştü. Gücü daha fazla olan, yanlış veya doğru olduğuna bakmaksızın kan dökmeye yol açıyor. Buna orman kanunu diyoruz biliyorsunuz. İnsanlık binlerce yıl daha iyiye doğru evrilirken ahlaken, hukuken, sistem olarak, anlayış olarak ama günün sonunda yine orman kanununun geçerli olduğunu görüyorsunuz" cevabını verdi.

"Bu zulüm döngüsü bir yerden kırılacak"

Bakan Fidan, "Kudüs’ün geleceğini mevcut şartları da göz önünde bulundurarak nasıl buluyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz ve sizlerin Kudüs’ün kimliğini korumak için sarf ettiğiniz çabalardan bahseder misiniz, Müslüman ve Hristiyanlık kutsalları hakkında?" şeklindeki soru üzerine şunları söyledi:

"Kudüs meselesi, Filistin meselesinin önemli bir sembolüdür. Orada hayatını kaybeden aziz, muhterem Filistinli kardeşlerimizin yanı sıra bizim için diğer bir önemli husus da dinimizden kaynaklanan Kudüs ve Mescid-i Aksa’dır. Buranın üzerinde oynanan oyunlar, Kudüs’ün tamamıyla Yahudileştirilmesi, uluslararası kimliğinden, Müslüman kimliğinden, Hristiyan kimliğinden çıkarılması ve buraya tek dinli bir yaklaşımın getirilmesi tabii ki kabul edilemez. Burada Ürdün’le yakın çalışıyoruz. Ürdün’ün buradaki duruşuna destek veriyoruz. İslam ülkeleriyle bu konuda yakınlaşmamız var, ciddi çalışmalarımız var. Ama maalesef İsrail yine kendisine sağlanan destekle Kudüs’te de her türlü provoke edici adımı atmaya devam ediyor. Aslında medeniyetin geldiği noktada, burası uluslararası tevhidi dinlerin temsil edildiği bir barış şehri, bir buluşma şehri olabilirdi. Fakat İsrail hem Müslümanlara ait hem Hristiyanlara ait bütün sembolleri silmede, orayı domine etmede ısrarlı. Bu böyle gider mi? Ben bunun böyle gideceğini düşünmüyorum. Bu zulüm döngüsü bir yerden kırılacak."

"Ülkem kendi içinde fikir olarak birçok konuda bölünürken Filistin meselesinde tek yürek olması tarihi andı"

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Türkiye’ye gerçekleştirdiği resmi ziyarette TBMM’de yaptığı konuşma hatırlatılarak, Filistin ve Türkiye yönetimleri arasında yeni bir ziyaretin gerçekleşme ihtimalinin sorulması üzerine Bakan Fidan, "Geçtiğimiz ağustosta Sayın Abbas’ın davetimiz üzerine Türkiye’ye yaptığı ziyaret ve Millet Meclisi’nde yaptığı konuşma tarihi bir andı. Ben de Millet Meclisi’nde bulundum ve konuşmayı dinledim. Bizim Millet Meclisimiz biliyorsunuz 600 vekilimizden oluşuyor, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden ve çeşitli partilerinden seçilmişler. Ondan fazla partiye mensup milletvekillerimiz var. Birçok konuda biz Türkiye’de tartışırız. Zaten demokrasi de bunu gerektiriyor. Meclis yoğun bir tartışma zeminidir, fikirlerin bölündüğü bir yerdir. Fakat Sayın Abbas konuşma yaparken bütün vekillerin kalkıp alkışlaması, sözünü kesmesi sürekli ve ona verilen destek tarihi bir andı. Gerçekten ülkem adına gururlandım. Ülkem kendi içinde birçok konuda bölünürken, fikir olarak tabii ki, Filistin meselesinde tek yürek olması, tek vücut olması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şahsında bunu Sayın Abbas’a göstermesi bence tarihi bir andı. Bu sembolizm açısından önemliydi. Bu ateş sönmeyecek, bu destek bitmeyecek. Önümüzdeki günlerde yeni görüşmelerimiz olacak, yeni bir araya gelmelerimiz olacak. Bizim Filistin yönetimine desteğimiz zaten kesintisiz devam ediyor. Hangi alanda bizden destek isterlerse, iş birliği alanı ortaya çıkarsa biz onu veriyoruz. Filistinli kardeşlerimize elimizden gelen her türlü desteği vermeye de devam edeceğiz. Bu konuda Cumhurbaşkanımız biliyorsunuz çok hassas. Diğer İslam ülkeleri ile devam eden iş birliği çalışmalarımız var" ifadelerini kullandı.

