POLİTİKA - 21 Ağustos 2023 Pazartesi 15:44

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Macaristan dönüşü açıklamalar

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Macaristan dönüşü açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Memurlarımıza zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil. Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın davetine icabetle Macaristan Devleti’nin Kuruluş Günü kutlamalarına katılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Macaristan’dan turda dönüş yolunda uçakta gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafirperverlik için Macaristan Başbakanı Orban ve Cumhurbaşkanı Novak başta olmak üzere tüm Macar dostlara teşekkür ettiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macar halkının milli gün kutlamalarında ortak olduklarını ifade etti.

Budapeşte’de düzenlenen 19. Dünya Atletizm Şampiyonasına da şu anda ev sahipliği yaptığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

Macaristan’ı üstlendiği organizasyon dolayısıyla tekrar kutluyor, şampiyonanın sağlıklı şekilde tamamlanmasını temenni ediyorum. Dün başlayan şampiyonada Türkiye, 13 branşta 17 sporcumuz tarafından temsil ediliyor. Son yıllarda sporcularımız atletizm dahil hemen her branşta milletimizi gururlandıran başarılara imza attı. Sporcularımızın bu şampiyonada da ülkemizi en güzel şekilde temsil edeceklerine yürekten inanıyorum. Stratejik ortağımız ve NATO müttefikimiz Macaristan’la köklü ve sağlam dostluk bağlarına dayanan kapsamlı ilişkilere sahibiz. Macaristan deprem felaketi sonrasında her alanda ülkemize destek ve dayanışmasını gösterdi. Cumhurbaşkanı Sayın Novak, mart ayındaki ziyareti sırasında deprem bölgelerinde incelemelerde bulundu, vatandaşlarımızla bir araya geldi. Macaristan’ın bu kara gün dostluğunu hiçbir zaman unutmayacağız. Bu sene Türkiye-Macaristan ilişkilerinde tarihi bir dönüm noktası olacak. 18 Aralık 2023 tarihinde Türkiye-Macaristan Dostluk Anlaşmasının 100’üncü yıl dönümünü idrak edeceğiz. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 6’ncı toplantımızı bu tarihe denk düşecek şekilde Budapeşte’de düzenleyeceğiz. Bu sayede ayrıca 2024 Yılı Türkiye-Macaristan Kültür Yılı Etkinliklerinin açılışını yapacağız. İlişkilerimizin her alanında önemli gelişmeler kaydediyoruz. İkili ticaret hacmimiz 2022 yılında 3,5 milyar dolar düzeyini yakalayarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Macaristan’la geçtiğimiz sene Karma Ekonomik Komisyon Mekanizmasına ilaveten ekonomi ve ticaret ortaklığı noktasında da bir hedef belirledik. O da 6 milyar dolar. Şimdi Ekonomi ve Ticaret Ortaklık Komitesini de tesis ettiğimiz için bu rakam daha da büyüyecek. Tabii Başbakan Orban ve Cumhurbaşkanı Novak’la olan görüşmelerimizde bu konudaki kararlılığımızı teyit ettik. Temaslarımızda ayrıca stratejik ortaklık ve iş birliğimizin gerek ikili gerek bölgesel alanda hayırlı sonuçlara vesile olduğunu gördük. İş birliğimizi geliştirilmiş stratejik ortaklığımız çerçevesinde daha da güçlendirmek amacıyla ortak adımlar atma konusunda mutabık kaldık. Macaristan’ın, Avrupa Birliği üyeliğimize desteğini bir kez daha güçlü bir şekilde vurgulaması bizleri ayrıca memnun etti.”

Ziyaretinde etkinliklere katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmeler yaptığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerini şu şekilde hatırlattı:

“Ziyaretim vesilesiyle etkinliklere iştirak eden Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Zeljka Cvijanovic ve Bosna Hersek Sırp Kesimi Başkanı Milorad Dodik ile de görüşmeler yaptım. Sayın Cvijanovic ve Dodik’i kabulümde Türkiye’nin Bosna Hersek’in istikrarına verdiği önemi özellikle dile getirdim. Etkinliklere Azerbaycan, Katar, Kırgızistan ve Türkmenistan liderleri, Çekya ve Slovenya eski başbakanları ve Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti reisi de katıldı. Davetli devlet ve hükümet başkanlarıyla da ayak üstü de olsa sohbetlerimiz oldu. Günü birlik gerçekleştirdiğimiz Macaristan ziyaretimizin her açıdan verimli geçtiğini memnuniyetle ifade etmek isterim. Macar makamlarına hüsnükabulleri için tekrar teşekkür ediyorum. Verimli temaslarımızın devamını da özellikle aşkla, heyecanla inşallah Aralık’ta bir araya gelmek suretiyle devam ettireceğiz.”

Bir gazetecinin ‘2023’ün Şubat ayında yaşadığımız Kahramanmaraş depreminin ardından 6 ay geçti. Siz depremin hemen ardından başlattığınız yoğun çalışmaların bir parçasını seçim beyannamenize de koydunuz. AK Parti’nin seçim beyannamesinde Afetle Mücadele Acil Eylem Planı vardı. Bu aslında çok fazla ve çok detaylı bir çalışmanın bir parçasıydı. Bugün itibarıyla başta beklenen İstanbul depremi olmak üzere muhtemel afetlere karşı ne derece hazırlıklıyız, durumumuz nedir? ‘ sorusuna şu şekilde cevap verdi:

“Asrın felaketinin yaralarını sarmak, 11 ilimizde hayatı normale dönüştürmek için başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanım olmak üzere AFAD, İçişleri Bakanımız hepsi yoğun bir şekilde çalışıyor. 6 Şubat depremlerinin hemen ardından 680 bin yeni konut için çalışmalarımızı başlattık. 11 ilimize biliyorsunuz biz koordinatör valiler atadık, onlarla birlikte bu süreci devam ettiriyoruz.

