POLİTİKA - 19 Mart 2025 Çarşamba 21:43

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çiftçilere müjde

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum-kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda çiftçilerle iftar yaptı. Programda konuşan Erdoğan, "Ülkemizin dört bir yanından 81 ilden gelen kıymetli üreticilerimiz, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Bu mübarek akşamda Milletin Evinde sizleri ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti dile getirerek sözlerime başlamak istiyorum. Soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Artık 19. gününü geride bıraktığımız Peygamber Efendimizin cehennem azabından kurtuluş olarak müjdelediği son 10 gününe eriştiğimiz Ramazan-ı Şerifinizin mübarek olmasını diliyorum. Önümüzdeki hafta idrak edeceğimiz Kadir Gecenizi inşallah 30 Mart’ta vasıl olacağımız Ramazan bayramınızı da şimdiden tebrik ediyorum. Bu mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların milletimizin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine program için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan sizlerin şahsında vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçi kardeşlerime sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabbim milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim. Çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde milli iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakarlığını hiçbir zaman unutmayacağız" dedi.

"O karanlık gecede darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum" diyen Erdoğan, "15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokraside değil, tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da yine sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz. Göreve geldiğimiz günden itibaren tüm vatandaşlarımızın saadeti, refahı, kardeşliği için geceli gündüzlü koşturuyoruz. Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükümetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden, 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçilere hak ettiği değeri vermenin çabasında olduklarını belirterek, "Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sizlerle ve ekranları başında bizleri izleyen kardeşlerimle sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum. Yine burada birilerinin ’Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum" değerlendirmesini yaptı.

Verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl sonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağını dile getirdi. Türkiye’de 206 çeşit tarım mahsulü üretildiğini kaydeden Erdoğan, "Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada dördüncüyüz. Bitkisel üretimde on birinciyiz. 21 üründe dünyada ilk üçteyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada dokuzuncu, Avrupa’da 3. sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada yedinci, Avrupa’da birinci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada dokuzuncu, Avrupa’da ise ikinciyiz. Yumurta üretiminde dünyada onuncu, Avrupa’da ikinci, bal üretiminde dünyada ikinci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada on altıncı, Avrupa’da 2. sıradayız" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki bütün bu başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini, 2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini aktardı.

"’Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye, bugün tarımsal hasılada Avrupa’da lider dünyada ise 8. sıradadır" diyen Erdoğan, "Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık, geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz. Tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik. 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürün ihraç ediyoruz. İhracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasındayız.İlk Üç Ülke Arasındayız 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürün ihraç ediyoruz. İhracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasındayız. Tohumculukta 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştiriyoruz. Bu listeyi daha da uzatmamız mümkündür. İdrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamlar ziyadesiyle kafidir. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup, hükümetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun, hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum" diye konuştu.

Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, burada aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız, sizlerin alın terinizde ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemizde hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler, özellikle mübarek Ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır" diye konuştu.

Ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı. Ayrıca ürün arzını dönük önlemleri aldık. Bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısı yaşanmadı. Hatta birçok işletmemiz indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiler, hem de Ramazan ayında vatandaşımızın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek oldular. İnşallah Ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini, Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz" dedi.

85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa bunda en büyük emeğin çiftçilerde olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduk. Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile bu ürün para yetmedi, elde kaldı gibi şikayetlerinde inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturuldu. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı arttırıyoruz."

Bütün tarım politikalarının merkezine üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını bildiren Erdoğan, "Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete almıştık. Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yılda benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor. Sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor. Yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz. Kırsalda hayat standardını yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarımız sürüyor. Uyguladığımız kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerimiz bulunuyor" diye konuştu.

Çiftçilerle müjdeleri paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinde kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz" ifadelerini kullandı.

Bu rakamın 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de paylaşan Erdoğan, "Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bu düşüncelerle davetimize icabet ederek iftar soframızı şereflendiren siz çiftçilerimize teşekkür ediyor. Her birinizi milletin evinde misafir etmekten duyduğum memnuniyeti tekraren ifade ediyorum" şeklinde konuştu.