"Kalıcı bir çözüm getirilmediği sürece sürekli biz daha büyük bir savaşla karşılaşacağız"

Birinci Gazze Savaşı’ndan itibaren konuya dahil olduğunu vurgulayan Fidan, "O dönemde babam rahmetli olmuştu. İki gün cenazesinde durabildim. Üçüncü gün Şam’a gitmem gerekmişti. O zaman Hamas yönetimi Şam’daydı. Bu savaşın durdurulması için arabuluculuk, müzakere çalışmaları vardı. O günden itibaren ben olanlara baktığımda şunu görüyorum; zaten geçen seneki savaş ortaya çıkınca biz dedik ki sadece ateşkes değil, olması gereken aynı zamanda iki devletli çözüme de şimdi çalışmak. Birinci, İkinci Gazze Savaşı’nda ve diğer çatışmalarda hep biz ateşkes için arabulucu olduk. Hemen bu çatışma dursun, ateşkes olsun, ölüm dursun diye. Ama şunu gördük; kalıcı bir çözüm getirilmediği sürece sürekli biz daha büyük bir savaşla karşılaşacağız. Dolayısıyla bu savaş başlar başlamaz ateşkesin yanına hemen iki devletli çözümü de koyduk ki bir daha bu savaşı görmeyelim. Bakın bizim bu soruna bir siyasi çözüm bulmamız lazım. İsraillilerin de barış içerisinde uzun yıllar bölgede emin şekilde yaşamasının yolu, Filistinlilerin de yaşamasının yolu, bölgenin daha fazla provoke edilmemesinin yolu buradan geçiyor. Ama siz bırakın Filistinlileri, Mısır’ın elindeki, Ürdün’ün elindeki, Suriye’nin elindeki, Lübnan’ın elindeki toprağı da almak isteyen, İsrail’i daha da toprak olarak büyütüp yaygınlaştırmak isteyen bir projenin sahibiyseniz, tabii ki iki devletli çözüm istemezsiniz, oyalarsınız onu" dedi.