Türkiye’yi depreme dayanaklı hale getirmek için yürüttüğümüz çalışmalarımızda İstanbul’u, Marmara’yı ayrı bir başlık altında değerlendiriyoruz. İstanbul için 1,5 milyon konutun dönüşümünü şu anda öngörüyoruz ve bunun için boşa harcanacak bir vakit yok. Gerek deprem bölgesi gerekse diğer illerimizde olsun hiçbir çalışmayı ağırdan alacak durumumuz yok.

İstanbul’dan öte Marmara ile ilgili hazırlıklarımız başta ilgili bakanlar olmak üzere devam ediyor. Kocaeli, Yalova, Sakarya, Düzce, Bolu depremlerini yaşadık. Her an, her yerde, her zaman bu tür depremlere hazırlıklı olmamız gerekiyor. Orta Anadolu havzası sürekli beşik gibi sallanıyor. Daha yeni Adana’da yine 5,5 şiddetinde depremler yaşadık. Kahramanmaraş’ta yine aynen devam ediyor. Bunlara karşı hazırlıklı olmak durumundayız.”

‘Asrın felaketinden etkilenen illerimizde konutlarımızı zemin artı 3, zemin artı 4 şeklinde inşa ediyoruz’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“ Bunun yanında köy evlerini inşa ediyoruz. Vatandaşlarımıza evler konusunda daha ne gibi destekler verebiliriz bunu çalışıyoruz. Buralarda çelik konstrüksiyon ile bu binalarımızı yapıyoruz, hafif yapı elemanları kullanarak bunları devam ettiriyoruz ve inşallah 1 ile 1,5 yıl içinde konutları da sahiplerine teslim edeceğiz.

Vatandaşlarımızın da yerinde dönüşüm projelerimize ilgisi bizleri memnun ediyor. Yerinde dönüşüm projemize 200 bine yakın başvuru var. İnanıyorum ki bu sayı artacaktır. Hazırladığımız plana göre yapılanma bunlar devam ediyor. Yoğun bir şekilde de bu inşaatlarımızı devam ettiriyoruz. İstanbul’un tüm ilçelerine de koordinatör vali atamalarını yaptık. İşlemlerin hızlı ve etkili olması bakımından koordinatör valilerimizin faydasını gördük. İstanbul’un ilçelerinde olası bir deprem sonrası iletişimin sağlanması için yeni telsiz sistemi kurduk ve çalışır hale getirdik. Toplanma alanlarını, rezerv alanları yeniliyor ve aktif kullanıma hazır olmaları için çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunun yanı sıra Kanal İstanbul’un iki yakasına 500’er bin nüfusu barındıracak projemiz de olası İstanbul depremine yönelik tedbirlerimiz kapsamındadır.”

Bir gazetecinin son Kabine toplantısından sonra önemli bir açıklama yaptınız. ‘Ekonomik zorlukları göz ardı etmiyoruz, dillendirilen serzenişlerini de çok yakından takip ediyoruz. Biz başkaları gibi şikayetler karşısında millete parmak sallayanlardan olmadık. Bizim görevimiz, eleştirilen hususları en aza indirip vatandaşımızı memnun etmek’ şeklinde. Bu serzenişler başlığı altında size hangi kanallardan ne tür serzenişler geliyor? Özellikle Ocak 2024 itibarıyla bilhassa dar ve sabit gelirlilere ne tür mesajınız olacak? sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda memurlarla ilgili çalışmayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız yetkili sendikalarla sürdürüyor. Bu ay sonuna kadar da devam edecek. Nitekim birinci, ikinci, açıklamalar Bakanım tarafından yapıldı. Emeklilerle ilgili de ayrıca Bakanlığımız çalışmalarını sürdürüyor. Memurlarımıza bu zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil. Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız.

Her fırsatta vatandaşlarımızla bir araya gelmeye özen gösteriyorum. Resmi programımızın izin verdiği ölçüde şehirlerimizde ev ziyaretleri gerçekleştiriyorum. Deprem bölgesindeki insanlarımızla her zaman görüşüyoruz, 6 Şubat’tan bu yana muhabbetimizi hiç kesmedik. Tüm bunların yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde icra ettiğimiz programlarımızda toplumun tüm kesimleriyle bir araya gelmeye özen gösteriyorum. Partimizin yetkili organları da vatandaşlarımızın nabzını tutuyor. Biz seçimden seçime vatandaşın ayağına gidenlerden hiç olmadık. Partideki yönetici arkadaşlarımız her zaman için vatandaşlarımızla bir arada.

