EĞİTİM - 12 Ocak 2025 Pazar 18:41

Eğitim-Bir-Sen Sendikası’nın egitim raporu yayımlandı

A
A
A
Eğitim-Bir-Sen Sendikası’nın egitim raporu yayımlandı

Eğitim-Bir-Sen tarafından bu yıl sekizincisi hazırlanan ‘Eğitime Bakış 2024: İzleme ve Değerlendirme Raporu’ yayımlandı. Rapora göre Türkiye, ne istihdamda ne eğitimde olan kişilerin oranında yüzde 31,1 ile OECD ülkeleri arasında birinci sırada yer aldı.


Eğitim-Bir-Sen Sendikası, bu yıl sekizincisi hazırlanan ‘Eğitime Bakış 2024: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nu yayımladı. Eğitimin mevcut durumu, eğilimler ve uygulamaların veri temelli olarak analiz edildiği raporda, eğitime erişim ve katılım, eğitimin çıktıları, öğretmenler ve okul yöneticileri, eğitim-öğretim ortamları ve finansman ele alındı. Rapora göre 2024 yılı üniversite giriş sınavına lise son sınıf düzeyinde katılan adayların yüzde 67,3’ü herhangi bir programa yerleşemedi. Devlet üniversitelerindeki kontenjanlar (açık öğretim hariç) yaklaşık 150 bin azaltılırken, lisans ve ön lisans düzeyinde toplam 119 bin 36 kontenjan boş kaldı. Baraj puanının kaldırılmasıyla başvuru sayısı artsa da mevcut kontenjanlar bu talebi karşılamaktan uzak kaldı. Raporda gençlerin eğitim hayallerinin gerçekleşmesi için yükseköğretimde arz-talep dengesinin sağlanması ve kontenjanların iş gücü ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi gerektiği vurgulandı.



“Kadınların net okullaşma oranı yüzde 49 iken, erkeklerin oranı yüzde 36,7’ye geriledi”


Rapora göre kadınların yükseköğretime katılımı, erkeklere göre ciddi bir artış gösterdi. 2023/24 öğretim yılında kadınların net okullaşma oranı yüzde 49 iken, erkeklerin oranı yüzde 36,7’ye geriledi. Ancak rapora göre lisansüstünde her 100 erkek öğrenciye karşılık yalnızca 94 kadın öğrenci lisansüstü eğitime katıldı. Kadınların bu alandaki katılımını artırmak için teşvik edici politikalar hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.



“Türkiye, NEET oranında OECD ülkeleri arasında birinci sırada yer alıyor”


Yine rapora göre Türkiye, 18-24 yaş arasındaki gençler arasında ne eğitimde ne istihdamda olanların (NEET) oranında yüzde 31,1 ile OECD ülkeleri arasında birinci sırada yer aldı. Kadın NEET oranı yüzde 41,4 gibi endişe verici bir seviyedeyken, erkeklerde bu oran yüzde 21,4 oldu. Gençlerin eğitimden ve iş gücünden uzaklaşmasının sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal kalkınmayı da tehdit ettiği belirtilen raporda, NEET oranlarını düşürecek mesleki eğitim programları geliştirilmesi gerektiği ifade edildi.



“Akademik kadrolara daha fazla yatırım yapılmalıdır”


Raporda, “Türkiye, 336 bin uluslararası öğrenci ile dünya sıralamasında ilk beşe girmeye hazırlanıyor. Ancak uluslararası öğretim elemanı sayısında düşüş yaşanıyor. 2019’da 3 bin 325 olan uluslararası öğretim elemanı sayısı, 2023’te 2 bin 906’ya düştü. Türkiye’nin uluslararası eğitim merkezi olma hedefine ulaşması için akademik kadrolara daha fazla yatırım yapılmalıdır” denildi.


Türkiye’nin uluslararası yayın sayısı artış gösterse de nitelik açısından dünya sıralamasında geri planda kaldığı belirtildi. 2023 yılında Türkiye’nin uluslararası yayınlarda dünya payı yüzde 1,87 seviyesinde kaldı. Üniversitelerin küresel sıralamalarda üst sıralara yerleşebilmesi için nitelikli akademik yayınları teşvik edecek mekanizmaların güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi.



"Öğrenci başına harcamalar artırılmalıdır"


Satın alma gücü paritesine göre Türkiye, öğrenci başına yalnızca 11 bin dolar harcayarak OECD ülkeleri arasında son sıralarda yer aldı. OECD ortalamasının neredeyse yarısı kadar olan bu harcama miktarının yükseköğretimin niteliğini artırma hedefiyle uyumlu olmadığı belirtildi. Öğrenci başına düşen harcamaların artırılmasının eğitimin kalitesini yükseltmek için kritik öneme sahip olduğu vurgulanan raporda, “OECD ortalamasına göre öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı 16 iken, Türkiye’de bu oran 21’dir. Özellikle bazı üniversitelerde öğretim elemanı ihtiyacı ciddi seviyelere ulaşmış durumda. İhtiyaç karşılanacak şekilde öğretim elemanı alımı yapılmalıdır” ifadelerine yer verildi.



“2023/24 öğretim yılında toplam öğrenci sayısı 7 milyon 81 bin 289’a ulaştı”


Türkiye’nin yükseköğretimdeki öğrenci sayısıyla Avrupa’da birinci, dünyada ise altıncı sırada yer aldığı kaydedilen raporda, “2023/24 öğretim yılında toplam öğrenci sayısı 7 milyon 81 bin 289’a ulaştı. Ancak bu nicel başarı, istihdam oranlarına aynı şekilde yansımıyor. Mezunların iş gücü piyasasına entegrasyonu için eğitim programları sektörel ihtiyaçlarla uyumlu hale getirilmelidir” denildi.


Raporda, Türkiye’nin yükseköğretim sistemindeki reform ihtiyacı açık bir şekilde ortaya konularak, gençlerin geleceğinin güvence altına alınması için eğitim sistemine yenilikçi ve sürdürülebilir bir vizyon kazandırılmasının gerekliliği vurgulandı. Sorunları görmezden gelmenin yalnızca bugünü değil, geleceği de riske atacağı ifade edildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.