GÜNDEM - 25 Nisan 2025 Cuma 00:42

Dışişleri Bakanlığı’ndan Benin’de meydana gelen terör saldırısına kınama

A
A
A
Dışişleri Bakanlığı’ndan Benin’de meydana gelen terör saldırısına kınama

Dışişleri Bakanlığı Benin’in kuzeyinde meydana gelen terör saldırısını kınadı.


Benin’de yaşanan terör saldırısı sonrası Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, "Benin’in kuzeyinde meydana gelen terör saldırısında 50’den fazla Beninli askerin hayatını kaybettiği derin üzüntüyle öğrenilmiştir. Bu menfur saldırıyı kınıyor, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına ve Benin halkına taziyelerimizi sunuyoruz" ifadelerine yer verildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da Sosyal Güvenlik Haftası kutlandı Her yıl 12-18 Mayıs tarihleri arasından kutlanan ’Sosyal Güvenlik Haftası’ tüm ülkede olduğu gibi Van’da da kutlandı. Sosyal Güvenlik Haftası nedeniyle bir açıklamada bulunan Van Sosyal Güvenlik İl Müdürü Abidin Göksoy, bu yılki sloganlarının; ‘Kayıtlı Çalış, Güvenli Yaşa’ olduğunu belirtti. Açıklamasında çalışma hayatının, birbirini tamamlayan unsurlar üzerine inşa edilmiş bir yapı olduğunu ifade eden Göksoy, "Bu unsurlardan birinin eksikliği, sistemin bütününü olumsuz etkileyebilir. Bireyler genellikle eğitimlerini tamamladıktan sonra iş hayatına atılırlar ve bu süreci sürdürülebilir kılmak için çaba gösterirler. Çalışmak yalnızca geçim kaynağı sağlamak için değil; insan olmanın, üretmenin ve topluma faydalı olmanın bir gereğidir. Aynı zamanda çalışmak, geleceği inşa etmektir. Sağlıklı ve gücü yerindeyken çalışan bireyler, olumsuzluklarla daha kolay başa çıkabilirler. Çalışma hayatında bireyin çalışamamasına neden olabilecek birçok risk bulunmaktadır. Bu risklerin gerçekleşmesi durumunda gelir kaybını önlemek adına sosyal güvenlik sistemi devreye girer. Sosyal güvenlik; bireyleri yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri mesleki, fizyolojik ve sosyoekonomik risklere karşı korumayı amaçlayan politika ve sistemler bütünüdür. Devlet tarafından yönetilen bu sistem; vatandaşlara sağlık hizmeti sunmak, asgari gelir düzeyini sağlamak ve yaşlılık, hastalık, malullük, işsizlik, iş kazası gibi nedenlerle çalışamadıkları dönemlerde onları koruyarak bu risklerin doğurduğu zararları telafi etmeyi hedefler" dedi. Türkiye’de gelişmiş bir sosyal güvenlik sisteminin bulunduğuna dikkat çeken Göksoy, "Bu sistemden faydalanmanın temel şartı, kayıtlı çalışmaktır. Sosyal güvenliğin bu denli önemli olmasına rağmen, bazı vatandaşlarımızın hâlâ sosyal güvencesi bulunmamaktadır. Bunun başlıca nedenlerinden biri de kayıt dışı istihdamdır. Kayıt dışı istihdam, çalıştığı halde hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmemesi veya eksik bildirilmesi durumudur. Bu durum hem çalışan hem işveren hem de devlet açısından ciddi olumsuzluklara yol açmaktadır. Sigortasız çalışan bireyler; iş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık gibi sigorta kapsamındaki yardımlardan yararlanamaz; yaşlılık, malullük aylığı, iş göremezlik ödeneği, işsizlik maaşı, kıdem ve ihbar tazminatı gibi birçok yasal haktan mahrum kalırlar. Aynı zamanda, bu bireylerin aileleri de ölüm aylığı veya iş göremezlik geliri gibi haklardan