Yaşanılan ekonomik sıkıntıların, zorlukların farkındayız. Görüştüğüm vatandaşlarımızdan yaşadıkları sorunları, sıkıntıları dinliyorum. Hayata geçirdiğimiz tedbirleri anlattıkça, gelecek günlerin daha güzel olacağına olan inançları artıyor. Vatandaşlarımız gönüllerini ferah tutsunlar, ekonomi kadrolarımız işinin ehli. Türkiye’de enflasyonu tek haneye düşüren bir iktidar olarak, enflasyonu yine tek haneye AK Parti kadrolarının düşüreceğine inansınlar” cevap verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptınız, büyük başarılara imza atmıştınız. Sizden sonra gelen AK Partili belediye başkanları da hizmette yarış yaptılar. Ancak son 4 yılda hizmet anlamında bir düşüş, verilen sözlerin yerine getirilmediğini görüyoruz. İstanbul ve Ankara belediye başkan adayları belli oldu mu, öğrenebilir miyiz? sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan şu şekilde cevap verdi:

“Daha 7-8 ay var. Bu kadar aceleci olursak yanlış olur. İstişare bizim en büyük silahımız. İstişaremizi kimlerle yapacağız? Teşkilatımızın tüm yetkili birimleriyle yapacağız. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları hepsiyle istişarelerimizi yapacağız. Önümüze onlar alternatif olarak hangi arkadaşlarımızı çıkarırlarsa, onların içerisinden birinci derecede İstanbul ve Ankara olmak üzere adımlarımızı atacağız. Çünkü İstanbul ve Ankara bunların eline bırakılmaz. İstanbul ve Ankara bunların eline kaldı, hali gördünüz. Dün bir gazetede İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin karşısındaki çöp yığınlarını gösterdiler. Yakışır mı bu? Şimdi ben göreve geldiğimde üç şeyi konuşuyorduk, çöp, çukur, çamur. Şimdi aynı durumu İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de yaşıyoruz. Nerede bir CHP belediyesi varsa bunları yaşıyoruz. Benim halkım buna layık değil. Nasıl biz o çöp dağlarını ortadan kaldırdıysak, nasıl susuzluğu giderdiysek, o çukurlardan İstanbul’umuzu nasıl kurtardıysak inşallah şimdi de şu sıkıntıları aşacak bir kadroyla 31 Mart’a hazırlanıyoruz. 22 yıldır Türkiye’de marka olmuş bir belediyecilik anlayışımız var. AK Parti belediyecilik anlayışını, AK kadroları tüm seçim bölgelerinde vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Bugüne kadar olduğu gibi 2024 yerel seçimlerinde de AK Parti’yi en iyi şekilde temsil edecek, vatanına hizmet etmeyi aşk bilen adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız. Her bir seçim bölgesi için ayrı ayrı çalışıyoruz. Uzun yıllar çöp, çamur ve çukur siyasetine maruz kalmış CHP’lilerin elindeki belediyeler için de kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.”

CHP’de bir değişim bir genel başkan değişimi bekliyor musunuz sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan,

“Bunu şimdi halkımıza soracağız. Halkımız değişimse değişim, eğer kalsın diyorsa diyecek bir şeyim yok. Çünkü egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. Biz, böyle inandık. Bu yola böyle çıktık. Biz, üzerimize düşeni yapacağız. Nedir? En ideal isimleri biz halkımıza takdim edeceğiz ve bu ideal isimlerle yola devam edeceğiz ama Kılıçdaroğlu dersen benimle kaç yarışa girdi? 13’te 13 yaptı. Şimdi 14’te olsa, 15’te olsa bu arkadaştan bir şey olmaz. En hayırlısı kendisi çekilip gitmesi lazım. Yani dünyada ülkeleri görüyorsunuz, bir seçim kaybediyorsa bir lider ne yapıyor, hemen istifasını veriyor, çekip gidiyor. Fakat bunda böyle bir şey yok. Bunlar şimdi birbirleriyle koltuk yarışında. Bolu’nun belediye başkanı otobüsün üstüne çıkıyor, oradan koltuk atıyor. Genel merkezin önünde yapıyor bunu ve bu Bolu belediye başkanı. Önce neydi? Milletvekili. Sonra Bolu’ya belediye başkanı. Bundan sonra da bunlar da en ufak bir değişim söz konusu olmaz. Bunların içinden çıkan genel başkanlar yok mu? Var. Şimdi bu genel başkanların her biri de ‘ben meydandayım’ diyor. Birisi gitti milletvekili oldu. Şimdi onun görevi Kılıçdaroğlu’nu savunmak. Genel başkan yardımcısı için sen de ‘istifa etmen lazım’ diyor. CHP, ana muhalefet ne hale geldi? Demokrasi mücadelesinde muhalefet çok çok önemli ama ne yazık ki Türkiye’nin en büyük kaybı, demokrasi mücadelesinde karşısında muhalefet yok, ana muhalefet yok” ifadelerini kullandı.

Başıboş ve sahipsiz köpeklerle mücadele konusunda sorulan soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan,

“Başıboş, sahipsiz köpeklerle mücadele konusunda yasal düzenleme mevcut. Gerek ilgili bakanlık gerekse belediyeler sahipsiz, başıboş köpekleri barınaklara topluyor, ama toplamak işi bitirmiyor. Bunları barınaklar çerçevesi içerisinde bir yerlerde toparlamak lazım. Örneğin Konya Büyükşehir Belediyesinin, İstanbul’da Beykoz Belediyesinin barınakları var. Belediyelerimizde bu konuya hassasiyet gösteriyoruz ve yasal düzenlemeyle de bu işi kontrol altına almanın gayreti içerisindeyiz. Ben mesela Beykoz Belediye’mizin çalışmasını takdir ettim. Tabii bunlar için çok çok büyük alanlar gerekiyor ve bu büyük alanlarda da bunların teşhis, tedavi hatta gerekirse ameliyatlarına varıncaya kadar bunları yapmaları şart. Beykoz bunu yapıyor, gördüm. Aynı şekilde Konya bunu yapıyor. Bundan sonraki süreçte de bunu bizler yapmaya kararlıyız ve bu kararlılığımız devam edecek.