Hülya Keklik


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Martı, 2026’da gelirde iki katın üzerinde büyüme ve pozitif FAVÖK hedefliyor New York Borsası’nda işlem gören Türk teknoloji şirketi Martı Technologies, 2025 yılına ilişkin finansal beklentilerini aşmayı öngördüğünü ve 2026 yılına yönelik büyüme hedeflerini açıkladı. Türkiye’nin önde gelen mobilite uygulamalarından Martı, 2026 yılı için 70 milyon dolar gelir elde etmeyi ve pozitif düzeltilmiş FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) seviyesine ulaşmayı planlıyor. Bu öngörünün, şirketin yıllık bazda iki katın üzerinde gelir büyümesi yakalayacağına işaret ettiği belirtildi. Şirket, 2026 yılına yönelik öngörülen performansın temel faktörler tarafından destekleneceğini şöyle açıkladı: "Yolculuk paylaşımı (ride-hailing) hizmetlerinde sefer sayısının hızlı artışı, gelir elde edilen şehirlerde üyelik paketlerinin yaygınlaşması ve satış hacminin artması, 2025 yılında faaliyete geçen yeni şehirlerde üyelik paketlerinin kademeli olarak kullanıma sunulması, Martı’nın teslimat (delivery) hizmetlerinin hacim ve gelir katkısının artması." Artan yolculuk hacmiyle birlikte oluşan operasyonel kaldıraç, gelir elde edilen pazarlarda iyileşen birim ekonomileri ve teslimat hizmetlerinin ölçeklenmesiyle şirket, kârlılığa ulaşırken büyüme yatırımlarını da sürdürülebilir bir şekilde devam ettirmeyi amaçlıyor. Martı Kurucusu Oğuz Alper Öktem, konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "2025 performansımız, güçlü operasyonel kabiliyetimizin ve Martı’nın önünde duran büyük potansiyelin somut bir göstergesi. Yolculuk paylaşımı hizmetlerimizde yakaladığımız ivme sayesinde 2025 yılı beklentilerimizi aşacağız. Türkiye’de yeterince hizmet almamış ulaşım ve son kilometre pazarında hızla büyürken, 2026 yılında gelirlerimizi iki katın üzerine çıkaracağımızı ve pozitif FAVÖK seviyesine ulaşacağımızı net bir şekilde öngörebiliyoruz. Teslimat gibi yeni servislerin devreye alınmasıyla da platformumuzdan daha yüksek değer oluşturmayı hedefliyoruz." Şirket, 2026 yılına ilişkin finansal beklentisini açıkladı. Martı’nın 2025 yılında 34 milyon dolar olan gelir beklentisi, 2026 yılında 70 milyon dolar oldu. Karlılık tarafında ise güçlü bir iyileşme öngörülüyor. 2025 yılı için Düzeltilmiş FAVÖK beklentisi eksi 17 milyon dolar seviyesinde bulunan şirket, 2026 yılında 18 milyon dolarlık pozitif katkıyla Düzeltilmiş FAVÖK’te artıya geçerek 1 milyon dolar seviyesinde pozitif Düzeltilmiş FAVÖK elde etmeyi hedefliyor.
Muş Tersine göç: Metropolden köyüne döndü, kurduğu fabrika ile gençlerin istihdam umudu oldu Metropoldeki yaşamını bırakarak Muş’un Kırköy beldesine dönen genç girişimci İsmail Baçaru, tarafından kurulan tekstil fabrikası, üç aydır sürdürdüğü üretimle başta gençler olmak üzere belde halkına istihdam umudu oldu. Metropollerden kırsala dönüşü ifade eden tersine göçün örneklerinden biri Muş’un Kırköy beldesinde hayata geçirildi. Büyükşehirdeki yaşamını geride bırakarak memleketine dönen genç girişimci İsmail Baçaru, Kırköy beldesinde kurduğu tekstil fabrikasıyla bölge gençlerine istihdam kapısı oldu. Belediyeye ait ek binada yaklaşık üç ay önce faaliyete başlayan tekstil fabrikasında, çeşitli markalar için üretim yapılıyor. Özellikle gençlerin ve kadınların istihdam edildiği tesiste, düzenli üretimle birlikte ekonomik hareketlilik de sağlanıyor. Fabrikanın faaliyete geçmesiyle birlikte beldede iş imkanlarının artmaya başlaması ile gençler, büyükşehirlere göç etmek yerine kendi memleketlerinde çalışma fırsatı buluyor. Bu tür yatırımların tersine göçü teşvik ederek kırsal bölgelerin kalkınmasına katkı sağlaması hedefleniyor. Beldede işsiz genç sayısının yüksek olduğunu belirten Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı, her gün atölyeye geldiklerinde makinelerin çalıştığını, gençlerin cıvıl cıvıl iş başında olduğunu ve işletme sahiplerinin de üretim alanında gençlerin başında durduğunu görmenin kendilerini gururlandırdığını söyledi. Başkan Yaktı, "Gençlerimizin her gün Muş merkeze gidip gelerek çalışmaları hem ulaşım açısından zor oluyor hem de özellikle genç kızlar için aileler tarafından pek tercih edilmiyor. Bu nedenle gençlerimizin kendi beldelerinde çalışma imkânına kavuşması çok daha iyi oldu. İşletmeci kardeşlerimiz ihtiyaç duydukları sürece binanın tüm katlarını kullanabiliyor. Şu anda birinci ve ikinci kat aktif olarak kullanılıyor, üçüncü kat da tamamen kendilerine tahsis edilmiş durumda. Amacımız; köydeki ve beldedeki gençlerimize, kız-erkek ayrımı olmadan iş