Oğuzhan Halil Özbek



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Sanatçı Tanyeli Bodrum’da son yolculuğuna uğurlandı Pankreas kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 54 yaşındaki sanatçı Tanyeli Özruh Sünneli, Muğla’nın Bodrum ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze namazını vasiyeti üzerine Tepecik Camii İmamı Yüksel Kılınçarslan kıldırdı. Sanatçı Tanyeli Özruh Sünneli, 2 buçuk yıldır mücadele ettiği pankreas kanseri nedeniyle 17 Mart Salı günü, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Sanatçı için İstanbul Zincirlikuyu Camii’nde dün öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. İstanbul’daki törenin ardından Tanyeli’nin cenazesi karayoluyla Bodrum’a getirildi. Ortakent Kerem Aydınlar Camii’nde düzenlenen cenaze törenine eşi İlker Sünneli, oğlu Taylan Sadıkoğlu ile yakınlarının yanı sıra sanatçı dostları ve sevenleri katıldı. Törende basın mensuplarına açıklama yapan ünlü sanatçı Işın Karaca, şunları dile getirdi: "Hayatımda tanıdığım yaşama en bağlı, dostluğu dostluk ve en fazla kavga ettiğim insanlardan biriydi. Kaliteli kavgalarımız olmuştu. İnsan bu mücadelenin karşısında ne diyeceğini bilemiyor. Geldiğiniz için teşekkür ederiz." "Beni eşimle tanıştıran da oydu" Sanatçı arkadaşlarından Seray Sever ise, "Tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. Çok özel bir insandı. Bana ‘cennet gözlüm’ diyordu. Beni eşimle tanıştıran da oydu. Herkese bir dokunmuşluğu var. Herkesin kötü anında yanındaydı. Vefatlar üst üste geldi" dedi. "Tepecik Camii aşığı bir cemaatim idi" Cenaze namazını Tanyeli’nin vasiyeti üzerine Tepecik Camii İmamı Yüksel Kılınçarslan kıldırdı. Kılınçarslan, "Sanatçımızı hepiniz tanıyorsunuz. Sizin tanımadığınız yönünü ben tanıtmak isterim. Sanatçımız Bodrum aşığı ve Tepecik Camii aşığı bir cemaatim idi. Bodrum’a her gelişinde mutlaka Tepecik Camii’ne gelir, camimizde namaz kılardı. Kendisini yakinen tanırım. Dostları dedi ki ‘hocam sizi çok severdi, çok yadederdi’. Duasını, namazını kıldırır mısın?’ dediler. Hocalarım da bize lütfettiler. Böyle mübarek bir günde böyle bir insanı göndereceğiz, mekanı cennet olsun. Biz, kendisinden razıyız. Kalbi güzel, kendi güzel, gönlü güzel bir insandı" dedi. Kılınan cenaze namazının ardından Tanyeli Özruh Sünneli’nin cenazesi Ortakent Mezarlığı’na annesinin mezarının yanına gözyaşları arasında defnedildi.
Sinop Sinop’ta "Sivrisinekle Mücadele Eylem Planı" toplantısı Sinop’ta "Sivrisinekle Mücadele Eylem Planı" toplantısı yapıldı. Sinop İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu, Vali Mustafa Özarslan’ın başkanlığında "Sivrisinekle Mücadele Eylem Planı" konulu toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı sonrası basın açıklaması yapan Vali Özarslan, sivrisinekle mücadelede hem bireysel hem de topluluk temelli bir yaklaşımın gerekliliğine değindi. Özarslan, sivrisinekle mücadelede halk eğitimine büyük önem verdiklerini belirterek, "Sivrisineklerin üremesi yalnızca büyük barajlarda ve su kanallarında değil, küçük su birikintilerinde de olmaktadır. Bu konuda halkımızın hassasiyet göstermesini istirham ediyoruz" dedi. Ayrıca, Sinop halkının hangi sulak alanlarda ve su birikintilerinde sivrisinek larvalarının ürediğini öğrenmesi gerektiğini vurgulayan Vali Özarslan, bilgilendirme yapacaklarını ve bu konuda kurumsal billboardlar, sosyal medya ve dijital medya platformları kullanacaklarını ifade etti. Okullarda yapılan eğitimin önemini de dile getiren Vali Özarslan, "Bu mücadele süreklilik arz eden bir mücadeledir. Yalnızca bu yıla özgü olmayıp, süreklilik sağlandığı takdirde başarılı olabiliriz" dedi. Sinop’un sivrisinek sorununu çözmek için tüm kurumsal yapılar ve vatandaşlar arasında güçlü bir işbirliği gerektiğine inandığını belirten Özarslan, "Kurumsal yapılarımız insan gücü ve bilgi yönünden güçlü. Yeterliliğimiz var. Bütçe yönünden de İl Özel İdaremiz ve belediyelerimiz bu konuda kaynak tahsis edeceklerdir. Hep birlikte bu sorunu aşacağımıza inanıyorum" diye konuştu. Sinop Valiliği toplantı salonunda, gerçekleştirilen toplantıya Sinop Vali Yardımcısı Taner Bolat, Belediye Başkan Yardımcısı Hikmet Karaduman, İl Milli Eğitim Müdürü Osman Cebeci, İl Sağlık Müdürü Metin Arslan, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yahya Çınkıl ve ilgili kurum temsilcileri katıldı.
Ankara RTÜK Başkanı Şahin: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından ve diğer resmi kaynaklardan gelen açıklamaların dikkate alınması, hukukun üstünlüğü ilkesinin bir gereğidir" Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Yaşanan gelişmeler ışığında, yayıncı kuruluşlarımızın haber içeriklerinde editoryal bağımsızlıklarını korurken, kamu yararını ve toplum huzurunu gözetmeleri gerektiğini bir kez daha vurgulamak isteriz. Özellikle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan ve diğer resmi kaynaklardan gelen açıklamaların dikkate alınması, hukukun üstünlüğü ilkesinin bir gereğidir" dedi. RTÜK Başkanı Şahin, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında, "Yaşanan gelişmeler ışığında, yayıncı kuruluşlarımızın haber içeriklerinde editoryal bağımsızlıklarını korurken, kamu yararını ve toplum huzurunu gözetmeleri gerektiğini bir kez daha vurgulamak isteriz. Özellikle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan ve diğer resmi kaynaklardan gelen açıklamaların dikkate alınması, hukukun üstünlüğü ilkesinin bir gereğidir. Haber sunucuları ve program yorumcularının olayları kişisel siyasal görüşleriyle şekillendirmemesi, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve toplumdaki güven ortamını zedelememesi açısından büyük önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı. Yayın kuruluşlarının hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı davranamayacaklarını ifade eden Şahin, "6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinde açıkça belirtildiği üzere, ‘Yayın hizmetleri, hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz.’ Her yayıncı kuruluş bu kanunda belirtilen kurallara uymakla mükelleftir. Gerçekleştirilen soruşturmalar tamamen hukuk çerçevesinde olup, yapılan yayınlar izleme uzmanlarımız tarafından sürekli olarak incelenmektedir. Yasal mevzuata aykırı yayın yapan yayıncı kuruluşlara gerekli yaptırımların en üst sınırdan uygulanacağını hatırlatır, halkımızın doğru ve tarafsız haber almasını temin eden tüm medya kuruluşlarına teşekkür ederiz" dedi.