Gelişmiş ülkelerde, Avrupa’da bu sorun nasıl çözüme kavuşturulduysa bizde aynı uygulamaları hayata geçireceğiz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığına gerekli talimatlar verilmişti. Sokaklarımızı çocuklarımız, insanımız için güvenli hale getirmek görevimiz. İlgili bakanlıklarımız çalışmalarını yapıyor. Başıboş köpeklerle ilgili hangi kurumun yetkili ve görevli olduğu kanunlarımızda belli. Belediyeler, sokaklarda yaşayan hayvanları barınaklara almalı. Bu konunun takipçisiyim. Çocuklarımız, insanlarımız için güvenli şehirler, sokaklar için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız.

Fakat ne yaparsanız yapın bu iş bir defa vatandaşın kendi köpeğine sahip olmasını gerektiriyor. Eğer sahip olmazsa, o bir gün gelir kendi evindeki çocuğuna da aynı darbeyi vurur” dedi.

Tahıl koridorunun akıbeti hakkında sorulan soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan,

“Ukrayna’dan, Odesa’dan çıkan bu gemi bir tahıl gemisi değil, bu bir konteyner. Bununla ilgili Millî Savunma Bakanlığımız zaten açıklamayı yaptı. Buradaki bütün hedefimiz, Sayın Putin ile yaptığımız telefon görüşmelerimizle, Rusya’nın tahıl koridoru meselesindeki takınacağı olumlu tavırdır.

Eylül ayı içerisinde Hindistan’da G-20 toplantısı, ABD’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Bu yoğunluk içerisinde fırsat bulursak Sayın Putin ile yüz yüze bir araya gelip konuşacağız.

Yakında Dışişleri Bakan’ım bir Rusya seyahati yapabilir. Çünkü bu işin yüz yüze olması büyük önem arz ediyor ve bu şekilde neticeyi almak çok daha isabetli olacaktır” ifadelerini kullandı.

Rusya ve Ukrayna arasında Türkiye’nin arabuluculuğunda görüşme olur mu sorusuna ilişkin, “Biz ona gayret ediyoruz, temennimiz odur. Yani Zelenski’nin gelişi, onunla yaptığımız görüşmeler, aynı zamanda NATO Liderler Zirvesi’nde yaptığımız görüşmelerde bunları etraflıca konuştuk. Temennim o ki iki liderin burada bizim arabuluculuğumuza eyvallah etmesiyle netice alırız.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban bu konularda çok çok hassas ve Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak da Türkiye’yi iyi tanıyor, bizleri iyi tanıyor. Bir de Türk cumhuriyetleriyle ilgili orada bir gözlemci üye sıfatıyla da bizim ne pozisyonda olduğumuzu gayet iyi biliyor. Şu anda Viktor Orban, önümüzdeki yılın ikinci yarısında Avrupa Birliğinde dönem başkanlığını alacak ve temenni ederiz ki o süreçte çok daha farklı adımları atabiliriz. Macaristan, Türkiye’ye tarihi itibarıyla farklı bakışlarla yakın bir ülke ve bu yakınlığını da ortaya koyduğu tavırlarla ispat ediyor. İlişkilerimiz gayet iyi, ticaret hacmimizi 3,4 milyar dolardan 6’ya çıkarma gibi hedefimiz var. Bu olur mu? Olur. Bizim şu anda inşaat firmalarımızın Macaristan’da ciddi yatırımları var. Sürekli de bu gelişiyor. İnşallah bu gelişme daha da güzel günlere vesile olacaktır, ben buna inanıyorum” dedi.

Dönem başkanlığı döneminde Türkiye’yle ilgili olumlu beklentiniz var mı? sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan,

“Olumlu gelişmeler şüphesiz ki olabilir. Fakat dönem başkanı olmak neticeyi getirmiyor. Neticeyi getirebilmek için her şeyden önce üye ülkelerin vereceği destek önemli” ifadelerini kullandı.

Batı Afrika ülkeleri Nijer’e askeri müdahale kararı aldıklarını bu konuda Türkiye’nin tavrıyla alakalı soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu an itibarıyla henüz bir çözüme gidilemedi. Biz de şu anda Dışişleri Bakanlığımızla vesaire buradaki anahtar rolümüzü nasıl oynarız bunun üzerinde duruyoruz, duracağız ve inşallah Nijer’i de bir çözüme kavuşturmamız lazım.

Dost ve kardeş ülke Nijer’in de en kısa zamanda anayasal düzene, demokratik bir yönetime kavuşmasını ümit ediyorum. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun da Nijer’e askeri müdahale kararını doğru bulmuyorum. Bu kararın ardından Mali ve Burkina Faso da Nijer’e böylesi bir askeri müdahalenin kendilerine karşı savaş açmak olduğu uyarısında bulundu. Nijer’e yapılacak askeri müdahale, istikrarsızlığın Afrika’nın birçok ülkesine dağılması demek olur. En kısa zamanda Nijer’de toplumsal barışın ve istikrarın yeniden tesis edilmesini temenni ediyorum. İnanıyorum ki Nijer halkı demokrasiye sahip çıkarak, en kısa zamanda seçime gidecektir. Türkiye olarak, dost ve kardeş ülke Nijer halkının yanında yer almaya devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.

