POLİTİKA - 11 Aralık 2024 Çarşamba 23:22

Bakan Uraloğlu: "Çocuklarımızı korumak için yasal düzenleme yapma ihtiyacı artık zorunlu hale gelmiştir"

A
A
A
Bakan Uraloğlu: "Çocuklarımızı korumak için yasal düzenleme yapma ihtiyacı artık zorunlu hale gelmiştir"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Çocuklarımızı korumak için yasal düzenleme yapma ihtiyacı artık zorunlu hale gelmiştir" dedi.


Bakan Uraloğlu, Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının TBMM’de 2025 yılı Merkezi Yönetim bütçe kanunu teklifi ile 2023 yılı merkezi yönetim kesin hesap kanun teklifinin görüşmelerinde konuştu. Türkiye’nin kalkınmasına önemli katkılar sağladıklarını ifade eden Uraloğlu, "Afete dirençli net sıfır emisyon hedeflerini gözeten dijitalleşmeye özen veren ve riskleri yönetebilen ulaştırma politikalarımızla projelerimizi planlıyoruz ve yürütüyoruz. Yürüttüğü faaliyetlerin karbon emisyonunu hesaplayan ilk bakanlık olarak iklim değişikliğinin etkilerini önemsiyor tüm projelerimizin çevreye duyarlı ve ekolojik dengeyi korunmasına önem gösteriyoruz” diye konuştu.


Kalkınma Yolu Projesi hakkında konuşan Bakan Uraloğlu, "Çin, Doğu Asya ve Hindistan’dan gelen yükleri Basra Körfezi’nden Avrupa’ya taşıyacak Kalkınma Yolu Projesiyle uluslararası iş birliği çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yine projenin ülkemizdeki geçişinin demir yolu olarak 2094 kilometre karayolu olarak da 1923 kilometrelik kesimde yapım çalışmalarını yürütüyoruz. Olmazsa olmaz projelerimizden bir tanesi de Zengezur Geçişi. Bu Zengezur Geçişi’yle Azerbaycan’a ve bütün Orta Asya’ya ve Uzakdoğu’ya erişimi doğrudan da sağlamış olacağız. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, AK Parti hükümetlerimiz döneminde uluslararası emtia fiyatlarının dikkate aldığımızda sadece Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın yaptığı yatırımların toplamı 281 milyar dolardır. Hayırlı uğurlu olsun. Gece gündüz yağmur çamur demeden aralıksız çalışıyoruz. Ülkemizin ve vatandaşımızın hizmetine yeni projeler sunarak hizmet yarışı veriyoruz. Bakın sadece 2024 yılında dört sektörde yirmi sekiz ilde toplam 118 milyar liralık elli bir projeyi bitirerek hizmete açtık” dedi.



“2053 yılına kadar demiryolu hat uzunluğumuzu 28 bin 590 kilometreye çıkararak ülkemizin her tarafına inşallah ulaşmış olacağız”


Türkiye’yi hızlı tren ağıyla buluşturarak hızlı tren ağını 2 bin 251 km’ye çıkardıklarını belirten Uraloğlu, “Ülkemizi hızlı trenle buluşturarak hızlı tren ağımızı 2 bin 251 kilometreye çıkardı. Ankara- Sivas Hızlı Demiryolu ağını hizmete açtık. Hızlı tren hatlarıyla ülke genelinde açıldığı günden itibaren tam doksan iki milyon yolcuya hizmet ettik. 2028 yılına kadar demiryolu hat uzunluğunu 17 bin 287 kilometreye 12 olan lojistik merkez sayısını da inşallah 25’e çıkaracağız. 2053 yılına kadar demiryolu hat uzunluğumuzu 28 bin 590 kilometreye çıkararak ülkemizin her tarafına inşallah ulaşmış olacağız. 2025 yılında Kayseri, Niğde, Sivas, Lojistik Merkezleri, Çerkezköy, Kapıkule Hızlı Tren Hattı, Gelemen- Tekkeköy Demiryolu hattı, Torbalı- Ödemiş, Malatya -Elazığ sinyalizasyon projelerini tamamlayarak hizmete alacağız. İstanbul Kuzey Demiryolu Geçişi hakkını İstanbul Kuzey Demiryolu Açışı hakkını hayata geçirerek Asya ve Avrupa’yı tekrar birbirine bağlayacağız inşallah” diye konuştu.