yararlanamaz ve mağdur olurlar. İşverenler açısından da kayıt dışı istihdam; haksız rekabete neden olur, ekonomik düzeni bozar ve yapılan denetimlerde kayıt dışı istihdam tespit edilirse, işverenler ciddi para cezaları ve diğer hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Devlet açısından bakıldığında ise önemli ölçüde prim ve vergi kaybı yaşanmakta, çalışan-emekli dengesi bozulmakta, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği tehlikeye girmekte ve gelir dağılımında adaletsizlik meydana gelmektedir" ifadelerini kullandı. Kayıt dışı istihdamın Türkiye’de önemli bir sorun olduğunu vurgulayan Göksoy, "Bugüne kadar birçok yöntemle bu sorunun önüne geçilmeye çalışılmış ve bu çabalar sonucunda kayıt dışı istihdam oranlarında ciddi azalmalar sağlanmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu olarak kayıt dışı istihdamla mücadele amacıyla; hizmet kalitesinin artırılması, kurumlar arası veri paylaşımına dayalı çapraz denetimler, denetim sisteminin etkinliğinin artırılması, teşvik uygulamalarıyla işveren üzerindeki mali yükün azaltılması, bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri gibi birçok strateji geliştirilmektedir. Bu kapsamda; kurum işlemlerinin çoğu elektronik ortama aktarılmış, işlem süreçleri kısaltılmış ve kırtasiyecilik azaltılmıştır. Kurumlar arası veri paylaşımı stratejisi ile bankalar ve kamu kurumları vatandaşlara ait mesleki bilgileri toplayarak periyodik olarak Kurumumuza iletmektedir. Bu veriler il müdürlüklerimizde kurulan "Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele (KADİM) Servisleri" tarafından titizlikle analiz edilmekte, bu sayede herhangi bir denetime gerek kalmadan sigortasız çalışanlar kolaylıkla tespit edilebilmektedir" diye konuştu. Denetim öncesinde işverenlere gönderilen bilgilendirme yazıları ile hak ve yükümlülüklerin hatırlatılmasının rehberlik anlayışını güçlendirdiğini belirten Göksoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Diğer kamu kurumlarının denetim elemanları da kendi denetimleri sırasında sigortalılık kontrolü yapmakta, sigortasız çalışanları Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirme zorunluluğu taşımaktadır. Bu uygulama sayesinde denetim ağı genişletilmiştir. İşverenlerin primlerin düzenli ödemesini teşvik etmek ve mali yüklerini azaltmak amacıyla uygulanan teşvik düzenlemeleri, daha fazla kişinin sigortalı çalışmasına katkı sağlamakta ve özellikle dezavantajlı kesimlere istihdam imkânı sunmaktadır. Kurumumuz tarafından yapılan denetimlerin yanı sıra en çok önem verilen konulardan biri de bilgilendirme ve rehberlik faaliyetleridir. Bu kapsamda; toplumun tüm kesimlerine yönelik seminerler, afiş ve broşür dağıtımları, reklam filmleri gibi etkinlikler düzenli olarak gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, ulusal ve uluslararası kaynaklarla finanse edilen projelerle kayıtlı çalışmanın özendirilmesi hedeflenmektedir. Kayıt dışı istihdam, ülke olarak hepimizin sorunudur ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmakta, gelecek kuşakların güvencesini riske sokmaktadır. Kayıtlı çalışan sayısının artması; sosyal güvenliğin güçlenmesini, bireylerin geleceğe güvenle bakabilmesini sağlayacaktır."
