GÜNDEM - 15 Ağustos 2025 Cuma 14:01

Çin’in Ankara Büyükelçisi Xuebin: "Tarihi unutmamak dünya barışı ve huzurunun korunmasının önemini unutmamak demektir"

A
A
A
Çin’in Ankara Büyükelçisi Xuebin: "Tarihi unutmamak dünya barışı ve huzurunun korunmasının önemini unutmamak demektir"

Çin’in Ankara Büyükelçisi Jiang Xuebin, "Tarihi unutmamak, tarihten ders almak ve dünya barışı ve huzurunun korunmasının önemini unutmamak demektir" dedi.


Çin’in Ankara Büyükelçiliğinde İkinci Dünya Savaşı’nda Faşizme Karşı Zaferin 80. yıl dönümü vesilesiyle "Tarihi Unutmayalım, Barışı Koruyalım" Yuvarlak Masa Toplantısı düzenlendi. Büyükelçi Xuebin’in ev sahipliğinde gerçekleşen panele Prof. Dr. Seriye Sezen, Tevfik Kadan, Prof. Dr. Hasan Ünal, Kuntay Gücüm, Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Hacer Şule Perinçek katıldı.


İkinci Dünya Savaşı’nın zaferi, dünya barışı ve kalkınmasın için yeni bir sayfa açtığını belirten Büyükelçi Xuebin, 80. yıldönümünü vesileyle tarihten dersler çıkarmanın ve çağın sorumluklarını üstlenmenin önemini vurguladı.


"Tarihi unutmamak dünya barışı ve huzurunun korunmasının önemini unutmamak demektir"


Tarihin en iyi ders kitabı ve en iyi uyarıcı olduğunu belirten Xuebin, "Tarihi unutmamak, tarihten ders almak ve dünya barışı ve huzurunun korunmasının önemini unutmamak demektir. Çin halkı savaşın getirdiği acıları asla unutmaz ve barışı yorulmak bilmeden aramaktadır. Geçmiş geleceğe ışık tutar. Tarihsel deneyimleri ve dersleri unutmamalıyız, kini sürdürmek için değil, iyi kalpli insanların barışa duyduğu özlemleri ve kararlılıklarını uyandırmak içindir. Tarihten ders alıp geleceğe bakmalıyız. Tüm dünya halkları, barışın kolaylıkla elde edilmediğini ve daha da fazla değer verilmesi gerektiğini asla unutmamalıdır. Kalıcı barış sağlamak için, İkinci Dünya Savaşı’na doğru tarihsel bakış açıyla bakmalı ve tarihsel gerçekleri savunmalıyız. Ne yazık ki aradan 80 yıl geçtikten sonra bugün bile hala az sayıda insan tarihin temel gerçeklerini ve savaşta hayatını kaybeden on milyonlarca masum insan hiçe saymakta, tarih akışına ters düşerek işgal tarihini defalarca inkar ediyor ve hatta aklamaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın tarihi gerçeklerini çarpıtmaya ya da savaşın zaferini inkâr etmeye yönelik her türlü girişim başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Dünya halkları tarihin geriye dönülmesine izin vermeyecektir" ifadelerini kullandı.


"Çin, Türkiye’nin tek Çin ilkesine sarsılmaz bağlılığını büyük takdirle karşılamaktadır"


İkinci Dünya Savaşı’nın acı derslerini unutmadıklarını aktaran Xuebin, "Bencillik, hegemonya ve güçlülerin zayıfları ezdiği orman kanunlarının yeniden canlanmasına asla şans verilmemelidir. Çin, Türkiye’nin tek Çin ilkesine sarsılmaz bağlılığını büyük takdirle karşılamaktadır. Türkiye dahil olmak üzere uluslararası toplumla el ele vererek İkinci Dünya Savaşı’nın zaferinin kazanımlarını kararlılıkla savunmaya, gerçek çok taraflılığı korumaya, ortak istişare, ortak inşa ve paylaşım ilkelerine dayalı küresel yönetişim anlayışıyla insanlık için daha parlak bir gelecek inşa etmeye hazırız" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatımı istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beratını istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bununda yoksulluk ve fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise, yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise, silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatını talep etti. Son sözlerini dinleyene mahkeme heyeti sanıklardan Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e " Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırıldı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
İstanbul Sadettin Saran: "Şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir" Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, gündeme düşen konuşmalar ve paylaşımlarla ilgili, "Bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir" açıklamasını yaptı. Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, geçtiğimiz günlerde ifadeye çağrıldığı ’uyuşturucu operasyonu’na yönelik bugün de sosyal medyaya düşen WhatsApp konuşmaları üzerine açıklama yaptı. Saran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin kendisi olmadığını dile getirdi. Saran, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "WhatsApp üzerinden maksatlı şekilde yeniden dolaşıma sokulan; yıllar öncesinden bu yana defalarca tekzip edilmiş, tarafımla hiçbir ilgisi bulunmadığı açık ve kesin biçimde ortaya konmuş bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir. Avukatlarım, bu iftira niteliğindeki içerikleri yayan ve yayılmasına aracılık eden tüm kişi ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunacaktır. Öte yandan, bugün bazı medya mecralarında yer alan ve tamamen özel hayata ilişkin olan yazı ve yorumlar da hukuka ve basın etiğine açıkça aykırı olup, kişilik haklarının ağır ihlali anlamına gelmektedir. Bu yayınlar hakkında da gerekli hukuki süreçler derhal başlatılacaktır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım."