GÜNDEM - 01 Eylül 2025 Pazartesi 16:34

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Mahkemelerin görevi yerindelik denetimi yapmak değil hukuka uygunluk denetimi yapmaktır"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Mahkemelerin görevi yerindelik denetimi yapmak değil hukuka uygunluk denetimi yapmaktır"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Mahkemelerin görevi yerindelik denetimi yapmak değil hukuka uygunluk denetimi yapmaktır. Yerindelik alanına girdiğiniz anda siyasetin alanına, idarenin alanına girmiş olursunuz" dedi.


Yargıtay’daki İsmail Rüştü Cirit Konferans Salonu’nda düzenlenen 2025-2026 Adli Yıl Açılış Töreni’ne Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın yanı sıra Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ile yargı mensupları ve davetliler katıldı.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Gazze’de yaşanan insani krize ilişkin, toplumların her ne kadar bilimde, teknolojide maddi gelişimde ileri gitmiş olurlarsa olsunlar adaletten, ahlaktan, etikten, kopuk bir ilerlemenin hiçbir insani değerinin olmadığını vurguladı.



"Gücüm varsa her şeyi yapabilirim anlayışı hakim hale geliyor"


Gazze’de yaşananların adaletin, ahlakın, hukukun, merhametin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattığını aktaran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Türkiye dahil olmak üzere birçok çevreye adalet dersi vermeye çalışan insanlık hukuku dersi vermeye çalışan bazı ülkelerin ve çevrelerin Gazze’de yaşananlar karşısındaki suskunluğu hepimiz için ibret vericidir. Bundan da gerekli dersleri hep birlikte almak durumundayız. Bugün dünyamızın geçtiği süreçte maalesef üzüntü duyarak görüyoruz ki gücüm varsa her şeyi yapabilirim anlayışı hakim hale geliyor. Tabiri caizse gücü, gücü yetene gibi bir atmosfer oluşturuluyor. Adalet açısından bundan daha tehlikeli bir atmosfer olamaz. Biz haklının güçlü olması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti olarak hem gücümüzü arttırmaya hem de haklı konumuzla hareket etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.


Şeyh Edebali’nin "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" sözünü örnek gösteren Yılmaz, adaletin mülkün temeli olarak kabul edildiğini dile getirerek, "Adalet devletin temeli olduğu gibi kalkınmanın ve sosyal refahın, temel hak ve özgürlüklerin de teminatıdır. Uzun yıllar kalkınma bakanlığı yapmış bir arkadaşınız olarak şunu ifade etmek isterim. Adaletin güçlü olduğu yerde toplumlar gelişir, gerçek anlamda gelişim ortaya koyarlar. Dolayısıyla kalkınma ile adalet arasında çok güçlü bir ilişki altını ben de bir kez daha çizmek isterim. Çünkü varlık düzeni adalet üzerine kuruludur; ölçü ve denge adaletle anlam kazanır. Divanü Lügati’t Türk’te geçen ‘Zor kapıdan girerse, töre bacadan çıkar’ sözü, toplumsal düzenin ancak adalete duyulan güvenle sürdürülebileceğini gösterir. Her bir vatandaşın hakkının korunması ve güçsüzün güçlüye ezdirilmemesi hayati önem taşır. Bir hükmün ya da kararın değeri, yalnızca dayandığı yazılı maddelerde değil, milletin vicdanında da kabul gördüğünde ortaya çıkar" diye konuştu.



"Çift başlılık oluşturan askeri yargıyı, DGM ve Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırdık"


Adaletin etkinliği kadar zamanında tecelli etmesinin de millet için hayati bir değer taşıdığını hatırlatan Yılmaz, "2002’den itibaren attığımız adımlarla yargıyı vesayetçi yapılardan arındırdık, temel hak ve özgürlüklerin güvencelerini genişlettik, hukuk devletini kökleştiren reformlara imza attık. Yaptığımız anayasa değişiklikleri, temel kanunların yenilenmesi, alternatif çözüm yöntemlerinin hayata geçirilmesi, yargıda bilişim teknolojilerinin geliştirilmesi ve adalet teşkilatımızın fiziki ve teknik altyapısının güçlendirilmesi gibi yeniliklerle adalet sistemimizin etkinliğini artırdık. Hak arama özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırdık ve hak arama yollarını çoğalttık. Başörtüsünden ana dilin kullanımına, din ve vicdan hürriyetinden ifade özgürlüğüne pek çok alanda temel hak ve özgürlüklerin alanını genişlettik. Çift başlılık oluşturan askeri yargıyı, Devlet Güvenlik Mahkemelerini (DGM) ve Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırdık. Anayasa değişikliği ile vatandaşlarımıza Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapabilme hakkı tanıdık" dedi.