İstanbul Aracını çalmaya çalışan hırsızı suçüstü yakaladı: O anlar kamerada Arnavutköy’de bir esnaf, aracını çalmak isteyen hırsızı suçüstü yakaladı. Hırsızın yakalanma anı ve polislere teslim edilme anı güvenlik kamerası tarafından görüntülenirken, aracın daha önce de çalındığı ve bulunarak esnafa teslim edildiği öğrenildi. Arnavutköy’de Gökhan Koçak isimli bir esnaf daha önce çalınmış ve bulunarak kendisine teslim edilmiş olan aracını iş yeri önüne park ederek bir malzeme almak üzere içeri girdi. İş yerine giren esnaf bir müddet sonra aracının içerisinde yabancı birinin olduğunu fark edince koşarak aracın yanına gitti. Aracını çalınmak üzereyken fark eden esnaf, hırsızı suçüstü yakalayarak polis ekiplerine teslim etti. Hırsızın yakalanma anı ve polise teslim edilme anları güvenlik kamerası tarafından anbean görüntülendi. "Burada hırsızlarla mücadele etmekten bıktık artık gerçekten" İkinci kez aracı çalınma tehlikesi yaşanan esnaf Gökhan Koçak, "Sabah ben ofisime evrak bırakmak için geldim. Aracımın kapısını birkaç dakika işim var diye kilitlemedim. Tam geri kapıya çıktığımda bir kişinin aracımın içerisinde olduğunu fark ettim. Ben koşarak kendisini yakaladım cezaevinden çıktığını söyleyerek özür diledi. Polis geldi adamın üzerini aradılar sahte kimlik, telefonlar ve sahte paralar çıktı üzerinden. Şahsın 20’ye yakın suç kaydı olduğunu öğrendik. Burada hırsızlarla mücadele etmekten bıktık artık gerçekten. Yakalananlar bizden önce geri salınıyor savcı ve hakimlerimizden yardım istiyoruz" şeklinde konuştu.
İstanbul Arnavutköy’de bir eve giren hırsızlar 500 bin TL değerinde altın çaldı İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde bir eve giren 2 kadın, evde bulunan yaklaşık 500 bin TL değerindeki altını çalarak kayıplara karıştı. Hırsızların binaya giriş ve çıkış anları güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Arnavutköy’de geçtiğimiz günlerde gerçekleşen olayda bir binayı gözüne kestiren 2 kadın, sokakta bir müddet turladıktan sonra binaya girerek kapısını açtıkları daire içerisinde bulunan yaklaşık 500 bin TL değerindeki altınları çalarak kayıplara karıştı. Hırsızların sokakta dolaştıktan sonra önce binaya daha sonra da daireye girdiği anlar güvenlik kameraları tarafından kaydedilirken, mağdur vatandaş yetkililerden yardım istedi. Hırsızlarla karşılaştı, aklına bile gelmedi Olayın yaşandığı gün sokakta keşif yapan hırsızlarla karşılaşan mağdur Sezen Gürsel, evinde yapılan hırsızlığı bir gün sonra fark etti. Güvenlik kameralarını incelediğinde karşılaştığı o kadınların evinden hırsızlık yaptığını fark eden Gürsel, Arnavutköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek şikayetçi oldu. Polis ekipleri her yerde 2 kadın hırsızı arıyor. "Ben evden çıktıktan yaklaşık 15 dakika sonra eve hırsızlar giriyor" Yaşadığı durumu anlatan ev sahibi Sezen Gürsel, "Ben evden çıktıktan yaklaşık 15 dakika sonra eve hırsızlar giriyor. Önce yan binaya giriyorlar ben otobüs durağına gidene kadar benim evime giriyorlar. Ben o gün eve geri dönecektim iyi ki geri dönmemişim. Ben hırsızlık olduğunu anlamadım ertesi gün, yani bir gün sonra sabah fark ettim. Evde hiçbir dağınıklık yoktu. Kendim kaybettim diye düşündüm. Daha sonra polise gittim ama çok ümitli konuşmuyorlar. 7 bileziğim, yüzüğüm ve kızımın telefonu çalındı. Hırsızlar bu sokakta dolaşmışlar ellerinde de bir şeyler var sürekli. Kapıyı zorlayarak açmışlar ev içerisinde 10 dakika kalmışlar çok kalmamışlar. Ben kapıdayken önümden geçerek yan binaya girdiler ben çıktıktan sonra da benim evime girdi. 500 bin TL değerinde zararım var" şeklinde konuştu.