İsveç’in NATO üyeliğiyle ilgili süreç Meclis’e geldiğinde, Türkiye’nin tutumunda bir değişiklik olacak mı? Ve bu konu MHP ve Cumhur İttifakı partileriyle müzakere edildi mi? sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan,

“İsveç’in NATO’ya katılım protokollerinin TBMM’ye gönderilmesi ve sürecin Meclis’ten hızlı şekilde geçmesi İsveç’in verdiği sözlere sadık kalmasıyla doğru orantılı. Bu işin kararını Parlamentomuz verecek. Bu konu Parlamentomuzda, komisyonlarda ne kadar görüşülür, buralardan ne kadar zamanda geçer onu bilemeyiz. İsveç’in her şeyden önce Stockholm caddelerine sahip çıkması lazım. Eğer Stockholm caddelerine sahip çıkmazsa, bizim kutsalımıza, kutsallarımıza bu saldırılar devam ederse kusura bakmasınlar.

Tabii ki Cumhur İttifakı’nın kendine ait bazı ilkeleri var. Bütün bunları Devlet Bey ile ve diğer arkadaşlarımızla müzakere etmeden ben de adım atmam. Görüşmelerimizi yaparız, ondan sonra da gereği neyse onu yaparız” ifadelerini kullandı.

Mehmet Kalay

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Melikgazi Belediyesi tasarrufta kararlılığını sürdürüyor Enerji verimliliği alanında hayata geçirdiği örnek uygulamalarla dikkat çeken Melikgazi Belediyesi; TS EN ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi kapsamında üçüncü yılında gerçekleştirilen denetimi, sıfır uygunsuzluk ile tamamlayarak enerji yönetimindeki sürekliliğini ve kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Melikgazi Belediyesi, denetim sonucunda belgeyi başarıyla almaya hak kazandı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, enerji yönetiminin belediyecilik hizmetlerinde stratejik bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı; "Enerji verimliliği alanında 2022 yılından bu yana yürüttüğümüz çalışmalar, yalnızca belge almakla sınırlı kalmayıp, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kamu binalarında hayata geçirilen enerji tasarrufu ve verimlilik hedefleriyle tam uyumlu şekilde, Enerji Yönetim Sistemi kapsamında elektrik, doğalgaz ve akaryakıt gibi enerji kaynaklarında toplam 928.760 kWh enerji verimliliği kazanımı elde edilmesini sağlamıştır. Bu çalışmalar sonucunda toplamda %37,5 oranında Enerji Kazanım Potansiyeli ortaya konulmuştur. Elde edilen bu kazanımların, her yıl gerçekleştirilen düzenli denetimler aracılığıyla sürdürülebilir şekilde devam etmesinden büyük mutluluk duyuyoruz." TS EN ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi kapsamında 2025 yılı denetiminin de başarıyla tamamlandığını belirten Başkan Palancıoğlu, bu sonucun Melikgazi Belediyesi’nin enerji yönetimini sistematik, disiplinli ve sürekli iyileştirme yaklaşımıyla ele aldığının somut bir göstergesi olduğunu vurguladı. Başkan Palancıoğlu; enerji tüketimlerinin düzenli olarak izlenmesi, analiz edilmesi ve iyileştirme faaliyetlerinin hayata geçirilmesi sayesinde elektrik, doğalgaz ve akaryakıt tüketimlerinde önemli kazanımlar elde edildiğini belirterek, bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda yaklaşık 5.750.000 TL tutarında enerji tasarrufu sağlandığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; "Enerji tüketimlerini izleyen, analiz eden ve veriye dayalı kararlar alan bir belediye olarak; kaynaklarımızı daha etkin kullanıyor, enerji maliyetlerimizi azaltıyor ve aynı zamanda sera gazı emisyonlarının düşürülmesine katkı sağlıyoruz." Açıklamasında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarına da değinen Başkan Palancıoğlu, Melikgazi Belediyesi’nin yalnızca mevcut tüketimi azaltmaya değil, aynı zamanda temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarını yaygınlaştırmaya da büyük önem verdiğini ifade ederek; "Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği projelerini birlikte değerlendiriyor, belediyemizin enerji ihtiyacını mümkün olan en yüksek oranda çevre dostu ve sürdürülebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyoruz. Bu yaklaşımımız hem çevreye duyarlılığımızın hem de gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzun bir sonucudur" dedi. Başkan Palancıoğlu; Enerji Yönetim Sistemi’nin kurulmasından bugüne kadar emeği geçen Bilgi İşlem Müdürlüğü başta olmak üzere Enerji Yönetim Birimine teşekkür ederek, Melikgazi Belediyesi’nin enerji verimliliği alanındaki örnek uygulamalarını kararlılıkla sürdüreceğini sözlerine ekledi.