"Kadın hakim ve savcı sayısı ise 2002 yılında sadece bin 847 iken bugün yüzde 433 artışla 9 bin 841 olmuştur"


Hakim, savcı ve personel sayısını artırarak yargıda insan kaynağı kapasitesini güçlendirildiğini belirten Yılmaz, "Hakim ve savcı sayısı 2002 yılında 9 bin 349 iken; bugün yüzde 173 artışla 25 bin 551 olmuştur. Gururla ifade etmek isterim ki, toplam kadın hakim ve savcı sayısı ise 2002 yılında sadece bin 847 iken bugün yüzde 433 artışla 9 bin 841 olmuştur. Bir yandan adalet teşkilatının personel sayısını artırırken diğer yandan niteliği de artıracak adımları atıyoruz. Geçen yıl hayata geçirdiğimiz Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ile avukat, hakim, savcı ve noter olacak kişilerin mesleki niteliklerinin arttırılmasını hedefliyoruz" dedi.



"Mahkemelerin görevi yerindelik denetimi yapmak değil hukuka uygunluk denetimi yapmaktır"


Mahkemelerin görevinin hukuka uygunluk denetimi yapması olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Mahkemelerin görevi yerindelik denetimi yapmak değil hukuka uygunluk denetimi yapmaktır. Yerindelik alanına girdiğiniz anda siyasetin alanına, idarenin alanına girmiş olursunuz. Çünkü birçok konu tercihe bağlıdır. Bir parti bir şeyi savunabilir, diğer parti başka bir şey için de savunabilir. Bu tartışmaların tarafı olmamalıdır yargı. Yerindelik denetimi yapmamalıdır. Sadece ve sadece hukuka uygunluk denetimi yapmalıdır" ifadelerine yer verdi.


Mahkeme sayılarında da önemli bir artış sağlandığını aktaran Yılmaz, 2002 yılından bugüne faal adli ve idari yargı ilk derece mahkemelerinin sayısını 3 bin 727’den, 8 bin 898’e yükseltildiğini kaydetti.



"Bu olumlu tecrübemizi giderek bir ihraç ürününe dönüştürmeyi de hedefliyoruz"


Teknolojiyi yargıya taşıdıklarını belirten Yılmaz, "UYAP, SEGBİS, e-tebligat ve elektronik duruşma gibi uygulamalarla dünyaya örnek olacak bir dijital dönüşüm gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde de bu sistemleri yapay zeka ile entegre etmeyi hedefliyoruz. Bir diğer yandan bu olumlu tecrübemizi kardeş dost ülkeler başta olmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan gibi diğer ülkelerle de paylaşmayı ve giderek bir ihraç ürününe dönüştürmeyi de hedefliyoruz. Çünkü gerçekten çok başarılı elektronik uygulamalarımız var. Bu sistemleri yapay zekâdaki gelişmeleri de dikkate alarak ileri seviyelere taşımayı ve başka ülkelere ihraç edecek şekilde değerlendirmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.



"Adalet hizmetleri ile adli bilimlerde dijital dönüşümü hızlandıracağız"


Talepler ve değişen şartlara göre adalet sistemini sürekli güncellendiğini ve yargının eksiklerinin giderildiğini aktaran Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:


"Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında 10. Yargı Paketi ile ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılmasına yönelik düzenlemeler yaptık. Bu kapsamda ceza adaletinin daha etkin hale getirilmesi, cezasızlık algısının ortadan kaldırılması, özel infaz usullerinin kapsamının genişletilmesi, suçun işlenmesinin önlenmesi ve caydırıcılığın sağlanması, trafik güvenliğinin artırılması ve noterliğe ilişkin düzenlemeleri hayata geçirdik. Önümüzdeki dönemde Yargı Reformu Strateji Belgemiz ile adalete kolay erişim ile onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarını sistemimize kazandıracağız. Adalet hizmetleri ile adli bilimlerde dijital dönüşümü hızlandıracağız. Tebligat işlemlerinin daha sade bir usulle ve hataları azaltacak şekilde yürütülmesini sağlayacağız. Ceza infaz ve denetimli serbestlik sisteminin yönetim kapasitesini geliştirecek ve meslek edindirme programları ile iş yurtları üretim miktarını yükselteceğiz. Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesinden taviz vermeyecek ve bu alandaki çalışmaları kesintisiz sürdüreceğiz. Yaşlı ve engellilerin adalete erişimlerini kolaylaştıracağız."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.