POLİTİKA - 18 Haziran 2025 Çarşamba 15:39

Bakan Güler: "İran’da yaşanan son olaylar nedeniyle sınırlarımızdaki güvenlik tedbirleri artırılmıştır"

A
A
A
Bakan Güler: "İran’da yaşanan son olaylar nedeniyle sınırlarımızdaki güvenlik tedbirleri artırılmıştır"

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "İran’da yaşanan son olaylar nedeniyle sınırlarımızdaki güvenlik tedbirleri artırılmıştır" dedi.


Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ile gittiği Van hudut hattında toplantı gerçekleştirdi. 6’ncı Hudut Tugay Komutanlığına bağlı Başkale’deki 4’üncü Hudut Tabur Komutanlığında inceleme ve denetlemelerde bulunan Bakan Yaşar Güler, daha sonra 3’üncü Ordu Komutanlığına bağlı birlik komutanlarının da katılımıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştirdi.



"Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı, en yoğun ve en etkin faaliyetlerini icra ediyoruz"


İsrail-İran arasında devam eden çatışmalar kapsamında değerlendirmelerde bulunan Bakan Yaşar Güler, "Bölgemizde ve dünyada her geçen gün risk ve tehditlerin arttığı hassas bir süreçten geçiyoruz. Şüphesiz böylesine kritik bir ortamda ülkemizin bu çok yönlü tehdit ve tehlikelere karşı, daima güçlü ve uyanık bulunması bir zorunluluktur. Bu bağlamda Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri olarak ülkemizin bekası, asil milletimizin güvenliği ve huzuru için Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı, en yoğun ve en etkin faaliyetlerini icra ediyoruz" ifadelerini kullandı.



"Terör örgütü artık silah bırakma noktasına gelmiş durumdadır"


Bakan Güler konuşmasına şöyle devam etti:


"Nitekim yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelede büyük başarılar elde ettik. Sınırlarımızın güvenliğini sağlarken, terör tehdidini de ülkemizin gündeminden uzaklaştırdık. Öyle ki terör örgütü artık silah bırakma noktasına gelmiş durumdadır. Tarihî bir adımı ortaya çıkaran bu büyük başarı, kararlı tutumuyla devletimizin yılmaz iradesi ve samimi gayretleriyle sizlerin başarısıdır."



"İsrail, yakın coğrafyamızı eylemleriyle büyük bir kargaşaya sürüklemektedir"


Türkiye’nin yakın coğrafyasında ortaya çıkan son gelişmeleri, ilk andan itibaren büyük bir dikkatle takip ettiklerini belirten Bakan Güler, "Geçen hafta Cuma günü İsrail’in sınır komşumuz olan İran’a yönelik başlattığı hukuksuz saldırıları kınıyoruz. İsrail’in başta Gazze olmak üzere Lübnan’a ve şimdi de İran’a yönelik gerçekleştirdiği hukuk tanımayan saldırıları, çatışmaları tüm coğrafyaya yayma amacını bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Kendi kamuoyundaki eleştirilere dahi kayıtsız kalan ve sınır tanımayan saldırganlığı benimseyen İsrail, yakın coğrafyamızı eylemleriyle büyük bir kargaşaya sürüklemektedir. Tüm uluslararası camia, bölgeyi kaos ve kargaşaya mahkûm etmeye çalışan İsrail yönetiminin keyfi eylemlerini durdurmak için acilen harekete geçmelidir" şeklinde konuştu.


Bakan Güler konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Türkiye olarak bu kritik gelişmelere karşı Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri çerçevesinde; proaktif bir güvenlik paradigmasıyla hareket ediyor, ilgili kurumlarımızla yakın bir koordinasyon hâlinde ülkemizi ilgilendirebilecek tüm ihtimallere karşı değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Özellikle vurgulamak isterim ki Millî Savunma Bakanlığı olarak vatanımızın ve asil milletimizin güvenliği için başta sınır hattımızın ve semalarımızın emniyeti olmak üzere gerekli tedbirlerimizi çok yönlü ve en güçlü şekilde alıyoruz, almaya da devam edeceğiz."