Düzce DTSO Meclis Başkanı Acar "2026 Yatırımlarımızın tamamlanacağı yıl olacak" Düzce Ticaret ve Sanayi Odası 2025 yılını dolu dolu geçidi. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Meclis Başkanı Tanju Acar, 2026’nın tüm yatırımların tamamlandığı bir yıl olacağını söyledi. Düzce’de iş dünyasının kalbi olan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası, 2025 yılında birçok projeye imzasını attı. Yıllardır yapımı yılan hikayesine dönen yeni hizmet binasının temellerini atarak hızla yükselmesini sağlayan DTSO yönetimi aynı zamanda Düzce’de turizmin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürüttü. Meclis Başkanı Acar, 2025 yılında yaptıkları çalışmalarla ilgili olarak şunları aktardı, "2025 yılında eğitimlere çok önem verdiğimiz için bunları yerine getirdik. Ekonomi, iş dünyası, bilişim gibi. Haftada bir taneye denk gelecek şekilde eğitim furyası yaptık. Çokta başarılı olduğunu söyleyebilirim. Önemli bir projemiz uzun yıllardır yapılamayan, değişik sebeplerle başlanamayan hizmet binamızdı. Temelini attık, hızlı bir şekilde ilerledi 4. katı çıkıldı, çatısı kapatılacak. Bunun dışında gümrükle ilgili ciddi çalışma yapıldı. Yeri tahsis edildi. Gümrük binası yapılacak 2026 yılında oda bitmiş olacak. Bir başka önemli projemiz ise DOSKİM. Zihinsel özel korumalı arkadaşlarımızın çalışacağı bir proje. Bunun protokolü yapıldı, imzalar atıldı ve bir yürütme kurulu Düzce Belediye Başkanımız Dr. Faruk Özlü başkanlığında oluşturuldu. Hızlı bir şekilde ilerliyor. Geçtiğimiz hafta hafriyat çalışmaları bitti, bu hafta sıkılaştırma çalışmalarına başlandı ve havalar iyileşirse kalıpları çakılacak ve çalışmalar başlayacak. Ona birde temel atma töreni planlıyoruz. Dolayısıyla dolu dolu geçen bir 2025 yılı. Turizm konusunda çok ciddi çalışmalarımız var. Oda bünyesinde bir ARGE bölümü kurduk. Birçok kurumdan Turizm sizin işiniz mi diyenler oldu. Turizm tamda Ticaret ve Sanayi Odalarının işi. Tek işi değil ama işlerinden bir tanesi. TSO’nun 5 bine yakın üyesi var. Bunun 500’ü sanayici, 4 bin 500’ü otelci, tesisçi, restorancı, taşımacı. Yani turizm ile direk alakalı. Demek ki TSO’nun turizm ile baya işi varmış. ARGE Birimini kurmamız çokta iyi oldu, bizi öne çıkarttı. Doğru yolda olduğumuzu görüyoruz. Turizm ile ilgili bir portal oluşturduk. Çok kişiye ulaşabiliyoruz." "Fuar eleştirilerine cevap verdi" Tanju Acar, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nın turizm çalışmalarının ve fuarlarda yer alması ile ilgili eleştirilere cevap vererek, "Fuarlara katıldığımız için zaman zaman eleştiriliyoruz. Ama fuarlar şehrimizin tanıtımı için gerekli olduğunu düşünüyorum. Fuardan hemen sonuç alınmaz, sepetimiz dolu gelinmez ama sepeti doldurmak için fuarlar gerekli. Bu sene YÖREX Fuarı’na Ticaret ve Sanayi Odaları TOBB’un aldığı karar gereği katılmadı ama başka fuarlarla bunu telafi ettik. Önümüzdeki yıllarda sonuçlarını görmeye başlarız. Düzce turizm anlamında çok bakir bir şehir. Doğru yönlendirme ile turizmde doğru yerlere gidecektir" ifadelerinde bulundu. "2026 Yılı projelerin tamamlanma yılı olacak" Tanju Acar; odanın 2026 yılı hedeflerini de anlatarak "2026 yılı ise tartışmasız başladığımız projelerin bitirilme yılı olacak. Hizmet binamız, DOSKİM, gümrükle ilgili çalışmalar 2026 yılında tamamlanacak. Yani 2026 yılının sonlarına doğru bitecek olanlar var, 2027 yılına sarkacak olanlar var. Biz bunlardan ciddi başarılar elde ediyoruz. Şöyle ki; Bir kere biz bu çalışmaları komisyonlar üzerinden yapıyoruz. Ben yaptım dersek yanlış olur. Biz yaptık, biz yapıyoruz olacak. Başkanlar her şeye yetişemez bu nedenle komisyonlar kurduk. Mesela inşaat komisyonu kurduk. Hizmet binamız o komisyon üzerinden devam ediyor. Turizm komisyonu var. Bunun gibi komisyonlar var. Birde 11 meslek grubumuzun komiteleri var. Onlarda ayrıca çalışıyor. Hatta bizim çalışmamıza da vesile oluyorlar. Yani 2026 yılı da dolu dolu geçecek. Bazı işler bizim tek işimiz değil ama bizim de işimiz. Mesela turizm gibi, eğitim gibi. Dolayısıyla bu işlerin hep içinde olduk ve olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Kütahya Gediz’in genç yazılımcıları dışa bağımlılığa son veriyor Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Şehit Hüseyin Gürlekli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, piyasa değeri binlerce lirayı bulan personel takip sistemini sıfırdan yazarak Milli Eğitim Müdürlüğünün hizmetine sundu. ’Meslek lisesi yapamaz’ önyargısını kıran gençler, düşük maliyetli ve yüksek teknolojili çözümleriyle dijital devrim başlattı. Kütahya’nın Gediz ilçesinde eğitim veren Şehit Hüseyin Gürlekli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, geliştirdiği RFID tabanlı Akıllı Personel Yoklama ve Takip Sistemi ile mesleki eğitimde dijital dönüşüme öncülük ediyor. Bilişim teknolojileri alanında tamamen yerli imkanlarla yürütülen proje, eğitim kurumlarında personel takibini hızlı, güvenilir ve şeffaf hale getirerek ulusal ölçekte dikkat çekiyor. Sistem; personelin