Ülke genelinde bin on beş kilometrelik kent içi raylı sistem hattının 434 kilometresini Bakanlık olarak gerçekleştirdiklerini aktaran Uraloğlu, “91 kilometrelik hattın yapımına devam ediyoruz. 384 kilometrelik yeni hattında planlamasını yaptık. Gayrettepe Kağıthane Metrosu’nu Bakırköy -Bahçeli Evler Kirazlı Metrosu’nu Sirkeci Kazlı çeşme yaya odaklı yeni nesil kent içi raylı sistem projesini Kocaeli Şehir Hastanesi travma Hattı’nı Halkalı İstanbul Havalimanı metrosunun ilk kesimini hizmete açtık. Daha önce tamamlayarak hayata geçirdiğimiz Marmaray’da günde 600 bin Başkentrayda 65 bin Gaziray’da 7 bin yolcuyu taşıyoruz.Raylarımızda hareket eden bütün demiryolu araçlarımızın geliştirilmesi ve üretilmesi çalışmalarımıza da aralıksız devam ediyoruz” diye konuştu.



“Tersane kapasitesi 4,79 milyona yükseldi”


Denizcilikte yapılan yatırımlara ilişkin bilgi veren Uraloğlu, 550 bin detveyt ton olan tersane kapasitesini 4,79 milyon detveyt tona, 37 olan tersane sayısını ise 85’e çıkardıklarını bildirdi. Türkiye’yi 8,9 milyon detveytton olan Türk Sahipli Filo büyüklüğünden, 52,7 milyon detveyt ton seviyesine ulaştırarak dünyada 11. sıraya yükselttiklerinin altını çizen Bakan Uraloğlu, “2021 yılında hizmete aldığımız Filyos Limanı’nı sizler biliyorsunuz. Doğu Karadeniz’de önemli bir lojistik üs olacak Rize İyidere Lojistik Merkezi çalışmalarına devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.



“Sosyal medya ve internet dünyası her şeyiyle kutsanacak bir özgürlük alanı değildir”


Bakan Uraloğlu, son günlerde sosyal medya platformlarında, dezenformasyon, siber korsanlık, nefret söylemi, telif hakları ihlalleri, çocukların istismar edilmesi ve akran zorbalığı gibi olumsuzlukların ön plana çıktığını belirterek, “Sosyal medya ve internet dünyası her şeyiyle kutsanacak bir özgürlük alanı değildir. Aksine yukarıda ifade etmeye çalıştığım başlıklar altında düşünce özgürlüğünü ve insanların hakikatle bağını yok eden boyutları var” dedi.


TÜİK raporuna göre nüfusun yüzde 66’sının sosyal medya kullanıcısı olduğu, yüzde 87’sinin ise internet kullandığını belirten Uraloğlu, “İnternette geçirilen sürenin günlük 7 saat ile dünya ortalamasının yüzde 7 fazlası ve sosyal medya platformlarında 303 milyon 97 bin aktif hesap olduğunu söylemek istiyorum. İnsanların bilgiye erişimi, bunları kendi hayatına ve ihtiyaçlarına yönelik kullanımı, zamanın ruhunu yakalamak açısından önemlidir. Ancak dijital dünya, özellikle çocuklarımızı popülerlik, beğeni ve izlenme sayısı faktörleriyle her geçen gün daha fazla çevrim içi kalmalarını sağlamaya yönlendirmektedir” ifadelerini kullandı.


Bakan Uraloğlu konuşmasının devamında, “Karşımızda kelimenin tam manasıyla sosyal bir tehdit bulunmaktadır. Bu durumun farkında olan Amerika, İngiltere ve Avustralya gibi ülkelerin sorunu önlemeye yönelik çeşitli düzenlemeleri, tedbirleri, kısıtlamaları ve tamamen kapatmalara kadar giden kararları aldığını görüyoruz” şeklinde konuştu.



“Çocuklarımızı korumak için yasal düzenleme yapma ihtiyacı artık zorunlu hale gelmiştir”


Yeni bir sosyal medya okur yazarlığı bilincine ve bakış açısına ihtiyaç olduğunu ifade eden Uraloğlu, “Bu noktada, 16 yaş altındaki çocuklarımızı sosyal medya ve online oyunların zararlarından korumak ve bu tür içeriklerin yayılmasını engellemek için yasal düzenlemeler yapma ihtiyacı artık zorunlu hale gelmiştir. Düzenlemenin temelinde ilk olarak internet servis sağlayıcılarının, sosyal ağ platformlarının sorumluluklarını ve denetimini arttırmak olacak” ifadelerini kullandı.


Aile, Adalet ve İçişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte çalışmalarını yaptıklarını belirten Uraloğlu, “Yüce Meclisimizden gerekli yasal düzenlemeleri yapmasını bekliyoruz. İnanıyorum ki hep birlikte hareket ederek bu tehlikeyle başa çıkabilir çocuklarımıza ve gençlerimize daha güvenli bir gelecek sunabiliriz” dedi.



Bakan Uraloğlu: "Çocuklarımızı korumak için yasal düzenleme yapma ihtiyacı artık zorunlu hale gelmiştir"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.