Hudut hattında ortaya çıkan risk ve tehditlere göre sürekli geliştirmeler yapıldığını ifade eden Bakan Güler, "Hududunu namusu bilen kahraman Mehmetçik, kutsal vatan topraklarımızın emniyeti ve halkımızın huzuru için gece-gündüz, soğuk-sıcak demeden her türlü arazi ve iklim şartında görev yapmaktadır. Bu kapsamda Kara Kuvvetlerimizin en seçkin birliklerinden biri olan 6’ncı Hudut Tugay Komutanlığımız da sorumluluk sahasında, doğu sınırlarımızın güvenliğini sağlama görevini büyük bir başarıyla yerine getirmektedir. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki 6’ncı Hudut Tugayımızın siz değerli mensuplarının yüksek vazife şuuru ve sorumluluk bilinci ile ortaya koyduğu üstün gayretler her türlü takdirin üzerindedir. Bir yandan sizler gibi personelimizin yüksek fedakârlık ve çabaları bir yandan da aldığımız güçlü ve etkin tedbirlerle hudutlarımızın güvenliğini en gelişmiş teknolojik imkân ve kabiliyetlerle sağlamaktayız. Bu sayede sınır güvenliğimiz korunurken yasa dışı geçişler ile düzensiz göç ve terörist eylemler de engellenmektedir. Bu çerçevede hudutlarımızda; 8 Hudut Tugayı, 6 Hudut Alayı ve yaklaşık 60 bin personel görev yapmaktadır" şeklinde konuştu.



"İran’da yaşanan son olaylar nedeniyle sınırlarımızdaki güvenlik tedbirleri de artırılmıştır"


Hudut hattında 38 bin 835 kişinin geçişinin engellendiğini bildiren Bakan Güler, "Hudutlarımızda yakalanan 2 bin 664 düzensiz göçmen ile 83 terör örgütü mensubu ve 305,618 kilogram uyuşturucu madde kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Hâlihazırda da komşumuz İran’da yaşanan son olaylar nedeniyle sınırlarımızdaki güvenlik tedbirleri de artırılmıştır. Ayrıca bir kez daha hatırlatmak gerekirse, hudutlarımızda kurduğumuz emniyet sistemleri pek çok ülke için de örnek teşkil etmektedir. Bundan sonra da meydana gelebilecek yeni gelişmelere karşı sınır güvenliğimizi en üst seviyede sağlamaya devam edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın" açıklamasında bulundu.


Türk ordusunu aldığı tecrübeler doğrultusunda güçlü bir ordu ile hareket ettiğini aktaran Bakan Güler, "Gerçek şu ki Türkiye, şanlı tarihinden aldığı tecrübe ve güçlü ordusuyla, bugüne kadar pek çok sınamayı başarıyla geride bırakmış, bölgesindeki istikrarsızlıkların olumsuz etkilerini asgari seviyede tutmayı bilmiştir. İşte bugün de yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen, köklü devlet geleneğimiz, tecrübemiz ve engin vizyonumuzla; Ülkemizin gücüne güç katmak için üstün bir gayretle çalışıyor, Kapsamlı ve stratejik adımlar atarak, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. Bu doğrultuda bir yandan kahraman ordumuzun imkân ve kabiliyetlerini artırıyor, yerli ve millî savunma sanayi yatırımlarıyla caydırıcılık seviyemizi pekiştiriyoruz. Kara, deniz ve hava platformlarında kendi ürettiğimiz ve artık ordumuzun envanterine girmiş ve sürekli yenileri de envantere dâhil olan silahlar ve mühimmatlarımız bunun en açık kanıtıdır" şeklinde konuştu.



"Çelik Kubbe sayesinde, vatanımızın korunmasında en yüksek savunma kapasitesine ulaşmak, en büyük hedefimizdir"


Bakan Güler açıklamasında, "Şüphesiz bunlarla yetinmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başta millî muharip uçağımız Kaan ve orta-uzun menzilli füze projelerimiz ile yerli teknolojiyle geliştirdiğimiz füzelerimizin entegre çalışacağı hava savunma sistemimiz "Çelik Kubbe" sayesinde, vatanımızın korunmasında en yüksek savunma kapasitesine ulaşmak, en büyük hedefimizdir. Bu stratejik vizyonla sınırlarımızın güvenliğini temin etmek, milletimizin huzurunu daim kılmak ve Türkiye’yi bölgesel kaotik gelişmelerin bir izleyicisi değil; huzur, barış ve istikrarı temin eden güçlü bir belirleyicisi olarak konumlandırmak için kararlılıkla çalışacağız. Sonuç olarak bölgedeki tüm gelişmeleri de dikkate alarak çok boyutlu ve derinlikli savunma ve güvenlik politikalarımızı etkin bir şekilde uygulamaya, icap eden tüm tedbirleri tereddütsüz olarak hayata geçirmeye devam edeceğiz. Siz kıymetli arkadaşlarımın da buradaki varlığınızın Türk milletinin gurur ve güven kaynağı olduğunun bilinciyle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da görevlerinizi en iyi şekilde yerine getireceğinize yürekten inanıyorum" ifadelerine yer verdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.