kartlar aracılığıyla giriş çıkışlarının otomatik kayıt altına alınmasını, verilerin anlık olarak dijital ortama aktarılmasını ve yöneticiler tarafından kolayca raporlanabilmesini sağlıyor. Projede yer alan öğrencilerden Batuhan Korkmaz, ekip arkadaşlarıyla disiplinli bir şekilde çalışarak bu projeyi başarılı bir şekilde tamamladıklarını, bu sürecin kendilerine hem kişisel hem de eğitim anlamında çok önemli deneyim kazandırdığını ifade etti. Öğrenci Mustafa Gümüş ise projenin en önemli özelliğinin düşük maliyetli olması olduğunu belirterek, piyasadaki yüksek maliyetli sistemlere karşı kendi imkanlarıyla hayatın içinde karşılığı olan bir çözüm sunduklarını söyledi. Hamza Sazaklıoğlu da hem donanımsal hem de yazılım aşamalarında görev aldığını belirterek öğretmenlerine teşekkür etti. Bilişim Teknolojileri Alan Şefi Öğretmen Serdal Özçelik, hedeflerinin öğrencilere sadece teorik bilgi değil, günlük hayatta kullanılabilecek programlar yazdırmak olduğunu vurguladı. Özçelik, öğrencilerle birlikte çalışarak, onlara sorumluluk ve özgüven vererek bu projeyi tamamladıklarını, doğru rehberlik yapıldığında meslek lisesi öğrencilerinin çok büyük işler ortaya koyabildiğini dile getirdi. Çalışmaları yerinde inceleyen İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Aydın, projenin onur verici olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: Öğrencilerimiz kurumumuzun ihtiyaç duyduğu bir programı kendileri hiçbir şeye ihtiyaç duymadan sıfırdan yazdılar. Dışarıdan hizmet alımı yoluyla almaya çalıştığımızda yüksek miktarlarda meblağlar karşımıza çıkarken, öğrencilerimizin bu çalışmasıyla kurumumuza katkı sunmaları bizler için gurur verici oldu. Mesleki eğitime imkan tanındığında öğrencilerimizin neler yapabileceklerini kurumumuzda uygulama şansı bulduk. Okullarımızdan bu tarz projelerin çıkacağına ve öğrencilerimizin aldığı eğitimi uygulamayla birleştirdiklerinde başarılı olacaklarına inancımız tamdır. Gediz’de hayata geçirilen bu proje, kamu kaynaklarının daha etkin kullanılmasına katkı sağlarken akıllı okul altyapısının temel bileşenlerinden biri olarak örnek teşkil ediyor.
İzmir Tüm paydaşlar ’İzmir Körfezi’ için bir araya geldi Koku, renk değişimi ve balık ölümleriyle kentin gündeminde yer alan İzmir Körfezi’ni kurtarmak için çözüm önerilerinin görüşüldüğü, İzmir Ticaret Odası öncülüğünde, Su Ürünleri Derneği iş birliği ile yapılan toplantı, 5’i profesör olmak üzere 10 kurumdan 16 temsilciyi bir araya getirdi. Her biri alanında uzman isimler bir gün boyunca devam eden programda konuyu bilimsel açıdan ele aldı. Çalıştayın sonuç bildirgesinin kamuoyuyla paylaşılacağı ve Bakanlıklar nezdinde takibinin yapılacağı ifade edildi. İzmir Körfezi’nde Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan ile Su Ürünleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yıldırım’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Çakan: "Körfez yükü taşıyamıyor" İzmir’de alt yapı çalışmalarının önemini vurgulayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, yaşanan iklim değişikliği, su kıtlığı gibi çevresel sorunların, artan nüfusun İzmir Körfezi’ni olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Çakan, Körfezin yükü taşıyamadığını, balık ölümlerinin yaşandığını, suyun içindeki oksijenin tükendiğini, buna bağlı olarak da içerisinde canlı barınamadığını ve bu durumun kokuya neden olduğunu paylaştı. Tarımda kullanılan kimyasalların doğa içerisinde kaybolmadığına, yeraltı sularına karışarak tekrar hayatımıza girdiğine dikkat çeken Çakan, bu durumun sağlık sorunlarına da yol açtığını vurguladı. Yıldırım: "Gelecek nesillerin izmir körfezi’ne ihtiyacı var" 1992 yılında Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesindeki Öğretim üyeleri tarafından kurulan Su Ürünleri Derneği’nin çalışmalarına ilişkin bilgi veren Su Ürünleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yıldırım, su kaynaklarının korunması ve üretimde kullanılması ile ilgili her konu ile yakından ilgilenildiğini, İzmir körfezinin hidrodinamik özellikleri, akıntı sistemleri, tuzluluk değişimleri, su kolonunun yapısı ve biyolojik çeşitliliği ile ilgili değişimlerin yakından takip edildiğini ifade etti. Yıldırım, İzmir Körfezi’nin uzun yıllardır büyük bir metropolün artan baskısını taşımaya çalıştığını, diğer yandan Akdeniz’in sıcaklık artışı, deniz suyu seviyesindeki değişimler ve iklim krizinin de yıldan yıla tüm dünyada olduğu gibi şehrimizde de hissedildiğini, sonuç olarak İzmir Körfezi’ne gelecek nesillerin de ihtiyacı olacağının altını çizdi. 