imkânı sunmak ve aile ekonomilerine katkı sağlamaktır. Bugün burada 35 civarında gencimiz çalışıyor. Gençlerimiz hem iş sahibi oluyor, hem ailelerine destek oluyor hem de meslek öğreniyor. Overlokçu, makineci, usta olarak işe başlayan gençlerimiz zamanla kendilerini geliştirerek ileride devlet desteklerinden faydalanıp kendi iş yerlerini açabilecek seviyeye gelebilecekler. Belediye olarak, belediye başkanı ve eğitimci kimliğimizle gençlere yönelik böyle bir projeyi uzun zamandır hayal ediyorduk. Bu yıl hayata geçirmek nasip oldu. Hayırlı, uğurlu olmasını diliyor; tüm gençlerimize başarılar temenni ediyoruz" şeklinde konuştu. İstanbul’dan göç ederek beldesine dönen İsmail Baçaru, teksil işini küçük yaşlarda öğrendiğini ve kendi evinde, tek bir makineyle pantolon ve gömlek dikerek işe koyulduğunu belirtti. Baçaru, "Kardeşlerimle birlikte kendi iş yerimizi Kırköy Belediyesinin ek binasında açarak iş başı yaptık. Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı bize bu yeri tahsis edip bize destekte bulundu. Bu süreçte bizlere kolaylıklar nasip oldu. Yaklaşık 3 aydır burada üretim yapıyoruz. Şuanda 35 personelimizle faaliyet gösteriyoruz. Gençlerimiz işlerinin başında, çalışıyor ve ailelerine ekonomik olarak katkı sağlıyor. Biz de burada çalışmaktan son derece mutluyuz. Bu vesileyle tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hepsi işini severek, disiplinle yapan arkadaşlarımızdır. Burada çalışan gençlerimiz merkeze gitmek zorunda kalmıyor. Sabah-akşam yolda geçen birer saatlerini kazanmış oldular. İş yerimiz evlerine çok yakın, neredeyse kapılarının önünde. Özellikle kızlarımız güvenli bir ortamda çalışıyor, aileleri de bu durumdan memnun. Ben buradaki tüm gençlerimize şunu tavsiye ediyorum. Çalışın, çalışarak ve öğrenerek bir yerlere gelirsiniz. Buraya sadece zaman geçirmek için gelmeyin. Masanın başına her geçtiğinizde, yaptığınız işten bir güç alın. Zamanın ve emeğin değerini bilin. Çünkü bugün öğrendikleriniz, yarın size çok lazım olacak. Ben çocukluğumdan beri bu işi yaparak bugünlere geldim. Sizler de aynı azim ve emekle bu seviyelere gelebilirsiniz" dedi.
Eskişehir Eskişehir cezaevlerinde 5 bin 742 hükümlü ve tutuklu bulunuyor Adli Kolluk Değerlendirme Toplantısı’nda, 24 Aralık 2025 tarihi itibariyle Eskişehir Ceza İnfaz Kurumları’nda 5 bin 26 hükümlü ve 716 tutuklu olmak üzere toplam 5 bin 742 kişi bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Eskişehir Adliyesi Yunus Emre Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. "Güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır" Ardından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah tarafından açılış konuşması yapıldı. Karakülah, adli kolluğun, ceza adalet sisteminin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Başsavcısı Üzeyir Karakülah, "Suçun aydınlatılması, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması, mağdurun korunması ve şüphelinin haklarının gözetilmesi noktasında gösterilen her titiz çalışma, adaletin doğru ve zamanında tecellisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu çerçevede, soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan kararlar, ancak sizlerin titizlikle yürüttüğünüz çalışmalar ile verilebilir. Unutulmamalıdır ki; güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır. Bu noktada, kurumlarımız arasındaki koordinasyonun artırılması, suçla mücadelede daha etkin olma yolunda büyük önem taşımaktadır. Adli kolluk ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasındaki koordinasyonun güçlenmesi, hem soruşturmaların hızını hem de hukuki güvenliği artırmaktadır. Elbette değerlendirme toplantıları, yalnızca başarıların konuşulduğu değil; eksikliklerin, yaşanan sorunların ve geliştirilmesi gereken alanların da samimiyetle ele alındığı toplantılardır. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyla da yargı hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktayız" şeklinde konuştu. Adli kolluk birimlerinin bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmalar hakkında istatistikler paylaşılması sonrası basına kapalı şekilde devam eden programda, karşılaşılan sorunlar ve gelecek döneme ilişkin hedeflerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Programa; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah’ın yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, Gümrük Müdürü Muhammet Uçar, Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Vekili Mustafa Aşıcı, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cumhuriyet Savcıları ve kolluk amirleri katıldı.