GÜNDEM - 05 Eylül 2023 Salı 10:07

Doğada yaralı bulunan yaban hayvanları en kısa sürede tedavi edilerek yaşam alanlarına bırakılıyor

A
A
A
Doğada yaralı bulunan yaban hayvanları en kısa sürede tedavi edilerek yaşam alanlarına bırakılıyor

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi Yaban Hayvanları Birimi, doğada yaralı halde bulunan yaban hayvanlarını hızlı bir şekilde tedavi ederek en kısa sürede doğal ortamlarına kavuşturuyor.


Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi’ne bağlı Yaban Hayvanları Birimi, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü ile yaban hayvanlarının tedavisi, rehabilitasyonu ve doğaya yeniden kazandırılması çerçevesinde oluşturulan protokol gereği, 2018 yılından bu yana aktif bir şekilde çalışıyor.


Birime, genellikle silahla vurulan, zehirlenen ya da doğada yaralanan, endemik dahil birçok farklı türden hayvan getiriliyor.


İyileşme sürecinden olumlu sonuç alınan ve tedavisi tamamlanan yaban hayvanları doğaya salınırken, tedavisi güç olan ve iyileşmesi mümkün olmayan hayvanlar ise birimde misafir ediliyor.



Yırtıcı kuşlara ‘yaz banyosu’


Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine bilgiler veren Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hayvan Hastanesi Yaban Hayvanları Birim Sorumlusu Doç. Dr. İrem Ergin, artan sıcaklıklarda bunalan yırtıcı kuşlara serinlemeleri amacıyla yaz banyosu yapıldığını belirterek, “Hayvanlarımız sıcaklarda çok fazla bunalıyorlar. Sıcağın çok fazla olması ister istemez bu hayvanlarda ısıya bağlı olarak ciddi sağlık sorunlarına sebep olabiliyor. Temelde onları serinletmek ve en azından refahlarını sağlayabilmek için en az günde iki kez olmak üzere duş aldırıyoruz” dedi.



“Burada bir seferde yüzün üzerinde hayvanı misafir ettiğimiz oldu”


“Gelen hayvana göre değişiyor ama mümkün olduğunca bekletmeden hızlı bir şekilde tedavilerini, bakımlarını sürdürüp sonrasında hemen yine DKMP av koruma ekiplerine haber vererek onlarla birlikte bir iş birliğiyle doğaya salımlarını gerçekleştiriyoruz” diyerek yaban hayvanlarının tedavi süreçlerine ilişkin bilgiler de veren Ergin, şöyle devam etti:


“Tutmamızın en önemli sebebi tabii ki yaban hayvanı oldukları için buraya alışmamaları gerekmekte. Yavruları büyüyüp biraz daha ergen olana kadar tutuyoruz. Ancak tedavi ihtiyacı olanların etkin bir şekilde tedavilerini sonlandırdıktan sonra hemen rehabilitasyonlarını da hızlandırıp doğaya bırakılması çok önemli. Çok sınırlı bir yerdeyiz, bulunduğumuz alan itibarıyla da sınırlı. Ankara’nın ortasında bir fakülte olmasıyla çok geniş bir alanda olmamamız buradaki hayvanlarımızın da belli bir sayıda olmasını gerektiriyor. Burada bir seferde yüzün üzerinde hayvanı misafir etmişliğimiz var. Ama bahsettiğim gibi yaban hayvanında kesinlikle hızlı bir sirkülasyona girilmesi çok önemli. Hızlı tedavi, hızlı bakım, yavruysa büyütülmesi ve sonrasında hemen doğaya salınması.”



Yaban hayvanlarıyla ilgilenen sayısının az olması gerekiyor


Doç. Dr. Ergin, yaban hayvanlarının tedavisini fakültenin lisans ve lisans üstü ‘gönüllü’ öğrencilerinden oluşan bir ekiple yürüttüklerini aktararak, “Onlar bizim elimiz, ayağımız. Yaban hayvanlarıyla ilgilenirken çok fazla kişi değişiminin olmaması gerekiyor ve bu yüzden az sayıda gönüllüyle çalışıyoruz. Çünkü ister istemez bulaşın ve hayvanlara fazla insan temasının önlenmesi çok önemli” diye konuştu.


Yaban Hayvanları Birimi’nin tedaviye muhtaç hayvanların sürecinin tamamlanarak bir an önce doğaya salınması için kurulduğunu hatırlatan Ergin, “Burası herhangi bir ziyarete açık veyahut da herhangi bir görselliğin ön planda olduğu bir yer değil. Öyle bir hedefimiz de yok” dedi.


Ergin, kanat veya ayak kırığı yaşayan hayvanların tedavi sürecinin 6 aydan bir yıla kadar sürebildiğini kaydetti.


Yaban Hayvanları Birimi’ne getirilen endemik türlere ilişkin de bilgiler veren Ergin, “Ayı, vaşak geldi. Bozkurtlar iki-üç yıl bize misafir oldu. Ayı yavru olduğu için bakımı rahat oldu. Yaklaşık 3, 3 buçuk aylık bir sürede onun bakımlarını gerçekleştirdik ama ondan sonra tabii ki yine DKMP ile görüşülerek ona daha uygun olan bir merkeze gönderimini sağladık” ifadelerini kullandı.



Doğada yaralı bulunan yaban hayvanları en kısa sürede tedavi edilerek yaşam alanlarına bırakılıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.