10 ayrı sunum yapıldı Açılış konuşmalarının ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Uluturhan Suzer, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Yurga, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Deniz Erdoğan Dereli, Hollanda-Amsterdam Su Kurulu Üyesi Songül Akkaya, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Azbar, İzdeniz A.Ş. Genel Müdürü Gökhan Marım, S.S. İzmir Su Ürünleri Kooperatifleri Bölge Birliği Başkanı İbrahim Güven ve Midye Çiftliği Sorumlu Mühendisi Mahmut Ergün birer sunum gerçekleştirdi. Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunulacak Çalıştay’ın "İzmir Körfezi’nin Geleceği Bilim, Yerel Yönetim, Sektör ve Toplumun Birlikte Rolü" başlıklı kapanış panelinde İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, tüm paydaşlarla genel bir değerlendirme yaparak görüşülen hususlara yönelik Sonuç Bildirgesi’nin hazırlanacağını ve Çalıştay kapsamında tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ilgili Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunularak konunun takipçisi olunacağı ifade etti. Toplantıya kimler katıldı? Toplantıya, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tansel Tanrıkulu, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Tolon, İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Bülent Üngür, İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Su Ürünleri Şube Müdürü Bülent Canatan, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi ve İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği Başkanı Ufuk Atakan Demir, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir, Genel Sekreter Prof. Dr. Mustafa Tanyeri ve Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyeleri ile İzmir Ticaret Odası üyeleri katıldı.
İstanbul CarrefourSA 60’ıncı Gurme mağazasını açtı CarrefourSA, 2025 yılının son günlerinde önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Marka, 60’ıncı Gurme CarrefourSA mağazasını İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete açtı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 2025 yılının son yatırım hamlesini gerçekleştirdi. CarrefourSA’nın premium gıda deneyimini merkezine alan Gurme CarrefourSA Mağazası, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve icra kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılışla İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete girdi. Yatırımlarına devam eden marka, 2025 sonu itibarıyla 77 ilde bayileri de dahil bin 250’den fazla mağazaya ulaşarak çok kanallı ve segment bazlı büyüme stratejisini istikrarlı biçimde güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, toplam 650 metrekarelik alan üzerine kurulan yeni mağaza, modern marketçilik mimarisiyle tasarlandı. Mağaza, geniş ürün yelpazesinin yanı sıra hızlı ve pratik alışveriş imkânı sunan "Hızlı Kasa" noktalarıyla müşteri deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Gurme konseptinin vazgeçilmezi olan taze ürün gruplarında; uzman kasapların hazırladığı et ve kasap reyonu, günlük balık, zengin şarküteri seçenekleri ile taze meyve-sebze bölümleri öne çıkıyor. Mağaza, tüm bunlara ek olarak sağlıklı yaşamı odağına alan, organik ve vegan beslenmeyi tercih eden tüketiciler için oluşturulan özel ürün seçkisiyle de fark olulturuyor. Mağaza içerisinde konumlanan kahve noktası ise dünya kahvelerinden yerel tatlara kadar uzanan geniş seçenekleri bir araya getiriyor. Markanın evcil hayvan odaklı yeni büyüme stratejisinin bir parçası olan "Petfood" alanı da mağazadaki yerini aldı. Gurme CarrefourSA; zengin içecek yelpazesi, kozmetik, deterjan ve kuru gıda reyonlarıyla bir evin tüm ihtiyaçlarını "gurme" kalitesiyle karşılıyor. "Katma değerli yatırımlara 2026 yılında da devam edeceğiz" Yılın son günlerine yaklaşırken premium segmentte önemli bir yatırıma imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "Gurme CarrefourSA, stratejik büyüme yolculuğumuzda önemli bir yatırım adımı. Değişen tüketici beklentilerini yakından takip ederek, katma değer oluşturan konseptlere odaklanıyoruz. Seçkin ürün gamı, dünya mutfaklarından özel lezzetleri ve gastronomi odaklı alışveriş deneyimiyle öne çıkan mağaza, misafirlerimize fark oluşturan bir mağazacılık anlayışı sunuyor. Gurme mağazalarımızla hem premium segmentteki varlığımızı güçlendiriyor hem de kârlı ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi destekliyoruz. Bu noktada rahatlıkla söyleyebiliriz ki, 2025 yılı boyunca hayata geçirdiğimiz yatırımlar, uzun vadeli vizyonumuzun ve Türkiye perakende sektörüne duyduğumuz güvenin en somut göstergesi. Biz, 32 yıldır olduğu gibi ‘Ne Lazımsa CarrefourSA" anlayışını rehber kabul ederek 2026 yılında da müşteri deneyimini odağımıza alacak, markamızın farkını her noktaya taşımaya devam edeceğiz" dedi.